Çanakkale’de FTÖ üyesi, Zonguldak'ta FTÖ avcısı olmak.
Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, Şehitler Gecesi’nde konuşma yapıyor.
Konuşmasında anlamını aşan ifadeler kullanıyor, ancak öyle kullanıyor ki, kendini herkesten akıllı ve kurnaz sanarak konuşuyor.
Lakin tüm AKP yönetim kadrosu ve KaçAK Saray ahalisinde olduğu gibi, geçmişini unutarak konuşuyor.
Şöyle diyor Vali Efendi.
Dikkat ettiyseniz, TÜRGEV'den bahsedilince alkış tufanı kopuyor.
TÜRGEV'in kimlerin elinde olduğunu, devlet içinde devlet olduğunu sanırım anımsamış olmalısınız, zira ne zaman TÜRGEV konusunda yazmaya kalksam yazım AK troller tarafından yasaklanıyordu.
Yıl 12 Haziran 2013, Türkçe Olimpiyatları Çanakkale’de düzenleniyor…
Çanakkale’de göreve başlayalı 2 gün olmuş Vali Ahmet Çınar konuşmasında 18 Mart Stadyumu’nu tıka basa dolduran kitleye bakın nasıl sesleniyor?
Türkiye karanlığa gömüldüğünde TBMM'den TÜRGEV yasası geçti.
20.3.2018Vali Ahmet Çınar, bunun Çanakkale için önemli bir festival olduğunu söyledi.
Truva Otel'deki toplantıda konuşan Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, "Bu büyük bir organizasyon. Profesyonelleşmiş bir organizasyon. Şehrimiz için kültür ve sanat anlamında geniş katılım sağlanabilecek, etkili bir şölen. Bu festivali ilimize kazandıran ÇAGİAD ve ona destek veren tüm kişi ve kuruluşlara ben de teşekkür ederim. İlimiz için güzel bir renk olacak. Bu organizasyonların arka planında da büyük kahramanlar var. Dil, güzel Türkçemiz, milli kültürümüzün en temel öğesidir. Dünyanın dört bir yanında diyebileceğimiz, hayat şartları zor, riskli birçok ülkede okullar açmak suretiyle güzel Türkçemizi oradaki insanlara öğreten, sanat yönü ağır olan ve estetik, emek gerektiren bu organizasyonun arka planında, oralara kültür elçilerimiz olarak giden arkadaşlar bize hazırlayıp önümüze getiriyorlar. Onlara da teşekkür ederim." dedi.
Unutmadıkları için de;
“Yeter artık. Hükümet istifa. Bu halk sana boyun eğmez” diyorlar…
Özetle, çapulcular attığı sloganlarla ‘unutkan’ olan Başbakanı tedavi etmeye çalışıyor. “İleri demokrasi”nin var olduğu(!) ülkemin polislerinin yaraladığı eylemci vatandaşları da doktorlar tedavi ediyor.
Kazanan her zaman çapulcular olur…
Unutmayın! halka rağmen hiçbir şey yapılamaz…
Cemal ORAL/ 8 Haziran 2013
TURPCU’DAN VALİ ÇINAR’A ELEŞTİRİ
19.3.2018
TURPCU: Çınar’ın isim vermeden, Kurtuluş Savaşı Kahramanı ve 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’yü hedef alan ve ‘kimdi bu alçaklar?' diye hakarete varan sözler sarf ettiğini gördük
“Kemalizm; vatanseverliğin, bağımsızlığın, halkçılığın ve devrimciliğin adıdır, bu ruha truva atı giremez. Bu ülke, Atatürk, İnönü ve Kemalizm’den hangi ihaneti gördü? Ama ihanet gördüklerimiz belli...”
Vali Ahmet Çınar’ın “Şehitler Gecesi’nde” yaptığı konuşma ile ilgili bir açıklama yapan CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, “Bülent Ecevit Üniversitesi Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde düzenlenen ‘Şehitler Gecesi’ etkinliğinde konuşan Sayın Vali Ahmet Çınar’ın isim vermeden, Kurtuluş Savaşı Kahramanı ve 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’yü hedef alan ve ‘kimdi bu alçaklar?' diye hakarete varan sözler sarf ettiğini gördük. Açıkçası gecenin ruhuyla, anlamıyla bağdaştıramadığımız bu konuşma, Ordumuz Afrin’de sınırlarımızı tehdit eden terör yuvalanmasıyla savaşırken, milli birlik ve beraberliğimize ne şekilde bir katkıda bulunması beklenerek yapıldı, ne hedeflendi, bilemiyoruz. Tarihi yaşandığı dönemin gerçeklerinden kopararak bugünden bakarak anlamaya çalışmak toplumu ayrıştırma dışında hiçbir şeye yaramaz.” Dedi.
Turpcu açıklamasına şöyle devam etti:
“CHP’Lİ OLDUĞU İÇİN SEVMEYEBİLİRSİNİZ”
Tarihi kişilikleri toplumun gözünde değersizleştirmek için, son dönemde moda olduğu üzere İsmet İnönü’nün isminin günlük siyasi malzeme haline getirilmiş olmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Görüşlerini, yaptıklarını beğenmeyebilirsiniz, CHP’li olduğu için sevmeyebilirsiniz, ancak milli mücadele kahramanı olmuş, en kritik anlarda alınmış çok doğru kararlar ve satranç inceliğinde hamlelerle, Türkiye’yi, bütün dünyayı sarmış 2. Dünya Savaşı yangınının dışında tutabilmeyi başarmış bir lidere, devletin koltuğunda oturup hakaret edemezsiniz. Genelkurmay Başkanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yapmış; Mudanya Ateşkesi ve Lozan Barışı gibi kritik dönemlerde Türk Devleti’ni temsil etmiştir. Pek çok Siyaset Bilimi Araştırmacısına göre, demokrasinin gelişmesi için kendi iktidarından vazgeçen tek devlet adamıdır, İsmet İnönü.
Kemalizm; vatanseverliğin, bağımsızlığın, halkçılığın ve devrimciliğin adıdır, bu ruha truva atı giremez. Bu ülke, Atatürk, İnönü ve Kemalizm’den hangi ihaneti gördü? Ama ihanet gördüklerimiz belli...
İlla truva atı görülmek isteniyorsa, devletin her kurumuna sızmasına izin verilen, ne istedilerse verilen, 15 Temmuz’da darbeye kalkışan Fethullahçı Terör Örgütüne bakmak lazım. Genelkurmay’daki Kozmik Odaya girilip tüm gizli belgelerin sızmasına neden olundu. Kozmik Odada savaş durumunda neler yapılacağı, gizli cephaneliklerin yeri gibi çok sayıda önemli bilgi bulunuyordu. Ülkenin tüm mahrem bilgilerinin bu yapının eline geçmesine neden olundu. Bu bilgileri emperyalist efendileriyle paylaştılar.
“MAN ADALARINDA KURULAN 1 STERLİN SERMAYELİ ŞİRKETLER”
Bugün geldiğimiz durumda ilimizin, bölgemizin ve ülkemizin ciddi sorunları bulunmaktadır. Büyük bir ahlaki çöküntü yaşanırken küçücük çocuklar hatta hayvanlar tecavüze uğrarken, kadınlar öldürülürken hiç kimsenin sesi çıkmıyor. Yunanistan adalarımızı birer ikişer işgal ederken kimsenin sesi çıkmıyor. Rumlar Akdeniz’de bizim kıta sahanlığımızda doğalgaz sondajı yapıyor kimsenin sesi çıkmıyor. Yolsuzluk yapılırken kimsenin sesi çıkmıyor. Asgari ücret için çalışanlardan fedakarlık beklendiği söylenirken, bu ülkeye vergi ödememek için, vergi cennetlerinde MAN Adalarında kurulan 1 sterlin sermaye ile kurulan şirketlere aktarılan milyon dolarlara kimsenin sesi çıkmıyor. Başarılı iş adamı diye parlatılan, bakanları rüşvete bağlayan, milyonlarca dolar götüren, önceleri hakkında ABD’ye iki defa nota verilecek kadar kıymetli olan sonradan ajan ilan edilen Reza Zarrab’a kimsenin sesi çıkmıyor. Herkese terörist yaftası yapıştırılırken, Bakan eliyle terörist başı Öcalan'ın el yazısıyla referandumda ‘evet’ verilmesi talimatının getirildiği ortaya çıkıyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Sürekli hakaret edilen Cumhuriyetin kurucularının kurduğu fabrikalar özelleştirme adı altında yok pahasına satılırken, millet açlığa ve kansere mahkum edilirken kimsenin sesi çıkmıyor. Türkiye ekonomisinin dışa bağımlılığı konusunda kimsenin sesi çıkmıyor, verimli Anadolu toprakları neden et, süt, tarım ürünleri ve hatta saman ithal ediyor, üç tarafı denizlerle çevrili ülke neden balık ithal ediyor diye kimse sormuyor. Samanı bile ithal edenlerin hangi milliliğinden bahsedilebilir? Şehir hastanelerinde gelmeyen hastanın, yeni havaalanında konmayan uçakları, köprülerde geçmeyen araçların faturası fakir halka ödettirilirken kimsenin sesi çıkmıyor. Millete küfür eden müteahhitlere kimsenin sesi çıkmıyor. Doğa yağmalanırken, çevre talan edilirken kimsenin sesi çıkmıyor. Ama konu Atatürk veya İnönü eleştirisine gelince çok gür çıkıyor! Bu manzara kimlerin eseri?
“15 YILDA NEREYE GELDİK”
Zonguldaklılar, iş bulamadığı için doğduğu toprakları terk ederek, gittikleri yerlerde çok alt seviyede yaşam mücadelesi veriyorlar, çile çekiyorlar. Yatırım olsa, iş olsa hiç terk ederler miydi doğdukları toprakları?
Bu ülke bugün neden bu halde, 15 yılda nereye geldik, neleri özler hale geldik, hangi değerlerimizi kaybettik, hangi doğal kaynaklarımızı ve zenginliklerimizi heba ettik diye oturup düşünülmesi gerekir. Ülkece çok derin siyasi, toplumsal ve ekonomik sorunların içindeyiz. İllerin, bölgelerin çok ağır sorunları var. Bunun için öz eleştiri yapmak gerekir, çözüm için uğraşmak gerekir.
“4 MİLYAR DOLARLA İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYOR?”
Sayın Valimizin bu tür konuşmalar yapması, bu konuya katılması kendilerine hiç bir şey kazandırmaz. AKP’nin zaten çok sayıda sözcüsü mevcut, siyaseti siyasetçilere bırakmak gerekir ve bazı konuları da siyaset dışı, siyaset üstü olarak görmek gerekir. Biz Sayın Valimizin, istihdam yapısı, görünümü ve sosyo-kültürel yapısı her geçen gün daha da geriye giden Zonguldak’ın gelişmesi, hak ettiği yere gelmesi için düşüncelerini son derece önemsiyoruz ve merak ediyoruz. TTK’nın geldiği durum ve ithalat için dışarıya verilen 4 milyar dolar ile ilgili ne düşünüyor merak ediyoruz.
TTK’nın ne hale düşürüldüğü ortada, taş kömürü havzası ithal kömürün adresi haline gelmişse, ülkemiz yılda 4 milyar dolar taş kömürü ithalatına para ödüyorsa, hangi millilikten bahsedilebilir?” ereglionder.com
İddianame’nin okunmasından sonra davanın 3. Gününde savunmalara geçildi.
Davaya Bursa’dan katılan bir öğrencinin savunmasından sonra sanıklardan İşadamı ve ÇAGİAD eski Başkanı Hikmet Sezen savunmasını yaptı.
İddia olunan FETÖ/PDY Davası’nda İddianame’nin okunması tamamlandı ve savunmalara geçildi. Bazı sanıklar İddianame’nin eksik okunduğunu, önemli yerlerin de atlandığını, bunun yasalara aykırı olduğunu iddia ettiler. Aynı şekilde sanıklar, İddianame’nin ayrılmaz parçası olan ekler’in de okunmamasının usul hatası olduğunu söylediler.
Mahkeme Heyeti başkanı ise bu itirazları reddetti ve bazı yerlerin tekrar olması nedeniyle İddianame’nin atlanarak okunduğunu savundu.
İddianame’nin okunmasından sonra davanın 3. Gününde savunmalara geçildi. Davaya Bursa’dan katılan bir öğrencinin savunmasından sonra sanıklardan İşadamı ve ÇAGİAD eski Başkanı Hikmet Sezen savunmasını yaptı. Uzun bir savunma yapan Sezen’in konuşması bir ara yoğun alkış aldı.
Hikmet Sezen, savunmasında şunları söyledi:
“ÇAGİAD o günlerde hit bir dernekti. 3 bakan, tüm valiler, tüm Çanakkale Emniyet Müdürleri, tüm Defterdarlar, milletvekilleri derneğimizi ziyaret etti. Bugünkü Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’dan o günlerde inanılmaz övgüler aldım. O günlerde derneğimizin kongresi dolup taşıyordu, insanlar kapıda kalıyor, oturacak yer bulamıyordu. Eski başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na plaket verdim, binlerce insan bizi alkışladı. Üye sayımız 300’ü geçti, Çanakkale’deki işadamlarının neredeyse tamamı bizim üyemizdi.”
Hikmet Sezen, görev yaptığı süre içerisinde Üniversite öğrencilerine verilen burslar konusunda bir tek şikâyetin bile kendilerine gelmediğini, Vakfa, Üniversite’ye, Emniyet’e, valiliğe veya başka bir yere de bu süre içinde herhangi bir şikayetin gitmediğini söyledi.
Hikmet Sezen, Türkçe Olimpiyatları’nın hazırlama komitesinin bizzat Vali Bey tarafından oluşturulduğunu, Vali Bey’in görevlendirdiği kişiler ile orada karşılaştığını iddia etti.
Hikmet Sezen, 17/25 Aralık’tan sonra yaptıkları Kongre’ye AK Parti Milletvekili Mehmet Daniş ve Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın da geldiğini söyledi.
Hikmet Sezen bir soru üzerine “Sedat Laçiner’i 2011’den önce hiç tanımıyordum. Kendisini ilk kez Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası toplantısında gördüğünü, kendisiyle yakın bir ilişkisinin de olmadığını söyledi. Sezen, Üniversite öğretim üyelerinden, Rektör Yardımcılarından, Rektörden veya Vakıf yöneticilerinden bazı öğrencilere burs verilmesi yönünde hiçbir talebin gelmediğini ifade etti.
Davaya diğer sanıkların ve tanıkların ifadeleri dinlenerek devam edilecek. canakkalememleket.com





Her canlı, İslamofaşizm'i tadacaktır.
YanıtlaSilhttps://www.facebook.com/groups/akildincelisirmi/permalink/1520524961320029/