10 Temmuz 2016 Pazar

Koca Türkiye, ABD ve IŞİD'in kölesi oldu, Kürdistan planları tam gaz gidiyor.



Bu yazı, hem sayfa tanıtımı hem de yıllardır söylediğim IŞİD+AKP+ABD+AB+TBMM iş birliği konusundaki yazılarımı destekleyen, önemli bilgiler içerdiği için sunulmuştur.



Malumunuz, Putin ve İsrail'den dilenen özürle, planların hız kazandığı kesinleşmiştir.



Zira eş başkanlara verilen emir gereği, hem İsrail hem de Rusya artık devreye sokulmuştur.



Aksi halde ABD tek başına Kürdistan ilan edemeyeceğini anlamıştır.



Fazla kalmadı, hele yeni anayasa ve başkanlık bir oluşsun, ilan üzerine ilan ve Öcalan'ın Kürdistan başbakanı olduğu günleri göreceğiz.



Üstelik Erdoğan ile birlikte ödül bile alacaklar.

İlgili yazılarımdan küçük bir kısmının adreslerini sayfa sonunda sunacağım.

10.7.2016

A. Dursun

Putin & Kadirov İŞİD Koridoru

Abdullah Manaz



İŞİD konusunda, Türk ve Dünya kamuoyunun bilmesi gereken bir hususu dile getirmek istiyoruz.

 
İŞİD Projesi’nin niçin, ne zaman ve kimler tarafından kurulduğuna ilişkin pek çok yazılar yazdık. İŞİD Projesinin kuruluş aşamasında ABD, Rusya, İngiltere ve İsrail Gizli Servisleri ile birlikte Suriye ve İran (özellikle Kudüs Gücü) Askeri İstihbarat birimlerinin önemli bir yardımlaşması söz konusuydu. Suriye’de İslamcı Muhalefetin iktidarı ele geçirmesini önlemek ve Esad yönetimini meşrulaştırmak için planlanan Yeni Radikal Tehdit (İŞİD) için pek çok kanaldan militan derlendi. Suriye ve Irak hapishanelerindeki El Kaide mensupları bir anda serbest bırakıldılar. Şam ve Beyrut havaalanlarına dünyanın her yanından radikal İslamcı savaşçılar gelmeye başladılar. 2009-2012 yılları arasında İŞİD’e katılan militanların büyük çoğunluğu bu havaalanlarını ve Şam – Beyrut karayolunu kullanıyordu. General Hüseyin Ali Kemal yönetimindeki Suriye Askeri İstihbaratı’nın Zabadani Karargâhı, bu transit geçişlerin kolaylaştırılmasında önemli bir rol üstlendi.

İŞİD Projesi’nin Rusya için en önemli faydalarından birisi Rusya içerisindeki ve özellikle Kafkasya’daki radikal İslamcıların Cihat için bu bölgeye yönlendirilmesi ve burada tasfiye edilmesiydi. Putin bu konudaki kilit görevi, Çeçenistan’daki sırdaşı Kadirov’a havale etti. Kafkasya ve Asya’da bulunan radikal İslamcıların önemli bir bölümü derinliğine din eğitimi almamış, basit değer yargılarıyla radikalleşmiş cahil gençlerdi. Kadirov, hem Rusya içerisinden hem de OrtaAsya, Çin, Uzak Doğu ve Endonezya gibi ülkelerden gelecek radikaller için bir Koridor oluşturdu. Bu konuda Ermenistan Askeri İstihbaratı ve İran OrtaDoğu sorumlusu Kasım Süleyman ile de işbirliği içerisinde Gizli Güzergâhlar oluşturdular. Bu ülkelerden gelen Radikal Militanlar, Kadirov’un İŞİD koridorunu kullanarak Rakka ve Musul’a ulaştılar. Bu koridor hala çok sıkı bir şekilde işliyor. Kafkas kökenli cahil militanlar, kendi kerametleriyle Rakka ve Musul’a yol bulduklarına inanıyorlar.

Türkiye, Ortadoğu konusunda başından beri ABD ile takiben de Rusya ile ters düşmesi sebebiyle öncelikli hedeflerden biri haline getirildi. Bir yandan Türkiye’nin kurmayı hedeflediği Güvenli Bölge Alanı (Azez – Cerablus) Kafkas kökenli militanlar tarafından ölesiye savunulurken, Türkiye’de gerçekleştirilen terör eylemlerinde de Kadirov koridorundan geçmiş militanlar önemli görevler üstlendiler.

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin düzelmesi öncelikle her iki ülkenin ekonomilerine ve DoğalGaz stratejilerine büyük yarar sağlayacak. Buna karşılık, Rusya ve İran, Irak, Suriye Şii yönetimleri ile Türkiye’nin siyasal çıkarlarının uzlaştırılması konusunda hala büyük sorunlar var. PKK Terör Örgütü’ne karşı Türkiye ile bölge ülkeleri arasında çıkar birliği olsa da Rusya’nın ABD ve İsrail ile yaptığı gizli anlaşmalar ve paylaşımlar hala bilinmiyor. Rusya, bir noktada sadece kendi çıkarlarını gözeterek kendi müttefiklerini bile yarı yolda bırakabilir. Bununla birlikte, Putin’in çevresindeki Türk kökenli üst düzey bürokrat ve askerler, bir uzlaşma zemini yaratabilirler.

Dolayısıyla Türkiye, Terörle Mücadelede hem yalnız, hem de hiç kimsenin beklemediği kadar büyük bir başarıya sahip.

Bu arada Kazakistanlı dostlarımıza da bir hatırlatma yapalım. Kazakistan yönetimini devirmek için büyük çaba harcayan Putin’in, Kadirov markalı İŞİD militanlarına çok dikkat etsinler.


İŞİD, ABD Çıkarlarına Hizmet Ediyor

1 Temmuz 2015
Ortadoğu ve İslam dünyasında geçtiğimiz ayın en önemli konusu yine İŞİD Terör Örgütü oldu. İŞİD, ABD ve Koalisyon Hava Gücü tarafından Öncelikli Tehdit olarak algılansa da, yaptığı bütün eylemler ABD çıkarlarına hizmet ediyor. Bu konudaki bazı önemli noktaları kısaca özetleyelim.


İŞİD, bütün dünyada El Kaide Terör Örgütü’nün karizmasını adeta yerle bir etti. Dünya genelinde İŞİD’e biat eden silahlı İslamcı örgüt sayısı 50’yi geçti.

El Kaide ABD ve İsrail karşıtı eylemlerle adını duyurmuşken, İŞİD’in ABD ve İsrail hedeflerine yönelik henüz tek bir eylemi görülmedi.

İŞİD Terör Örgütü, Suriye ve Irak’ta kurulmuş olmakla birlikte ABD’nin uluslararası askeri egemenlik sahalarının hepsinde ABD çıkarları için savaşıyor. Afganistan’da Taliban, Suriye’de Nusra ve Ahrar Grupları, Irak’ta Şiiler, Lübnan’da Hizbullah gibi ne kadar ABD karşıtı örgüt varsa hepsi de İŞİD’in hedefinde.

İŞİD Terör Örgütü’nün Ortadoğu’da Kürtlere karşı saldırıları tam bir Taktik Saldırı niteliğinde. Aylar boyunca süren AynulArap yani Kobani saldırıları sonunda Barzani, PYD ve PKK Terör Örgütleri birer Kahraman olmuş, PKK Terör Örgütü Türkiye ve Suriye’deki etkinliğini güçlendirmiş ve 8.000 civarında yeni militan devşirmişti. 2.000 civarında militanını bu saldırılarda kaybeden PKK Terör Örgütü, Kobani saldırılarını bahane ederek Ekim 2014’te Türkiye’de geniş bir isyan provası yapmıştı. Nitekim son günlerde İŞİD tarafından Kobani’ye yönelik saldırılar da benzer Taktik Saldırı niteliğinde. Örgüt saldırılarını sürdürdükçe PKK Terör Örgütü güç ve militan kazanıyor.
Aynı şekilde İŞİD Terör Örgütü’nün Barzani’ye yönelik saldırıları neredeyse tamamen durmuş durumda. İŞİD’in Taktik Saldırıları sonucunda Irak’ın en büyük barajı ve Kerkük Petrol Kaynakları Barzani’nin kontrolüne girdi.

ABD öncülüğündeki Koalisyon’un İŞİD’e karşı gerçekleştirdiği hava saldırılarının üçte ikisi Kürt bölgelerinde yapıldı. Koalisyon saldırılarının örgüte çok büyük zayiatlar verdiğine ilişkin ortada ikna edici kanıtlar veya resimler yok. Dünyadaki El Kaide hedeflerine yönelik nokta saldırılar yapan ABD’nin, Suriye’de hala ABD menşeli modern silahlarla dolaşan İŞİD’in Rakka ve Musul’daki karargahlarını ve lojistik merkezlerini neden tahrip etmediği merak konusu.

İŞİD Terör Örgütü, birçok bölgede Esad Ordusu ile komşu olsa da dostça geçiniyor. Hatta uzun zamandır Esad Yönetimi ile İŞİD arasında bir Petrol Anlaşması olduğu da ortaya çıkmış durumda. Son Haseki saldırılarının hangi Taktik amaçla yapıldığını önümüzdeki günlerde daha iyi anlayabiliriz.
İŞİD Terör Örgütü’nün Lübnan’daki hedefi Hizbullah gibi görünüyor ancak henüz aralarında ciddi bir çatışma görülmedi. Burada da bir Taktik Düşmanlık Stratejisi’nin belirtileri var. Çünkü, İŞİD’in varlığını ve meşruiyetini pekiştirdiği Esad Yönetimi’nin en büyük yardımcısı Hizbullah ve İran.
İŞİD Terör Örgütü, kendisinden beklendiği gibi son günlerde Hamas’ı da düşmanları arasına aldı ve Şam Yermuk’ta olduğu gibi Hamas’ı her yerde vuracağını ilan etti.

İŞİD Terör Örgütü’ne Ortadoğu’da en büyük lojistik köprü olan ülke Ürdün. Buna benzer bir çalışmayı da Afganistan Pakistan bölgesinde görüyoruz. ABD Pakistan Askeri İstihbarat Servisi’ni de İŞİD’e lojistik destek konusunda ikna etmiş görünüyor.

Bütün bu gelişmeler bir yana İŞİD Terör Örgütü’nün asıl hedefi Kafkasya. Irak ve Suriye’de dengeler oturduktan sonra İŞİD’in öncelikli savaş alanı burası olacak. Çeçenistan ve Orta Volga kıyıları büyük çatışmalara hazırlanıyor.

Benim kanaatim, ABD ve İngiltere –Ürdün İstihbaratı’nın büyük yardımıyla- Kafkasyalı silahlı İslamcı gruplar ile gizli bir anlaşma yapmış gibi görülüyor. Bugün İŞİD’in Taktik Yönetim Kademesi ve Eğitimli (Yüzleri Maskeli) militanlarının % 80’ini Kafkas kökenliler oluşturuyor. Bombalı araç saldırılarında kullanılanlar, cehalet ve safiyetle dünyadan derlenmiş ve zaten ölmek için bölgeye gelmiş İslamcılar. İŞİD içerisindeki Kafkasyalı İslamcı Liderler, kendi ülkelerine dönmek için adeta gün sayıyorlar. Para, silah ve lojistik açıdan çok büyük bir güç sahibi oldular.

İŞİD’in bütün saldırıları Merkezi Yönetim tarafından belirleniyor. Merkezi yönetimin dışında inisiyatif kullanan yabancılar anında öldürülüyor. İŞİD’in son iki yılda casusluk gerekçesiyle öldürdüğü kendi militanlarının sayısının 3 bini bulduğu kaydediliyor. İŞİD tarafından yayınlanan bütün haber ve videolar Taktik Saldırı ve Stratejilere uygun olarak profesyonelce üretiliyor ve servis ediliyor.

İŞİD’in Fransa ve Tunus Saldırıları da yine Taktik Saldırı niteliğindeydi ve ABD’nin Fransa ve Tunus üzerindeki güvenlik hegemonyasını güçlendirdi.

Bu bilgiler çerçevesinde, Türkiye’nin Suriye’ye olası bir müdahalesi durumunda İŞİD Terör Örgütü’nün –yabancı servislerin kontrolünde- Türkiye’ye yönelik Taktik Saldırı girişimlerini de muhtemel görmeliyiz. Bu yüzden İç İstihbarat Kurumlarına şimdiden çok büyük görevler düşüyor.

PKK Terör Örgütü’nün tehditleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin güç ve varlığı karşısında son derece gülünçtür. TSK son yıllarda savaş taktikleri ve konvansiyonel açıdan tahmin edilemez beceriler kazanmıştır. Dünyanın sayılı dört ordusundan biri olan TSK, Dağ Komando Gücü, Hava İndirme Birlikleri, Su Altı Savunma (SAS), Su Altı Taarruz (SAT), Kış Operasyonları, Mayın, İstihkâm Birlikleri, Uluslararası ve Toplumsal Olaylara Müdahale Tecrübesi açısından dünyanın en iyi ordusu durumundadır.

Son yıllarda yapılan Psikolojik savaşın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne zarar verdiği düşüncesi tamamen yanlıştır. Aksine bu tecrübelerle birlikte Türk Ordusu birkaç kat daha güç kazanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri, diğer dünya orduları gibi reklam ve propagandayı önemsemez. Askeri okullardaki temel eğitim çok yüksek düzeydedir.


Türklerin askeri stratejisini Kurtlara benzetirler. Kurtlar saldırıdan önce uzun süre hedefin etrafında dolanır, saldırıdan sonra ise durdurulamaz.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Suriye’de Güvenli Bölge Kurma konusundaki titizliği iç ve dış siyasal konjonktürle ve şartlarla ilgilidir, en düşük kayıpla en güvenli başarı hedeflenmektedir.

ABD ve İngiltere’nin en büyük korkusu ve hatası da Türk Silahlı Kuvvetleri olmuştur. Türkler dostluğu ve ihaneti asla unutmazlar.

Daha fazlası için kaynak...


"IŞİD, ABD ile AKP'ye hizmet ediyor"

IŞİD, Amerika ve Türkiye'nin çıkarlarına hizmet ediyor. Bu sözler Lübnan'daki Şiilerin siyasi bloğu Hizbullah'ın Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'a ait.



İslam âlimleri yıllık olağan toplantısında konuşan Nasrallah, Suriye'deki savaşın Esad yönetimini devirmeyi değil, bölge haritasını yeniden çizmeyi amaçladığını savundu.

ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin düzenlediği hava saldırılarının, Ürdün, Arabistan ve Erbil'in sınırlarını geçmemesi için IŞİD'e kırmızı çizgiler çizdiğini ileri süren Nasrallah, hava saldırılarının 2006'daki İsrail'in Lübnan'a yaptığı saldırılarının şiddetinin yanına yaklaşamayacağına dikkat çekti.

ABD'nin IŞİD'i bölge ülkelerinin gözünü korkutup manipüle etmek ve kendi egemenliğini kurmak için kullandığını ifade eden Nasrallah, koalisyona girmeyen Türkiye'nin de Ayn El Arap'a yardım etmeyerek, Halep gibi stratejik yerlerin kontrolünü garanti altına almak istediğini savundu.

Nasrallah, IŞİD'in ABD ve Türkiye'nin çıkarlarına hizmet ettiğini vurguladı. 






Meshaf Reş: ( kara kitap )
15. yüzyılda yazıldığı ortaya atılmış olan ve Yezidilerin mitolojisini anlatan bir eser. Ayrıca kitabın sonunda Ezidilerin yapmalarının yasak olduğu şeyler bildirilir. Yezidilik, Arap kökenli Şeyh Adî tarafından kurumlaştırılan bu dinde inananların çoğunluğu Kürtçe konuşmakta olup ağırlıklı olarak Irak'ın Musul kentinde yaşamaktadırlar. Bununla birlikte, anadili Arapça olan Yezidiler de vardır Bazı araştırmacılara göre Yezidiler, Kürtler tarafından asimile edilmiş Asurilerdir Tarih öncesi dönemlerden beri Asurlularda kuş şeklinde simgeleştirdikleri ve kutsal kabul ettikleri bir Şeytan'a tapmaktadırlar.

Şeyh Adî Suriye'den Laliş'e taşındığında orada Şeyh Şems ed-Dîn, Şeyh Fahr ed-Dîn, Şeyh Sacâdîn ve Şeyh Nâsir ed-Dîn isimli dört aziz kişiyle tanışmış. Bu kişiler Ēzdîna Mîr adlı bir adamın oğulları olup bu gruba daha sonra Yezidiler tarafından al-Hassan al-Basrî olarak anılan Şeyh Hesen de katılmış. Bu beş kişi, Şeyh Adî ve Melek Taus ile birlikte Yezidilerin Heft Sirr dedikleri "Yedi Sır"'ını oluşturur.

Gelelim kitaba, Ezidiler’in (Yezidilerin ) kutsal kitabıdır.
"Kara Kitap" olarak da adlandırılır. Kürtçesi Mishefa Reş'tir.

Ezidilik inancına göre, Tanrı Siyah Dağ'a indiğinde Siyah Kitap doğmuştur. Ezidi kutsal kitapları Kürtçe yazılmıştır. Kara Kitap, Kitab-ül Cilve'den daha uzundur ve bölümlere ayrılmamıştır. İlk yarısı yaratım süreci hakkında bilgi vermektedir. Beyaz İnci ve Melek-i Tavus ilk önce yaratılmıştır. Yasak meyvenin yerine buğday geçer. Havva, Âdem cennetten kovulduktan sonra yaratılmıştır. Melek-i Tavus Âdem’e secde etmez ve böylece Allah'ın yaptığı sınavı kazanır. Asaletini ispatlamıştır. Lanetlenmek yerine ödüllendirilir ve yaratımı Allah tarafından yapılmış olan Evren'in sürdürülmesi görevi kendine verilir.

Heterodoks bir inançtır.
Zerdüştlük'ten, Manilik'ten, Hıristiyanlıktan ve hatta İslam inanç öğretilerinin karışımı bir dindir. Melek Tavus yani Şeytan; ona ibadet ederler. Melek Tavus'a, şeytan demeleri haramdır. Zeytinyağı onlar için kutsal zira ateşi beslemek ve yakmak için kullanılıyor. İlahi dinlerde şeytanı simgeleyen figürler Yezidiler için kutsaldır nedeni açık... Yaradan, özünde iyiliklerle dolu olduğu için ona ibadet edip onun gönlünü kazanmak gerekmez; aksine ibadeti, içi kötülüklerle dolu olana yani Tavus'a yapılmasıyla kötülüğün en büyük kaynağından korunulur. Siyah yılan öldürmeleri de haramdır. Açıkçası bükemedikleri eli öpen bir zihniyet olmuş.

Yaradılış hikâyelerinde ideal insan için kadının küpünden sürüngenler, çıyanlar, akrepler çıkarken erkeğin küpünden ideal insan; genç ve yakışıklı bir erkek çıkar…

Diğer dinlerde olduğu gibi kadını aşağılayan bir inanç, Meshaf-ur Reş'in ilerleyen bölümlerinde ise Ezidi olan bazı kralların adlarından bahsedilir. Daha sonra bazı yemek tabuları (marul, kabak v...b.), kişisel temizlikle ilgili bazı kısıtlamalar ve sözel tabular, yani söylenmemesi gereken sözler sıralanır. Kitabın final bölümünde ilkinden farklı olan başka bir yaratım hikâyesi daha vardır. Kaynak...
 

Meshaf Reş (Kara Kitap)

 


 

Pakradounis -  ERMENİ TARİHİ

Pakrad baskenti Ani

Akdhamar'ın Hikâyesi

Son Harekât, Kod Adı YAHUDA, Erdal Sarızeybek

TATLISES SUİKASTI MİT'İN Mİ?

PKK'NIN BAĞIMSIZ ADAYI KİM?

Ermenileri yöneten Yahudi ailesi... Rafızı Ermenileri kim?

FAİZ HARAM DEYİLMİŞ !

Davut Yıldızı, Su ve GAP.Kürtlere verilen Gaz Hz.Nuh da Kürttü!!!

İşte PKK'nın MOSSAD bağlantısı!

Kral Abbas, Pakraduni (Abas).pdf

Ağop Pakraduni.pdf

Pakraduniler.pdf

Yine Pakraduniler, Yahudi, Abartma.pdf

Siyasi iktidar, Arap egemenliği altındaki Mamigonyan ve Pakraduni aileleri arasında.pdf

Pakraduniler, Bizans dönemi, Osmanlı dönemi.pdf

Ermeni, Kripto Yahudi, Sabataycı ve Pakraduni.pdf

BDP'nin Özerklik Ezanı, Osmanl'dan Cumhuriyete Kripto Yahudiler ve Pakraduniler.pdf

Pakraduni olarak adlandırılan söz konusu Ermenilerin ilk kez tarih sahnesine MS 30 yılında çıktıkları.pdf

Lazistan, yayımlamış, Ermeni Pakraduni hanedanının başkenti olan. Ani'de kazılar.pdf

Magna Carta Libertatum-Büyük Özgürlükler Sözleşmesi, Magna Karta

Pakraduni Hanedanlığından Ermeni hükümdarlarının başkenti olmuştur. Ani Harabeleri

Devlet Bahçeli'nin büyükannesinin bir Ermeni olduğu iddiası…

Turkiyede Kim Kimdir?

Sempad Pakraduni isimli bir generalini kendisine gösterdiği faydalar.pdf

Hocaefendi'nin beddua ettiği 'Pakraduni'ler kimdir?

Ermeni, Kripto Yahudi, Sabataycı ve Pakraduni'nin bulunduğu ve...

CUMHURİYET ARŞİVLERİ BELGELERİNE GÖRE TÜRK ERMENİ BASINI

Pakraduniler Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seviyesine kadar

BİZANS İMPARATORLARININ THEODOSİOPOLİS VE ÇEVRESİNDEKİ FAALİYETLERİ.pdf

Kars, Merkez, Kaleiçi Mahallesi Aziz Meryem Ana Ermeni Kilisesi.pdf.pdf

Neden hep Diyarbakır Baro Başkanları, "PKK terör örgütü değildir" diyor? Kime oy verelim?

AKP'nin IŞİD'i nasıl görmezden geldi? Sezgin Tanrıkulu...

Sezgin Tanrıkulu konuşmalarından bölümler...!

Bu yazı, Diyarbakır barosundan yayınlanmıştır, güya insan hakları savunucuları...


Terörist taziyesine çifte standart getirildi. Ey Savcılar, uyuyor musunuz?

Devleti işgal eden mafyanın savaşı yeni mi başladı?

Akil Gencebay Avşar'ın poposunu şaplaklarken Tatlıses Milletvekili adayı olacak.

Kadın genelevinde erkek seçmesi yapılıyor.

ABD Mars'a gitmeseydi keşke, ulema çoktan biliyormuş.

Yargıtay adeta, 'kadın zengin erkeğin el kiridir' mealinde kararlar veriyor. Türklerde islamiyet, kadın haklarını baltalamıştır

Türk Toplumu nasıl AÇIK HEDEF haline getiriliyor?

Mushafi Reş Camii 

Kur’an-ı kerim nasıl mushaf hâline getirildi? Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci

Akdhamar'ın Hikâyesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder