23 Mayıs 2016 Pazartesi

Kılıçdaroğlu neden İşgal subayı gibi davranıyor?

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli gitmeden ülke kurtulmaz.

Bahçeli açık ve net olarak Erdoğan'ın koltuk değneğidir, bunu uzunca ve defaten anlattım.

Kılıçdaroğlu'da öyle, bunu da uzunca anlattığım yazılarımı paylaşmıştım.

Garabet durumlar bitmedi, bu gün de devam ediyor.

Y-CHP'li Kılıçdaroğlu, 17.5.2016 tarihinde partisinin grup toplantısında konuşmuş.

Konuşmasında haklı yerler elbet var, ancak haklı yerlerin olması yanlışın arada kaynaması anlamına gelmez.

Demiş ki, "Bir, sakın ola ki bir daha rahmetli Menderes'in adını ağzına alma, yakışmıyor. O namuslu, şerefli, düzgün adamdı."

Yahu sen Demokrat Partinin, Adalet Partisinin ya da AKP'nin kürsüsünden konuşmuyorsun, CHP'nin kürsüsünde konuşuyorsun.

Her ne kadar Y-CHP olduk diyorsan dahi, tabelanda CHP yazıyor bre ahmak adam.

AKP'nin varlığını borçlu olduğu parti AD ve devamıyız diyenlerdir.

Erdoğan her fırsatta "Menderes'in devamıyız" derken hiç mi duymadın bre avanak?

Bahçeli varken sana ne gerek  var, sen varken muhalefete ne gerek var, siz nasıl bir yapılanmanın ürünüsünüz?

Sokaktaki insanı kandırmak için söylenen, "Menderes, don, gömlek yüzünden asıldı" masalına sen de mi inandın bre zavallı.



Türkiye tarihinde "3'lü dini merkez" diye bir kavram duymayan, bilmeyen adamlar siyasetçi oluyor.

Vatandaşı geçtim, % 50'si müritleşmiş bir topluluğa anlatacak fazlaca bir şey kalmıyor lakin sen ve senin gibiler yüzünden % 50  müritleşti.

Amacınızın, CHP'lileri de müritler kervanına katmak için Y-CHP adı altında ortaya çıkmak olduğunu biz biliyoruz.

Sen nasıl olur da Menderes'i savunursun şaşkın?

Hiç bir şey bilmiyorsan dahi, google amcana sor, "3'lü dini merkez nedir" sorgulaması yap.

Millet, kendini gibi bir yerlerin hizmetçisi, uşağı sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

Ahmet Davutoğlu nasıl ki, 2011 yılında Libya'daki ölen işçi haberini verirken sırıtıyorduysa, Tayyip Efendi'de, şehit haberinden bahsederken sırıtıyor.

Ne Kılıçdaroğlu, ne Bahçeli, ne de vatandaş umursamıyor bile.

"Sen nasıl bir canlı türüsün ki, milletin evlatları şehit düşerken düğün yapıyorsun, nasıl bir insansın ki, kahkahalarla gülerken, birden şehitlerden bahsedebiliyorsun, akli dengeni kontrol edilmesi elzemdir" diyeceklerine, doğrudan RTE'nin ekmeğine yağ sürüyorlar?

Peki seçmen bunu neden göremiyor?

Müritleşenleri anladık da, ya diğerleri, neden göremiyorlar?



RTE, konuşmanın 00:15 dakikasında Veysel Hoca'dan bahsederken sırıtıyor.

Veysel hoca'nın bir özelliği var, manifaturacılıktan gelmedir, iyi mezura kullanır diyor yine sırıtarak, milletle dalga geçerek.

00:42'de alenen kahkaha atarcasına , "Alan markajı yapar, o bizi üzerdi" derken sırıtıyor.

Emme basma tulumba gibi de başını sallıyor.

00:57'de "Hazır mıyız, neye hazır mıyız" derken, artık kendini tutamıyor, kahkahayla gülüyor.

1:03 dakikasındaysa, "Şehitlerimize rahmet diliyorum" diyor.

Yani kahkaha attıktan 5 saniye sonra Şehitlerden bahsediyor.

Bu adam, şehit veren Cumhur'un başkanı.

Demek ki, Cumhura başkanlık edemeyeceğini anladığı için, devlete başkanlık etmek istiyor, o nedenle de başkanlık sistemine geçmeye çabalıyor.

Halk oylamasından sonuç alamayacağını bildiği için de, MHP'yi koltuk değneği olarak kullanıp, başkanlık sistemini halk oylamasına götürmeden bitirmek istiyor.

Burada yine oy yeterli gelmiyor, o nedenle dokunulmazlıkları kaldırıp, 20-30 milletvekili düşürüldükten sonra, tekrar ara seçime gidilecek ve alınacak milletvekilleri ve Bahçeli'nin desteği ile başkanlık sistemini TBMM'den geçirecek.

Kılıçdaroğlu'nun, "teröre bulaşmışların koruyucusu olmayacağız" açıklamaları da inandırıcı değildir, "eğer meclisten geçmez ise, Erdoğan'ın partili cumhurbaşkanlığı ya da başkanlık sistemini araya sokuşturup, halk oylamasına gitmesinin önünü kapattık" mantığı da doğru açılama değildir.

Çünkü Erdoğan, halk oylamasına giderlerse, başarılı olamayacaklarını gördü, Kılıçdaroğlu ve ekibine de bunu AKP kurmayları gizlice anlattı ve uzlaştılar.

Kılıçdaroğlu'nu kim, nasıl aşağılarsa aşağılasın, o da Erdoğan'ın AKP'lileri aşağılaması gibi, Y-CHP seçmenini aşağılamaktan vazgeçmeyeceği kesindir.

Çünkü Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'na verilen görev budur, buna mecburlar.

Onların varlık sebepleri, T.C' nin parçalanıp, Kürdistan'ın kurulması olduğu artık kesinlik kazanmıştır.

Aksi halde, 7 Haziran'da, Y-CHP+MHP+HDP bir araya gelerek bir deklarasyonla, hükümeti kurabileceklerini açıklar ve Erdoğan'ı görevi vermeye mecbur ederlerdi.

Ama görevleri gereği buna tenezzül etmez göründüler.

Neyse, başkanlık sistemiyle gelecek olan eyaletleşme, şimdiden Türk Milliyetçilerine uğurlu olsun.

Unutmasınlar ki, Kurulacak Kürdistan'a Türkler pasaportla gidecekken, Kürdistan'daki Kürtler hem AB'ye hem Türkiye'ye özel statü  ve anlaşmalar gereği serbest dolaşım hakkıyla iş  yapacaklar.

Bunu da şimdiden söylemiş olayım.

Kim nasıl anlarsa anlasın.

Millete bol gelen bana mı dar gelecek, sattım anasını gitti.

Yukarıda söylediklerimi, detaylı olarak şu adreslerde bulacaksınız.

Kürdistan'ı AKP başlattı, CHP bitirecek.
 
NOT: ABD ORDUSU TÜRKİYE'Yİ İŞGAL TATBİKATI YAPIYOR.

Baykal’ın neden kasetlerinin çıkartıldığını, CHP’nin neden Y-CHP yapıldığını, Baykal’ın görevinin henüz bitmediğini, ileriki yıllarda Kürdistan’ın resmiyete döküleceği aşamada yeniden Baykal’ın devreye gireceğini göreceksiniz.

5-6 yıl içerisinde (daha evvel de yazdığım gibi) Y-CHP’nin bir koalisyon ortağı ya da dışarıdan destekle, AKP’nin söylemindeki Yeni Türkiye’nin önünü açacağını görebiliriz.
Bu elbet uçuk bir tahmin olarak görülse dahi gelecek de bir gün gelecek.

O vakit umarım bu notu anımsayabiliriz.


20 Mayıs 2010 tarihinde düştüğüm nottur.


AKP Ülke Pazarlamasına Hatay'dan LİFO yöntemiyle başladı.

Erbakan resmen CHP'de; Y-CHP idi Yamalı CHP oldu...

İlköğretim Parasızdır İfadesi kaldırıldı Hamd Olsun.

AKP döneminde sübyan istismarı neden arttı?

Vahdettin CHP genel başkanı mı oluyor?-Soros'un Yeni Gözdesi Kılıçdaroğlu

Vahdettin konuştu, "Türbanı özgür kılacağız"

Kılık kıyafet özgürlüğü istiyoruz.

Hain Vahdettin'in Filmi Çekilecek.

VAHDETTİN İNGİLİZLERE NASIL CASUSLUK YAPTI?

Kılıçdaroğlu Avrupa gibi Özerklik vereceğiz...

3'LÜ DİNİ MERKEZ KANUNU, Kabul Tarihi:15.04.2010

TÜRK DEMEK TÜRKÇE DEMEKTİR

Laikliğin tarihçesi; M.Ö 3000 yılları.

Yeni açılım; Cumhuriyetten Türk İmparatorluğuna geçiş süreci

Çanakkale'de Muhammed'in ne işi vardı?

İlk PKK'lı Hz. Muhammed idi...!   

"PKK TERÖRÜNÜN GEÇMİŞİ VE GÜNÜMÜZDEKİ GÖRÜNÜMÜ"

Açılım gizli oturumda neden yapılır?10 yıl kimse ne olduğunu bilmeyecek mi?

KEZBAN HATEMİ'DEN ŞOK SÖZLER DAGA ÇIKANLAR HAKLI.

Obama, Kürdistan'ı Türkiye'ye kurdurtacağım.

Yavşak Obama ve TBMM

Kürdistan artık resmen ilan edildi. Türkiye bölündü, hamd olsun.

TSK bölünmenin neresinde?

PKK’lı öğretmenler nasıl atanacak?

Okusaydı Müslüman olabilir miydi? Bölüm I

Alo Başbakanlık mı? Yasin El Kadı kaza yaptı ambulans gönderin!

ABD' Erdogan'i istemiyor ! Yeni mandacilar kim?

Perinçek, Kişiye özel yasa çıkmaz, genel af olursa Öcalan için de olur.

AKP'den "Kerkük'ü vereceğiz" sözü

ABD'den ses kaydı ile ilgili Ak Parti'ye jet rapor.

ABD'den emir geldi, Hükümet kurulabilir...!

Erbakan resmen CHP'de; Y-CHP idi Yamalı CHP oldu...

Vahdettin CHP genel başkanı mı oluyor?

Çiftlik cennetimiz, Bilet namazımız.

TSK bölünmenin neresinde?

Ekmelettin İhsanoğlu, Amacıma ulaştım çok mutluyum...!

AKP’ye oy veren namussuz, alçak, şerefsiz midir?
AKP Eski milletvekili İşbaşaran, iktidarın bütün sırlarını ortaya döktü!

Türkiye'de eş başkan olmasaydı isyan bize de sıçrardı.

95 kişi öldü ama "bu hükümet AKP hükümeti değil", bu nasıl bir gaflet?

Demirtaş, onuru olan istifa değil intihar eder. Haysiyetli bir tane yok.

AKP'li İhsan Arslan, Ölen teröristin ailesine yardım...

Annesi gündeliğe giden Sarıgül'ün serveti nereden geliyor?

"Tayyip’ten sonra ilk gidecek kişi Bahçeli olacaktır”

BAHÇELİ' DEN KATİLLERE İFTAR

DEVLET BAHÇELİ millet kavramını bilmiyor mu?

MHP'de Devlet Bahçeli'ye rakip olan Ahmet Reyiz Yılmaz, Yad-Vaşev Müzesi

Tayyip Erdoğan, Kemal Derviş olmaya özeniyor.

Hz. SECSİS yürü ya kulum derse

Altan Tan, Bahçeli olmasa Türkiye'de iç savaş çıkar...!

“Karını boşa, ben alacağım!” Adnan Menderes

Turgut Özal'ın garsoniyeri

Yıl 1955-1960'lar da bir zaman. Ve o şişman tercümanın adı Turgut Özal idi.

İncirlik Üssü, Gizli Kararname

Menderes'le Ezan'a, Erdoğan'la Kur'an'a

AKP ve DP (Menderes) benzerliği

PETROL, NATO VE 1961 TARİHLİ ÇOK GİZLİ NATO BELGESİ

AÇIKLAMANIN SUÇ OLDUĞUNU BİLİYORUM-PKK ve Bölünme için Gizli Oturum yapıldı.

AKP Genel Başkan yardımcısı, "Tayyip Bey ülkeyi bölmeye çalışıyor, siz farkında değilsiniz" dedi.

AKP, Türk diye bir ırk yoktur... Haydi, oylar AKP'ye...

Türkiye karanlığa gömüldüğünde TBMM'den TÜRGEV yasası geçti.

MİT'ten bile öncelikli, Devlet içinde devlet, gerçek paralel TÜRGEV.

TÜRGEV'e bağışı yap...! Erdoğan Türkiye'nin geleceği için tehdit, yargılanmalı.

Bilal Erdoğan'ın paralel devleti büyümeye başladı.

Suriyeli sığınmacılar yerli nüfus sayılacak



Toprak Kanunu olarak bilinen tasarı yasalaşsada CHP, Ocak 1946'da Demokrat Parti'nin kurulmasına yol açacak şekilde parçalandı. 

Kurucularının tümü -iş adamı ve bankacı Celal Bayar, bir bürokrat olan Refik Koraltan; bir profesör olan Fuat Köprulü; bir toprak ağası olan Adnan Menderes- CHP’nin saygın üyeleriydi.

Bunlar çok partili bir siyasal sistemin kurulması, demokrasinin uygulamaya geçirilmesi ve özel mülkiyet hakkının çiğnenmemesi çağnsmı yaptı. 

Muhaliflerden üçü CHP’den ihraç edildi, Bayar ise istifa etti. Muhalifler ihraç kararına Demokrat Parti'yi (DP) kurarak ve Türkiye’nin siyasal yaşamında yeni bir sayfa açarak cevap verdiler.
Bir kimlik peşinde Türkiye.pdf


A. Dursun

24.5.2016


CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

17.05.2016

 "Hiç kimse meraklanmasın 12 Eylül darbecileri, 28 Şubat darbecileri nasıl yargılandıysa bu darbeciler de gün gelecek hesabını verecektir"


 TOBB Genel Kurulunda yaptığı konuşmasındaki 'Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz' sözlerini bir kez daha kürsüden tekrarladı.

"Terör insanlık suçudur. Teröre karşı açık, net tavır takınmalıyız. Bunu söyledik. 'Teröre karşı ortak tavır takınırsak daha başarılı sonuçlar alırız' dedik. Şunu söylemekten de kendimi alıkoyamadım: 2002'de iktidara geldiler, ülkede terör yoktu. 2002'de terörsüz Türkiye devraldılar, bugün kan gövdeyi götürüyor. Binlerce kişi bulundukları yerden gitmiş, şehirler silah deposu haline dönüşmüş, masum çocuklar, kadınlar, aileler yerlerinden edildi. Bu hale Türkiye'yi kim getirdi? Van'daki taksi şoförü mü Hakkari'deki bakkal arkadaşımız mı Diyarbakır'daki taksi şoförü Şehmuz mu getirdi? Bu hale getiren kaçak sarayda oturan diktatör bozuntusudur.

7 Haziran'dan bu yana 500'ü aşkın şehit verdik. 500 eve ateş düştü. Sorumlusu kim? Ben biliyorum ama Vanlı, Hakkarili, Edirneli, Muğlalı, Çankırılı, Çorumlu kardeşime de sesleniyorum; kendi vicdanına soracaksın bu işin sorumlusu kimdir diye. Sormazsan Türkiye'de demokrasi kaybeder. Mehmet Ali Şahin'e, 23 Kasım 2014'te Güneydoğu'da terör örgütünün vergi topladığına dair bir soru soruluyor. Şahin, 'Buna benzer duyumlar, duyumların ötesinde bilgi ve tespitler bizler tarafından da yapıldı, hükümetimiz, devletin yetkili organları tarafından da yapıldı.' diyor. Terör örgütü vergi toplarken, bu ülkenin hükümeti, bakanı sen değil miydin, başbakanı kaçak sarayda oturan adam değil miydi? Bu hükümet ve kaçak sarayda oturan zat terör örgütüne yardım ve yataklık yapmışlardır. Terör örgütünün sponsoru, hamisi, yardım ve yataklık yapanı bunlardır. Gelen her şehidin, her ölen çocuğun sorumlusu bunlardır. Terörle bizi baş başa bıraktılar. Analar ağlamasın diyorlardı, ağlamadık ana bırakmadılar. Çocuğu şehit olmayan anne bile haberleri izleyemediğini, çocuklara üzüldüğünü söylüyor. Bunları yapan kim? 14 yıldır bu ülkenin başına bela olan o diktatör bozuntusu"

"Dünyanın sorununu yaşıyoruz ama hükümet yok. Niye yok? Çünkü hükümete karşı saray darbesi yapılıyor. Meşru bir hükümete karşı darbe gerçekleşmiştir. Bu bir anayasal suçtur. İkide bir bizim hakkımızda fezleke düzenleyen savcılara seslenmek istiyorum: Siz Cumhuriyetin savcıları değil misiniz, siz Anayasanın güvencesi değil misiniz? Siz neden birilerinin taşeronluğunu yapıyorsunuz? Saray darbesi gerçekleşti, neden konuyu soruşturmuyorsunuz? Soruşturamazlar. Savcı dediğin adam yürekli adamdır, cumhuriyeti korur, birilerinin uşaklığını yapmaz, darbe olunca soruşturmayı açar" diye konuştu.

"Darbeye karşı Davutoğlu, 'Görev süremizin 4 yıl sürmemesi benim tercihim değil, bir zaruretin sonucudur' diyor. Sayın Davutoğlu, o zaruret nedir? 23 milyon 600 bin kişinin oyunu aldın, niye milli iradeye sahip çıkmadın? 'Bana oy veren vatandaş var, hakkını göz ardı edemem' niye demedin? Diyemedin. 64. Hükümete karşı bir saray darbesi gerçekleşmiştir. Tarih bunu böyle yazacaktır. Hiç kimse meraklanmasın 12 Eylül darbecileri, 28 Şubat darbecileri nasıl yargılandıysa bu darbeciler de gün gelecek hesabını verecektir".

"Adalet ve Kalkınma Partisi Kuzey Kore modeline göre görev yapan bir partidir. Kuzey Kore'de de bir diktatör var. Bütün dünyada alay konusu. Bizde de bir diktatör var, o da bütün dünyada alay konusu. Mağduru oynayamazsın Sayın Davutoğlu. Sen yürekli bir adamsan sonuna kadar demokrasiyi savunacaktın. 23 milyon 600 bin kişinin oyunu ve hakkını savunacaktın, Sonra diktatör buyurdu: 'Bir başbakan istiyorum'. Nasıl birisi olsun? 'Düşük profilli olsun'. Bir baktık hepsi sıraya girmişler; 'Vallahi de o düşük profilli değil, asıl benim düşük profilli. Beni seç'. Sevgili vatandaşlarıma sesleniyorum: Böyle parti, böyle demokrasi olur mu? Sıraya girmişler, 'Ben daha

düşük profilliyim. Hatta çukurdayım. Beni seç ne emredersen yapacağım. 24 saat yatarım, yeter ki beni seç' diyor. Pes vallahi. Düşük profil ne demek? Aklını kullanmayan adama düşük profilli denir. Çünkü aklını başkasına kiraya vermiş. Bu kişilere aynı zamanda dalkavuk da denir. Çünkü ne denirse 'Emredersiniz' der. Bu yetiyor mu? Hayır. Diktatör yine buyurmuş: 'Mutlaka bıyıklı olması lazım' diyor. Bir bakıyorsunuz, herkes bıyık bırakıyor. Niye bıyık bıraktı? 'Zaten ben düşük profilli bir adamım, o da bıyık bırakın dedi. Ben de bıyık bırakmaya başladım. Belki beni seçer' diyor. Vatandaşlarıma sesleniyorum: Siz böyle bir başbakan seçim tarzını, Türkiye Cumhuriyeti tarihini bırakın, dünya tarihinde gördünüz mü Allah aşkına? Böyle demokrasi mi olur? Ayıp değil mi? Yazık, günah değil mi bu ülkeye? Bunların hepsinin hesabının verilmesi lazım" diye konuştu.

"Sen ne istiyorsun diyorlar? 'Valiyi, kaymakamı, hakimi, savcıyı ben tayin edeceğim. Milletvekili, belediye başkan adaylarını ben belirleyeceğim. Her şeyi ben yapacağım. Hele şu yasama, yargı, bunlar da ayak bağı. Bunların kaldıracağım. Hele siz beni bir seçin, gerisi Allah kerim' diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Olamaz. Ne dedik? Sen böyle bir demokrasiyi bizim bedenimizi çiğnemeden hayata geçiremezsin".

"23 milyon 600 bin oy alan bir partinin genel başkanına darbe yapıldı, denetleyen kim, eleştiren kim? CHP dışında bu olayın üzerine giden, demokrasiyi, hukuku savunan kim, yargı bağımsızlığını savunan kim? Millet can derdinde. 6 milyonu aşkın işsiz var. Bunların derdiyle ilgilenen var mı? Yok. Sadece biz ilgileniyoruz. Demiş ki diktatör bozuntusu; 'Biz ancak Kızılay'a kan veririz'. Lafa bak. Şunu demek istiyor; Kızılay para verirse kanımızı veririz. Ben biliyorum sen kanı bile parayla satarsın".

"Demiş ki 'Biz kandan değil, halktan besleniyoruz'. Senin kandan beslendiğin çok açık. Yüz binlerce kişi hayatını kaybetti, 3 milyona yakın kişi Türkiye'de mülteci konumunda. O ölenlerin tamamının kanı senin ellerinde, senin dişlerin de kanlı, ellerin kadar. MİT tırlarını gönderdin oraya, silah gönderdin. Niye gönderdin? İnsanlar katledilsin diye gönderdin. Hala insanlar öldürülüyor, masum insanlar öldürülüyor. Onların tamamının sorumlusu sensin".

"Davaların savcısı değil miydi? O olaylarda hayatını kaybedenler ve onların acısı hala yüreğimizde. Onların sorumlusu kim? 'Ben bu davaların savcısıyım' diyen sen değil misin? Sen kandan besleniyorsun. Berkin Elvan 15 yaşında. Bir Allah rahmet eylesin bile demedin. Annesini seçim meydanlarında yuhalattın. Sende din var mı iman var mı ahlak var mı namus var mı şeref var mı?
Söyle bakalım ne var? Sen kandan, gerginlikten, şiddetten besleniyorsun. Ne diyordu? '400 milletvekili verin bu işi huzur içinde çözelim'

Vermezseniz, işte böyle yapar, her gün kan, şehit gelir, her gün insanlar ölür. Milleti şantajla tehdit ediyor. Yakışır mı bu? Sekiz şehidimizin olduğu gün beyefendi nikah töreni yapıyor. Nikahını yaparsın ama mütevazı yaparsın. Biz de çoluk çocuk evlendirdik. 23 Nisan'ı yasaklarsın, şehitlerimiz var diye ama öbür tarafta gider her türlü pisliği yersin".


"Rahmetli Menderes'in adını ağzına alarak CHP'yi suçladı. Bir, sakın ola ki bir daha rahmetli Menderes'in adını ağzına alma, yakışmıyor. O namuslu, şerefli, düzgün adamdı. O çocuklarının ticaret yapmasına bile izin vermedi. 'Ben politikacıyım, şaibesi olur' diye. Bak Menderes'in torunlarına, git sor bakayım, pırıl pırıl hepsi, Cumhuriyet'i savunuyorlar.

İdamlarla ilgili bir gerçeği açıklayacağım. 27 Mayıs ihtilalından sonra yargılamalar oldu, Menderes ve arkadaşları idam edildi. Siyasi idama her zaman karşı çıktım. Siyasi düşüncesinden ötürü kimse idam edilmemeli. Hiçbir ayrım da yapmam. Ama bu yaptı. Suudi Arabistan'da 47 kişi idam edildi. Dedi ki: 'Suudi Arabistan'ın kanunlarında var. İran'da da var. İdam olabilir'. Biz karşı çıktık. Mısır'da yapılan darbe sonucu idamlara da karşı çıktık. Bangladeş'te de bir kişiyi idam ettiler, Erdoğan köpürdü, 'Vay nasıl idam edersiniz' diye. Suudi Arabistan'da 47 kişi idam edilirken, 'Onların kanununda var.

İnsanda biraz omurga olur, insanda biraz ilkeli davranma olur. 
Rahmetli İnönü idam kararları verildiğinde 14 Eylül 1961'de o dönemin bütün siyasi partilerinin genel başkanlarını topluyor, 'Ortak bir mektup yazalım ve idamlara karşı çıkalım'. Altında CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, Adalet Partisi Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala, MSP Genel Başkanı Enver Adakan, Yeni Türkiye Partisi Genel Başkanı Ekrem Alican, hep beraber diyorlar ki 'Biz idamlara karşıyız, yapmayın' diyorlar".

Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes'in yazdığı 'Babam ve Ben' adlı kitaptan bir bölüm okudu.  "Bu gerçeği bu kadar acımasızca ancak bir diktatör saptırabilir. Ortada bir gerçek ve bir acı var. Acının engellenmesi için en ciddi mücadeleyi bütün partilerle beraber İsmet Paşa da verdi".


"Birileri Türkiye'yi babasının çiftliği sanıyor. Hiç meraklanmayın sevgili vatandaşlarım. Korkusuz ol, yılma, yürekli ol. CHP olduğu sürece bu ülkede rejimi değiştirmeye kimse yeltenemez".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder