Kafayı süt tozuna takmış dedim.
Şimdi yeni bir söylem daha geliştirmiş.
"Havza Bazlı Teşvik" diyor.
Arkadaş sanki kendi fikriymiş gibi söylemez mi, gel de deli olma.
Yahu bu, 2. Erdoğan hükümet programında sunulmuştu, kimle dalga geçiyor anlamadım.
Konu hakkında TBMM'de bir yığın yazışmalar yapılmıştı.
Anlaşılan o ki, milletin dikkatleri Ankara patlamasına yoğunlaşmışken, hayvancılığın katliama dönüşmesi, tarımın yok edilmesi için tam uygun fırsat olmuş.
II.
ERDOĞAN HÜKÜMETİ PROGRAMI
İthalatımızda
önemli bir yer tutan yağlı tohumlar başta olmak üzere, ülkemizde arz açığı olan
ürünlere yönlendirme teşviklerini uygulayacağız.
Pilot
uygulaması başlatılan havza bazlı teşviklerini ülke geneline
yaygınlaştıracağız.
Pazar
garantili sözleşmeli üretimi yaygınlaştıracak tedbirler alacağız... tbmm.gov.tr
Görüldüğü
üzere, kendi icadıymış gibi sunmaya çabaladığı şeyler, önceki hükümetlerin
başaramadığı işlerdir.
İyi
de neden Faruk Çelik bu işler için seçilmiş ve neden Ankara patlamasının
üzerinden 24 saat bile geçmeden gündeme getiriliyor?
Saklanan, gizlenen şeyler mi var, öncekilerin cüret
edemedikleri ne vardı ki, Çelik cüret edebildi?
Yazının
başlığında verdiğim adrese bakarsanız orada bunun tüm gerekçelerini sunmuştum,
inceleme fırsatınız olacaktır.
Özellikle Greenpeace, Cemaat,
CIA, MI5 bağlantılarını irdelediğim ve içinde NESTLE bağlantısını bulacağınız "İç Güvenlik Paketi
Generalleri nasıl ilgilendiriyor" başlıklı bölüm, süt tozunun neden ve
kime ihraç edileceği hakkında bilgilenmenize yardımcı olacaktır.
Malumunuz
süt tozu kullanan insan neredeyse kalmadı, sadece salam, sosis, çikolata, hazır
çorbalar gibi ürünlerin üretimi ve buzağı beslemede kullanılıyor.
Çikolata
firması deyince akla, Nestle'nin gelmesi kadar doğal ne olabilir?
Peki
bu Faruk Çelik çalışma bakanlığı dönemi dahil, hayvan bakanı olduğundan bu güne
TBMM'de ne yapmış da ben haksızlık yapıyorum?
Nitekim
milletvekilinin ne olduğu, ne bildiği, nelerden haberdar olduğu, halka neler
sunup nasıl hizmet ettiği meclis karnesinden belli olur.
Öyleyse
boş konuşacağımıza meclis karnesine göz atalım.
tbmm.gov.tr
Görüleceği üzere, her iki bakanlıkta da adeta yan gelip
yatmış, hiç bir öneri, teklif vs... sunmamış.
Öyleyse bu adam kimdir, kime hizmet etmiştir?
Öyle ya, onca bakanlık yapmış olan birisi, illa ki hizmette bulunmuştur.
TBMM karnesinden anlaşılacağı üzere faaliyet alanı boş olan
bir vekil, onda bakanlık dönemlerinde kime hizmet etmiştir diye sormak çok mu
abesle iştigal olur?
Onu bunu bilmem.
Berber yakında saçlarınızı kökünden keser, saçlarınız yere
düştüğünde ak mıydı kara mıydı mutlaka görürsünüz.
Dilerim ki, berber saçınızı kesmeden aynaya bakmak aklınıza
gelsin, yoksa berberin göstereceğini beklerseniz....
Sanırım anlatabilmiş olsam gerek.
300 bin hamile hayvan kesildi. Et, Süt ihaneti devam ediyor.
Yerli ineğe ithal angus spermi!
14.3.2016
A. Dursun
İşte yeni hayvancılık destek paketi
Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, hayvancılık sektörünün yeni yol haritasını
bugün yapılması beklenen Bakanlar Kurulu’na sunacak.
14.03.2016
Hayvancılığın yeni yol haritası bugün
toplanması beklenen Bakanlar Kurulu'nda ele alınacak. Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığında hazırlanan hayvancılık paketi bugün Bakan Faruk Çelik
tarafından Bakanlar Kurulu'na sunulması bekleniyor.
Bakanlar
Kurulu'na sunulacak pakette destekleme, ithalat, piyasaya müdahale, market
zincirleri ve sanayi işletmelerinin denetimi gibi önemli konular olacak.
BUGÜN
BAKANLAR KURULUNA SÜNÜLACAK PAKETTE NELER VAR?
1-
Destekler tamamen değişecek. Hayvancılığa verilen 57 kalem destek yerine en
fazla 10 kalem de destek verilmesi planlanıyor. Ayrıca bugüne kadar üretici
örgütleri üzerinden verilen hayvancılık destekleri üreticiye doğrudan ödenecek.
2-
Et ve Süt Kurumu, piyasaya müdahale gücü artırılacak. Bugüne kadar daha çok
yaptığı ithalatla et piyasasına müdahale eden Et ve Süt Kurumu, ilk kez çiğ süt
piyasasına da müdahale edecek. Arz fazlası sütü piyasadan çekerek süt tozuna
dönüştürecek.
3-
İthalata dayalı politika yerine üretimi artıracak politikaya geçilecek. Zorunlu
olmadıkça ithalat yapılmayacak. Yeni dönemde TİGEM damızlık üretim ve dağıtım
merkezi olacak. Damızlık ithalatını da TİGEM yapacak. TİGEM ilk etapta 50 bin
damızlık hayvan ithal ederek ihtiyacı olan üreticilere dağıtacak.
4-
Üreticiden alınan çiğ süt ve karkas etin tüketiciye pahallıya satılmasını
önlemek için market zincirleri, et ve süt sanayicileri denetim altına alınacak.
Cezalar artırılacak.
POLİTİKALAR
DEĞİŞECEK
Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in sektör temsilcileriyle yaptığı
görüşmeler, üreticilerin sorunlarını dinlediği telefon görüşmeleri, bölgesel
bazda düzenlenen ortak akıl toplantıları ve basına yaptığı açıklamalara göre,
hayvancılık paketi Bakanlar Kurulu'nda da benimsenirse hayvancılık
politikasında köklü değişiklikler olacak. En önemli değişiklik ise
hayvancılıkta ithalat politikası terk edilerek üretimi artıracak önlemler
alınacak. Ayrıca, destekleme politikası tamamen değişecek.
HAYVANCILIK
DESTEKLERİ ÜRETİCİYE DOĞRUDAN ÖDENECEK
Tarımsal
desteklerde 1 Ocak 2017 itibariyle Havza Bazlı Destekleme Modeli'ne geçmeyi planlayan
Bakanlık, tarım destekleri içerisinde yüzde 30 paya sahip hayvancılık
desteklerinde de radikal değişiklik yapacak. Mevcut uygulamada 57 kalemde
verilen destek sayısı azaltılacak. En fazla 10 destek kalemi olacak. Destekler
daha etkin kullanılacak. Herkese ödenecek temel bir destek olacak. Hayvancılık
yapan bir ailenin geliri en az asgari ücret düzeyinde olması sağlanacak. En
önemli değişikliklerden birisi ise, üretici örgütleri üzerinden verilen
destekler çiftçiye doğrudan ödenecek. Bu değişikliğin önümüzdeki nisan ayında
yapılacak 2015 üretim yılına ait hayvancılık desteklerinde uygulamaya konulması
bekleniyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, üretici örgütlerinin
devreden çıkarılarak desteklerin üreticiye doğrudan verilmesi gerektiğini hafta
sonu Konya'da yapılan İç Anadolu Bakanlık Koordinasyon ve Sektörel Ortak Akıl
Toplantısı'nda da söyledi. Üretici örgütlerine seslenen Çelik, "Arkadaşlar
siz noter değilsiniz. Mührü bas, aidatı al. Bu en son düşünmeniz gereken
şeydir. 50 parçaya bölünmüş bir destek var köylü köyünden geliyor oraya buraya
git derken zaten adamın başı dönüyor. Bu konuda çok ciddi bir reforma ihtiyaç
var. Birliklerimiz, odalarımız ve borsalarımız daha fonksiyonel olmalı. Onun
için yasa taslağı toparlanmış durumda. Çiftçiyi, üreticiyi rahatsız edecek bir
oda, birlik anlayışı olmaz. Sizin yol gösterici, sorun çözücü olmanız
gerekiyor. Onun için çiftçiyle, üreticiyle kol kola yürümesi gereken birlik ve
odalarımızın dağınıklığını kabullenmek mümkün değil. Bu alandaki yeniden
yapılanmayı güzel bir dayanışma içerisinde birlikte kurmamız gerekiyor"
dedi.
UYGULAMA
KARGAŞAYA NEDEN OLACAK
Üretici
örgütlerinin temsilcileri bu uygulamanın büyük karmaşaya neden olacağını iddia
ediyor. Üretici örgütlerinin temsilcileri, 2015 üretim yılına ait desteklerin
bu yıl ödendiğine dikkat çekerek, "Birlikler üreticilere her türlü girdiyi
temin ediyor. Kayıtlarını sağlıklı olarak tutuyor. Desteklemelerle ilgili
icmalleri yapıyor. Bugün milyonlarca lira alacağı olan birlikler var. Bu
alacakla r ne olacak? Birlikleri devre dışı bırakmak büyük karmaşaya neden
olur" görüşünü savunuyor.
ESK,
SÜTE MÜDAHALE EDECEK
Bugüne
kadar sadece et piyasasına müdahale eden ve bunu da büyük ölçüde ithalatla
yapan Et ve Süt Kurumu, ilk kez süt piyasasına da müdahale edecek. Yapılacak
çalışmalarla bir kaç ayda süte müdahale edecek konuma kavuşturulacak olan Et ve Süt Kurumu
arz fazlası sütü piyasadan çekerek süt tozuna dönüştürecek. Kurum,
piyasaya doğrudan müdahale edinceye kadar, özel sektör veya kooperatifler
tarafından üretilen süt tozunu satın alacak.
SÜT
VE SÜT ÜRÜNLERİ İHRACATI DESTEKLENECEK
Üreticinin
sattığı çiğ sütte fiyatın düşmesini önlemek ve arz fazlası sütü değerlendirmek
için süt ve süt ürünleri ihracatı desteklenecek. Bu konuda çıkarılan destekleme
tebliği yeniden ele alınarak uygulanabilir hale getirilecek. Süt tozu, peynir,
yoğurt, tereyağı ve diğer süt ürünlerinin ihracatına destek verilecek.
Okul sütü projesinin yanı sıra Ankara, İstanbul ve diğer büyük şehirlerde süt
tüketimini artıracak projeler yaşama geçirilecek.
MARKETLERE
VE SANAYİCİLERE DENETİM GELİYOR
Bakanlar
Kurulu'na sunulacak et ve sütle ilgili pakette market zincirlerinin, et ve süt
üreticilerinin denetim altına alınması da öngörülüyor. Bakanlık, üreticiden
alınan çiğ süt ve karkas etin tüketiciye pahallıya satılmasını önlemek için
market zincirleri, et ve süt sanayicilerini daha sık denetleyecek. Bu konudaki
cezai yaptırımların da artırılması bekleniyor.
TİGEM,
DAMIZLIK ÜRETİM VE DAĞITIM MERKEZİ OLACAK
Son
10 yılda kırmızı et fiyatını kontrol altına almak için çok sık başvurulan
ithalat politikası terk edilecek. Zorunlu olmadıkça ithalat yapılmayacak.
Üretimi artıracak önlemler alınacak. Bu önlemler devreye girinceye kadar bir
süre daha ithalat yapılacak. Bu yeni politikada Tarım İşletmeleri Genel
Müdürlüğü (TİGEM) damızlık üretim ve dağıtım merkezi olacak. TİGEM damızlık
üretimine ağırlık verecek. Hayvancılık yapmak isteyenler yurtdışından hayvan
ithal etmek yerine TİGEM' den alacak. İthalatı da TİGEM yapacak. DÜNYA'nın
edindiği bilgilere göre, hayvancılıkta üretimi artırmak için TİGEM damızlık
üretiminin yanı sıra 50 bin baş damızlık ithal ederek üreticilere dağıtacak.
Bunun için altyapı çalışmaları büyük ölçüde tamamlandı.
İTHALAT
POLİTİKASI TERK EDİLECEK
Bakan
Faruk Çelik'in Bakanlar Kurulu'na da sunması beklenen ithalatla ilgili
açıklaması özetle şöyle: "Bize ithal et uzun süredir geliyor. Bir müddet
daha gelecek. Hayvan varlığını bir noktaya çıkarıncaya kadar gelecek. Amaç
üreticiyi ve sektörü hayvan varlığımızı istediğimiz noktaya taşımak. Piyasadaki
maliyetler belli. Burada üreticiyi sıkıntıya sokacak bir uygulamaya girmemek
gerekiyor. Bizim eti yarı yarıya ucuza ithal etme imkânımız var. Fiyatı yarı
yarıya düşürebiliriz. İthal ederiz piyasada fiyatı 15-20-22 liraya düşürürüz.
Siz 35-32 liraya kıymayı almazsınız da 20-22 lirayla alabilirsiniz. Bu mümkün.
Ama bu, bizim hayvan varlığımıza yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bu doğru
değil. Biz böyle bir ithalat peşinde değiliz. Alınan kararlar et ve süt
varlığımızı artırmak içindir. Bunu destekleyecek olan, bütün taraflardır. Aksi
takdirde işin kolayına kaçarız. İki yıl alkış alırız bu geçici olur ve hayvan
varlığınız büyük yara alır. Nasıl olsa bir 100 bin ton, 200 bin ton ete ihtiyaç
var. Bunu fırsat bilip yaklaşanlara fırsat vermeyeceğiz. Pazartesi günü
Bakanlar Kurulunda ciddi sunumlarımız var. Orada aldığımız kararlar var. Et,
hayvan nasıl gelecek buraya. Nasıl daha uygun şartlarda üreticiye verilecek.
Nasıl hibe edilecek. Bunların çalışmalarını bakanlık olarak tamamlamış
bulunuyoruz." dunya.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder