Bugün HSK'ya, Diyarbakır 5. Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla erişime engellen yazım ve dahi sayfam hakkında suç duyurusunda bulunuyorum.
Her daim olduğu gibi Yüce Türk adaleti, Hizbullah’ın pisliklerinin kimler eliyle örtüldüğünü görecek ve HSK engellenen yazımı akabinde de Diyarbakır 5. Sulh Ceza'nın verdiği karar metnini incelediğinde üzerine düşeni yaparak adaletin tecellisindeki kararlılığını bir kez daha göstereceğinden hiç şüphem yoktur.
Sayın HSK Başkan ve Üyeleri,
Aşağıdaki dosyada, vekilleri aracılığı ile erişim engeli talep eden şahsın talebine, dosyada adı geçen hâkimin yetkisini kötüye kullandığı hakkında suç duyurusunda bulunuyorum.
Kim bu yargıç ve talep sahibi şahsen bilmiyorum, tanımıyorum.
Buna rağmen mahkeme kararı bana iletilmediği gibi savunma hakkım da elimden alınmak yolu ile yargılama hakkına alenen halel getirildiği görülmektedir.
Yüce Türk adaletini temsil edenlerin, Anayasa başta olmak üzere tüm yasalara uygun karar vermeleri, yasaların dışında karar veremeyecekleri de amir hükümlerdendir.
Buna rağmen adı geçen yargıç niyet okumacılığı yapmışçasına davranarak, yazıyı tek bir satırını dahi okumadığı halde usule uygun olmayan karar vermiştir.
Kararda adı geçen yargıcın, talep sahibi diye söylenen kişi isminin ilgili sayfamda açıkça tek bir cümlede bahsedilmesini görmediği ve dahi ismin zikredildiği kısmın henüz hiçbir mahkeme kararı ile kaldırılmamış olan 30 Nisan 2017 tarihli Aydınlık gazetesinin yazısında bahsedildiği şekliyle adına yer verilmiş kaldı ki Aydınlık'taki ilgili yazıya 29.11.2023 itibarı ile verilen hiçbir tekzip, yalanlama ya da yasal engelleme yoktur.
Öyleyse talep sahibi ve kararı veren başta yargıç olmak üzere mahkeme heyeti neden erişime engel getirmiştir?
Yasak olmayan bir sayfa linki adres gösterilmek suretiyle verildi diye yasak getirmek nasıl bir mantık, nasıl bir vicdan, nasıl bir hukuk, nasıl bir mesleki ahlak (etik) ile bağdaşmaktadır, yüce Türk adaletini dünyaya küçük düşürmek isteyen bir takım vasat insanlar "düşünmeyi Türkiye'de suç sayıyoruz" demenin Arapçasını mı bu tür kararlarla ilan etmek istiyor, emsal teşkil etmeden acilen incelenmesi ve bu tür Fettoş benzeri kararlarla Türk yargısının onurunu ayaklar altına almak isteyenlere karşı vurulacak bir darbe olacaktır.
Belki mahkeme başkanı niyet okuyuculuğuna soyunmuş olabilir demek istesem bile gerçekte sayın yargıcı neyin erişim engelleme yoluna ittiğini anlamak için Hüda-Par'ın 30.05.2022 tarihli ve Gündem Değerlendirmesi başlıklı yazı geçmişine baktığımızda henüz AKP ile ortak olmadığını düşünerek, Hizbullah'ın siyasi uzantısı kendi internet sitesinde bakın ne diyor.
İstanbul Barosu: Yargıda ‘Rüşvet’ İddialarına ‘Yayın Yasağı ve Erişim Yasağı’ Kararına İtiraz Edildi. 20.10.2023
Rüşvet dilekçesinde adı geçen hâkim 'temiz sayfa' ile
anlaştı: HSK'ye gönderilen rüşvet dilekçesinde suçlanan İstanbul
Adalet Komisyonu Başkanı hâkim Bekir Altun, kendisiyle ilgili haberlerin
kaldırılması için 'Clean Sheet' (Temiz Sayfa) şirketiyle anlaştı. 25.10.2023
Rüşvet çarkı örtülüyor: HSK, İstanbul Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar’ın anlattığı rüşvet çarkına ilişkin incelemeyi sadece bir hakimle sınırlandırdı. HSK “Bizim yetkimizde” diyerek savcılığın soruşturmasını engelledi. 01.11.2023
Bugün sistem diye Fettoş ve avenesinin var ettiği ucube başkanlık sisteminin sayesinde karşımıza Hüda-Par olarak çıkan Hizbullah Terör örgütünü Mehmet Ali Birand, 2001 yılı 32. gün programında şu ifadelerle tanımlayarak başlıyordu.
Her yolu mubah sayan bir terör örgütü, Türkiye'de silahlı bir İslam devleti gerçekleştirme hayali kuran örgüt İran'dan destek alıyor ve güvenlik güçlerini bile hayrete düşürecek ölçüde gizliliğe önem veriyordu.17 Ocak aslında Türkiye için bir milat oldu. Dini inançları kullanan, başka ülkelere istihbarat sağlayan, cinayetler işleyen Hizbullah yapılan operasyonlarla çöktü.
Kritik soru şu, Hizbullah gerçekten bitti mi?
VİDEO-İtirafçılarla Hizbullah Gerçeği | 2001 | 32.Gün Arşivi
Vatan hainleri ne zaman İslam alimleri oldu?
Şeyh Said Kıyamı / İbrahim Sediyani
İsmail Saymaz’ın yazısında dile getirilen iddialar nedenli düşündürücü ve vahim
olursa olsun, bunlar sır değildi.
Tahliyelerle gündemdeki Hizbullah’ın dünü bugünü: Medrese ve fetva hattı kurmuşlar.
HÜDA-PAR nasıl kuruldu, siyasi çizgisi ve Hizbullah ile bağlantısı ne?
Vahdet Kitabevi'nden domuz bağı cinayetlerine: Hizbullah.
Müdahalelerde Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ya da Eğitim Politikaları Kurulu üyesi Ahmet Gündoğdu var mıdır?
“Domuzbağı”nın Bir Ucunda Rant Diğerinde Kadrolaşma Vardır.
MEB’e 'Domuzbağı' İşte Böyle Atılıyor!
İbrahim Eken’in darp edilmesi olayının failinin ise Kahraman Aysu olduğu belirtiliyor.
Erdoğan
yeni “dost”ları: Şapkasından Hizbullah çıktı.
HÜDA
PAR ile Hizbullah ilişkisi üzerine doğru ve yanlış bilinenler. Ruşen Çakır
Vahdet
Kitabevi'nden domuz bağı cinayetlerine: Hizbullah-Alican Uludağ


.png)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder