Kimin eli kimin şeysinde belirsizleşti.
Varsa yoksa Başkanımız olacak mı, olmayacak mı, konumuz bu.
Ama kazın ayağı göründüğü gibi değil.
Hangi birinden bahsedeceğiz şaşıp kaldık.
Her şey iç içe geçti, karışık.
Biz de bir haber potpuri yapalım bari..
Yeni AKit denen gazetede, Y-CHP'li Kenan Otlu için "Güneydoğu için Kürdistan ifadesini kullanırken güvenlik güçlerimizin mücadelesine faşizm dedi, savaşın da bir kuralı olduğunu ancak bugün Kürdistan’da savaş hukukunun çiğnendiğini dike getiren Otlu, Doğuda katliam ve zulüm vardır dedi" diye haber yayınlamış.
Kenan
Otlu'da öyle söylemediğini ispat için konuşmasının videosunu yayınlamış.
Ne
dediğine kendiniz bakın.
"Türkiye'de Kürdistan diye bir yer mi var da, haberlerde 24 saat boyunca Kürdistan şeklinde haber yapılıyor" diye vatandaş isyanlarda.
Olmaz mı, AKP ve iş
birlikçileri çoktan kurdular, az aşağıda bahsedeceğim.
Bu günkü Van TV
haberlerine baksaydınız, "TSK, TC, Kürdistan'da halkı öldürüyormuş."
Davutoğlu kokuşurken
Tunceli diyor, haberde Dersim olarak geçiyor.
Malumunuz Dersim bir
ilin adı değil, bölgenin adıydı ama hükümet hala ilin adı sanıyor.
Hani Özal ne diyordu?
Kumanda elinde,
istemezsen izlemezsin.
Kumanda kimin elinde
olduğunu aslında tam söylemiş de biz yanlış anlamış ya da kanmak istemişiz.
Ne kadar TV, o kadar
propaganda.
Zaten propagandayı
bize değil, Kürdistan dedikleri bölgedeki halka, beyin yıkamak için yapıyorlar.
Bunun
baş aktörü de Hükümete bağlı Başbakanlık Psikolojik Savaş merkezidir.
Zira
kurucuları Beşir Atalay ve Vamık Cemal Volkan'dır.
Anımsarsanız Vamık Volkan, "APO YA ÖZGÜRLÜK SENEYE" diyen kişidir.
Açıkçası bana öyle geliyor ki, hükümet eliyle
kasten bu tür haberler yaptırılıyor.
Yeni Anayasa hele bir
yapılsın, hele eyaletlere bölünmeye bir başlayalım, oraya vizeyle gireceğiz.
Tahminen vize anlaşmasını da RTE
yapacak.
Farkındaysanız kimle
vizeleri kaldırdılarsa orası işgale uğradı.
Avrupa sanırım uyandı
da, vizeleri iptal ediyor.
Van TV haberinde ayrıca,
"Aşkale'de garip olaylar" olduğundan bahsediliyor.
Oysa "Kürdistan Kurulsun Türkiye'de Destek Olsun" diyen AKP'li vekil Cuma İçten dir.
Bakınız, AKP'li vekil Cuma İçten "PKK'lılar benim evladımdır" diyor ancak AKit yazarları bunları görmüyor.
Aslında görüyor, hepsi bir birinin aynısıdır
ama millet göremiyor.
Çünkü milletin gözü din ile büyülenmiş durumda.
Van TV haberinde gördüğünüz üzere nedense Diyanet'in,
"baba öz kızına şehvet duyabilir, sakıncası yok" fetvasına yapılan protestoya hiç
türbanlı bacı katılmamış.
Türbanlı bacılar ağaç kovuğundan mı çıktı yoksa
gerçekten Kur'an'ı hepimizden iyi bilerek mi iman ediyorlar?
Peki Türklerin geleneklerinde öz kızına şehvet
duymak anlayışı var mıdır?
Neden tek bir türbanlı bacı çıkıp da,
"sizin dininizin de..." deyip türbanı atamıyorlar?
Yoksa.....!
Neyse, konuya devam edelim.
Anımsayacağınız üzere 2015 Aralık ayının son
günlerinde Aşkale'deki "Kabul, Barınma ve Geri Gönderme Merkezi"nde
isyan çıkmıştı.
Üstelik ikinci isyandı ve o isyanda özel
güvenlik görevlileri ile sığınmacılar yaralandı haberleri yapılmıştı.
Aşkale'de Çeçen sığınmacıların gözaltısı
esnasında olaylar çıkınca, isyancılar Van'daki "Geri Gönderme Merkezi"
ne nakledilmişti.
Durum öyle görülüyor ki, bu kez de IŞİD
teröristleri orada barınıyor.
Hükümet bir yandan IŞİD'e bomba yağdırıyor veya
yağdıranlarla ortak hareket ediyor açıklamaları yapmakta, öte yandan da IŞİD
ilişkilerini sır gibi saklamakta.
Neden saklıyor?
Daha evvel yazımda belirtmiştim, IŞİD Bilal Erdoğan'ın petrol alımına ait bilgileri
açıklarız diye tehdit etmişti.
Uzun lafa gerek var mı?
İki ucu pis değnek, neresinden tutarsan tut,
eline bulaşıyor.
Yakında bunlar da ortaya çıkar.
Millet, "iki ayyaşın kurduğu" dedikleri ülkesini, iki
akıl hastasına, bir avuç din tacirine teslim ettiği sürece, milli iradesine
sahip çıkmadığı sürece, Kürdistan'da kurulur, Yugoslavya gibi 6 parçaya da
bölünür, imanı bütün babaları, dinin gereği dayatmasıyla, zorla başlarına türban geçirdikleri kızlarına şehvete
kapılmaya davetiye çıkartırlar.
Bilimden ayrılırsanız, Atatürk'e ihanet ederseniz, Kürdistan
da az, kızlarına şehvet duyguları kamçılanan babalar da az gelir.
Daha bu iyi günlerimiz...
IŞİD'i orada burada arayanlar, IŞİD içimizde, hala göremiyor musunuz?
Günümüz teknolojisini Özal Efendimiz
böbürlenerek devreye soktuğunu ilan ederken, teknolojinin bu kadar hızlı ve
durdurulması zor olacağını sanırım tahmin etmemişlerdi.
Gün ola devran döne...
10.01.2016
A. Dursun

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder