2 Şubat 2024 Cuma

Erdoğan şeriat ilan etsin diye tehdit mi ediliyor, şeriat kapıdan girerse bacadan çıkar.

Tehdit mi alıyor yoksa gizli ajanda devreye mi giriyor bilmem ama anlayacağız yakında elbet.

Şeriat nedir?

TDK'ya göre şeriat tanımı.

İyi de TDK'nın tanımı doğru mu?

Elbet ki yanlış, öyle bir şeriat yoktur.

Zaten bu tür tanımın yüzünden mezhepler (görüş, fikir) doğmuştur.

Biri der ki ben şöyle anlıyorum, diğeri der ki ben böyle anlıyorum sonunda başlar ayrılık, bölünme derken tam da nifak tohumları için uygun ortam oluşur.

Biri der ki abdest bozulması için çizme kan dolacak, diğeri der ki bir damla kan abdesti bozar vs.… bölünme başlar e ardı arkası gelmez.

Emperyalizm’ in tam da arayıp bulamadığı tarla ortaya çıkar, ne ekersen yetişecek düzeyde verimli alan artık açılmıştır ama en verimli tohum nifaktır, artık evreni sarar da sarar sarar da sarar sarar da sarar ne sınır tanır ne ahlak ne doğru bilir ne yanlış.

İyi de neden böyle oldu?

TDK'nın da uydurduğu tanımdan anlaşılacağı üzere Muhammed'in (Hz. Muhammed dememişler) sözleri Kur'an'dan yani Allah'ın sözlerine en az eş değer görüldüğü ortada.

Parantez içinde Hz. Muhammed sözcüğünü vermemin nedeni, bazı yorumcular pek akıllı olduğu için hazreti sıfatının sadece peygamberle için kullanıldığını sanıyor.

Hazreti takısı olmaz ise aşağılıyor sanıyor densiz dallamalar.

Hazreti sayın demektir hepsi bu, özellikle İslam literatürüne göre tarihte kalmış İslam ileri gelenleri için kullanıldığından cahile laf anlatamazsın neyse konu bu değil.

Oysa Muhammed'in sözlerinin kayıt altına alındığı rakam çok azdır.

Çünkü kendisi, yakın çevresinden birinin elinde kâğıt kalem bir şeyler yazdığını görür.

"Sen ne yazıyorsun orada" der.

İsmi lazım değil sahabeden biri diyelim senin söylediklerini yazıyorum ya Resulallah dediğinde Muhammed, sil der.

Neden diye sorar ve yanıt çok ilginçtir.

Öyle bir zaman gelir ki, bu yazdıkların benim ölümümden sonra Allah'ın sözlerinin üzerinde tutulur ve Kur'an'a en büyük zararı bu verir, ondan korkarım. O nedenle ben yazın dersem yazın der ama yine de kulaktan kulağa konuşmaları anlatılır durur ve buna ravi denir.

Raviler öylesine çoktur öylesine çoktur ki, Diyanet bile bunları temizlemek için yıllarca uğraştı başarılı olamadı.

Muhammed'in yazın dediği sözlerinin bir düzine kadar ancak olduğu genel kabul görmüş olmasına ve Diyanet'in bunu bilmesine rağmen, Muhammed adına uydurmalara uzun yıllar göz yummuş olması şaşırtıcı değildir.

Aklımda yanlış kalmadıysa 1897 doğumlu zamanın Giresun Müftüsü benim hocamdı, aynı zamanda komşumuzdu.

1972-1974 yılları arasında ondan ders de almıştık, bunu daha evvel de yazmıştım uzatmayacağım ama söylemeliyim ki o yazımda da belirttiğim üzere Müftü bana "devlet yeni bir din yaratıyor, dikkate almayın" demişti.

Kur’an’da şeriat kelimesi 45. Sure olan CASİYE ile gündeme getirilebilir.

Sure Mekke'de 37 ayet olarak inip 28. ayette kıyamette diz üstü çökenleri tanımlayan casiye ifadesinden adını almış olup aynı zamanda buna şeriat ya da dehr suresi denilmektedir ki ayrıca Dehr insan demektir ve 76. surenin de adıdır.

45/18’e bakarsak da cealnake ala şeriatin minel emri (seni emirle şeriat üzere kıldık) diyor.

Buradan şeriatın ne olduğunu anladınız mı, anlamadıysanız emir ile kelimesine dikkat edin ve 5/48’de  minel hak li kullin cealna minkum şir'aten (sizin hepiniz için haktan şeriat) diyerek teklikten yani Hak (Allah) için tek olmaya davetten, Hak'kın sözünde birleşmekten bahsediyor.

Devamında ve minhaca (belli bir yol) diyerek şeriatın o yol yani Allah’ın sözlerinden başka hiçbir şeyin olamayacağını belirtiyor.

Bazı papaz özentilerine kalırsanız ümmet daha önemli diye yutturulduğunu görürsünüz oysa aynı ayetin devamında ve lev şaallahu le cealekum ummeten vahıdeten (Allah isteseydi sizi tek bir ümmet yapardı) diyerek ümmetin de önemli olmadığını ve ayetin devamında yine ısrarla festebikul hayrat (hayırlarda yarışın) diyerek, şeriatın aslında hayırlarda yarışılması gereken bir Allah emri olduğunu çok net anlatıyor.

Aynı zamanda Erdoğan'ın Milliyetçilik bağlamında her tür milleti ayaklarımızın altına aldık ifadesi de bu ayete göre ŞİRK içine düşmektir.

Oysa Diyanet ve TDK'ya bakarsanız şeriat diye yeni bir kurallar manzumesi varmış gibi insanlar aldatılmaktadır.

Baştan söylediğim gibi şeriat kavramını Kur'an'dan alınan kanunlar manzumesi diye tanımlayanlar Emperyalizm’ in uşakları, hizmetçileridir.

Nitekim asıl şeriat görmek isteyenler varsa Tevrat'tan kurallar uyduranlara, Talmud severlere baksınlar.

Bu kısa açıklamadan sonra bakalım Hz. Erdoğan Efendi'miz mü'min geçinenlere neleri emretmiş, onları neye zorlamış, onları neyle oyalamak istemiş ya da artık yolun sonuna gelindiğini birileri mi anlatmaya çalışıyor.

Gerçi Efendimiz Hz. Erdoğan camına ne konuyorsa onu okuyor, yani ağzından çıkanlardan tamamen sorumsuz olabilir, ona şimdilerde metin yazanların kimliklerini bilmiyorum ama geçmişteki metin yazarlarının kimler olduğuna bakarsanız, perşembenin gelişi çarşambadan anlaşılır.

Neyse, gelelim okuduğunun içeriğine.

Taha suresi 20'den yani Musa'nın sözleriyle başlıyor konuşmasına ve bunu duyunca birdenbire Yahudi şeriatı istiyoruz diyen AKP'nin yaşam koçu aklıma geldi ya neyse.

Musa'nın sözünden neden başlıyor dersiniz?

Bakalım okuduğuna da herkes anlasın.

20/25; Rabbişrah li sadri (Rab'bim göğsümü aç)

Bu ayetin başında kale (dedi) ifadesi var ama onu söylemiyor, belki de ses sisteminin sorunudur bilemiyorum.

26; ve yessir li emri (ve kolaylaştır işimi)

27; Vahlul ukdeten min lisani (dilimden tutukluğu çöz)

28; Yefkahu kavli (anlasınlar sözlerimi)

Birdenbire Yusuf suresine geçiyor ve 101'den başlıyor.

12/101; Rabbi kad ateyteni minel mulki ve allemteni min te'vilil ehadis, fatıras semavati vel ardı ente veliyyi fid dunya vel ahırati, teveffeni muslimen ve elhıkni bis salihin. (Rab'bim, bana verdiğin mülkten öğrettin olayların yorumunu. Semaları ve yeryüzünü yaratan sen dünya ve ahrette benim dostumsun. Beni Müslüman olarak vefat ettir ve Salihlerin arasına ilhak ettir.)

Dikkatlice irdelersek aslında sözler Tayyip'in ağzından döküldüğü için anlam birdenbire farklılaşıyor.

Yazık ki Erdoğan'ın okumasının ardından orada alkış tutanlar yani yarım Müslümanlar (ama gerçek İslam bu değil diyenler) anlamını bilmeden okuyuşlara, hayal ve kuruntular üzerinden iman edenlere müthiş bir örnektir. 

Çok uzatmaya gerek duymuyorum, o nedenle doğrudan sorayım.

Sizce Efendi'miz hazretleri muhteşem Tayyip'in gizli ajandasını birileri mi açık etti?

Sizce Efendi'miz hazretleri muhteşem Tayyip'in gizli hastalığı artık durdurulamaz yola mı girdi ki, vedalaşır gibi konuşturdular?

Sizce Efendi'miz hazretleri muhteşem Tayyip'in gizli sırlarını açığa çıkaracaklar mı var?

Sizce Efendi'miz hazretleri muhteşem Tayyip'in gizli anlaşmalarının uygulama zamanı mı geldi?

Sizce Efendi'miz hazretleri muhteşem Tayyip'in gizli kasası mı açığa çıkıyor da şimdiden helalleşmenin yolunu açtılar?

Sizce Efendi'miz hazretleri muhteşem Tayyip'in gizli vatandaşlığı mı var ki sanki Gürcü-Arap ortak yapımı bir Türkiye yansımaları yaşıyoruz?

Sizce Efendi'miz hazretleri muhteşem Tayyip'i gizli gizli tehdit edenlerin onu öldürüp şeriat ilanı yapacakları mı ortaya çıktı?

Son soru.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek için 7 çalışanı rehin alan kişi Valinin açıklamasına göre örgüt bağlantılı değilmiş.

Madem değil, madem tek başına bir terör eylemiydi koskoca Türk devletinin gücü 9 saat boyunca olayı çözmeye, tek kişiyi alt etmeye yetmedi mi yoksa IŞİD ya da CIA bağlantılı olduğu ortaya çıkmasın diye mi çaba sarf edildi de 9 saat eylem sürdü?

Erdoğan'ın ifadelerine bakarsanız yeniden Fettoş vs.… gibi girişimlerden bahsetmesi, yeniden 15 Temmuz anımsatmaları ve okuduğu veda hutbesi gibi konuşma hayra alamet gibi gelmedi.

Ne yaşıyoruz acaba, Polis, asker tamamen olayların neresinde, kimler bu güçleri engelliyor ya da durdurabiliyor hiçbir sorunun yanıtı henüz yok.

Bu da başta Erdoğan olmak üzere milletin büyük bir tehditle karşı karşıya olduğu algısının yayılmasında en büyük sorun.

Ekonomi de bile zavallı emeklinin ölümünü bekleyenler, Erdoğan'ın da elini bağlamışlarsa desene şeriat ilan etmişler bile.

Ekonomisi çökmüş bir ülke zaten şeriatla yönetilen bir ülkedir, başkası düşünülemez.

Bakalım sonumuz nasıl bitecek?

2.2.2024

A. Dursun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder