Neden "Demirel’in Ruhu mu Hortladı" diye sorduğumu gençler anlamayabilirler, muhtemel olarak da anlamayacaklardır.
Adama bak adama eğer doğruysa Sabah yazarı Kalçık, Ebubekir
Şahin'i aradım diye başlamış yazısına.
Dedim ya doğruysa, belki yalanlama gelir, yanlış anlamış denebilir, takiye bazılarının işi hem yandaş yazarların hem bazı siyasi ya da bürokrasi kesiminin Fettoş’tan kalma hasletleri.
Gerçi Ebubekir dedi mi demedi mi pek ilgilenmiyorum çünkü bir insan işim dediği bir şeyden bahsediyorsa aslında mesleği olan şeyden bahsediyor demektir.
Örneğin kuaför diyelim, hangi iş yerinde olursa olsun, hangi binada olursa olsun yaptığı şey yani mesleği saç kesimi, bakımı vs… üzerinedir ve mekân fark etmeksizin o bir kuafördür.
Kendine küçük mekân açmış olsa da diyelim KaçAK Saray’da mekân verilmiş olsa dahi onun işi kuaförlüktür, öyle de anılır, tanınır o nedenle de benim işim kuaförlük deme hakkına sahiptir.
Peki Ebubekir Efendi’nin eğitimi nedir?
Gazetecilik yüksek lisansı var ama mesleği RTÜK başkanlığı değil, olamaz da.
Neden olamaz?
Gazetecilik mesleği sana halkın yüzde kaçının Müslüman olduğuna karar verme hakkı vermez ki % 99,9’u Müslüman sanıyorsun, yani zannına teslim olmuşsun, halkın büyük kesimine hakaret yok tam aksine sen ve benzerlerinizin beslendiği Cemaat-Tarikat-Siyaset üçgenine nokta atışlar var, onları hakaret değerlendirmen sizin camianın algısıdır, milletin değil.
Yazık ki görmeyen gözler açıldığına gerçekler o gözlere batmaya başlar.
Milli imamımız Hz. Erdoğan bile % 99,9 söyleminden vazgeçmişken sen neyin ahkamını kesiyorsun?
Erdoğan eski Türkiye'yi gençlere anlatın diyordu anımsadınız mı?
Öyleyse bir anımsatma yapayım, Süleyman Demirel'e nüfus sayımı sırasında sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde evine giden sayım memurları soruyor "Efendim mesleğiniz" diyorlar.
Demirel de siyasetçi diyerek demagoji yapıyor.
Bir hayli zaman bu söylem dillerde dolandı, biz gençlik yıllarımızda bu konuda espriler yaptık ancak Demirel "Mühendisname Dergisi 39. Sayı sında yayınlandığı gibi "Mühendislik mesleğinin demagojisi yoktur" diyordu.Dedim ya siyasetçi bunlar, dün dündür, bugün bugündür diyenler.
Ebubekir Efendi de Celal Şengör'ü kastederek "O isminin başında Prof olan arkadaş kendi işine baksın. Uzmanlık alanındaki konularda ahkam kessin. Bıraksın da biz de işimizi yapalım. Yalan yanlış yüce dinimize ve kutsallarımıza saldırmış olduğu programın yaptırım kararının yargıdan döndüğü yaygarası ile kamuoyunu yanıltmayı ve halkımıza yalan söylemeyi bıraksın. Yargı süreci devam ediyor. Konu yargıda, takibimizde. İstinaf ve Danıştay süreçleri var. Kusura bakmasın ama işimizi, o ve onun gibi sabah din bilimci, öğleden sonra yer bilimci, akşam programlarında da güvenlik bilimci Prof.lerden öğrenecek değiliz" diyor.
Bu ifadeler bir kurumu temsil eden şahsın söyleyeceği ifadeler değildir olamaz da.
Olsa olsa daha farklı makam ve mevkiler peşinde gezen birinin ifadeleri olabilir diyeceğim ama niyet okumacılığına soyunmak istemiyorum, elbet vardır bir düşüncesi.
Söylemlerini irdelemeye başlarsak "arkadaş kendi işine baksın" ifadesi kendisinin işinin de RÜTÜK (RTÜK demiyorum) başkanlığı koltuğu olduğunu sanmasını ifade ediyor.
Nitekim "Uzmanlık alanındaki konularda ahkam kessin.
Bıraksın da biz de işimizi yapalım" ifadeleri tamamıyla uzmanlık alanının ne olduğuna göre konuşulması gerektiğini bilen biri olduğunu ortaya koyuyor ama entelektüel bilginin ne olduğunu bilmediğini de ortaya koyuyor.
Devamında söylediği "Yalan yanlış yüce dinimize ve kutsallarımıza saldırmış olduğu programın" ifadeleri kendi söylemleriyle aşırı bir şekilde çelişmektedir.
Bu çelişki de neden böyle konuştuğunu anlamamız yardımcı olduğundan niyet okumacılığı yapmamızın önüne geçmektedir.
Ebubekir Efendi hem uzmanlıktan bahsediyor hem de yüce dinimiz diyerek uzmanlık alanının dışına çıkabiliyor, neden?
Çünkü ona ve benzerlerine göre gerçek olan uzmanlık ya da uzmanlık alanları değil çıkar ilişkilerini inanç siyaseti üzerinden devşirebilmek başarısıdır ki bu konuşması durumun kritiğini yapmamıza fırsat vermektedir.
Ne Celal Şengör İlahiyat uzmanıdır ne de Ebubekir Şahin, ancak bunun bilincinde olmasına rağmen inanmak sanki uzmanlık alanıymış gibi ya da inanıyor olmak istediğin, tercih ettiğin her bir konuda inanana ayrı ayrı uzmanlık kazandırıyor gibi konuşmanın henüz iddia ettiği dinden bile haberdar olmadığını göstermektedir.
3/139'da ve la tehinu ve la tahzenu ve entumul a’levne in kuntum mu’minin (Ve gevşemeyin ve mahzun olmayın, mü'min iseniz üstün olansınız) özetle "inanıyorsan üstünsün" diyor ya, bunlar da salt inanmalarının kendilerine üstünlük verdiğini sanmalarından ötürü anlamını bilmeden konuşmaktan başka bir yaptığı yok.
Nedense hep bu kız çocuğuna konuşan Ebubekir Efendi, 12 Nisan 2021 yılında da Tuba Kalçık'a konuşmuş ve “RTÜK Başkanlığı dışında Halk Bankası Yönetim Kurulu üyeliğimden dolayı maaş alıyorum. Bu da yasal ve etiktir. Çünkü bu belediyelerde de diğer devlet kurumlarında da böyle” demişti.
Şimdi son söylemine dönelim, hani Uzmanlık alanındaki konularda ahkam kessin dediği yere geliyorum ve soruyorum, bankacılık senin uzmanlık alanın mı ki "Halk Bankası Yönetim Kurulu üyeliğimden dolayı maaş" alıyorsun, bir insanın en büyük erdemi sözünün arkasında olmasıyla ölçülür ki inandığını iddia ettiğin din de muhakkak ki öyle diyordur, demese asla inanamazsınız değil mi?
Gördüğünüz üzere takiye insanı ne hallere düşürüyor, dün söylediğini bugün yalanlatıyor.
İşte salt inandığı için kendini üstün sananları Rab'bileri böyle tuzağa düşürüyor da hâlâ anlamıyorlar.
Rab'bileri bu milleti böyle insanlardan sakınsın demekten başka yapacak bir şeyim yok ki.
Gelecek de bir gün gelecek, 1000 ile 1000 üst üste gelmez, Milenyumu (2000 yılı) göremeyeceksiniz, kıyamet kopacak diye yaygara koparan mür'İTler 1999 yılında kaldı.
Birkaç saat sonra bu sallama söylemin üzerinden tamı tamına 24 yıl geçmiş gitmiş olacak, o gün doğanlar bugün 24. yaşıyla vedalaşacak ama tarih aptallar için tekerrür etmeye devam edecek.
Yeni yıl tüm dünya için akıl sağlığı yerinde olan kendilerini akıllarıyla yönetebilen insanlarla karşılaşmamızın başlangıcı olsun.
Her şeye rağmen 2024 bir kez daha kutlu ve mutlu olsun.
31.12.2023
A. Dursun
.png)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder