4 Mayıs 2018 Cuma

"D" vitamini için bu yaz mutlaka güneşe çıkın, yaşam tarzınızı değiştirin.



 Güneş Değil Güneşsizlik Hasta Eder!

21 Ağustos 2017

Maalesef güneşle olan şifa dolu ilişkimiz bir karalama kampanyasına kurban edilmiş durumda. Senelerdir güneşten uzak durmanın bedelini D vitamini eksikliği ve beraberinde kapımızı çalan amansız hastalıklarla ödüyoruz.


Size önerim, yaz aylarının bu son tatilinde sağlığınız için önemli bir adım atın ve güneşlenin!

Kimse koruma faktörü 30, hatta 50 olan koruyucular olmadan kumsala gitmez oldu. Maalesef sağlık için son derece vahim sonuçları olan bir karalama kampanyası ile karşı karşıyayız. Söylenenin tam aksine, asıl güneş değil güneşsizlik adamı hasta eder!

Son yıllarda giderek artan kanser vakalarının ardında yatan önemli faktörlerden birinin güneş fobisi olduğunu gösteren birçok araştırma var. İlginç ama yaklaşık 30 sene önce bu fobinin tohumları atıldığında amaç insanlığı cilt kanserinden korumaktı. Gelin görün ki cilt kanseri azalmadı, aksine tüm kanserler patladı! Neden? Çünkü onca yıl boyunca D vitamininin hayati önemi ve insan vücudunun D vitamini sentezlemek için güneş ışınlarına ihtiyaç duyduğu gerçeği göz ardı edildi.

Kliniğime gelen hastalarımda ilk kontrol ettiğim değerlerden biri D vitaminidir. Neredeyse hepsinde bu değerin son derece düşük olduğunu söyleyebilirim. Besinlerimizde eskisi kadar D vitamini olmadığını sık sık dile getiriyorum. Bu da yetmezmiş gibi bir de üstüne güneş fobisi eklenince durum iyice vahim bir hâl aldı. D vitamini aslında vitamin değil, güneşle aktive olan bir hormondur. Dilediğiniz kadar D vitamini zengini beslenin teniniz güneş görmezse nafile. Bunun aksi de doğru. Yani, istediğiniz kadar güneşlenin eğer diyetinizde yeteri kadar D vitamini yoksa yine nafile! Söz konusu olan öyle önemli bir hormon ki, yaklaşık 3000 geni etkilediği biliniyor. Bu sayı da tüm genlerimizin % 10’u anlamına geliyor.

2006 yılında, D vitamini ve kanser arasındaki ilişkiyi araştıran son derece kapsamlı bir araştırma(1) yapıldı. Bu çalışmanın sonunda sadece D vitamini rezervlerini dolu tutarak kansere karşı % 60 oranında koruma sağlandığı ortaya çıkmış. Bu ne demek? Aralarında pankreas, yumurtalık, prostat, akciğer ve cilt kanserlerinin de olduğu 16 kanser türüne karşı en etkili savunmanız D vitamini rezervinizi dolu tutmaktan geçiyor. Bu arada ironiye dikkatinizi çekmek istiyorum. Cilt kanseri olmamak adına güneşten bucak bucak kaçarak neredeyse tüm kanserlere davetiye çıkardık; üstelik bunların arasında cilt kanseri de var!

Güneşten Faydalanma Kılavuzu

1- Öncelikle şunu bilmelisiniz: Sadece güneşlenmeniz yetmez, mutlaka gıdalarla da D vitamini almalısınız. Gıdalarla alınan D vitamini aktif formda değildir. Güneş, aktif olmayan D vitamininin aktif hale geçmesini sağlar.

2- Kanser ve depresyon vakalarının artışının bir sorumlusu da senelerdir güneşten köşe bucak saklanmanızı öğütleyen kimyasal tıptır. Sonuçlar ortada: Kötü beslenmenin üstüne bir de güneşi düşman belleten bir beyin yıkama eklenince, D vitamini rezervleri boşaldı ve kanserden depresyona tüm hastalıklar artışa geçti. Önce bildiklerinizi unutun. Güneş değil güneşsizlik hasta eder!

3- Söylediklerimi çarpıtmak için tetikte bekleyenlere not: Kimseye gidin marsık gibi yanın, kavrulun demiyorum. Sadece günde 20-30 dakika güneşlenmek besinlerle aldığınız D vitamininin sentezlenmesi için yeterlidir.

4- Hangi saatte güneşlendiğiniz önemlidir. Güneşin tepede dik olduğu saatlerde UV B ışınları gelir ve D vitamini sentezini sağlayan, işte bu UV B ışınlarıdır. Güneşin yatay geldiği saatlerde ise, UV A ışınları gelir. UV A ışınları D vitamini sentezlemez ve kanserojendir. Yani, vücudunuzda D vitamini sentezlensin istiyorsanız, güneşin tepede dik olduğu saatlerde; gölgeniz boyunuzdan kısa iken güneşlenmelisiniz.

5- Vücudunuza sürdüğünüz o kimyasallarla dolu güneş koruyucularla güneşten D vitamini falan alamazsınız. Çünkü D vitamini yağda çözünür ve siz vücudunuza yağları sürüp güneşlendikten sonra duşa girince vücudunuzdan akar gider. Sürdüğünüz kimyasalların cildinize vereceği zarar da cabası… Güneşten ancak ve ancak teninize hiçbir şey sürmeden faydalanabileceğinizi unutmayın.

6- Güneşlendikten sonra sakın hemen duş almayın. Vücudunuza vitamini sentezlemesi için bir süre verin.

7- D vitamini rezervlerinizi doldurmak için iki faktör bir arada olmalı: Hem D vitamini açısından zengin bir diyet hem de güneş.

8- İdeal D vitamini değeri 80-150 ng/ml olmalıdır.

Hepinize bol güneşli, sağlıklı ve keyifli bir tatil diliyorum.
Dr. Ümit Aktaş



 
Sadece güneşlenmek vücuda D vitamini depolamaz!
E-lab Laboratuvarı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aytaç Keskineğe D vitamini seviyesinin öğrenilmesinin gerekli olduğunu anlattı.

21 Haziran 2014 
D vitamini seviyenizi biliyor musunuz?

Vücudun en önemli değerlerinden biri olan D vitamini bilinenin aksine sadece diş ve kemik gelişimi için gerekli değil olmuyor. Özellikle ilerleyen yaşlarda vücut sağlığı için büyük önem taşıyan D vitamini sanıldığı kadar basit bir şekilde temin edilemiyor. Sadece güneş ışınları ya da bazı gıdalarla sağlanmaya çalışılan D vitamini, maalesef istenilen oranın çok çok altında bir oranla vücuda yok denecek kadar az katkı sağlıyor.

11.00-16.00 saatleri arasında güneşlenmenin cilt kanserine davetiye çıkardığı biliniyor. Ancak saat 16.00’dan sonra güneşin altında sere serpe uzansanız dahi D vitamini almanız mümkün olmuyor. Öte yandan cildi koruyucu kremler de D vitamini alımını engelliyor. Güneş eskisi kadar masum değil. O nedenle riskli saatlerde sınırsız güneşlenmenin sakıncalı. Bu nedenle D vitamini almak amacıyla yapılan güneşlenmeyi haftada iki gün en fazla yarım saat olarak sınırlamak gereklidir. Gün boyunca evinizin, ofisinizin ya da aracınızın camından gelen güneş ışığının da D vitamini almanıza hiçbir katkısı olmadığını çünkü camın ultraviyole B ışınlarını filtrelediğini unutmamanız gereklidir. Ancak şehir hayatı, kapalı ortamlarda geçen günler ve güneşin kendini göstermediği mevsimler, 1000 ünite civarında olan günlük D vitamini ihtiyacını karşılamaya yetmez.

Gıdalar yüzde 10’unu karşılıyor

Somon, ton, uskumru ve yağlı palamut, denizin D vitamini yönünden en zengin kaynaklarını oluşturuyor. Bunların yanı sıra karaciğer, yumurta sarısı ve süt, güneşte yetişen mantar türleri de bol miktarda D vitamini içeriyor. Sağlıklı ve çeşitli beslenen kişiler günde yaklaşık 100-150 ünite D vitaminini gıdalardan alabilir.

”Yaz aylarında doğru güneşlenme ile 200-300, doğru beslenme ile 100-150 ünite D vitamini alınsa dahi geriye 700-800 ünitelik bir bir açık kalmaktadır. Bu aşamada vitamin takviyelerine ihtiyaç duyulur. D vitamini tahlilini yaptıran ve takviyeye ihtiyacı olduğu doktoru tarafından da onaylanan kişilerin günlük D vitamini desteği almalarını ya da 6 ayda bir D vitamini damlaları kullanarak D vitamini depolamalarını öneriyoruz. Ancak, D vitamininin fazlasının da toksik etki yaparak karaciğeri yorduğunu unutmamak ve takviye almadan önce ihtiyacı bilmemiz gerekir.

Kemiklerin korunması için neler gerekli?

Özellikle menopoza girmeye hazırlanan ya da girmiş olan birçok kadın o tarihten itibaren kalsiyum alımını artırarak kemiklerini koruyacağını düşünüyor. Ancak bu işin doğrusu bu kadar basit olmuyor. Bol miktarda alınan kalsiyum kemiğe yerleşmediği sürece böbrek taşı oluşturmaktan başka bir işe yaramıyor. Oysa kalsiyumun kemiklere yerleşmesi için en önemli aracı yine D vitamini olduğu belirtiliyor. Aksi takdirde fazla kalsiyum böbrekler aracılığı ile atılırken vücut da ihtiyacını kemiklerden çekmeye başlıyor. Bunun sonucunda yetişkinlerde osteomalazi denilen kemik kırılganlığı tablosu ortaya çıkıyor. Çocuklarda ise bu durum raşitizm olarak adlandırılıyor.

D Vitamini, prostat kanserini önlüyor.

D vitamininin, Prostat kanserinin erkeklerde çıkmasını önlüyor. Sırf bunun için bile erkekler D vitaminini kullanmalıdırlar. Çünkü prostat kanseri 70 yaşında %70, 80 yaşında %80, 90 yaşında %90, 100 yaşından sonrasında ise hepimiz zaten prostat kanseri olmuş oluyoruz. Belirli yaştan sonra, hiçbir erkek ben prostat kanseri olmadım diyemez mutlaka vardır da tanısı konmuyordur. Bu yüzden erkekler D vitamini almayı asla ihmal etmemelidir.

Kimler destek almalı?

D vitamini seviyesi 20-50 ng/ml aralığında olanlar alt sınırda, 50-60 ng/ml aralığında olanların iyi durumda olduğu, 100 ve üzerindeki sonuçların ise toksik düzeyde olduğu kabul ediliyor. Ölçümlerin mevsim değişiklikleri göz önüne alınarak yılda en az iki kez yapılması ve doktor önerisi ile takviye kullanılması önerilir.

D vitamini hakkında en yeni bilgiler

Daha çok genç kadınlarda bağışıklık sisteminin neden olduğu Multipl Skleroz (MS) hastalığının ilerlemesi, yeterli D vitamini alınması halinde yavaşlıyor.  Ataklarda seyreden bu hastalıkta D vitamini, atakların arasının uzamasını ve şiddetinin hafiflemesini sağlıyor.

Erkeklerde hormona duyarlı prostat kanserinin önlenmesinde D vitaminin büyük önem taşıyor. Prostat kanseri riski 60 yaşından sonra yüzde 60, 70 yaşından sonra yüzde 70 gibi oranlarla ilerliyor. Bu nedenle erkeklerin yeterli miktarda D vitamini alması önem taşıyor.

Yine hormona duyarlı bir kanser türü olan ve kadınlarda çok sık rastlanan meme kanserine karşı da yeterli D vitamini kullanımının olumlu etkisi olduğunu bilimsel olarak kabul ediliyor.

Obez hastalar üzerinde yapılan bir araştırmalar ise D vitaminini doğru miktarlarda alan grupta obezitenin Tip2 diyabete dönme hızının daha yavaş olduğunu gösteriyor.

D vitamininin ayrıca kolesterolü düşürücü ve metabolizmayı hızlandırıcı etkisi bulunuyor.  
 
D Vitamini Eksikliği Giderek Artıyor

Sinem Eryılmaz

SinemEryilmaz@istanbulgazetesi.com.tr

09 Mayıs 2016

Denizli Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Gökmen Azatçam, D vitamini eksikliğinin son yıllarda yaygınlaştığını, günlük 10-15 dakika güneş ışığı görmenin vücudun yeterli D vitamini üretmesini sağlayacağını söyledi.

D vitamininin başta kemikler olmak üzere vücudun birçok yerinde önemli görevleri olan bir vitamin olduğunu belirten Uzm. Dr. Gökmen Azatçam, "D vitamini kandaki kalsiyum ve fosforun normal sınırlarda kalmasını sağlayarak kemik erimesini (osteoporozu) önler. Kemikleri ve dişleri güçlendirir. Kaslara güç verir. Eksikliğinde kas güçsüzlüğü ve ağrı olur. Devamlı yorgunluk ve vücudunda yaygın ağrısı olan hastalar mutlaka kanda D vitamini düzeyine baktırmalıdır. D vitamini bağışıklığı koruyup geliştirir. İnsülin direncine önemli katkısı vardır. D vitamini eksikliği olanlarda diyabet, kalp- damar hastalığı, hipoglisemi (şeker düşmesi), inme daha sık görülür. Eksikliğinde meme, rahim, barsak kanserleri gibi kanserlerin sıklığında artış olur" dedi.

D vitamininin temel kaynağının güneş olduğunu ve vücudun güneş ışığı almasının engellenmesinin D vitamini eksikliğine yol açacağını anlatan Uzm. Dr. Gökmen Azatçam, "Vücut kalsiyum dengesi bozulduğundan kemiklerdeki kalsiyum kana geçer ve kemikler zayıflar. Kırık oluşma riski artar. Kas gücü azalır. Unutkanlık olabilir. Yürüme, merdiven inip-çıkma zorlaşır. Dengede bozulma olup, düşme riski artar. Yorgunluk olur. Unutkanlık olabilir. Yaygın vücut ağrıları oluşur. Depresyona eğilim artar. Kemik erimesi ve kemiklerde kırılmaya yol açarak sakatlığa neden olabilir" ifadelerini kaydetti.

"D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ EN ÇOK YAŞLILARDA VE ÇOCUKLARDA GÖRÜLÜR"
D vitamini eksikliğinin en çok yaşlıları ve çocukları etkilediğini açıklayan Uzm. Dr. Gökmen Azatçam, "70 yaşından sonra deride renk değişikliği artmış olanlarda, şişmanlar, obezlerde, hamilelik ve emzirme döneminde, güneşlenirken devamlı cilt koruyucu krem kullananlarda, devamlı kapalı ortamlarda çalışanlarda, beslenme bozukluğu olanlarda, böbrek ve karaciğer yetersizliği olanlarda, sara ilacı ve kortizon kullananlarda D vitamini eksikliği görülebilir. Çocuklarda gece huzursuzlukları, aşırı terleme, renk solukluğu, iştahsızlık, isteksizlik ilk belirtileridir. Kaslarda genel bir güçsüzlük vardır. Tedavi edilmeyen çocuklarda boy uzaması olmaz, yürümede gecikme ve ördek vari yürüme görülür. Yetişkinlerde sırt omurları, kalça, ayak ve bazen de kaburgalar en çok ağrıyan kemiklerdir. Yaşlılarda da dengede bozulmaya, kas gücünde azalmaya yol açtığı için düşme artar ve kemiklerde özellikle kalçada kırık oluşabilir. Yürüme ve hareket etme kabiliyeti azalır. Enfeksiyon riski artabilir ve sık sık hastalanabilirler" dedi.


D vitamini bakımından zengin yumurta sarısı, balık, balık yağı, tereyağı, et, sebzeler ve karaciğer gibi gıdaları da tüketmek gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Gökmen Azatçam, "D vitaminin vücutta aktif hale gelmesi için mutlaka güneş ışığından faydalanılmalıdır. Her gün 10-15 dakika güneş koruyucu krem sürmeden diz ve dirseklerden güneşlenmek gerekir. Senede bir defa kanda D vitamin düzeyine baktırıp eksiklik varsa D vitamini tedavisi yaptırmak gerekir" diye konuştu. istanbulgazetesi


D VİTAMİNİ TESTİ

Vitamin D
D vitamini testi, kandaki D vitamininin (25 OH D) seviyesini ölçer. D vitamini yağda eriyen bir vitamin olup, dişler ve kemiklerin büyüme ve gelişmesi için gereklidir. Kandaki D vitamininin 2 kaynağı vardır: Birincisi güneş ışığının etkisiyle deride oluşan D vitaminidir. İkincisi ise besinlerle alınan D vitaminidir.

D vitamini eksikliğinde; kemiklerde yumuşama ve kırılma görülür. D vitamini eksikliği bir çok hastalıklara da yol açabilir. Bunlardan belli başlıları; yüksek tansiyon, şeker ve kalp hastalıkları, kemik erimesi, romatizmal hastalıklar ve bağışıklık sisteminin zayıflamasıdır. Bunun dışında meme,kemik, troid, deri ve kalın bağırsak kanser riski artmaktadır.

Ülkemizde her 3 kişiden 2 sinde D vitamini eksikliği bulunmaktadır. Bu yüzden D vitamini seviyesinin ölçülmesi, eksikliği varsa takviye alınması bir çok hastalık ve kansere karşı koruyucu bir etki olacaktır.

D vitamini testi neden yapılır?
·    Kemiklerdeki anormalliklerin D vitamini eksikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesi için,
·    Kemik zayıflığı, yumuşaklığı veya kırıklarının sebebinin araştırılması için,
·    D vitamini eksikliği bulunma riski olanların (evden dışarı çıkamayanlar, yatağa bağımlı kişiler, huzurevlerinde bakıma muhtaç yaşayanlar, obesler, yağ emilim bozukluğu olanlar) araştırılması için,
·    Yağ emilimine ilişkin problemleri olan hastaların sağlık durumlarının araştırılması için,
·    D vitamini, kalsiyum, magnezyum ve fosfor tedavisinde olanlarda, tedavinin iyi gidip gitmediğinin belirlenmesi için,
·    Paratiroid bezleri ile ilgili bir sorun olup olmadığının ortaya çıkarılması için D vitamini testinin yaptırılması istenebilir.


D vitamini testi normal değerleri nelerdir?
Aşağıda verilen değerler testin yapıldığı laboratuvara, kullanılan metoda ve testin yapıldığı cihaza göre değişiklik gösterebilir.


Normal: 30 ng/mL’nin üzeri,
D vitamini yetersizliği: 20-30 ng/mL arası,
D vitamini yetmezliği: 20 ng/ml’nin altı. 


urolab.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder