Nasıl günlerden geçiyoruz, nasıl bu kadar rezil olunabiliyor inanın aklım artık durmuş vaziyette.
Yarattığınız nesil mi, yarattığınız embesil rezaleti mi?
LGBT düşmanlığı peşinde koşanların biriktiği yer olan KaçAK Saray'daki tuzun bile artık koktuğu, kokularının ayyuka çıktığı yer oldu.Bunda Erdoğan'ı doğrudan suçlayamıyorum zira zavallı duruma düşürülen Hz. Erdoğan'ın melekeleri tepki vermekte de yetersiz olduğunu gösteriyor.
Tıpkı Bahçeli gibi, onun da Cinsel hayatı ile ilgili birçok söylenti ortalıkta dolaştığı günlerde "Bahçeli'nin cinsel tercihleri ülkeyi uçuruma götürecek düzeyde midir" sorgulaması yaparak düşüncelerimi açıklamıştım.
KaçAK Saray'ın dehlizlerinde nasıl dolaplar döndüğünü elbet bilmiyorum ama basına yansıyan haberlerden hiç de normal şeyler olmadığı izlenimini almıyor olmak için en hafif tabiriyle kör olmak lazım olduğu da ortada değil mi?
KaçAK Saray'da konuşlanıp milletin sırtından geçinenleri en iyi tanıyanlardan, hatta bir zamanlar içlerinde olan, genellikle dili pek de pak olmasa bile bozuk saatin günde iki kez doğruyu söylediği gibi davranan Abdurrahman Dilipak bile bakın ne demiş.
Başkaları ile alay eder ve onları kötü lakaplarla ananlar, Gıybet ve dedikodu yaparlar, kendilerinden olmayanları, kendileri hakkında susmaları için ya da beraber olmaları konusunda tehdit ve şantaj yapanlara oy yok. DSÖ ve Chabadçılara, her türlü fahişe ve türevlerine, fuhşiyat lobisine, uyuşturucu ve kumar, terör lobisine de.. Onların işi, rüşvet, torpil, yolsuzluktur. Onlardan uzaklaşın ve onları yanınızdan uzaklaştırın, onlara oy vermeyin. Yoksa onları yakacak ateş size de dokunur.
İyi de bu adam ne demek istedi, neden böyle yazdı dersiniz?
Açıkçası dedikodu işleri ilgi alanım dışında Siyasal İslamcı ya da CIA İslam öğretisi ile beslenenlerin dikkat çektiği siyasal kapsamlı şeyler varsa insanın birden ilgisini çekiyor.
Önce bunlardan birine bakalım ve yazım hatalarını da olduğu gibi, düzeltmeden görelim.
Asuman adında biri "Şaka mı yapıyorsunuz? 6 ayda aşk mı doğdu aranızda ? Kiminle evlendiğini biliyor musun? Siz nasıl bir teşkilatsınız" demiş.Bununla da kalmamış, devam etmiş.
Sabahtan akşama kadar Twitter’da Whatsaapta konuşurken
uyarıyordum. O benim ablam diyordu Hilal Abla. Abladan karı mı oldu şimdi ???
He???
İkinci evliliği olduğu için ve cocugu olduğu için ben bekar
bir kız olarak tüm ailemi karşıma aldım. İşimi ailemi şehrimi bırakıp İstanbuldan İzmire yerleştim. Bunun için miydi?
Hilal abla kocana söyle beni arayıp tehdit etmesin engelledim kendisini de ulaşmaya çalışıyor.
Bu şahsın 12.4.2023 tarihli arşivi de garip, 17.4.2023 tarihli arşivi de garip.
Bu şahıs da tıpkı eleştirmenin ötesine zıpladığı kişi ile aslında yanı karakterde gibi duruş sergilemiş.
Örneğin diyor ki, #AKPartiDemek Osmanlı İmparatorluğu'nun yeniden doğuşu demek, yetmiyor Atatürk, CHP ve Kılıçdaroğlu'na hakaret edebiliyor.Atatürk ve CHP'ye hakaret eden başka bir meczup daha var az aşağıda onu da göreceğiz.
Yetmiyor, bu kadın ahmaklığına devam ederek; "Benim anlamadığım bir konu var. Atatürk olmasa neden babamız belli olmazdı. Ondan öncekilerin babası belli değil mi?" diyor.
Fakat göremediği şey, aynı kafa yapısında oldukları, aynı kaynaktan beslenirken her nedense birinin kaynaklarının birden daha zenginleşmesi olsa gerek, gözleri öylesine dönmüş ki Zülfü LİVANELİ'nin Huzursuzluk romanında anlattığı Harese içinde boğuluyorlar.
Aşağılamaya çalıştığı kadın da aynı kafadan olarak birisine yaptığı yorumda baklayı ağzından bilinçli olarak bir kez daha çıkartıyor.
Ve "@mdalklc İlk üç maddeyi muhafaza etmek, 82 anayasasını muhafaza etmektir. "Atatürk milliyetçiliği,devletin mileti.., vb değişmeli" diyor.Hilal Kaplan arşivini merak edenlere tavsiyem buraya tıklayıp izlesinler.
Ne olacak değişecek de?
İşte olacaklar zaten yukarıdan itibaren belli değil mi?
LGBT'den nefret ettiğini söyleyenler meğer hepsi kucak kucağa imiş diyesim geliyor, neden mi?
Yanlış yazmadılarsa adı Muhammed Yakut olduğu iddia edilen biri çıkmış ileri geri konuşuyor.Ne diyor ben buradan söylemeye bile utanırım, sonuçta topluma iyi ya da kötü mal olmuş biri hakkında konuşuyor.
Örneğin Cemal Enginyurt bile konuya girmiş, üslubu hiç hoş olmasa bile siyasetçi neyi sattığını bilemez ise, satın alanlar da neyi satın aldığını bilmez olur, ülkede siyasetin durumu da yazık ki budur.
Muhammed Yakut iddialarını daha da ileri taşıyarak, Serdar Akinan'a konuşuyor.
Bir bakıma da Rabia soslu Coca Cola açılışına benzemez bu işler demeye getiriyor gibi.
Müge Anlı'nın, Rabia Naz cinayetini kimin işlediğini biliyorum ama üzerini örtüyorlar demesine kızmış görünen Yakut, Erdoğan her yerde Rabia işareti yapıyor ya Rabia Naz cinayetini ortaya çıkarsın. Müge Anlı’da ki dosyaya Serhat Albayrak ve Nurettin Canikli engel olduğunu iddia ediyor, seçime bir hafta kalana kadar açıkla, yoksa seni rezil edeceğim gibi iddialarda bulunuyor.
Gelelim İhsan Şenocak denen meczuba.
Bu meczup, yandaş gazetenin Taha Emre Özdemir isimli yazarına göre "Bir Müslümanın Allah'ın huzuruna götüreceği en büyük amel CHP'ye düşmanlıktır" demiş.
Aslında Özdemir isimli köşe yazarı 5237 sayılı TCK’nın Kamu Barışına Karşı Suçlar başlıklı 216. maddesinde düzenlenen Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu işlediğini ihbar etmiş.
Belki vicdanı elvermediği için belki de bilmediği için ihbarda bulunmuş.
Ne diyor madde?
MADDE 216. - (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.Akıl sahipleri kendi kendisine sorsun, kin ve düşmanlığa alenen tahrik var mı, açık ve yakın bir tehlike ortaya çıkmış mıdır, herhangi bir sosyal sınıf, tercih hedef gösterilmiş midir, ortaya koyduğu fiil ile kamu barışını bozmaya meyil var mıdır herkes vicdanı ile baş aşa kalıp yanıtını kendisine versin.
Diyeceksiniz ki sadece bunlar mı, daha birkaç gün evvel neler yaşandı, bunlara ne diyeceksiniz?
Evet yaşandı örneğin Hulusi Akar'ın "Vur de vuralım, öl de ölelim" diyen çocuklara "Onunda zamanı gelecek bekleyin, bekleyin" demesi gündem oldu ancak ben o sözlerin devamına bakınca topluma açık bir tehdit içerdiğini düşünmüyorum.
Nitekim kendisi de sözlerinin devamının dikkate alınmadığını söylüyordu ve ben de katılıyorum.
8.11.2012 tarihli darbe komisyonu tutanaklarında da geçen Erdoğan’ın, 27 Eylül 1998 günü yaptığı konuşmada "vur de vuralım öl de ölelim" sloganı atan kalabalığa "sizin adınız Vural mı da size vurun alın diyeyim, sizin soyadınız Savaş mı da size savaşın diyeyim" diyordu.
Sonra savaş buna karşı dava açmış ama sonradan davayı geri çekmişti.
Geri çekiş sebebini Vural Savaş’ın Çağdaşlaşmanın Tek Yolu Devrimci Hukuk, Bilgi Yayınevi, İstanbul, 2012 baskısında "Düşündüm; Recep Tayyip Erdoğan'ın 312. maddeden kesinleşmiş bir mahkumiyeti olduğu için seçimlere katılmasına, bir partiyi yönetmesine imkân yoktu. Bana karşı yaptığı bir eylemden ötürü genç bir insanın cezaevinde yatmasına gönlüm razı olmadı. Kendi imzamla takipsizlik kararı verdim" diyordu.
Özetle Hulusi Akar'ın o günleri hafızasından çıkartmış olma ihtimalinin olacağını sanmıyorum.
Daha 2 gün önce AKP, Hatay milletvekili adaylarını tanıtmak amacıyla bir tören düzenliyor.
Törende kendisinin emekli din dersi öğretmeni olduğu söylenen Ergüder Aksoy adında bir meczup çıkıp Kahramanmaraş depremi hakkında konuşuyor.
"Ben bu depreme felaket demiyorum, rahmet diyorum. Bu deprem Allah'ın kırbacıdır" diyor.
Kim diyor?
Çocuklarımıza din öğreten bir MEB emeklisi.
Ben sürekli KaçAK Saray'ın dehlizlerinde Feettoşçular gizleniyor derken meğer Fettoşçular açık ve net gözümüzün önünde bir de çocuklarımıza din öğretiyorlarmış.
Şimdi ne alaka dediğinizi duyar gibiyim.
Çok uzatmayacağım, 1999 depremine İlahi İkaz diyenlerin izini takip ederseniz, bunların Fettoş ile bağını derhal yakalayacaksınız.
Zaten PKK'nın, Hizbullah'ın en naif kardeşleri de bunlar değil miydi, lafa geldiğinde karşıt olan herkes Erdoğan ve koalisyon ortağı tarafından terörist yaftası yiyor ama kazın ayağı öyle değil.
Bakınız bebek katili terörist lideri ne diyor?
Zaten Öcalan'a "Bebek katili demeyi yasaklayanlar" da onlar değil miydi?
Neyse, dünya nereye gidiyor biz nereye?
En az 50 yıl geriye gitsek 100 yıl ileri gitmiş oluruz diyen bir karikatür vardı, aklıma geldi birden.
Elbet böyle durumlarda birden aklıma gelen salt bu değil, İsmet İnönü'de geliyor.
1963 yılında İsmet İnönü, Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni tanınmaz hale (kendisinin) nasıl getirdiğine dikkat çekmek için, "Böyledir bu işler, Peygamber edasıyla size dünyaları vaat ederler. İmzayı attınız mı ertesi gün gelmişlerdir...
Personeli gelmiştir, teçhizatı gelmiştir, üstleri gelmiştir. Ondan sonra sökebilirsen sök. Gitmezler. Sonra ne bağımsız dış politika ne bağımsız iç politika..." demekteydi.
Buradaki durum da aynısıdır, aynı duruma düşmemek için hesap soracaksın hesap.
O zamanlar da din kullanılmıştır, şimdi de.
Eeeeey Kılıçdaroğlu, eğer gelir de bunlara hesap sormaz isen senin de Allah belanı versin.
Hele de emeklilerin hakkını 20 yıldır gasp edenlerden hesap
sormayanları şimdiden lanetliyorum.
Özetle tüm bu yaşadıklarımız CIA'nin en az 50 yıldır uğraşıyor olduğunu ve muhteşem başarı elde ettiklerini gösteriyor.
Ne demeli, saygı duyulmalı.
Laikliği İnönü getirdi diyen birine teslim edilen ülke, nereye varır onu da millet takdir eder elbet.
Bir millet inançlarıyla vurulduğunu göremiyorsa, o milletin varlığını sürdürmeye hakkı da kalmaz, yaşadığımız günler gibi.
18.4.2023
A. Dursun
Korku dağları arınca Serdar Akinan gözaltına alınmış.
Avukatı duyurdu: Serdar Akinan'ın gözaltı sebebi belli oldu
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde gözaltına alınan gazeteci Serdar Akinan'ın İstanbul'a götürüldüğü öğrenildi. Akinan'ın dosyasına jet hızıyla gizlilik kararı getirildi. Avukat Serkan Günel "Suçlandığı konu hakkında net bilgi verilmedi şu ana kadar" açıklaması yaptı. Günel daha sonra "Youtube kanalındaki dünkü yayın ve onunla bağlantılı çokça eleştirdiğimiz yeni düzenlenen “halkı yanıltıcı bilgiyi yayma” suçlaması..." dedi. Kaynak...

.png)
.png)
.png)
.png)
.png)
.png)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder