16.3.2012
Tam zamanı değil mi?
Hep beklediğim, özlediğim bir başlık.
Kimse böyle bir başlık atmayınca dayanamadım ben başlık yaptım.
TBMM'ye akıl sağlığı raporu geliyor.
Bir gün şöyle bir haber alırsak siyasetin nasıl değiştiğini görürüz. Bunun dışında siyasetin hiçbir şekilde değişeceğini sanmıyorum.
İşte özlediğim, bir gün olacağını beklediğim haber.
"TBMM"ye yasa teklifi verildi.
X partisi tarafından Milletvekili seçilebilmek için en az üçer uzmanın olumlu raporu aranacak.
Bu uzmanlar kurulu şunlardan oluşacak.
Psikiyatrisiler, sosyologlar, antropologlar, dil bilimciler, siyaset bilimcilerden en az üçer uzmanın raporu ile Milletvekili olur belgesi almayan hiç kimse artık milletvekili seçilemeyecek."
Milletinden daha geride olan, yöneteceği toplumdan, o toplumu oluşturan fertlerden daha geride olan insanlar tarafından toplumun yönetilmesi artık engellenecektir.
Milletini hiçbir şeyden habersiz, bilgisiz, cahil sanan insanlarca yönetmenin sıkıntılarını yaşamak istemeyen, milletinin iradesi ile seçilmiş vekillerin, liderler karşısında ezik, boynu bükük kalmasını hazmedemeyen toplum, bu yasanın çıkmasını özlemle beklemekte ve desteklemektedir.
Milli menfaatlerin göz ardı edildiğini üzüntü ile izleyen, ancak lider sultasına boyun eğmek zorunda kalındığını gören vatansever bir grup milletvekili tarafından verilen bu önerge yarın genel kurulda görüşülecek.
Bu yasalaştığı takdirde, milletinden daha geride olan, akıl sağlığı yerinde olmayanlar tarafından yönetilme korkusu da sona ereceği toplum tarafından benimsendiği görülmektedir.
İşte bu haberin bir gün basında çıkacağı ümidimi hiç yitirmedim.
Saygı ile...
Şartları ayrıca tartışılıp değerlendirilebilir ama yeni Anayasa’da akıl sağlığı raporu alınması mutlaka zorunlu olmalı.
Bu konuda yapılacak yasal düzenlemeye eklenmesi gereken maddeleri şimdilik kaydıyla şöyle özetleyebiliriz.
1- Milletvekili, Anne-Baba, Polis-Asker, Savcı-Yargıç, Öğretmen-Eğitimci olacaklara akıl sağlığı yerindedir raporu alma zorunluluğu getirilmiştir.
2- Rapor alınma aşamasında zekâ testi yapılması zorunludur, testten 79 ve altında puan alanların birinci maddede sayılan vasıflara haiz olması, yetkilendirilmesi engellenir.
3- Rapor vermekle görevli kuruluşlar ve görev şekilleri üst düzey özenle oluşturulacak bir kurul ile belirlenir.
4- Kurulda tamamı Profesör düzeyinde en az 3 Psikiyatr, üç Sosyolog, üç Psikolog, üç Dil bilimci, .../...
5- Hiç kimse hiçbir gerekçeye sığınarak asla ve kat'a aralıklı veya sürekli olarak toplamda 10 yıldan fazla (iki dönem) siyaset yapamaz, milletvekili seçilemez.
6- Milletvekilliği yapmış olanlar hiçbir şartta bakan, vali, kaymakam gibi görevlerde hiçbir gerekçeyle atanamaz, belediye başkanlıklarına aday gösterilemez, hiç kimse ömür boyu vekil maaşı ile emekli olamaz, milletvekilliğinden ötürü sınırsız sağlık harcamaları yapılamaz ve milletvekili emeklisi olamaz, bu statüden dolayı ömür boyu milletvekili maaşı alamazlar.
7- İkinci dönem milletvekili olanlar emekli olsalar dahi ayrıca emekli maaşı alamazlar.
8- Milletvekili maaşları asgari ücretten fazla olamaz, hiçbir vekil görevde bulunduğu sürece hediye, eşantiyon ya da başka isimler adı altında rant elde edemez, görevde bulundukları zaman içerisinde kişisel suç işleme dokunulmazlıkları yoktur.
9- Bir partiye mensup olan vekiller, liderlerinin kararlarına karşı görüş beyanları nedeniyle hiçbir yaptırıma tabi tutulamaz, disiplin kuruluna sevk edilemez, partiden ihraçları talep edilemez. Bu kural grup kararlarında geçerli değildir. TBMM iç tüzüğüne ilave edilecek bir madde ile bu kurallarda esnetme yapılamaz.
10- Hiçbir milletvekilinin birinci derece akrabası, milletvekili olduktan sonra vekilliği bitene kadar kamu ihalelerine giremez, kamu kurum ve kuruluşlarında üst düzey görevlere atanamaz, bürokraside görev alamazlar. Vekillikten önceki görevlendirmeler bu kapsamda değerlendirilemez.
11- Akıl sağlığı yerindedir raporu alanların, rapor aldıktan sonraki görev ve mevkileri ne olursa olsun raporu veren kurul şikâyet üzerine ya da re’ sen gerekli gördüğü durumlarda önceden haber vermeye gerek kalmaksızın kişileri yeniden değerlendirmek üzere 15 gün içerisinde kurula çağırır.
12- Kurula çağrılan şahsın akıl sağlığında kötüye giden durum tespit edilirse rapor iptal edilerek yaptığı görevden el çektirilir.
13- Daha sonraki zamanlarda kurul raporunda olumlu görüş bildirse dahi eski görevine bir daha kesinlikle geri dönemez, toplamda 10 yılı doldurmamış olsalar dahi milleti temsil etme hakkı yeniden elde edemezler.
14- Hiçbir milletvekili inançsal konularda TBMM’de Diyanet işlerinin görev ve yetki alanını ihlal edici beyanda bulunamaz, benzer konularda karar alınmasını talep ya da teklif edemez.
15- Milletvekili seçmek ve seçilmek için doğuştan Türk olanlar haricindekiler için bayramlar da dahil en az 10 yıl kesintisiz Türkiye’de yaşama ve Türkçeyi iyi derecede konuşuyor olma zorunluluğu getirilmiştir.
Aile hekimi akıl sağlığı raporu verebilecek.
Sürücü Belgesi İçin İstenilen Sağlık Raporuna İlişkin Basın
Açıklaması.
SÜRÜCÜ ADAYLARI VE SÜRÜCÜLERDE ARANACAK SAĞLIK ŞARTLARI İLE
MUAYENELERİNE DAİR YÖNETMELİK Resmî Gazete-Sayı : 26301
SÜRÜCÜ ADAYLARI VE SÜRÜCÜLERDE ARANACAK SAĞLIK ŞARTLARI İLE
MUAYENELERİNE DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK Resmî Gazete-Sayı : 29577
Akıl hastaları meydan okuyor, Türkiye'nin işgali kutlanıyor,
meydanlarda açıkça gösteriyorlar.
Erdoğan'ın yakın çevresi ona 46 raporu verdirecek.
ERDOĞAN'IN AKIL SAĞLIĞI YERİNDE DEĞİL. MEB, ERDOĞAN'IN
HAYATINI DERS OLARAK OKUTACAK.
Bahçeli’nin Akıl Sağlığı Raporu istemesi isabetli karadır.
Kudüs’te akıl hastanesi olsaydı ne peygamberler ne Erdoğan olmazdı, çalışan kadın Fuhuş yapmazdı...
Askerlik yapmamayı “YIRTMAK” olarak değerlendirenlerin, Gazi
unvanı alması şehitlere hakarettir.
Erdoğan yargılanırken, akıl hastası raporu alabilir mi?
Said Nursi Risaleleri yazmasaydı kıyamet kopacaktı... Akıl hastaları örnekleri...
Allah insana akıl yollayacağına, koç yollamış.
Yeni İslam hayırlı olsun, Davutoğlu'nu Peygamber seçmiştir.
Dinim Akıl, Mabedim vücudumdur.
Sağlıksız vücut damardan, sağlıksız beyin dinden beslenir.
Bilim diyor ki, “Beyin hasarı olanlarda Allah-Din inancı artıyor.”
Allah aldatma, Kur'an sömürü aracı olalı, her eve bir Kur'an kampanyası başladı.
Bilimin anlattığı kavramlar ile halkın anladıkları farklı şeylerdir.
Allah son nefesini veriyor, ilah masalının sonu...
Hz. Buş (Bush) “Rüyamda Allah ile görüştüm, bana Müslümanları hizaya sok dedi”
Transpersonal psychology (benötesi psikoloji), Eşcinsellik.
DR. MUSTAFA MERTER VE HOMOSEKSÜALİTE HAKKINDA.
***
AKIL VERGİSİ
Dostlarından biri, Fransız kralı 15. Lui' ye:
- Majesteleri, akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü?
Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder. Kral, alaylı alaylı gülerek:
- Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.
Ericksonian Hipnoz ve Psikoterapi.
Değerli okurlar,
E-postamda ki bir yazışmanın yanıt kısmından bir bölümü sizlerle de paylaşıyorum.
Okuyunca konunun yukarıdaki yazı ile yakınlığı dikkatinizi çekecektir.
A. Dursun
-----------
KPSS ve Milletvekilleri Adaylık Sınavı.
Recep Hocam, değerli kardeşim; inanın teklifinizi canı gönülden onaylıyorum. Gerçekten KPSS sınavı her ne kadar öğretmen adaylarımızı diğer seçici veya sıralayıcı sınavlarda olduğu gibi test ve tost arasına sıkıştırsa da, maalesef eğitim Fakültelerimizde çağın gereklerini yerine getirerek çocuklarımızı geleceğe hazırlayabilecek donanımlı öğretmenler yetiştiremediğimiz için, bu sınav öğretmen adaylarımızı öğretmenlik formasyon bilgileri ve genel kültür yeterlilikleri açısından daha etkin ve kapasiteli hale getirmektedir.
Çocuklarımızı geleceğe yön verebilecek donanımlı bireyler olarak yetişip gelişmelerini sağlamak için profesyonel meslek erbabı olan öğretmenlerimize ihtiyaç olduğu açıktır. Yanılmıyorsam insanlık tarihinde muallimi sanı unvanını alan Farabi; devleti idare edenlerin de halkı eğitmeleri gereken öğretmenler olduklarını belirtmiştir. Tabi o zaman bu gün Milletimizi yoğun bir tempoyla meşgul eden ve diğer birçok sosyal sistemleri de içine alacak boyutlarda ve siyasi yelpazeye de bire bir oturan allem güllem işleri olmadığı için eğitim ve öğretim adına dünyaya örnek teşkil edecek uygulamalar yapılıyordu. İbn-i Sina’nın ta o zaman tıp eğitiminin eğitim programını hazırlamış olması ve telkine dayalı psikolojik tedavi yöntemini keşfetmiş olması iyi örnekler olarak gösterilebilir.
Günümüze gelindiğinde ise, Milleti temsil etmek gibi çok ağır sorumluluklar gerektiren işlere talip olan siyasilerin, gariban halkımızın eğitilmesi şöyle dursun, var olan kazanımların bile değiştirilen şartlar çerçevesinde tozla buz olduğunu söyleyebiliriz. Gerçekten bu gün görsel ve yazılı medya da olup bitenler; halkımızın gözüne sokularak Milli varlığımızın teminatı olan milli ve manevi değerlerimizi imha oyunlarından ibaret olduğu aşikârdır. Bütün bu olup bitenler karşısında ne yapacağını adeta şaşırmış olan halkımızın gerçekten namuslu eğitimcilere ihtiyacı vardır.
Kısaca Erzurum’umuzdan bahsedelim; az önce bir arkadaşımı aradım ve kendilerinin iftar için içilebilir bir su temin etmek için su kuyruğunda olduğunu söyledi. Tabi geçen hafta ben de 2 saat aynı şekilde su kuyruğunda bekledikten sonra evimize içilebilir su götürdüm. Onun öncesinde de İlköğretim öğrencisi kızım evimizde çeşmeden akan suyu kullanmış olma ile alâkalı olarak korkunç bir enfeksiyon geçirdi ve inanın 3 haftaya zor düzeldi. Kızımı Erzurum"da ki özel ve resmi sağlık kuruluşlarının hemen hemen hepsine götürdüğüm için oralarda ve özellikle çocuk acil servislerinde aynı sebeplerden kaynaklanan enfeksiyon hastalarıyla dolu olduğunu gördüm. O insanların nasıl acı çektiklerini ve perme perişan olduklarını anlatamam. Belki hâlâ da devam ediyordur.
İşte bütün bu noktalardan baktığımız zaman, halkımızın gerçekten eğitime ve namuslu eğitimcilere ihtiyacı vardır. Şüphesiz kamunun eğitimcisi kendi adına yetki verdiği siyasi yöneticilerdir. Erzurum"da bu ve benzeri sıkıntı ve sorunları tüm boyutlarıyla açıklayarak inandırıcı ve hiç bir siyasi rant peşinde koşmadan doğru tespitler yapıp bu zavallı insanların daha fazla mağdur olmamalarını sağlamaları gerekenler her halde kendilerine oy verilen iktidar veya muhalefet milletvekilleridir. Türk siyasi tarihinde iktidar milletvekillerinin halk adına iktidarı eleştirme geleneği olmadığı için, muhalefet milletvekillerine bu iş düşmektedir.
Peki, muhalefet milletvekili nerededir? Evet, sayın hocam size gerçekten hak veriyorum ve tüm milletvekillerinin anılan KPSS sınavına alınmaları zorunlu olmalıdır. Bu sınavın içeriği de uygulamalı olarak millete hizmet ve sorunları kaynağında yönetme eğitimi olmalıdır.
Saygılarımla
Doç. Dr. Ali Osman ENGİN
-----------
Bundan 13 yıl evvel bir parti kuruluşu vardı. Değişim adı ile.
Biraz birlikte çalıştık bu arkadaşlarla o zaman bir parti programı taslağı hazırlamıştık.
Milletvekilliği adaylığı için imtihan koymak da vardı programda.
Hazırlayanların gerekçesi ise şuydu.
Şoför olurken bile imtihan yapılıyor, neden Milletvekilliği imtihanı olmasın.
TODAİE (Türkiye Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü) bir kurs açılsın, 6 aylık. Bu kursta; uluslararası hukuk, Atatürk dönemi Maliye ve devlet politikaları, Bütçe kanunları adalet, Milli eğitim, Kurtuluş Savası ve sonrası devrimleri, asayiş vs gibi konular okutulsun imtihanları yapılsın. Ancak imtihanı başaranlar Milletvekili aday olabilsinler.
Bu güzel öneri ne yazık ki orada kaldı. Şimdi içim sızlayarak açıklıyorum.
Op. Dr. Aytekin Ertuğrul
Tuzu kuru civan, ve aç işsizin göz altı morartısı!
Necati Doğru

Bir saniye içinde hem ağlıyor, bir saniye geçmeden hem gülüyor ve halkı canevinden yakalayacak cümleyi bulup, yapıştırıyor. Afyon"da partililere; "Bak Tayyip Bey ne hale geldi. O civanım delikanlının gözlerinin altı morardı. İktidar yorulmak ister, bazen ağlamak ister" dedi.
Yine gazetelerde manşet!
Yine TV"lerde ilk haber!
Halk, Bülent Arınç"ın büyülü, buğulu, benliği saran sarmalayan cümlelerine, tavrına, vücut ve yüz diline inanıyor; kendi halini, ailesinin durumunu, çocuklarının geleceğini, işini, geçimini, yoksulluğunu, yeşil karta muhtaçlığını, işsizliğini unutuyor mu?
Seçimler gelince göreceğiz.
Şimdi gözlemlediğimiz şu:
Civanın tuzu kuru!
Halk krizle yoksullaşırken, ülkenin dört yanı alev alev işsizlikle dolarken THY"ye üçüncü VIP uçağını aldırdı, İstanbul"un seçkin, havadar bölgesi olarak kalmış tepesinde kendisine, kardeşine, çocuklarına ayrı ayrı 6 villayı tapuladı.
İşsizin acısını duyabilir mi?
***
Yılmaz Dağdeviren, emek vermiş, zaman ayırmış, ter dökmüş "tuzu kuruluğun kıyaslanabilir tablosunu" çıkartmış, bana gönderdi.
Sizin de bilginiz olsun.
Kesin, bir kenara koyun.
Ülke Norveç:
Kişi başı milli geliri: 98.000 $.
Milletvekili maaşı: 7.500 $.
Yan ödeme: Yok.
Emeklilik: 65"ten sonra.
Maaşın milli gelire oranı: % 7.6.
Ülke İsviçre:
Kişi başı milli geliri: 65.000 $.
Milletvekili maaşı: 4.200 $.
Yan ödeme: Yok.
Emeklilik: Yok.
Maaşın milli gelire oranı: % 6.4.
Ülke Danimarka:
Kişi başı milli geliri: 64.000 $.
Milletvekili maaşı: 5.000 $.
Yan ödeme: Yok.
Emeklilik: Yok.
Maaşın milli gelire oranı: % 7.8.
Ülke Finlandiya:
Kişi başı milli geliri: 52.000 $.
Milletvekili maaşı: 4.000 $.
Yan ödeme: Yok.
Emeklilik: Memur gibi.
Maaşın milli gelire oranı: % 7.6.
Ülke Hollanda:
Kişi başı milli geliri: 52.000 $.
Milletvekili maaşı: 5.660 $.
Yan ödeme: 150 $.
Emeklilik: Memur gibi.
Maaşın milli gelire oranı: % 10.8.
Ülke Avusturya:
Kişi başı milli geliri: 50.500 $.
Milletvekili maaşı: 8.100 $.
Yan Ödeme: Yok.
Emeklilik: Yok.
Maaşın milli gelire oranı: % 16.
Ülke Belçika:
Kişi başı milli geliri: 47.000 $.
Milletvekili maaşı: 5.064 $.
Yan ödeme: 1.423 $.
Emeklilik: Yok.
Maaşın milli gelire oranı: % 10.6.
Ülke İngiltere:
Kişi başı milli geliri: 46.500 $.
Milletvekili maaşı: 6.200 $.
Yan ödeme: Londra kenti
9 gidiş-geliş bileti.
Emeklilik: Memur gibi.
Maaşın milli gelire oranı: % 13.3.
Ülke Fransa:
Kişi başı milli geliri: 46.000 $.
Milletvekili maaşı: 4.648 $.
Yan ödeme: Yok.
Emeklilik: 55 yaş sonrası.
Maaşın milli gelire oranı: % 10.
Ülke İtalya:
Kişi başı milli geliri: 40.000 $.
Milletvekili maaşı: 9.150 $.
Yan ödeme: Yok.
Emeklilik: Memur gibi.
Maaşın milli gelire oranı: % 22,8.
Ülke İspanya:
Kişi başı milli geliri: 37.000 $.
Milletvekili maaşı: 2.312 $.
Yan ödeme: 1.500 $.
Emeklilik: Memur gibi.
Maaşın milli gelire oranı: % 4.
Ülke Çek Cumhuriyeti:
Kişi başı milli geliri: 21.000 $.
Milletvekili maaşı: 1.900 $.
Yan Ödeme: Yok.
Emeklilik: Yok.
Maaşın milli gelire oranı: % 9.
Ülke Litvanya:
Kişi başı milli geliri: 15.000 $.
Milletvekili maaşı: 820 $.
Yan ödeme: Yok.
Emeklilik: Yok.
Maaşın milli gelire oranı: % 5.4.
Ülke Polonya:
Kişi başı milli geliri: 14.000 $.
Milletvekili maaşı: 1.893 $.
Yan ödeme: Yok.
Emeklilik: Yok.
Maaşın milli gelire oranı: % 13.5.
Ülke Ermenistan:
Kişi başı milli geliri: 4.000 $.
Milletvekili maaşı: 200 $.
Yan ödeme: Yok.
Emeklilik: Yok.
Maaşın milli gelire oranı: % 5.
Ve ÜLKE TÜRKİYE.
Kişi başı milli geliri: 10.000 $.
Milletvekili maaşı: 5.600 $.
Yan ödeme: Harcırahlı.
Emeklilik: Yaş sınırı yok.
Çifte emekli geliri var.
Maaşın milli gelire oranı: % 56.
***
Bu tablodan siz nasıl bir ders çıkartırsınız bilemem, benim aklıma gelen şu oldu: Kulübedeki işsiz ile villadaki tuzu kurunun göz altı morarması aynı olamaz.
Yok artık öyle iki şahitle evlenmek.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, aile birliğiyle ilgili çok önemli açıklamalar yaptı.Şahin, "Mesela bir araba kullanırken bile kursa gidiyorsunuz, sertifika alıyorsunuz, nasıl araba kullanmanız gerektiğiyle ilgili.
Ama evlilik birliği dediğiniz, ömür boyu devam edilmesi gereken ve toplum açısından çok önemli bir müessese.
Evlilik kurumunu güçlendirmenin yolu çiftlerin bir ön eğitimden geçmesi. Yaşama ihtimali olan sorunları ona baştan söyleyip bunu nasıl yöneteceğini, buna karşı nasıl davranacağını anlatacağımız bir modeli ortaya koymamız lazım." dedi.
1 Ocak 2012
ile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, koruyucu aile sistemini, ailenin talebi doğrultusunda, evlat edindirme sistemiyle entegre edeceklerini belirterek, "Çocuk evlat edindirilecek sisteme uygunsa ilk önce koruyucu aileye, "Bu çocuğu evlat edinmek istiyor musunuz" diye soruluyor. Onlar "yok" diyorsa sistemi öbür tarafta çalıştıracağız" dedi.
Bakan Şahin, Bakanlığının 2011 yılındaki çalışmaları ve 2012 hedeflerine ilişkin AA muhabirlerinin sorularını yanıtladı. Hürriyet
Ahmet Dursun'un 14 Şubat 2012 Sevgililer Günü mesajı.
Hiçbir çocuk dilekçe yazarak dünyaya gelmez.
Öyleyse anne baba olunabilinmesi için psikiyatri kurulu oluşturulmalı ve bu kurulun anne-baba olur raporu vermediği hiç kimse çocuk sahibi olmamalı.
İlla ki evleneceğiz derlerse yasa ile çocuk yapmaları modern tekniklere göre engellenmeli, evli kaldıkları sürece de devlet tarafından takip edilmelidir.
Kendini bilmezlerin, sorumsuzların cezasını salt doğan çocuklar değil toplumun tamamı çekmektedir.
Kendini bilmeyenlerin çocuklarına bizlerin bakmaya mecburiyeti olmamalıdır.
Aynı yasa TBMM'ye vekil olmak isteyenlere de uygulanmadıkça, akıl sağlığı raporu almadıkları sürece toplumlar aptallar tarafından yönetilmekten kurtulamaz.
Fertler özel yaşamlarında aptallık yapabilir, aptalca davranışlar sergileyebilirler ancak toplumları yönetmeye talip olanlara bu hak verilmemeli, engellenmelidir.
Başka türlü kurtuluş asla mümkün olamaz.
14 Şubat 2012
Ahmet Dursun
***
Alman Operasında Hz. Muhammed’in kafasının kesildiği oyun sahnede!
Eylül 2006
Oyunun kaldırılması kabul edilemezmiş!
Danimarka gazetelerinde Hz. Muhammed karikatürlerinin yayınlanmasının ardından tüm dünya aylar süren bir kriz yaşamış, Müslüman ülkeler ayaklanmıştı...
Hz. Muhammed'in kafasının kesildiği bir sahnesi olan oyunu iptal eden opera müdürüne Merkel tepki gösterdi: 'Radikallerin bizi sindirmesine izin vermemeliyiz....
Alman Operası'nda sahnelenmek istenen Mozart'ın Idomeneo adlı eserinin de benzer bir krize yol açması gündeme gelince, müdür geri adım attı. Hz. Muhammed'in başının kesildiği bir sahne bulunan oyunu Müzik Direktörü Kirsten Harms iptal etti. Bu karar bir krizi önledi belki ancak siyasilerden tepki gördü...
Merkel de karşı çıktı
Harms, "Seyirci ya da çalışanlara bir zarar gelmemesi için bu kararı aldım. Eğer uyarıları dikkate almasaydım ve olay çıksaydı herkes dikkatsiz davrandığımı söyleyecekti" dedi. Başbakan Angela Merkel, "Korkudan kendimizi sansürlememiz kabul edilemez. Radikallerin bizi sindirmesine izin vermemeliyiz" dedi.
İçişleri Bakanı Wolfgang Schauble, eserin sahnelenmemesinin "delice, komik ve kabul edilemez" olduğunu söyledi. Merkel'in kültür danışmanı Bernd Neumann ise, "Eğer olası Müslüman tepkisi yüzünden kendi kendimizi sansürlemeye başlarsak işte o zaman demokrasinin temelleri zarar görür" dedi. Sabah
***




Danıştay 12. dairesi bir davada, "...olay tarihi itibarıyla eylemlerini etkileyecek nitelikte bir akıl hastalığının bulunabileceği yolunda kuvvetli şüphe oluştuğunda öncelikle uzman kişilerce akıl ve ruh sağlığı yönünden muayenesinin sağlanması..." diyor.
YanıtlaSilKeşke bunu bizi yönetenler için de söyleme cesareti olanlar var olabilse.
https://archive.is/xZEPp
RUH SAĞLIĞI KANUNU TEKLİFİ- https://web.archive.org/web/20200110053829/https://psikiyatri.org.tr/uploadFiles/43201816356-RUH-SAGLIGI-YASASI.pdf
YanıtlaSil