FETÖ'cüler gitti, RETÖ'cüler mi geldi, unutmayın ki, Erdoğan'ı bunlar yargılayacak.

“Keser döner, sap döner. Gün gelir hesap döner” olduğu zaman, nasıl ki FTÖ bizi aldattı diyen yüzsüzler olduysa, RETÖ bizi aldattı diyenler de olacaktır.

Bu gün Fethullah’ın mürİTleri terörist olarak görünüyorsa, yarın Erdoğan için terörist denmeyeceğinin garantisini kim veriyor?

Bu atamalar haktan, adaletten ne kadar oksun olduğu ortadayken, hangi adalet hangimizi koruyabilir?

Daha düne kadar Fettoş pislikleri nasıl ki yandaşlarını yargıya doldurduysa, imdi de yapılan pek farklıymış gibi durmuyor.

Millete karşı yaptığınız hileyi millet ve iman ettiğiniz Allah körmü ki görmez sanıyorsunuz?

3/54 ne diyor du Allah'ınız?

allahu hayrul makirin (Allah, en hayırlı hile yapandır)

Millete Fettoş çetesiyle iş birliği yapıp tuzak kuranlar, şimdi yeni tuzaklar peşine düşmüş görünmektedir.

Yine 8/30 ne diyordu Allah'ınız?

yemkurullah, vallahu hayrul makirin (Allah tuzak kurar ve Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır)

Bir zamanlar Tayyip Efendi ne diyordu?

Örneğin 2004 yılında, "demokrasinin, likliğin teminatı benim" diyordu.

Daha sonra Şubat 201'de, "Türkiye, geçmişten gelen büyük medeniyet birikimiyle farklı kültürlerin, farklı dinlerin, farklı mezhep ve anlayışların barış içinde bir arada yaşadığı bir coğrafya olmuştur. Bu bakımdan, medeniyetimizle ve medeniyet birikimimizle uyum arz eden bir laiklik yorumu, birlik ve beraberlik içinde geleceğe yürüyüşümüzün de teminatı olmaya devam edecektir" diyordu.

Daha önemlisi yurt dışına gittiğinde, Arap ülkelere laiklik tavsiye edyordu.

Ancak Erdoğan son zamanlarda, "Laikliği yıkmak için 5-6 yıl gerek" diyebiliyordu.

Daha sonra, Hizbut Tahrir örgütü Meclis Başkan İsmail Kahraman’ın laikliğin kaldırılması açıklamasına destek veren yandaşları, “Laiklik isteyenlere tavsiyem, kendinize yeni ülke arayın” deme haysiyetsizliğini sergileyebiliyorlardı.

Ancak ben onlara hiçbir dönem, “Şeriat istiyorsanız Arap ülkelerine defolun” demedim, demek ki yanlış yapmışız hissine kapılıyorum.

Tıpkı Tansu Çiller’in Laikliğin güvencesi olması gibi, bunların güvencesi de bu kadar olur.

Neyse, kara gün kararıp kalmaz…

 

22.3.2018

A.Dursun

Böyle rezalet dünyanın hiç bir yerinde olmaz.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, AKP'de aktif rol üstlenmelerine rağmen pazartesi günü çekilen kura sonucu hakim ve savcı olarak atanan avukatların görev yerlerini açıkladı. Yarkadaş, "Ne ilginçtir ki; bir çoğu Ankara ve İstanbul'da görevlendirilmişler" diye konuştu.

 "45 SANİYEDE HAKİM OLDULAR"

Yeni atanan hakimlerin sadede 45 saniye süren mülakat sonucu sınavı geçtiklerini hatırlatan Yarkadaş şöyle konuştu:

"Yargı ve adalet kurumu hiç bu kadar örselenmemişti. AKP'li avukatlar yazılı sınavı geçebilsinler diye, önce 70 puan sınırını kaldırdılar. Çünkü AKP'li birçok avukat, hakim ya da savcı olabilmek için gereken 70 puana ulaşamıyordu. Sınavda 92 alanlar mülakatta elendi. 60 - 65 alanlar ise 45 saniye süren mülakatları kazandı. Referansı AKP olanlar, hakim ve savcı olarak atandı. Şimdi bu adaletsizlikten adalet mi çıkacak? Bu yargıçlar ve savcılar, adil bir mahkemenin değil ancak AK PARTİ MAHKEMESİ'nin birer üyesi olurlar."

"BURADAN ADALET ÇIKMAZ"
Hakim ve savcı adaylarının Beştepe'ye getirilmesi ve görev yeri belirleme kuralarının burada çekilmesini de eleştiren Yarkadaş, "Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de AKP Genel Başkanı Erdoğan'ı ayakta alkışladılar. O tablodan adalet değil adaletsizlik çıkar" tepkisini gösterdi.

Adalet Bakanlığı'nın 45 saniyelik mülakatı geçmiş olmasına rağmen dünkü atama töreninde 60 adayı devre dışı bıraktığını da belirten Yarkadaş, "Bu kişilerin hangi gerekçeyle atanmadığı da açıklanmalıdır" çağrısını yaptı.

"HSK NEDEN SUSUYOR?"
AKP il ilçe başkanları ile kadın kolları yöneticisi avukatların hakim ve savcı olarak atanmasının kabul edilemeyeceğini beliren Yarkadaş, "Yapılanlar HSK üyelerinin içine siniyor mu? HSK sessiz kalarak mesleğin etik ilkelerine sahip çıkamadığını göstermiştir ve iktidarın dayatmasına teslim olmuştur" ifadesini kullandı.

"REDDİ HAKİM HAKKI DOĞDU"
AKP'de il - ilçe başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliği yaptıktan sonra mülakatı geçen yüzlerce avukatın ismini Mayıs ayında açıkladığını hatırlatan Yarkadaş,"Bu kişiler itirazlarımıza rağmen dün hakim ve savcı olarak atandılar. Ancak yurttaşların bu kişileri mahkemede karşı karşıya geldikleri an reddetme hakları doğmuştur" dedi.

Yarkadaş şöyle konuştu:

"Bir yurttaşın TCK 299. maddeden, yani Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasından soruşturmaya uğradığını düşünün. Yurttaşımızın dosyasına, Tayyip Erdoğan'ı ayakta alkışlayan AKP eski ilçe başkanı, yeni hakim ya da savcılar bakacak. O dosyadan adil ve objektif bir karar çıkacağını kim söyleyebilir? O yurttaş bir ceza alırsa, adalet sağlanmış mı olacak? Başta yurttaşımız olmak üzere, yakın çevresi ve kamuoyunun vicdanı tatmin edilebilecek mi?"

CHP'li vekil sözlerine şöyle devam etti:

 "Bu ve buna benzer örnekler çoğaltılabilir. AKP, yargıyı Parti Mahkemesi haline çevirerek, adalete, yargıya, hukuka ve Türkiye'ye çok büyük bir kötülük yapıyor. Yargılanamayacakları bir düzen kurabilmek adına, hukukun temel ilkeleri ayaklar altına alınarak çürütülüyor. AKP, aktif üyelerini yargının içine yerleştirerek yeni gerilim alanları yaratıyor. Yargılanma korkusu yüzünden yandaş haline getirdikleri yargı mekanizmasının adalet dağıtamayacağı açıkça görülüyor."

AKP'DE AKTİF GÖREV ALAN BAZI YÖNETİCİLERİN ATANDIĞI YENİ GÖREVLER
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, açıklamasında pazartesi günü göreve atanan AKP'li avukatların yeni görev yerlerini de sıraladı. Listede yer alan bazı isimler şunlar:

onurlugazeteciler.net