Yandaş, havuz medyası çıkış yolu bulamayanca işin kolayını
bulmuşlar.
Bakmışlar ki ne yaparsak yapalım, ne Erdoğan'ı, ne AKP'yi ne de İslam'ı bu
sapkınlıktan kurtaramıyoruz.
Öyleyse birilerini konuşturalım, hem ismini de vermeyiz, baş
harflerini veririz, gerekirse mahkemeler isterse adını da açıklarız.
Nasılsa paranın yaptıramayacağı şey yok.
Vermişler kararı, adam Leninist ve Marksist olursa, hem
İslam kurtulur, hem biz demişler.
Aslında farkında olmadan başka şeyler de söylemişler.
Örneğin, RTE'nin yine kandırıldığını iddia etmişler.
Elbet açıkça söyleyememişler fakat sanki, "Erdoğan kendinden
bile haberi yok, sürekli kandırılıyor. Bu kez de Komünistler Allah adıyla
kandırmış, Bu adam ülke yönetemez" mealinde haber yapıyorlar.
Üstelik, Cumhuriyet tarihi, Türk Kurtuluş Savaşı, Dersim adına
uydurdukları zaman yaptıkları gibi, isimleri tama veremiyor, kısaltmalara
gidiyorlar.
Haberi özellikle Mürit camiasına sunan kanal bu işte
toplayıcı rol üstlenmiş.
Hemen her sayfadan biraz notlar almış ve yeni haber diye mürİTlerin
karşısına çıkmışlar.
Doğru olarak alıntıladıkları, kendi yalan haberini sosladıkları
kaynaklardan ikisi.
Ama işin asıl koptuğu nokta, Anadolu Ajansı oluyor.
AA muhabiri öyle bir haber yapıyor ki, havuz medyası alelacele
işi eline alıyor ve adamı Komünist ilan ediyor.
"Şimdi bu adamı bırak, ertesi gün bu işe yine başlar.
Benim kanaatim bu. Evine de gittim. Her taraf kitap dolu. Köşede bir bilgisayar
var. Hem Müslümanlık ayağına yatıyor hem de hacılarla hocalarla dalga geçiyor.
İyice nefret ettim. Köylüleri de rahatsız olmuş. Kendi çocuğuna bakmıyor,
başkasının çocuğuna bakıyor diye. Ben anladım o zaman. Kim kimin çocuğuna
hayrına bakar.
Benim bildiğim, Marksist, Leninist, solcu bir adam.
O zaman da MHP'li gözüküyormuş. O zamanki MHP İlçe Başkanı bana öyle dedi.
O zamanlar bunların köyü tüm solcuydu. İçlerinde çok ateist
vardı. Bunların ilişkileri daha çok Ereğli ile... Pek Ayrancı'ya gelmezler.
Ayrancılılar fazla tanımaz. O zaman niye kamu davası
açılmadı bilmiyorum. Ben şimdi, o zaman şikayetçi olsam sonuç alınmazsa ne olur
diye düşündüm. Çünkü bir adama sapık diyeceksin. Ağır bir itham." Muhabir: Mehmet Çetin-aa.com.tr
Bu haber, mürİTlerin kopma noktası oluyor ve hamd olsun
AKlanıyorlar.
Ne de olsa adam Komünist çıkıyor.
12 Eylül öncesinde sürekli lanse ettikleri ilan,
"Komünistlerde namus kavramı olmaz, onlar evine girdiğinde bir erkek
ayakkabısı ya da şapkası görürlerse, hemen dışarı çıkarlar. Diğerinin işini
bitirmesini beklerler" söylemi, had safhada yaygındı.
Anlaşılan o ki, aynı söylemi yine kullanıyorlar.
Ne de olsa ülkenin bir kısmı mürİT taifesi.
Gerçi oranları % 13'ü geçmiyor ancak her tür medya ellerinde
olduğu için, başarılı görüntüsü veriliyor.
Karaman’da Ensar’ı Siliyorlar
Fakat gerçekler öyle değil.
Öyleyse sormak lazım.
Ensar'ın tecavüzcü başkanı da mı Komünist, diğer
tecavüzcüler de mi komünist?
Çünkü Ensar'ın eski başkanları da tecavüzcü çıkmıştı.
Mini bir analiz yapalım.
Tecavüzcülerin yaş ortalaması 22 ile 50 arası.
Sayıları ise o kadar çok ki, neredeyse seçmen nüfusunun %
15'i kadar.
Dikkat edin, ülke nüfusu demiyorum, seçmen nüfusu diyorum.
Yani o yaş aralığı, oy verenler grubuna giriyor.
Ve bu sayı, haber kaynaklarına yansıyan, mahkemelerde dava
ya da soruşturma konusu olanları içeriyor.
Bir de sessiz kalmak zorunda olanlar var, basına,
mahkemelere yansımayanlar.
O vakit seçmen nüfusundan bir hayli yüzdelik dilimi işin
içine girer ki, onlara Müslüman değil diyecek haliniz de kalmaz.
Onlar komünist olsaydı, AKP bu oy oranına erişebilir miydi?
Örneğin, Karakoçanlar ilçesinin Bulgurcuk köyünde 8
yaşındaki çocuğa, 20 kişinin 7 yıl boyunca tecavüz ettiği ve yaşanan insanlık
dışı suça herkesin sessiz kaldığı, Elazığ'ın Bulgurcuk köyünün, 2011 genel seçimlerinde ortaya koyduğu profil,
İslam'ın da, siyasetin de, AKP'nin de ne olduğunu ortaya koymuştu.
Garip bir şekilde o köyde, İslamcı olduğunu söyleyen
partilere çıkan toplam oy oranı % 98,6 iken, diğer partilere çıkan oy 1'er
kişiydi.
Öyleyse bu köyün yaklaşık tamamı da Komünist veya Marksist, Leninist
olmalı veya onlara göre anti teist (a-teist) olmalıydı.
Lakin oy verdikleri partilerin tamamı, bu görüşte
olmadıkları için oy alıyorlardı.
Demek ki, ne yaparsan yap, güneş balçıkla sıvanamııyormuş.
Hala camilere yüzü kızarmadan gidenler var mı açıkçası bilemiyorum.
Lakin oy
verdikleri partilerin tamamı, bu görüşte olmadıkları için oy alıyorlardı.
Velev ki bunlar haklı çıkmış olsun, öyle kabul ettirilmiş
olalım.
Peki, tecavüzcü
şerefsizler Komünist çıkmıştır da, ya onları savunanlar, savunduğunu her
fırsatta ilan edip, meydanlarda boy gösterenler de Komünist olmuyor mu bre
deyyuslar?
Yarın da bu 150 vakfı, "Vakıflar komünist çıktı"
diye ilan etmezseniz ben de neyim.
Hastalıklı bu aklın sonu, "Türkiye Komünist ülkedir,
Müslüman yoktur" söylemine doğru gider.
Belki de bunun hazırlığı yapılıyordur, ne malum?
Demek ki, ne
yaparsan yap, güneş balçıkla sıvanamıyormuş.
Hala
camilere yüzü kızarmadan gidenler var mı açıkçası bilemiyorum.
Çocuklarını
Kur'an kurslarına cesaret edip yollayabilen var mı bilemiyorum.
Bildiğim tek
gerçek, mızrak artık çuvalı delmiştir, gerçekler o denli acıdır ki, ne gizlemek
ne saklamak ne de yön değiştirmeye kalkışmakla asla yok edilemeyecek kadar derin
yara şeklini almıştır.
Bir an evvel
İslam durdurulmalıdır.
Ya İslam
bitecek ya Türkiye yok olacak.
"Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde
topraklarımız vardı.
Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmeyi öğretiler.
Gözümüzü açtığımızda, bizim elimizde İncil onların elinde topraklarımız vardı." Kenya Kurucu Devlet Başkanı Kenu Kenyattu
Siz de, "Muhammed'in hayatını okumadan evvel topraklarımız vardı" demek istemiyorsanız, İslam'ı DURDURUN.
Başka kurtuluş mümkün değildir.
Size, "Müslüman olmayan Türk olamaz" diyenlere
sorun.
"İslam kaç yıllık, Türk tarihi kaç yıllıktır, Türkler
olmasaydı İslam ne durumda olurdu" diye sorun.
Onların verebileceği tek yanıtı size söyleyeyim.
"İslam, Hz. Adem'den bu güne dek vardır, ilk insan
Adem Müslüman'dır" diyecekler.
O vakit şunu sorun.
"İslam'ın kaynağı olduğunu iddia ettiğiniz Kur'an-ı Kerim'in
orijinalleri var mıdır, varsa nerededir" dediğinizde, size verecekleri
yanıtı merak ediyorsanız mutlaka sorun.
Kur'an'ın orijinali yoktur, 3 adet Mushaf'ı vardır ki, o da
orijinali anlamına gelmez.
Bunların detaylarını yaklaşık 10 yıldır yazıyorum.
Bir imanı bütün de çıkıp, "ne saçmalıyorsun, işte orijinal
Kur'an" diyememiştir.
Unutma, "yaratan seni hiç bir şeye zorlamaz, tercihine
bırakır. Seni zorlayan şeytandır."
Sana zorla dayatılan da İslam değil, şeytanla yapılan iş
birliğidir.
12.4.2016
A. Dursun




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder