7 Şubat 2016 Pazar

Besle teröristi, kazsın kuyunu. Terörist Erdoğan'ı ispiyonlamış.

"Şecâat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler." 
Osmanlı Sadrazamı Koca Mehmed Ragıp Paşa


Erdoğan'ın desteklediği Esad muhalifi gruplardan birinin lideri, Washington Post’a konuşmuş.


Demiş ki;
 
"Amerikan yönetimi yani Obama, Suriye konulu Cenevre görüşmeleri yolunda gitsin diye, hem Türkiye'ye hem de Suudilere, muhaliflere yaptığınız askeri yardımı sınırlandırın" demiş.

Kim demiş?

Obama demiş.

Üstelik haber Washington Post'ta yayınlanmış.
 
Allahallah, bu muhalif grup ne yapmak istiyor?
 
Erdoğan Uluslararası Soykırım yargılamasıyla karşı karşıyayken, "Biz teröristlere destek olmadık" diye ortalıkta açıklamalar yaparken, muhalifin yaptığının anlamı ne ola ki?
 
Muhalif grup Amerikan yönetiminin yakında el değiştireceğini biliyor ve ABD yeni yönetiminin Erdoğan'dan vazgeçeceği sinyalleri mi aldılar ki, şimdiden Erdoğan hakkında uluslararası ceza mahkemelerine açık bilgi sızdırıyorlar?

Malumunuz bir süre evvel de IŞİD, diyerek, Erdoğan ailesinin petrollerini aldığını iddia etmiş, daha evvel de, demişti.
 
Hep söylüyorum, iç basın ve halkımız bir çok şeyin farkında değil ancak, dış basın durmaksızın bilgi ve belge biriktiriyor.

Üstelik bu biriktirme işini de ortaklaşa ve alenen yapıyorlar,  gizli saklıları ise sanırım daha korkunç olmalı.

Daha bir kaç saat evvel, Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Esad'ın birliklerinin Türkiye sınırına yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Tel Rıfat kasabasına ilerlediğini bildirmişler. 

Bu arada K. Kore'de durmuyor, uzun menzilli füze fırlatıyor.


Yine bir kaç saat evvel BM Daimi  Temsilcisi Rafael Ramirez, balistik füze kullanmasının BMGK kararlarının açık  ihlali olduğunu söylemiş.

Nitekim 6 Ekim 2015 tarihinde K. Kore, Türkiye'yi atom bombasıyla vurmakla tehdit etmişti ancak yerli basın bunu görmezden gelmişti.

Bu işte bir terslik var.
 
Rusya ile Türkiye gerginliği, tahminime göre danışıklı dövüşten öte bir anlamı kalmamış oluyor.


Rusya Türkiye ile iyi geçindiği sürece, ABD Suriye konusunda müdahale sıkıntısı çekiyordu.


Nitekim bir çok faktörle beraber, Rusya ile yapılan nükleer anlaşma bu konuda engel olarak durmaktaydı.


Bunu ortadan kaldırmak ve ABD'nin Türkiye'ye asker konuşlandırmasının yolunu açmak için, Rusya ile aranın bozulması gerekiyordu ki, hem iç hem dış muhalefet sessiz kalabilmeliydi.



Rus uçağını , Türkiye üstlendi iddiaları da bu anlamda doğrulanır duruma geliyor. 


Zira Erdoğan'ın yargılanmasını önleyecek tek kuvvet ABD'den başkası değildir.

Çünkü BM demek ABD demektir, o nedenle Erdoğan ABD'nin talimatlarını harfiyen uygulamak durumunda kalmaktadır.


İçerde ayrı konuşması, ertesi gün kendini yalanlama durumuna düşmesinin nedeni de budur.



Örneğin 20 Ocak 2016'da bölücü örgüt ve güdümündeki parti asla muhatap alınmayacaktır deyip, 22 Ocak 2016'da Leyla Zana ile görüşmeyi kabul ettim demesi kafa karışıklığı yaratmış, bir anlam verememiştik.


İşte bu tür veriler, Erdoğan'ın içerde konuştuklarını ertesi gün, "dışarıdan gelen talimatlarla değiştirmesi" veya kendini yalanlamasının nedeni olarak ortaya çıkmaktadır.



Yok dışarıdan bir talimatla değiştirmiyorsa, o vakit ortaya çıkmış demektir ki, bu durumda birinin ülkeyi sürükleyeceği ortamı düşünmeye bile gerek yoktur.



Ben derim ki, iç basından takip etmekle kalmayın, bir de dış basın ne diyor, ona bakın.
 

İşte size bakmanızı önereceğim bazı başlıklar.

08.02.2016

A. Dursun


U.S. envoy goes to Syria to press the fight against the Islamic State

Russia's intervention in Syria 'has changed the slope' of the war's most important battlefield

The Battle of Aleppo Is the Center of the Syrian Chessboard

The Latest: ‘Like a siege of Aleppo is about to begin’

Russia just helped the Assad regime accomplish 'in a few days what it had failed to do over 3 years'


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder