5 Kasım 2023 Pazar

CHP'nin sırtındaki hançer Özgür Özel mi, Ekrem İmamoğlu mu?

CHP'nin sırtındaki HANÇERLER ifadesi Kılıçdaroğlu'nun sözleriyle ayyuka çıkmış durumda.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasına bir kesitle bakarsak, "Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım. Usta Nazım'ın dediği gibi, 'Ateşi ve ihaneti gördük.' Ama yılmadık, çalıştık. Yapılan bütün kumpaslara, yalana dolana rağmen, vatandaşlık verilen milyonlarca sığınmacıya rağmen, saray devletinin harcadığı milyarlara rağmen; çalıştık, yılmadık, yıkılmadık, asla ve asla boyun eğmedik. Çünkü şuna inanıyordum: Yolu doğru olanın, yükü ağır olur. Yükümüz ağırdı, üstelik hançerlerle birlikte ağırdı. Ama beni asıl üzen sırtımdaki yük değil, hançerlerdi" ifadelerini görüyoruz.

Siyasi içerikli bir konuşmada asıl dikkat edilmesi gerekenler söylenenlerden çok söylenmeye çalışılan ya da söylenemeyenlerdir.

O nedenle Kılıçdaroğlu'nun konuşmasına verilen iki yanıtı yorumlayarak başlayayım, sonra Özgür Özel'in Endüstri 4.0'a karşılık olarak toplama sunacağını söylediği Emek 4.0'a kısa bakış yapalım diyorum. 

Kılıçdaroğlu'na yorumum olarak diyorum ki, 6 lider oturduk, ülkede demokrasi yok diyor. 

Yahu o 6 lider şimdi sana nanik yapıyor ve Erdoğan'a yalakalık için birbiriyle yarışıyor. 

Neyse ki Erdoğan onlara yüz vermiyor da senin 6 liderle birlikte hazırladığın tuzak işlevsiz kalıyor. 

Artık torun sevmeye git, zira milletin sırtındaki asıl hançer sen oldun. 

Sadece sen değil Deniz Baykal, Ecevit ve sen milletin sırtında yıllarca hançer oldunuz yetmediniz mi, ille defolun demek mi gerek? 

Ha şunu da söyleyeyim değişimciler de aslen senin kafa yapında çünkü "Bizi 1930'ların CHP'si sanmayın, biz artık Y-CHP'yiz" dediğin gün, millete yapılan ihanetin de boyutları çuvallara sığmaz mızraklara döndü. 

Bir sorun daha var ki Erdoğan'ın, "Buradan size kemik çıkmaz" demesini, ne sana oy verenler ne de sana yol verenler anlayamadı. 

Ama sana o koltuğu verenler bunun anlamını biliyordu, sen de bunu sinsice içine sindirdin. 

Anayasa halk oylamasına giderken işlenen Anayasal suçları bile millet onlara dersini verir saçmalığı ile AYM’ye taşımadın, ihanete ortak oldun gördük, bildik ve artık biliyoruz.

Özet olarak İnönü, Ecevit, Baykal ve sen CHP'nin tarih sayfalarına gömülmesiyle görevlendirilmişler olarak başarınızı doyasıya yaşadınız. 

Yeni değişimciler gelecek 100 yıl için sizden bu aynı görevi alıp kendileri devam ettirecek gibi davranıyorlar, bu vesileyle söylemeliyim ki Atatürk Cumhuriyeti ve ilkelerinin en büyük yıkıcısı da yazık ki size bu görevleri verenlerin emrinde olmanızla başarılmıştır.

Nedense tüm partiler sanki çocuklarının işsizlik sorununu çözemeyen babalar tarafından kurulup, evlatlarının işsiz kalmasını önlemek için var edilmiş hale geldi.

Siyasetçi diye meslek mi olur yahu, ne akıl sağlığı raporu alıyorsunuz ne hesap veriyorsunuz.

Ne de olsa partileri babalarınız sizin çiftliğiniz olsun diye kurdu ya, öyle değilse getirin siyasi partiler yasasını düzenleyin.

"Hiç kimse ne şartta olursa olsun toplamda 10 yıldan fazla milletvekili seçilemez, hiçbir gerekçe gösterilerek ömür boyu milletvekili maaşı bağlanamaz, milletvekillerinin maaşları asgari ücretten fazla olamaz" deyin bakalım, ülke 5 yılda dünya şampiyonu oluyor mu olmuyor mu görelim.

Oraya giden biri ölene kadar orada ne iş yapar yahu, tek bir soru, tek bir teklif, tek bir konuşması olmayanları sayarsanız TBMM'de 450 milletvekilinin kovulması gerekir, TBMM kurşun asker besleme yeri değildir.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasına karşı iki muhalif konuşmadan öncelikle CHP Delegesi Dursun Bulut'un Kemal Kılıçdaroğlu'na muhalefet ifadelerine bakıyorum.

"Ekmeleddin İhsanoğlu hançerini bu örgütün sırtına ben mi koydum Sayın Genel Başkan mı koydu? Bize küfreden, Genel Başkanımıza 'kansız' diyen AKP trolünü başdanışman atayan ben miyim yoksa siz misiniz Sayın Genel Başkanım?

Bu konuşma örtülü bir şekilde Özgür Özel'in partide bir EMANETÇİ olduğunu ilan ediyordu, elbet anlayana.

İyi de kimin emanetçisi?

Ekrem İmamoğlu'nun emanetçisi mi yoksa tahmin edemedim mi bunu yakında 2024 belediye seçimlerinden sonra göreceğiz.

Zira çok yorum yapılabilir gibi dursa bile İmamoğlu belediye meclisindeki çoğunluğu ezici şekilde alırsa eli rahatlar ve bakarsınız partinin başına geçebilir, bunu zamana bırakarak Dursun Bulut'un ifadelerini yorumlayayım istiyorum.

Al sana değişimcilerden garabet ifade.

Eşit yurttaşlık diyor.

Ey ağaç dalı, bu ülkede eşit yurttaşlık sorunu makam sahipleriyle vatan sahipleri arasında vardır, lisanlar arasında değil.

Şimdilik 85 milyona yaklaşan vatan sahiplerinin huzuruna gelip oy isteyenler, makam sahibi olduğunda vatanın asıl sahiplerini aşağılamadılar mı?

Örneğin asgari ücret zamlanırken zamdan önce aldıkları 7,500 TL'ye mahkûm edilenlerin haklarını savunmaya karşı nasıl hareket ettiniz?

Milletvekili diye o yüce meclisin çatısına yollananlar neden "hasbelkader makam sahibi olanlar vatanın asli sahiplerini aşağılayamaz, ezemez, sırtından itibar sahiplenemez" diyerek topluca istifa ettiler mi?

Hayır, peki ne yaptılar?

Klavye kahramanları gibi davranıp, ezilmeye mahkûm halkın huzuruna Milleti aşağılayan Diyanet fetvalarıyla çıkanlar karşısında sessizliğe büründüler, neden?

Çünkü kıyak maaşlarından olmak istemediler, millete efendilik 600 vekilin de yazık ki mayasında var bu nedenle utanmadan, sıkılmadan maaşlarımız yetmiyor diyen iktidar vekilleri bile konuşuyor hem de hiç yüzleri kızarmadan.

Siz ne yapıyorsunuz?

Eşit yurttaşlıkmış, ey ağaç dalı Kürtçe, Lazca, Abhazca vs.… gibi diller bir kanunla resmi dil sayılınca eşit yurttaşlık sağlanmış mı olacak?

Neyin değişimini savunuyorsun soytarı?

Kaç para maaş alıyorsun da milletin sırtında gizli hançer gibi arada bir ortaya çıkıp parıldıyorsunuz?

Siz varken zaten başka ihanete gerek de yok, başka lidere de diyerek AKP'ye oy verdi bu millet.

Yapacağınızı kurultayda kime ilan ediyorsunuz bre hainler, yetti artık bir yerlere yolladığınız mesajlar.

Çekin pis elleriniz CHP'den, defolup tarihin kirli çöplüğündeki yerinizi alın.

Değişimcilermiş, yerim sizin değişiminizi yavrularım yerim.

Ekmeleddin de sizin gibi değişimciydi, seçimlerden sonra ne dedi anımsayın?

Erdoğan'ın kazanması için elimden geleni yaptım...........

Anladınız mı değişimcilerin kim olduğunu, laiklik ve demokrasi düşmanları değişim için yola çıkmış.

Yerim sizin değişiminizi...

Hadi oradan, hadii, hadiii, hadiiiiii 

CHP Onur Üyesi Sabri Ergül, konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren Ergül, “Kurultayın özgür üyeleri, Ecevit’in deyimiyle ‘Kapıkulu mu olacaksınız yoksa özgür bireyler mi?" ifadelerini kullandı. Ergül ayrıca, "Halk size oy vermedi. Kaybettiniz Genel Başkan sokağı dinleyin. Bizi yenebilirsiniz ama sizin rakibiniz burada değil, sizin rakibiniz iktidarda" diye konuştu. 

Sabri Ergül'ün konuşmasına yorumu da okuyucuya bırakıyorum.

Özgür Özel ne yapacak, ne yapmalı?

Ne yapacağını zaman gösterecek elbet fakat ne yapması gerektiğini ya da şahsi beklentimizi söyleyebiliriz.

Örneğin Y-CHP'deki PKK ve Fettoş destekçilerini derhal dışlamalı diyorum ve hemen bu sabah olmak üzere il başkanları ile bir araya gelip yol haritası hazırlayacaklarını anlatmalı ve en geç 30 gün içinde yeni kadroların kurulmuş olmasını görmek isterim.

Bunu derken az evvel öğrendim ki il başkanları ile sabah bir araya gelinmiş, iyi de öğrendiğimin içinde Özgür Özel'in A-takımı denen kadrosunda PKK'lı teröristlerin avukatlığını da yapan Sezgin Tanrıkulu'nun varlığını TV'den öğrendim ancak T24'ten Eray Görgülü'nün haberine göre Özgür Özel’in anahtar listesinde Sezgin Tanrıkulu yok. 

Umarım TV'de sunulan haber yanlış olur, zira Tanrıkulu partiye hususi sokulmuş bir hançerin sadece sapı olabilir ki bunu Diyarbakır Baro başkanı iken zaten kendisi TV'de devlete meydan okuyarak yerine getirmiş, ilan etmişti.

Gerçi bu millet hançeri birçok yerde defalarca gördü, tanıdı, bildi ama şimdilerde görünmezlik pelerini giydirilen OSLO HANÇERİ unutulacak gibi değil.

İşin içinde CIA İslamcıları varsa elbet Müslüman Nazi Tümeni HANDSCHAR (HANÇER) unutulmazlar listesindeki yerini de korur.

İmamoğlu'nun ipleri elinde tutacağına bir işaret de Özgür Özel'in konuşması sırasında gençleri slogan atmaktan vazgeçiremeyince Zeydan Karalar'dan yardım isterken söylediği "beni dinlemiyorlar, senin tek emrinle susarlar" ifadesi ve ardından İmamoğlu'nun sahne alması bir işaret olabilir mi derseniz bunu şimdilik abartmayalım, acemilik deyip geçelim derim, ama şimdilik elbet.

İmamoğlu'nun emanetçisi ise tıpkı Erdoğan'ın emanetçisi, eski Çankaya Noter'i Abdullah Gül durumuna düşmesi de söz konusudur.

Aslında Gül durumuna düşmesi pek umurumda olmasa dahi halkın kaybedecek vakti çoktan tükendiği için kaybedilmiş kazanımları geri almasından vazgeçilmiş olacak demektir, o nedenle Gül'ün durumuna düşmesi umurumda olmaz.

Asıl olan millet ise ki öyledir, Özel'in ne duruma düşeceği de son işimiz olur.

İmamoğlu'ndan neden vazgeçtiğimi HANDSCHAR (HANÇER) başlığında detayları ile göreceksiniz ama oraya neden vardım, önce onu anlamanız için İMAMOĞLU’NUN 3. HATASI VE BİTİŞİ alt başlıklarında İmamoğlu'nun 3 büyük hatasını nasıl tespit ettiğimi göreceksiniz.

Hiç kimse babamın oğlu değil ki olsa bile fark etmez.

Hakkıyla doğru neyse adalet odur, bunu bilir bunu söylerim.

Yanlışı mezarından çıkıp babam yapsa bile asla affım olmaz, gereken neyse yaparım, bunu tüm çevrem de biliyor.

O nedenle Ekrem'miş, Tayyip'miş, Özel'miş beni bağlamaz.

Zaten ülke ve insanlık olarak kaybımızın temeli DÜRÜSTLÜK İLKESİNE SADAKATSİZLİK değil mi?

Bu hamur daha çok su kaldıracağa benziyor.

Erdoğan bile daha seçilir seçilmez Özgür Özel'e "Bay Bay Kemal kime selam verdi? Demirtaş'a, Kavala'ya. Kongreyi kazanan zat da onlara selam verdi. Al birini vur öbürüne" diyor.

Gerçi neredeyse al birini vur öbürüne şeklindeki aynı sözleri 08.11.2021 tarihinde de söylemişti fakat bu seferki söyleyişi çok farklıydı.

Fark ne miydi?

Erdoğan'ın Rize'de yaptığı konuşmaya bakarsanız, dakika 0:24'te Bay Bay Kemal diyor ve 0:34 dakikasına kadar donuyor kalıyor.

Bu donup kalma hadisesi konuşmanın daha dikkat çekici olması için yapılmış hitabet sanatının Es'lerinden çok farklı görüntü veriyor.

Neden acaba derseniz onu da Erdoğan'ın geçirdiği ameliyat iddiasına bağlıyorum, ne malum belki de doğrudur.

Henüz tekzip gelmediği gibi bu nedenle içeri alınan gazeteci de olmayınca insan doğruluğundan emin olamıyor, sanırım anladınız.

Neyse, gelecek de bir gün gelecek ve Özgür Özel'in İmamoğlu'nun emanetçisi mi değil mi olduğunu ve dahi CHP'nin sırtındaki hançerin Özgür Özel mi, Ekrem İmamoğlu mu ya da farklı biri mi olduğunu da çok yakında anlayacağız. 

5.11.2023

A. Dursun


Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu, CHP "Dijital Emek 4.0" Çalıştayı'nda konuşuyor.


Endüstri 4.0 ve Emek Piyasasının Geleceği.

Cumhuriyet Halk Partisi Dijital Emek ve Emek 4.0 Çalıştayı Düzenliyor.

CHP'nin 'Dijital Emek ve Emek 4.0 Çalıştayı'nın sonuç bildirgesi açıklandı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder