YARGITAY'da inançlarının gereğini yapmıştır başlıklı yazımın ilaveler, düzenlemeler yapılmış halidir.
Sayın başsavcı da İnançlarının gereğini yapıyorlar sayın başbakan, inançlarının gereğini.
Sayın BAŞBAKAN İnançlı olan sadece siz misiniz?
Üstelik neye inandığınız da belirsiz. Kur'an desem dilim varmıyor, yenisini zımni bir şekilde ABD'de yazdıranlara özendirdiniz, tabii ki doğal olarak inancınız gereği.
Adeta promosyon inancı haline, çıkar, menfaat icabı inanır gibi de olsa öyle görünmeyi inançlarınız gereği diyerek yapmadınız mı? Kur'an'ı dahi Allah ile savaştırır hale getirdiniz. Tabi ki inançlarınız gereği.
Yüzlerce Filistinli kadının katlinden sorumlu bir ülkenin kadın belediye başkanına, Suriye ve Filistin'in temsilcilerinin dahi katılmayı kendilerine yedirmeyeceğini açıkladığı toplantıda sen Tayyip Erdoğan, İsrail'li Belediye Başkanı'na ödül verdiniz. Tabi ki inançlarınız gereği. Siz gelene kadar kutlu doğum haftasının ne demek dahi olduğunu bilmeyen millete, bilimden nasiplenmemiş insanlarca, var olan ormanların adlarını değiştirerek gözümüzün içine sokarcasına adlarını kutlu doğum ormanları yaptınız. Şahsen katılmasanız da sessiz kalarak buna cevaz verdiniz. Tabi ki inançlarınız gereği.
Kimse kimsenin başını, ibadet şekillerini sorgulamazken, güruhunuzun ve zihniyetlerinizin sayesinde milletim birbirinin değerlerini sorgular oldu, başı açık-kapalı kamplaşmasına neden oldunuz. Tabi ki inançlarınızın gereği olarak.
Müslümanlık iddiasında olup da, Müslüman katliamcısı bir küresel çete başı ile nasıl anlaşma yapılacağını ilk kez sizden öğrendik. Tabii ki başkalarından da biliyorduk. Ancak Müslüman söylemi ile bu işbirliği ülkemizde ilk kez sayenizde görüldü. Anladık ki o da inançlarınız gereği...
Size bir hatırlatma daha yapayım:
Bir gazeteci adını vermeyeceğim siz çok iyi bilirsiniz, sormuş idi.
Bir gazeteci adını vermeyeceğim siz çok iyi bilirsiniz, sormuş idi.
"Fethullah Gülen, eli kanlı katil Dick Cheney'e adam yolladı mı?"
Hadi diyelim ki özendirdiğiniz (Promosyon) F.Gülen'le bir alakanız yok, bilmiyorsunuz.
Peki, yine aynı kaynaktan ikinci soruya neden yanıt veremediniz? Yoksa biz mi duymadık?
Sayın Tayyip Bey,"Dick Cheney'e mesaj verdiniz mi vermediniz mi?" sorusuna neden yanıt veremediniz?
Birkaç
notta vermişti sayın gazeteci Serdar Akinan 29.2.2008 Akşam'da,
Görüşmeyi cemaat adına yapan kişi: Turkish Cultural Center Başkanı Recep Özkan.
Görüşülen kişi: Dick Cheney'nin "özel" danışmanı Christopher Haave...
Yer: New York...
Yalan mı?
Tabii ki sükût ikrardan gelir dememek için kendimi zor tutmaktayım.
Ancak sizi bir kez daha anlıyorum ki bunları inançlarınız gereği yapıyorsunuz.
Tabii ki haklısınız. Türkiye'de Cumhuriyet Düşmanlığı yani "Gericilik", Nakşibendîlik ile kol kola yürütülmekte olduğunu hepimiz biliyoruz ki en çok bilen siz olmalısınız diye düşünüyorum.
Çünkü görüldüğü üzere AKP'nin tüm üst düzey kadroları birer Nakşibendî’dir.
Tarihi hesaplaşmada bugün "Gericilik" Cumhuriyete yönelik düşmanlığını, küresel çete ortaklığını açıklaya bilen bir partinin başkanı tarafından yürütmektedir. Yani BOP eş başkanı tarafından. Bunu siz söylemiştiniz. Tabii ki inançlarınız gereği olduğunu biz anlamış idik.
Menderes'in bir tarikat şeyhi olan Said-i Nursi'nin elini eteğini öpmesine benzer şekilde siz de Hikmetyar'ın dizinin dibine çöktüğünüz günleri ne çabuk unuttunuz?
Tabii ki inançlarınız gereği unutmalıydınız.
AKP'nin ve sizin ABD’ci, AB’ci olduğunu ispatlamayı görenler için o kadar kolay hale getirdiniz ki; Bir örtenekle açıklayım:
Sizden hemen evvel DSP-MHP-ANAP hükümeti vardı.
Bülent Ecevit ve Devlet Bahçeli, ABD'nin Irak'ı işgaline olur vermiyorlardı. Tabii ki Kıbrıs'ı da vermiyorlardı. Hatta öyle ki, Irak’ın kuzeyi (Kuzey Irak) ta ki Kürt Devletini savaş nedeni" sayacaklarını bağıra bağıra söylüyorlardı da millet yine de onlardan bıktırılmış idi. Kimlerce, tabii ki malum yerler. Sonra ne oldu…
DSP ikiye bölündü, erken seçim kararı ile birlikte milletimizin olmasa da başkalarının inançları gereği siz başımıza getirildiniz.
AKP ve hemen akabinde siz gelir gelmez tüm bu politikalar terk edildi. Neden?
Tabii ki o da inançlarınız gereği idi. Milletin gözünün içine baka baka oğlunuzun nasıl akıllı, nasıl iş bilir olduğunu anlattılar.
Adeta milletle dalga geçercesine. Oysaki Almanya’dan gelen kara para ve dolandırıcılık dosyası MASAK'ta bekletiliyor. İçinde ne olduğunu siz eminim herkesten çok iyi biliyorsunuz.
Almanya'da 25 Nisan 2007 günü 340 polis ve iki savcı tarafından yapılan operasyonla başlayan "Deniz Feneri ve Kanal 7" soruşturmasında, siz Tayyip Erdoğan ve oğlunuz Burak'ın suçları araştırılıyor. Bunu bilmiyor musunuz?
Savcı
Doris Moeller Scheu'ün açıklamalarında diyor ki,"Mehmet Gürhan, aldığımız
bilgilere göre Türkiye'de Temmuz ayındaki seçimlerde AKP'den milletvekilliğine
aday gösterilecekti. İncelediğimizde şahsın, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip
Erdoğan ile görüşmelerini Ankara'ya giderek bizzat gerçekleştirdiğini tespit
ettik. Erdoğan ailesi ile sıkı ilişkilerde olan Mehmet Gürhan'ın İzmir
limanında demirleyen ve İtalya'dan Türkiye'ye gurbetçi taşımak için satın
alınan geminin Deniz Feneri'ne yapılan bağışlarla alındığını tespit ettik.
Ayrıca uluslararası hukuksal yaptırımlardan faydalanarak Recep Tayyip
Erdoğan'ın ifadesinin alınmasını talep edeceğiz."
Dışişleri
Bakanlığı'na iletilen dosya Adalet Bakanlığı'nca incelendikten sonra Mali
Suçları Araştırma Kurulu (MASAK)'na devredildi. Dosya MASAK'ta bekliyor.
Hala
bekliyor olduğunu hatırlıyorum. Neden bekletiyorsunuz Tayyip Bey?
Sonunda anladık ki inançlarınız gereği.
Kısacası nereden tutsak elimizde kalıyor.
Son olarak sizin son söyleminizi açalım. 3 çocuk yapınız fetvanızın altında aslında 12 çocuk yapınız yatmakta idi değil mi?
Şimdi o 4 eşten her biri ile 3'er çocuk yapacak olurlarsa ne yaptı?
4x3=12 etti mi? 12 çocuk diyorum Sayın Erdoğan. İşte henüz işsiz, aşsız milyonlar var iken, sizler de bir zamanlar SSK emeklisi olduğunuzu açıkladığınıza göre durumunuz hiçte iç açıcı değilken milletle dalga geçmenin acaba inançlarınızla bir alakası var mı? Yoksa yeni seçmenlerinizin çoğalması ve bataklıkların kurutulmaması (eğitimsizlerden oluşmuş topluluklar) için yeni bir taktik olmasın?
Yoksa bizlerin çocukları sizlerin çocuklarından daha mı aptal ki, bir gemileri dahi olamamıştır? Daha fazla anlatmaya vicdanım el vermiyor.
İşte Tayyip beyefendi şimdi siz tüm bunları inançlarınız gereği yaparken sizin inançlarınıza saygı bekleyeceksiniz.
Haklısınız tabii ki. Zira tüm inançlar saygı değerdir.
Öyle ise Türkiye Cumhuriyeti ve onu kollamakla görevli olanların da inançları çok ama çok saygıdeğerdir.
İşte o nedenle sayın savcı da inançlarının gereğini yapmıştır.
Bu millet tarihinin hiç bir döneminde kimsenin inançlarını, giyimini, lisanlarını, köklerini sorgulamamış, öyle bir geleneği de olmamıştır. Ta ki sizin de, benzerleri içinde olduğunuz güruhun zihniyeti millete şırınga edilene dek.
İşte Tayyip Bey,
Bu nedenlerle Atatürk devrimlerinin bekçileri olan kurumlar, kişiler de inançlarının gereklerini yapmakta yasaların verdiği görevi yerine getirmekte ve siz ve temsil etmeye çalıştığınız zihniyetin artık sonunun geldiğini, sizlere olan tahammül sınırlarının bittiğini ne yazık ki Laik, demokratik ve hukuk zemininde bu şekilde size anlatılması hiç hoş olmasa da zihniyetinizin yaptıklarından daha az zararlı olacağına inanmaktayım.
Adı
ne olursa olsun, ne olarak konmuş olursa olsun, her sistem kendisini koruyacak
olan yasalarla mücadele edenleri de ayıklamak üzere yasal bir süreç
başlatacaktır.
Amaçlarınıza ulaşabilmek için adına demokrasi denen ancak sizin hiç bir bağlantınızın olmadığı sadece kullanılmak üzere varlığını kabul etmiş göründüğünüz düzen de sonunda size tahammül edememiş bu duruma gelinmiştir.
Dünyanın hiç bir ülkesinde, hiç bir düzende kendisine düşman
olanları maaşlı vekil tayin edecek bir sistem mevcut değildir. Buna Türkiye'de dâhildir.
Ancak yine de bilinmelidir ki buna en çok müsamaha gösteren de asil Türk milletinin meclisi ve kanunlarıdır. Artık milletin de müsamahası bitmiştir.
Bundan sonrası Asil Türk milleti adına karar verme yetkisinde olan yüce mahkemenindir.
Saygı ile karşılamakta biz demokrasiye inananların inançları gereği olacaktır.
Sonuç ne olursa olsun.
Ahmet
Dursun
Hileli gıda az bile, inançlarının gereği ölen ebeveynlerinin
beyinlerini yemek...
KADIN OLMAK SUÇTUR. TÜRBAN, POLİTİKACILARIN KIZLARI, EŞLERİ
KADIN OLMAK SUÇTUR. TÜRBAN, POLİTİKACILARIN KIZLARI, EŞLERİ

Baykal'dan Erdoğan'a türban eleştirisi
YanıtlaSil22.01.2008
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın türbanla ilgili açıklamalarını eleştirerek, (Türbanın, Türkiye'deki laik ve demokratik rejimi ortadan kaldırmak isteyen siyasi bir görüşün simgesi haline geldiği açıktır. Bu sebepten yasaklanması gerekir) Bunu söyleyen, bu hükümettir, Tayyip Erdoğan hükümetidir" dedi.
Baykal, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, türbanla ilgili tartışmaları değerlendirdi.
https://www.mynet.com/baykaldan-erdogana-turban-elestirisi-110100384103