Ahmet Dursun: Jöleli, Fethullah'ın eteklerine yağ damlattı.

Fettoş falan diyoruz ama anlaşılıyor ki Fettoşçuların zamanı bile bu kadar kötü değilmiş, emekli bile o dönemde bu kadar ezilmemişti yazıklar olsun bu şekilde konuşmamızı sağlayanlara.

20.8.2023

A. Dursun

Eski arşivimden bir güncelleme.

Jöleli, Fethullah'ın eteklerine yağ damlattı.

Tayyip'in jölesi Yiğit Bulut, yurtdışından döner dönmez yine kaldığı yerden yağ yakmaya devam etmeye başladı.

Resim…

Yazdıklarına bakılırsa gittiği yerin ABD hatta Pensilvanya olma olasılığı çok yüksek.

Gelelim jölelinin son yazısına. Diyor ki "düzelmesi gereken bir detay kaldı: Başta Gülen olmak üzere bütün gidenlerin DÖNÜŞÜ..." Yetinmiyor "Evet çok açık ve net yazıyorum: NORMALLEŞME dinamiklerinin hızlanması, Türkiye'nin "gerçek bir demokrasi yolunda" daha hızlı ilerlemesi için Gülen'in dönmesi ve her şeyin 28 Şubat öncesi gibi kaldığı yerden devam etmesi gerekli" diye devam ediyor bu yağdanlık.

Bir büyüğümüzün lafıdır: Devrim kirlenmektir. Toplumun kiri pasına bulaşmadan mücadele olmuyor. İstemeyerek şahsiyet düşkülerini de yazmak zorunda kalıyoruz.

Dönelim o cümlelere. Öyle bir demokrasi ki bu, ortaçağın cemaatlerine, tarikatlarına özgürlükle ancak mümkün olabiliyor! Öyle bir demokrasi ki yurttaşlık suç, cemaat-tarikat müritliği serbest! Fethullah gelmeden 'gerçek demokrasi' olamıyor.

Jöleli doğru söylüyor. Onların demokrasisinde, yurtseverlik, devrimcilik suçtur, jöleli saldırır sahibinin eteklerinden bu ülkenin yurtseverlerine, devrimcilerine. Yalvarır Tayyip Efendisine yok mu başka alınacak adam diye.

Akılcılık, bilim yasaktır bu demokrasi de. Gericiliğe nasıl yaranacağını bilemeden 'evrim diye bir şey yoktur' diye yazar.

Jölelinin 'gerçek demokrasi'sinin koruyucusu kim olacaktı başka? Tabi ki Fetullah'ın eteklerine sarılacak. F tipi çete operasyon yapsın, AKP diktatörlüğü sürsün isteyecek.

Bağımsız, feodalizmi kökünden kazımış, bu mafya-gladyo-tarikat rejimini alaşağı etmiş bir ülkenin gerçek demokrasisinde yağ yakılacak bir 'efendi' olamayınca ne yapar Jöleli sonra!

Başa dönersek, bu jöleli 'yurtdışından' yeni döndü ya hani. Acaba yolu Pensilvanya'ya düşüp de Fethullah Efendisi'nin eteklerine sarılıp yüz sürmüş, karşılıklı ağlaşmışlar mıdır?

Biz bunun gibi ' yan elemanları' bırakıp, sitemizi, TGB'yi doğrudan hedef aldığı gibi sözümüzü söyleyelim Fethullah Efendi'ye:

TGB, Atatürk Devrimi'ne, yurtseverliğe savaş açanların, Amerikan işbirlikçilerinin peşini bırakmaz. Onu bil de öyle gel, gelebilirsen.

Tayfun Taşlıoğlu
TGB İstanbul

Video-Yiğit Bulut, AKP'nin ülkeyi nasıl soydurduğunu anlattı. 4.02.2016
---

Fethullah'a dönüş bileti kampanyası

Yiğit Bulut, Egemen Bağış, Sinan Çetin, Abdullah Gül...

Bunları bir araya getiren pek çok neden var elbette görüyoruz görmeye devam edeceğiz.

Ama son günlerde önemli bir nedenleri var. Bir kampanya başlattılar. Fethullah'ı Türkiye'ye getirme kampanyası.

Yiğit Bulut'u yazmıştık. Ne diyordu bu gazeteci görünümlü jöleli? 'Gerçek demokrasi için Fethullah Gülen dönsün...

Arkasından Egemen Bağış geldi. Egemen Bağış da "ne acıdır ki Atatürk'ün o hayalini gerçekleştirmekle kalmayıp, Türk dünyasının da ötesine geçip o kültür köprüleri kuran çok büyük bir zat, bugün vatan hasreti çekiyor. O, diğerleri gibi Atatürk hakkında nutuklar atmaktansa onun hayallerini gerçekleştirmeyi seçti" diye övgüler düzdü Fethullahçıların gecesinde. Saygıyla da eğildiğini söyledi ayrıca.

Atatürk'ün hayali Amerikan memurlarının başbakanlık, cumhurbaşkanlığı koltuklarına oturtulmasıydı ya; cemaat-tarikat icazetiyle, kafasıyla, müritleriyle ülkenin yönetilmesi, bakan kılıklılarının cemaat- tarikat liderleri önünde eğilmesi,Cumhuriyet Devrimi'nin boğazlanmasıydı ya!

Aynı gecede zamanın döneklerinden Sinan Çetin de vardı. Sinan Çetin, Egemen Bağış'tan önce atıldı ortaya Fethullah için."Niye dışarıda bilmiyorum. Ona teşekkür etmemin en önemli tarafı, bu ülkeyi, bu insanları, bu dili sevdirdiği için, Hrant Dink'in katillerine ve Orhan Pamuk'a 'seni öldüreceğiz' diyenlere bu ülkeyi bırakmadığı için. Bu ülkede, bu ülkeyi sevmenin bir suç olmadığını, hatta gurur verici olduğunu gösterdiği için Fethullah Gülen'e teşekkür ediyorum"

Sinan Çetin'in ülke sevgisini bilmeyen yoktur! Ama kritik bir cümle var arada. "bu ülkeyi Hrant Dink'in katillerine bırakmadığı" için teşekkür ediyor. F tipi çete iyi ki tertip yapıyor, iyi ki 'adliyenin, mülkiyenin, devletin, kılcal damarlarına' giriyor. Sinan Çetin biliyor ve itiraf ediyor, bu Gladyo diktatörlüğünün koruyucusu o F tipi çetedir. İşte o F tipi çetenin katlettiği Hrant Dink'in kanlarıyla elini yıkıyor bu Gladyo diktatörlüğü, bu cemaat-tarikat rejimi. Sinan Çetin ne palavra atarsa atsın!

Abdullah Gül de, gittiği ülkelerin 'siz Amerikan ajanısınız' diye kapı dışarı ettiği Fethullahçıları "Türk halkının temsilcisi' ilan etti bu Fethullahçıları daha dün. Sonuçta aynı kapının kulları, sözleşmeli Amerikan erleri.

Türkçe öğretme yalanının arkasına sığınarak, gittiği ülkeden CIA ajanı denerek kovulan bu Fethullahçılarla guru duyanlar ancak ABD'nin sözleşmeli personelleri olur elbette.

Egemen Bağışlar, Abdullah Güller ancak Türkiye Halkı'nın utancı olurlar, kara bir leke, bir kirli nokta olurlar bu halkın tarihinde. Yiğit Bulutlar, Sinan Çetinler, o nokta kadar bile yer tutmazlar.

Bu kampanya Fethullah'tan öte, ABD'yi, Amerikan postalını bu ülkeye getirme kampanyasıdır.

Bu kampanya vatana ve Türkiye'ye karşı yürütülen kampanyadır.

Bir kez daha söylüyoruz.

Gençlik halkımızın, vatanımızın alnına bu kara lekeyi sürdürmeyecek. Nefesimiz ensenizde olacak!