28 Şubat 2016 Pazar

Davutoğlu, Türkiye'yi terör destekçisi ilan etti, üstelik tüm dünyaya karşı.






Ülkeyi bunlar yönetemez.

Adam ağzından çıkandan habersiz yahu.

Al Jazeera muhabiri Jamal ElShayyal, ısrarla Davutoğlu'nun sözlerini düzletiyor ama, Davutoğlu ısrarla Türkiye'yi suçluyor.

Aleni olarak bindiği dalı kesiyor.



Söyledikleri yalan mı?

Hayır, elbet ki Suriye'deki teröristlere Türkiye destek veriyor, sınır kalbur gibi.

Adamlar bombayı nereye isterse oraya koyuyor çekip gidiyor.

Daha dün A haberde ÖSO hesabına savaştığını söyleyen ama Türkmen kökenli olan terörist, telefon konuşması esnasında elinden girip boynunun öte tarafından çıkan merminin yerini göstererek, Türkiye'de her haltın onlara serbest olduğunu söylüyordu.

Üstelik A haber RTE'nin haber kanalı gibi çalışmakta olmasına rağmen.


Esad'sız Suriye'den, Erdoğan'sız Türkiye'ye geldik, hamd olsun.


Demek ki Erdoğan'a darbe haberleri gerçeği yansıtıyor.

Demek ki Suriye'ye girilecek ve Erdoğan'ın işi bitirilecek.

Anlamamak için en hafif tabiriyle biraz saf olmak lazım.

Belki de Erdoğan'a darbenin başında Davutoğlu vardır.

Nitekim Başbakan oluşunda Hakan Fidan ve dış istihbaratın özel dosyalar paylaşımını anımsarsanız, asıl darbecinin Davutoğlu olduğu ortaya çıkıyor.

Çift karakterli Fuat Avni uydurma isimli şahıs, Davutoğlu gidiyor diye demek boşuna demiyordu.

Fuat Avni'nin de Erdoğan'ın 2. kişiliğinin gizlenmiş hali olduğunu düşünürseniz önümüzdeki günler hem iç hem dış savaşa gebe.

Bir an evvel evinize erzak stoklamaya bakın.

Yabancı döviz varsa elinizden çıkartın, özellikle iç savaşta altın para eder.

Benden söylemesi.

İşte Davutoğlu ve konuşması...

28.2.2016

A. Dursun




'Rejimin tüm ülkeyi kontrol edememesi Türkiye sayesinde'

Eğer Suriye halkına Türk desteği yoksa kendilerini nasıl savundular? Halep’i savunabilirler miydi? Hayatta kalmaları mümkün olabilir miydi? Eğer bugün gerçek Suriye ılımlı muhalefeti varsa bu, Türkiye’nin desteği sayesindedir. Eğer bugün rejim ülkenin tüm topraklarını kontrol edemiyorsa, Türkiye’nin diğer bazı devletlerin desteği sayesindedir. Eğer geçen hafta Rusya’nın DAEŞ’i hedef almadan Tel Rıfat, Halep ve Azez’e 500 uçuşla yaptığı ağır bombardımana rağmen Suriye halkı hâlâ oradaysa ve topraklarını savunuyorsa, bizim desteğimiz sayesindedir. Biz bu desteğe devam edeceğiz. Yani sadece kınamıyoruz, onları destekliyoruz.

Sorumla şunu kastetmiştim: Evet destekliyorsunuz, adeta Suriye muhalefetini koruyan yaşam destek ünitesi gibisiniz. Ama onlar hayatta kalırken ülke yıkılıyor. Mülteciler günün sonunda hâlâ mülteci, ülkeleri harap olmaya devam ediyor.
Biz sadece mültecileri desteklemiyoruz, biz Suriye’deki halkı da savunuyoruz. İki milyon altı yüz bin mülteciyi kabul ettik.

Demek istediğim; bombardımanı kim durduracak? Rusya’yı, İran’ı, Suriye rejimini kim durduracak? Savaşı kim bitirecek?
Hepimiz. Ama öncelikle kahraman Suriye halkı. Afganların Sovyetlere karşı savunduğu gibi. Eminim bir gün kahraman Suriye halkı tüm bu kuvvetleri yenecek ve Türkiye Suriye halkıyla birlikte olacak.
aljazeera.com.tr



Beyinlerimize, kendini biraz tazelenmesi ve yeni bilgi eklemesi için fırsatı verelim.


Ah Nesrin Topkapı ah, ne güzel dans ederdin, seni çok özledik çooook...
Erdoğan, “Anayasa Mahkemesi Kararına saygılıyız." 03 Mayıs 2007
Yoksa Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı duyduğum ifadesini başında niye kullanayım? Başında da onu kullanmıştım. Bu karar verilmiştir buna saygı duymak zorundayız. arsiv.ntv.com.tr
Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi'nin kararına uymuyorum ve saygı duymuyorum." 28 Şubat 2016
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bana göre medyanın sınırsız özgürlüğü olamaz. Anayasa Mahkemesi'nin kararına uymuyorum ve saygı duymuyorum" dedi. haberler.com

 
Çok kritik ve gerçeğe yakın bir analizler.

Resim...


Malumunuz, yabancı basında bununla ilgili haber o dönemde yoktu.

Fakat zaman ilerledi, bazı bilgiler akmaya başladı.

Bakalım bilgileri OdaTV nasıl aktarmış.


 Kim bu MİT ve TSK içindeki CIA ajanları
 
Daha da önemlisi, Türkiye'nin olası bir Suriye harekatı zaten taraflara ayrışmış bulunan ülke içinde ciddi boyutta bir tepki ortaya çıkarabilir ve bu durum Erdoğan'ın gücünde ciddi bir azalmaya neden olabilir. MİT ve TSK içerisinde ajanları bulunan ABD ise bu durumdan faydalanabilir. Bütünüyle tarafsız bir yaklaşım ile, sosyal bir hareketi kışkırtmak dahi  rengi önceden belli olan bir devrimi ateşleyerek sorun çıkarıcı Erdoğan, Washington'dan yönetilen bir darbe ile etkisiz hale getirilebilir. Benzer bir oyunu daha önce Kiev'de CIA eliyle gerçekleştirilirken izlemiştik.

OBAMA ERDOĞAN'IN SURİYE'YE GİRMESİNİ BEKLEYECEK
Gözünde canlandırması zor değil, Obama gizlice Erdoğan'a yeşil ışık yaktı ve altındaki halıyı çekmeden önce askerlerini Suriye'ye sokmasını bekleyecek. Benzer bir sahtekarlık örneği 1990'da Amerikan elçisi Irak'a gittiğinde gerçekleşmişti. April Glaspie, Saddam'ın Kuveyt'e girmesine onay vermişti. Irak ordusu hedeflerine henüz ulaştığı anda ABD kendi ordusunu devreye sokarak Çöl Fırtınası Operasyonu adı altında büyük ölçekli bir karşı askeri operasyon başlatmıştı.

Bu Amerika'nın yerine daha uysal ve itaatkar bir Arap geçirmeden önce Saddam'ı devirmek için attığı ilk adımdı.
 
Benzer bir rejim değişikliği tuzağı Erdoğan için mi kuruldu dersiniz?

"Erdoğan'a darbe yapılacak" diyen makalenin tam metni odatv


 O rapordaki bu satırlara dikkat! TSK seçimden sonra darbe mi yapacak?
ABD’nin Suriye’de yaşadığı yenilginin ardından Ortadoğu stratejisini yeniden şekillendirme çalışmalarına başladığı süreçte, Türkiye siyasetine yönelik düzenlemelerinin ana hattının karşı devrimin başarılarını kurumsallaştıracak, sola kapalı ve Erdoğan’ın tekleştiği bir siyasal yapıdan alternatiflerin üretilebileceği koşulları yaratmak olduğu anlaşılıyordu. ABD’nin tercihi, bu stratejinin tamamının, tek vuruşluk hamleler zinciriyle uygulanabilmesiydi.

ERDOĞAN'SIZ TÜRKİYE
Ergenekon ve Balyoz davalarındaki beraatler, 17-25 Aralık operasyonları ile Erdoğan’ın hal’li, Erdoğan’sızTürkiye ve AKP’nin yaratacağı boşlukta alternatif yaratacak siyasal aranışlar, Kılıçdaroğlu’nun Y-CHP’sinin artık açık bir biçimde bu hatta rotaya oturtulması bu çerçevede gelişen olaylardı.  17 Aralık 2013 operasyonunun ertesi gününde yazdığım yazıda ise, operasyonların siyaseten Edelman ve Abramowitz raporuna uyumlu şekilde geliştiğini belirterek restorasyon ile ilişkisine şöyle değinmiştim;

“Yeni rejimin kendisini oturtması, toplumsal muhalefeti diri tutan Tayyip Erdoğan’ın gerekirse siyaset dışı kalması ve rejimin önünde biriken büyük sorunların toplumun sağcılığı temelinde restore edilmesi ile mümkün görünüyor.”

Bu işleyişi bozan tek unsur, Erdoğan’ın 17-25 Aralık’tan devrilmeden çıkmış olması oldu. Meselenin Kürt siyasetindeki izlerini ise yine cumhurbaşkanlığı seçimlerinde izleyebilmiştik. 7 Haziran seçimlerinde HDP yükselişinin provası, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gerçekleşmişti aslında. Ekmeleddin İhsanoğlu’yla Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkartılarak iktidardan uzaklaştırılması çabası kadar Selahattin Demirtaş’ın öne çıkarak yaratacağı etki ve alacağı oyun görülmesi de önemliydi. odatv


Türkiye'de darbe yapacak iki ekip var.
HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, Hayat TV’deki “Ne Yapmalı Nasıl Yapmalı” programında seçimlere ilişkin soruları yanıtladı. “Türkiye’de darbe ihtimali var mı?” sorusuna yanıt veren Pervin Buldan, “Türkiye’de darbe girişimi her zaman vardır. 7 Haziran seçimlerinden hemen sonrada Türkiye’de bir darbe girişimi olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Konuşmasının devamında “Partimizin sağ duyusu olmasaydı, partimizin sakinleştiren söylemleri olmasaydı. Bugün Türkiye çoktan bir darbe ile karşı karşıya kalacaktı.” ifadelerini kullanan Pervin Buldan, “Kim yapmış olacaktı bu darbeyi” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

“Cumhurbaşkanı’nın içinde olduğu bir ekip var. Ve bunun dışında farklı bir ekip daha var. Ben Türkiye’de iki ayrı ekip olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığına yakın olan ekip, cumhurbaşkanının başkanlığına onay veren ve yapmayacakları hiçbir şey yok. Bunlar ayrı bir güç. Ama karşı tarafta da Cumhurbaşkanına karşı olan başka bir güç var. 1 Kasım seçimlerinden sonra yine buraya gelirsek belki kimleri kastettiğimizi söyleyebiliriz. Onlarda ayrı bir güç.”



ÖCALAN: ELİNİZİ ÇABUK TUTUN DARBE OLABİLİR
Fuat Avni'nin bir diğer iddiası ise çözüm süreciyle ilgili oldu. İmralı'daki Öcalan'ın Hakan Fidan'ı uyardığını yazan Avni, Öcalan'ın 'Böyle giderse asker darbe yapabilir, elinizi çabuk tutup Çözüm Süreci'ni sonuçlandırın' dediğini öne sürdü. 





Hamas'lı Komutan: İsrail'in Müttefiki Olan Türkiye'den Eğitim Alamayız
27 Şubat 2016
Hamas örgütünün silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nda görev yapan bir komutan, Türkiye’nin Hamas üyelerine askeri ve ideolojik eğitim verdiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.haberler.com


Erdoğan: Ben Şimdi Yola Çıkıyorum Ortalık Biraz Daha Çalkalanabilir
28 Şubat 2016
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AYM'yi sert sözlerle eleştirmesinin ardından sarf ettiği "Şimdi yola çıkıyorum, herhalde biraz daha ortalık çalkalanabilir" cümlesi dikkat çekti.  haberler.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder