10 Nisan 2018 Salı

Kürdistan için EVET dediğinizi biliyor muydunuz? Bakın başka kimler EVET demiş?

EVET demenin ne olduğunu bari şimdi anlayın...

2019 seçimleri yaklaştıkça partiler arası ittifakta değer kazanıyor. Ankara’da partiler arası müzakere ve ziyaretler sürerken bir ittifak sinyali de HÜDA-PAR’dan geldi.
Diğer videolar için bakınız...



Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu her parti ile ittifak yapabileceğini söyleyerek Cumhur İttifakı'na göz kırptı.

Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, Yapıcıoğlu yaptığı görüşmenin detaylarını köşesinde aktardı.  

Öztürk'ün "Sessizce bekleyen Kürt oyları" başlığıyla (9 Mart 2018) yayımlanan yazısında detayları verdi.  yenisafak.com

Bahçeli'de tarihi duruş sergilediklerini söylüyordu, bunlar da.


"PARTİMİZ TARİHİ BİR DURUŞ SERGİLEDİ"

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, halk oylamasına ilişkin, "Ülke için tarihi bir dönüm noktası olan bu referandumda partimiz tarihsel bir duruş sergilemiştir." değerlendirmesinde bulundu. Yapıcıoğlu yaptığı yazılı açıklamada, dün yapılan halk oylamasında "Evet" oyu kullandıklarını belirtti.  turkiyegazetesi.com

Bu da Barzani görüşmesi için açıklaması...
Elbet yalnız değil.

Bu videoda 28 Şubat intikamcıları gibi, Fuat Uğur'un da son yazısında 28 Şubat intikamcısı olduğu anlaşılıyor.

Ancak bakınız neler söylüyor, 28 Şubat İntikamcısı.

Hem de hangi kanala söylüyor görünüz...

"Kürdistan bayrağının asılması bağımsızlığı tanımanın ön adımı, Kürdistan bağımsız olmalı. Mahmut Esat Bozkurt kafası bitmeli" diyor...

Aşağıdaki yazısında geçen isimlere çok dikkat ediniz...


Videoyu açamıyorsanız, buradan bakabilirsiniz.

 28 Şubat’ın medya ayağında geri sayım başladı.

“28 Şubat’ın medya ayağı yaptıklarından ve mağdur ettiği binlerce insanın âhından tereyağından kıl çeker gibi kurtulacak mı?”

Son birkaç yılın en çok sorulan sorularından biriydi bu.

Sonunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açık yara gibi hâlâ kanayan 28 Şubat ve onun medya ayağı ile ilgili açıklama yaptı ve o da sordu yargıya “Ne zaman?” diye.

Dün Cem Küçük alenen yazdı, Ahmet Kekeç ile Yiğit Bulut da ima etti.

Ama ben daha açık belirteyim.

Sadece 28 Şubat’ın medya ayağı değil, 27 Nisan Askerî Muhtırası ile 17-25 Aralık sonrası FETÖ güdümünde çirkefleşen ve ülkemiz aleyhinde beşinci kol faaliyeti yürüten Medya da yargı önünde hesap verecek. Hem de çok yakında. Çünkü hepsi hazır ve imzalar atıldı.

Bu kadarını söyleyelim ve ötesini bekleyip görelim.

Lâkin şunu da belirtmeden geçmeyerek. Aydın Doğan satıp kurtuldu gibi görünüyor ama değil.

28 Şubat’ın, 17-25 Aralık’ın ve 27 Nisan Muhtırası’nın başaktörleri başlarına geleceği biliyor sanırım. Her yerde konuştuklarını ve “Bizi de alacaklar” dediklerini işitiyorum. Bu yüzden de Demirören grubundan ayrılmamayı bir koruyucu kalkan olarak hesaba katıyorlar.  Yani Demirören medyasında çalıştıkları sırada gözaltına alınırlarsa grubun zorunlu olarak kendilerine sahip çıkacağını umuyorlar.

Bilmiyorum bu hesap ne kadar tutar. Bekledikleri olur mu yoksa devreye başka bir hesap mı girer, onu da göreceğiz.

Kısaca aldığım bilgiye göre bu hesaplaşma için geri sayım başladı. 10.4.2018-turkiyegazetesi.com
Demirtaş'ı neden içeri tıktılar?
Bu gerçekleri halka anlatıyordu da ondan.
Siz en iyisi mi şu yazıyı okuyun, fazla lafı uzatmayayım.
15 Temmuz'dan aylar önce darbe uyarısı yapan Türkiye yazarı: Kaynağım "Kılıçdaroğlu'ndan öğrendim" dedi

Fuat Uğur: İddiaları eski cemaat üyesi Ümit Akdemir'den öğrendim.




Yazıyı okuyunca, kafanız karışabilir, o nedenle Fehmi Koru'nun yazısını da öneririm...

Ben hâlâ Nisan ayında yapılan “Darbe olacak” uyarısının peşindeyim.

Darbe konusunda uyarılmışız

Türkiye gazetesinde yazan bir meslektaş, 15 Temmuz darbesinden aylar önce (açık tarihlerini de vereyim: 2 ve 21 Nisan 2016’da) kaleme aldığı iki yazıda, şimdilerde FETÖ diye anılan yapılanmanın bir ‘askeri darbe’ planladığını açık seçik yazmış…

İlk yazısının başlığı şu: ‘Cemaat’in ‘hususileri’ darbe için Ankara’da toplandı.’

Herhalde irkilmişsinizdir…

O zaman ikinci yazının başlığını da okuyun: ‘Cemaatçi askerlere son uyarı: Tavuk ‘tar’da sayılır!’

Uyarı da uyarı ha. Okuyalım: fehmikoru.com 

Şimdi anladınız mı, Anayasa Oylamasına "EVET" demeniz için nasıl ve neden UYUTULDUĞUNUZU?

Peki, yandaş basının nasıl çalışıp, nasıl haberlerle gözlerinizi kör ettiğini, kovulması gereken bir yığın insanın gazeteci diye medyada gözünüze nasıl sokulduğunu anladınız mı?

11.4.2018

A. Dursun


İzleyemediğiniz videolar olursa, buradan bakabilirsiniz.

Videohaberin tape olarak özeti...



Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bağımsız Kürdistan kararına herkesin saygı duyması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin bağımsız Kürdistan ile ilgili kaygısının gereksiz olduğunu söyledi. Yapıcıoğlu, “Türkiye’de yaşayan Kürtlere adil bir ülkede yaşadıkları hissettirilirse kimsenin ayrılıp gitme gibi bir fikri olmaz.” dedi.



HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Kürdistan’ın bağımsızlık referandumu ile ilgili Kürdistan24’e değerlendirmelerde bulundu.



Kürdistan halkının dışında hiç kimsenin Kürdistan ile ilgili karar alma yetkisinin olmadığını kaydeden Yapıcıoğlu, “Oradaki (Kürdistan) halk kendi kararını kendisi verecektir” diyerek bağımsızlık girişimlerine bölgedeki bazı devletlerin ilk başta tepki gösterebileceğini ancak diyalog kanallarıyla sorunların çözülebileceğine dikkati çekti.



BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN VE TÜRKİYE’NİN KAYGISI

Referandum kararı ile ilgili Türkiye’nin tepkisinin anlaşılır olduğunu ifade eden Yapıcıoğlu, “Türkiye’nin kaygısını anlamak mümkündür. Türkiye’de devlet aklı şöyle düşünüyor; ‘eğer Irak Kürdistan’ı ilan edilirse acaba Türkiye’deki Kürtler de bağımsızlık için daha fazla motive olurlar mı?’ veya ‘bağımsızlığa doğru bir serüven başlar mı? Bağımsız bir Kürdistan’ın Türkiye’de yaşayan Kürtler üzerinde de mutlaka bir etkisi olacaktır fakat bu biraz da şartlara bağlıdır. Önceki Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin, Kürtlerin tek ve en büyük devleti olduğunu söyledi. Biz de o zaman demiştik ki Kürtler bunu hissetmelidir. Eğer, Türkiye Kürdistan’ında yaşayan Kürtler Türkiye Cumhuriyeti devletinin kendi devletleri de olduğunu düşünür ve bunu görürlerse yani bu onlara hissettirilirse Türkiye’deki Kürtlerin ayrılmak isteyeceklerini zannetmiyorum. Adalet tesis edilirse kardeşlik sağlamlaşırsa kimsenin ayrılıp gitme gibi bir fikri olmaz” diye konuştu.



“KÜRTLER BİLEREK SİYASİ İSTİKRARSIZLIĞI FIRSATA ÇEVİRMEDİ”

Kürtlerin fırsatçılık yapıp Irak’ın siyasi istikrarsızlık yaşadığı 2005’te de bağımsızlığı gündemlerine alabileceklerini ancak Kürtlerin fırsattan istifade edip o dönemde böyle bir girişimde bulunmadıklarını kaydeden Yapıcıoğlu, Kürtlerin bağımsızlık sürecini iyi kontrol ettiklerini dile getirdi.



“EN İYİSİNİ KÜRTLER BİLİR”

Yapıcıoğlu, Irak anayasasına göre çözülmesi gerekip de çözülemeyen birçok konunun bulunduğunu belirterek şöyle devam etti: “Irak Anayasası’nın 140. Maddesine göre statüsü tartışmalı olan yerlerle ilgili bir referandum yapılacaktı ancak bu yapılmadı. Yine aynı yasaya göre petrol gelirlerinin yüzde 17’si Kürdistan Bölgesine verilecekti ancak birkaç dönemdir bu pay verilmiyor. Kürdistan’da hal buyken ‎2005-2006 yılında neden Irak Kürtleri bağımsızlık gibi bir sürece girmediler de şu anda gündemlerine aldılar? O dönem Irak’ta merkezi hükümet diye bir şey kalmamıştı ortada, ordu darmadağın olmuştu, bütün devlet kurumları adeta yerle bir olmuştu, Irak’ta devlet diye bir şey yoktu. Eğer fırsattan istifade ederek bunu yapmak isteselerdi o gün bunu yaparlardı. Ama onu yapmadılar, en iyi durumu kendileri daha iyi değerlendirecekler.” basnews.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder