3 Mart 2016 Perşembe

Yunanistan mülteci bahanesiyle 700 milyon avro alıyor, biz milyarları savuruyoruz.




Böyle bir ülke batmaz da ne olur?




Yunanistan, AB'den yardım talebinde bulunuyor, AB derhal olumlu yanıt veriyor 2016 için 300 milyon, 2017 ve 2018 için de 200'er milyon avro vermeyi kabul ediyor.

Paranın harcaması sığınmacıların ihtiyaçları için kullanılacakmış  ve BM ile Yunanistan ve AB ülkelerindeki yardım kuruluşları ile koordineli çalışılacakmış.

Dünyanın en yoksul ülkelerine yardım amacıyla AB bütçesinden ayrılan 1,1 milyar  avro kesintisi de yapılmayacakmış.

Vay anasını, bizimkiler adeta dilenir gibi 3 milyon avro pazarlığı yaparken, açlıktan iflasın eşiğine gelen Yunanistan'ın bir isteği adeta emir telakki ediliyor.
 


Christos Stylianides denen yardımdan sorumlu üye çıkmış bir de açıklama yapmış.

"Mülteci sayısı artıyor, ihtiyaçlar artıyor,  zaman kaybedilmeden Yunanistan'ın teklifi onaylanmalı" diyor.

25 Ocak 2016'da Erdoğan, AB heyetinden AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Genişlemeden Sorumlu Komiser Johannes Hahn ile İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Komiser Christos Stylianides’i Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabul etmiş, güney akım projesi dahil bazı konular görüşülmüştü.


Not: AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, "İslam dininin sadece, Avrupa’ya ait bir parça olduğunu düşünenler yanılıyor ve Avrupa kimliğini anlayamıyor. Avrupa İslam’dır, İslam da Avrupa’dır. İslam, Avrupa’nın vazgeçilmez bir parçasıdır. İslam dininin bu toplumda yeri olduğu gibi, tarihimizde ve kültürümüzde de yeri vardır, aynı şekilde gelecekte de yeri olacaktır."



O kabulde Komiser Hahn, "Yeni dönemde bir veya daha fazla müzakere başlığı açılacak, AB'den gelen üç silahşor gibiyiz" diye ifade kullanmıştı.

Onların 3 silahşor ifadesi kullanmasının ne anlama geldiğini anlayanlar anlamıştır ancak sanırım Erdoğan ve avenesi, bu sözü yuttuğuna göre ne anlama geldiğini bilmiyor.

Her neyse,  orada Stylianides denen adam acaba Erdoğan'ın sırtını mı okşamıştı ki, Federica Mogherini'nin söylediği, "Suriye krizi için 70 milyon Avro yardımda bulunacağız" açıklamasına tepki vermemişti?

70 miyon avro Erdoğan'ı tatmin mi etmişti ki, Stylianides'in "yakın geçmişin en ağır mülteci krizine  yoğun olarak ve tam anlamıyla acilen odaklanılmalıdır" açıklamasına tepki verememişti.



BMMYK Koordinatörü Barbara Colzi, "Avrupa'daki sığınmacı krizi yaşanıyor, Yunanistan'ın İdomeni kasabasındaki sığınmacılar demir yolunu kapattı" diye açılama yapıyor ama Yunanistan'da kurulan kampların boş olduğu da söyleniyor.


Colzi, "Makedonya'nın Sırbistan sınırındaki Tabanovce kampında, yollarına devam etmek isteyen binden fazla sığınmacı bulunuyor" diye açıklama yaptığı sırada, Esad gidecek diye feryat edip, koalisyonla beraber Suriye'ye girmeye çalışan Hz. Tayyip efendimiz ise o sıralarda Gana'ya 30 adet metrobüs hediye etmekle meşgul oluyor.

Ey Tayyip Efendimiz, Gana'ya 30 metrobüs hediye edecek parayı bulabiliyorsan, neden sığınmacıların bu durumuna sessiz kalıyorsun, birilerinden mi korkuyorsun, birilerinin gözünü mü boyuyorsun diye sormazlar mı sanıyorsunuz?

Bu yetmiyormuş gibi, Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere'in, "AB’nin katkılarıyla İzmir’de büyük bir mülteci kampının kurulması, ardından buradan AB ülkelerine belirlenecek kotalar dahilinde sığınmacıların gönderilmesi yerinde olacaktır. Büyük bir mülteci kampının Türkiye’de kurulabilmesi için AB fonlarından faydalanabiliriz. O mülteci kampında kimin Avrupa’ya alınabileceğine karar verebiliriz. Bu şekilde AB üyesi ülkelerin sınırlarında yaşanan kriz de hafifler” demesinin ardından, Geri Kabul Anlaşması'na sığınarak İzmir'de "Mülteci Kabul ve Barınma Merkezi" kurma çalışmasının anlamı nedir?


2012 yılında egedesonsoz'den Fatih Yapar'ın haberine göre,  9 adet Mülteci Kabul ve Barınma Merkezi'nden biri de İzmir'de kurulacaktı.  4 Ağustos 2012-egedesonsoz

Nihayetinde öğrendik ki, Maiziere'in talimatları etkili olmuş ve kurulmaya başlanmış.

Yine işi takip eden Fatih Yapar'ın haberine göre, Dikili’ye bağlı Demirtaş Köyü Muhtarı Zekeriya Akmeşe'nin ifadeleriyle, "Burada ormana ait araziler var. Biz de konu hakkında bilgi sahibi değiliz ama duyuyoruz. Birçok kişi bu konuda bilgi soruyor. Kurulacak tesisin 3 bin kişilik olacağı söyleniyor" sözleriyle, neler döndüğü açığa çıkmış durumda.

Yani oralardaki orman arazilerin talanı, imara açılması için bir bahane yaratmış oldunuz.

Karadeniz bitmeden, bu ne el çabukluğudur ki, Ege'yi de kuraklaştırma çalışmalarına girdiniz.

Bu işin altında Kürdistan nüfusunun Batı'ya yayılım projesi mi var acaba?

Zira AB'nin talimatları laf olsun diye değil ya.

Siz biliyorsunuz elbet her şeyi de, halkın öğrenme hakkı ellerinden alınmadan, iki adres vereyim baksınlar.

'Ağaçlandırılacak' denilen ‘cennette’ oteller yükseliyor!
Yangın çıkan Pina Yarımadası'ndaki ormanlık alanda Amara Hotel isimli tesisin açılmasından sonra şu an iki otel daha inşa ediliyor. 5 Ekim 2015-egedesonsoz

Flaş! Urla’da 2.Yırca vakası: 6 türbin için 1800 ağaç!
Hassas Teknik Elektirik şirketi 6 rüzgar enerjisi türbini dikmek için ‘çalışmalar’ start aldı. EGEÇEP bu türbinler için bölgede 1800 ağacın kesileceğini duyurdu. 19 Ocak 2016-egedesonsoz



Bu milletin vergileri, senin Esad düşmanlığına savrulamaz, yazıktır, günahtır bu milletin emeklerine ve yaratıcının yarattıklarına.

Komşularından gelen sığınmacıları durdurmanın en ucuz yolunu neden seçmiyorsun?

Neden Orta Doğu'yu kan gölüne çevirip, Müslüman kanı akıtanlara, "savaşı durdurun, buralardan defolup gidin, mülteci çözümünün en kesin ve ucuz yolu saldırıları durdurmaktır" diyemiyorsun da, oraya buraya bizim paraları savurmakla uğraşıyorsun?

Bunlarla başkanlığı garanti altına mı alacağını sanıyorsun?

Merak etme, millet tüm bu oldu bittileri tek tek defterine kaydetmektedir.

Zamanı gelince o kayıtları çıkartıp sana göstermeyi bilecektir.

Gelecek de bir gün gelecek ve tüm bu defterler o gün açılacaktır.

3.3.2016

A. Dursun



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder