14 Mart 2016 Pazartesi

Hayvanlardan sorumlu Bakan Faruk Çelik, dünyadan habersiz bir maşa mıdır?

Daha bu gün yazdım, başlığında sundum

Kafayı süt tozuna takmış dedim.

Şimdi yeni bir söylem daha geliştirmiş.

"Havza Bazlı Teşvik" diyor.

Arkadaş sanki kendi fikriymiş gibi söylemez mi, gel de deli olma.

Yahu bu, 2. Erdoğan hükümet programında sunulmuştu, kimle dalga geçiyor anlamadım.

Konu hakkında TBMM'de bir yığın yazışmalar yapılmıştı.


 

Anlaşılan o ki, milletin dikkatleri Ankara patlamasına yoğunlaşmışken, hayvancılığın katliama dönüşmesi, tarımın yok edilmesi için tam uygun fırsat olmuş.

II. ERDOĞAN HÜKÜMETİ PROGRAMI
İthalatımızda önemli bir yer tutan yağlı tohumlar başta olmak üzere, ülkemizde arz açığı olan ürünlere yönlendirme teşviklerini uygulayacağız.
Pilot uygulaması başlatılan havza bazlı teşviklerini ülke geneline yaygınlaştıracağız.
Pazar garantili sözleşmeli üretimi yaygınlaştıracak tedbirler alacağız... tbmm.gov.tr

Görüldüğü üzere, kendi icadıymış gibi sunmaya çabaladığı şeyler, önceki hükümetlerin başaramadığı işlerdir.

İyi de neden Faruk Çelik bu işler için seçilmiş ve neden Ankara patlamasının üzerinden 24 saat bile geçmeden gündeme getiriliyor?

Saklanan, gizlenen şeyler mi var, öncekilerin cüret edemedikleri ne vardı ki, Çelik cüret edebildi?


Yazının başlığında verdiğim adrese bakarsanız orada bunun tüm gerekçelerini sunmuştum, inceleme fırsatınız olacaktır.

Özellikle Greenpeace, Cemaat, CIA, MI5 bağlantılarını irdelediğim ve içinde NESTLE bağlantısını bulacağınız "" başlıklı bölüm, süt tozunun neden ve kime ihraç edileceği hakkında bilgilenmenize yardımcı olacaktır.

Malumunuz süt tozu kullanan insan neredeyse kalmadı, sadece salam, sosis, çikolata, hazır çorbalar gibi ürünlerin üretimi ve buzağı beslemede kullanılıyor.

Çikolata firması deyince akla, Nestle'nin gelmesi kadar doğal ne olabilir? 

Peki bu Faruk Çelik çalışma bakanlığı dönemi dahil, hayvan bakanı olduğundan bu güne TBMM'de ne yapmış da ben haksızlık yapıyorum?

Nitekim milletvekilinin ne olduğu, ne bildiği, nelerden haberdar olduğu, halka neler sunup nasıl hizmet ettiği meclis karnesinden belli olur.

Öyleyse boş konuşacağımıza meclis karnesine göz atalım.
tbmm.gov.tr



Görüleceği üzere, her iki bakanlıkta da adeta yan gelip yatmış, hiç bir öneri, teklif vs... sunmamış.

Öyleyse bu adam kimdir, kime hizmet etmiştir?

Öyle ya, onca bakanlık yapmış olan birisi, illa ki hizmette bulunmuştur.

TBMM karnesinden anlaşılacağı üzere faaliyet alanı boş olan bir vekil, onda bakanlık dönemlerinde kime hizmet etmiştir diye sormak çok mu abesle iştigal olur?

Onu bunu bilmem.

Berber yakında saçlarınızı kökünden keser, saçlarınız yere düştüğünde ak mıydı kara mıydı mutlaka görürsünüz.

Dilerim ki, berber saçınızı kesmeden aynaya bakmak aklınıza gelsin, yoksa berberin göstereceğini beklerseniz....

Sanırım anlatabilmiş olsam gerek.


300 bin hamile hayvan kesildi. Et, Süt ihaneti devam ediyor.
Yerli ineğe ithal angus spermi!


14.3.2016

A. Dursun


  
İşte yeni hayvancılık destek paketi
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, hayvancılık sektörünün yeni yol haritasını bugün yapılması beklenen Bakanlar Kurulu’na sunacak.

14.03.2016

 Hayvancılığın yeni yol haritası bugün toplanması beklenen Bakanlar Kurulu'nda ele alınacak. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında hazırlanan hayvancılık paketi bugün Bakan Faruk Çelik tarafından Bakanlar Kurulu'na sunulması bekleniyor.

Bakanlar Kurulu'na sunulacak pakette destekleme, ithalat, piyasaya müdahale, market zincirleri ve sanayi işletmelerinin denetimi gibi önemli konular olacak.

BUGÜN BAKANLAR KURULUNA SÜNÜLACAK PAKETTE NELER VAR? 

1- Destekler tamamen değişecek. Hayvancılığa verilen 57 kalem destek yerine en fazla 10 kalem de destek verilmesi planlanıyor. Ayrıca bugüne kadar üretici örgütleri üzerinden verilen hayvancılık destekleri üreticiye doğrudan ödenecek.

2- Et ve Süt Kurumu, piyasaya müdahale gücü artırılacak. Bugüne kadar daha çok yaptığı ithalatla et piyasasına müdahale eden Et ve Süt Kurumu, ilk kez çiğ süt piyasasına da müdahale edecek. Arz fazlası sütü piyasadan çekerek süt tozuna dönüştürecek.

3- İthalata dayalı politika yerine üretimi artıracak politikaya geçilecek. Zorunlu olmadıkça ithalat yapılmayacak. Yeni dönemde TİGEM damızlık üretim ve dağıtım merkezi olacak. Damızlık ithalatını da TİGEM yapacak. TİGEM ilk etapta 50 bin damızlık hayvan ithal ederek ihtiyacı olan üreticilere dağıtacak.

4- Üreticiden alınan çiğ süt ve karkas etin tüketiciye pahallıya satılmasını önlemek için market zincirleri, et ve süt sanayicileri denetim altına alınacak. Cezalar artırılacak.

POLİTİKALAR DEĞİŞECEK
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in sektör temsilcileriyle yaptığı görüşmeler, üreticilerin sorunlarını dinlediği telefon görüşmeleri, bölgesel bazda düzenlenen ortak akıl toplantıları ve basına yaptığı açıklamalara göre, hayvancılık paketi Bakanlar Kurulu'nda da benimsenirse hayvancılık politikasında köklü değişiklikler olacak. En önemli değişiklik ise hayvancılıkta ithalat politikası terk edilerek üretimi artıracak önlemler alınacak. Ayrıca, destekleme politikası tamamen değişecek.

HAYVANCILIK DESTEKLERİ ÜRETİCİYE DOĞRUDAN ÖDENECEK
Tarımsal desteklerde 1 Ocak 2017 itibariyle Havza Bazlı Destekleme Modeli'ne geçmeyi planlayan Bakanlık, tarım destekleri içerisinde yüzde 30 paya sahip hayvancılık desteklerinde de radikal değişiklik yapacak. Mevcut uygulamada 57 kalemde verilen destek sayısı azaltılacak. En fazla 10 destek kalemi olacak. Destekler daha etkin kullanılacak. Herkese ödenecek temel bir destek olacak. Hayvancılık yapan bir ailenin geliri en az asgari ücret düzeyinde olması sağlanacak. En önemli değişikliklerden birisi ise, üretici örgütleri üzerinden verilen destekler çiftçiye doğrudan ödenecek. Bu değişikliğin önümüzdeki nisan ayında yapılacak 2015 üretim yılına ait hayvancılık desteklerinde uygulamaya konulması bekleniyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, üretici örgütlerinin devreden çıkarılarak desteklerin üreticiye doğrudan verilmesi gerektiğini hafta sonu Konya'da yapılan İç Anadolu Bakanlık Koordinasyon ve Sektörel Ortak Akıl Toplantısı'nda da söyledi. Üretici örgütlerine seslenen Çelik, "Arkadaşlar siz noter değilsiniz. Mührü bas, aidatı al. Bu en son düşünmeniz gereken şeydir. 50 parçaya bölünmüş bir destek var köylü köyünden geliyor oraya buraya git derken zaten adamın başı dönüyor. Bu konuda çok ciddi bir reforma ihtiyaç var. Birliklerimiz, odalarımız ve borsalarımız daha fonksiyonel olmalı. Onun için yasa taslağı toparlanmış durumda. Çiftçiyi, üreticiyi rahatsız edecek bir oda, birlik anlayışı olmaz. Sizin yol gösterici, sorun çözücü olmanız gerekiyor. Onun için çiftçiyle, üreticiyle kol kola yürümesi gereken birlik ve odalarımızın dağınıklığını kabullenmek mümkün değil. Bu alandaki yeniden yapılanmayı güzel bir dayanışma içerisinde birlikte kurmamız gerekiyor" dedi.

UYGULAMA KARGAŞAYA NEDEN OLACAK
Üretici örgütlerinin temsilcileri bu uygulamanın büyük karmaşaya neden olacağını iddia ediyor. Üretici örgütlerinin temsilcileri, 2015 üretim yılına ait desteklerin bu yıl ödendiğine dikkat çekerek, "Birlikler üreticilere her türlü girdiyi temin ediyor. Kayıtlarını sağlıklı olarak tutuyor. Desteklemelerle ilgili icmalleri yapıyor. Bugün milyonlarca lira alacağı olan birlikler var. Bu alacakla r ne olacak? Birlikleri devre dışı bırakmak büyük karmaşaya neden olur" görüşünü savunuyor.

ESK, SÜTE MÜDAHALE EDECEK
Bugüne kadar sadece et piyasasına müdahale eden ve bunu da büyük ölçüde ithalatla yapan Et ve Süt Kurumu, ilk kez süt piyasasına da müdahale edecek. Yapılacak çalışmalarla bir kaç ayda süte müdahale edecek konuma kavuşturulacak olan Et ve Süt Kurumu arz fazlası sütü piyasadan çekerek süt tozuna dönüştürecek. Kurum, piyasaya doğrudan müdahale edinceye kadar, özel sektör veya kooperatifler tarafından üretilen süt tozunu satın alacak.

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ İHRACATI DESTEKLENECEK
Üreticinin sattığı çiğ sütte fiyatın düşmesini önlemek ve arz fazlası sütü değerlendirmek için süt ve süt ürünleri ihracatı desteklenecek. Bu konuda çıkarılan destekleme tebliği yeniden ele alınarak uygulanabilir hale getirilecek. Süt tozu, peynir, yoğurt, tereyağı ve diğer süt ürünlerinin ihracatına destek verilecek. Okul sütü projesinin yanı sıra Ankara, İstanbul ve diğer büyük şehirlerde süt tüketimini artıracak projeler yaşama geçirilecek.

MARKETLERE VE SANAYİCİLERE DENETİM GELİYOR
Bakanlar Kurulu'na sunulacak et ve sütle ilgili pakette market zincirlerinin, et ve süt üreticilerinin denetim altına alınması da öngörülüyor. Bakanlık, üreticiden alınan çiğ süt ve karkas etin tüketiciye pahallıya satılmasını önlemek için market zincirleri, et ve süt sanayicilerini daha sık denetleyecek. Bu konudaki cezai yaptırımların da artırılması bekleniyor.

TİGEM, DAMIZLIK ÜRETİM VE DAĞITIM MERKEZİ OLACAK
Son 10 yılda kırmızı et fiyatını kontrol altına almak için çok sık başvurulan ithalat politikası terk edilecek. Zorunlu olmadıkça ithalat yapılmayacak. Üretimi artıracak önlemler alınacak. Bu önlemler devreye girinceye kadar bir süre daha ithalat yapılacak. Bu yeni politikada Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) damızlık üretim ve dağıtım merkezi olacak. TİGEM damızlık üretimine ağırlık verecek. Hayvancılık yapmak isteyenler yurtdışından hayvan ithal etmek yerine TİGEM' den alacak. İthalatı da TİGEM yapacak. DÜNYA'nın edindiği bilgilere göre, hayvancılıkta üretimi artırmak için TİGEM damızlık üretiminin yanı sıra 50 bin baş damızlık ithal ederek üreticilere dağıtacak. Bunun için altyapı çalışmaları büyük ölçüde tamamlandı.

İTHALAT POLİTİKASI TERK EDİLECEK
Bakan Faruk Çelik'in Bakanlar Kurulu'na da sunması beklenen ithalatla ilgili açıklaması özetle şöyle: "Bize ithal et uzun süredir geliyor. Bir müddet daha gelecek. Hayvan varlığını bir noktaya çıkarıncaya kadar gelecek. Amaç üreticiyi ve sektörü hayvan varlığımızı istediğimiz noktaya taşımak. Piyasadaki maliyetler belli. Burada üreticiyi sıkıntıya sokacak bir uygulamaya girmemek gerekiyor. Bizim eti yarı yarıya ucuza ithal etme imkânımız var. Fiyatı yarı yarıya düşürebiliriz. İthal ederiz piyasada fiyatı 15-20-22 liraya düşürürüz. Siz 35-32 liraya kıymayı almazsınız da 20-22 lirayla alabilirsiniz. Bu mümkün. Ama bu, bizim hayvan varlığımıza yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bu doğru değil. Biz böyle bir ithalat peşinde değiliz. Alınan kararlar et ve süt varlığımızı artırmak içindir. Bunu destekleyecek olan, bütün taraflardır. Aksi takdirde işin kolayına kaçarız. İki yıl alkış alırız bu geçici olur ve hayvan varlığınız büyük yara alır. Nasıl olsa bir 100 bin ton, 200 bin ton ete ihtiyaç var. Bunu fırsat bilip yaklaşanlara fırsat vermeyeceğiz. Pazartesi günü Bakanlar Kurulunda ciddi sunumlarımız var. Orada aldığımız kararlar var. Et, hayvan nasıl gelecek buraya. Nasıl daha uygun şartlarda üreticiye verilecek. Nasıl hibe edilecek. Bunların çalışmalarını bakanlık olarak tamamlamış bulunuyoruz." dunya.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder