28 Temmuz 2024 Pazar

Aytun Çıray'da CIA'nin Allah'ına teslim olmuş.

CIA’nin Allah’ı her yerde diye boşuna söylemiyorum, kimi zaman örtülü kimi zaman açık ama genellikle sinsice içimizde.

Aytun Çıray konuşuyor.

Dakika 13;53 “durduk yerde eşit yurttaşlık tartışmalarını açmanın gereği yok. Bu tartışılabilir mi, günü gelirse tartışılır. Gereği var mı? Siyasette zamanlama her şeyin üstünde…” diyor.

Konuşma videosu...

Öp bananın elini.

Eşit yurttaş ne demek, kim eşit yurttaş değil, kimler eşit yurttaş?

Dikkat ederseniz elit demiyor eşit diyor.

Dese ki "Sabancı, Koç gibi isimlerle sıradan yurttaşın eşitliği/denkliği tartışılır" ama zamanı değil dese anlaşılır.

Fakat durduk yerde eşit yurttaşlık tartışılamaz diyor.

Peki ne zaman tartışılır?

Ardından onu da söylüyor, günü gelirse tartışılır diyor.

Buna benzer ucube açıklamalar, kendisine kimi zaman vekil kimi zaman akil insan kimi zaman STK temsilcisi kimi zaman da kanaat önderleri adlarıyla topluma sunulan bazı ucubelerin ağzından duymaktayız.

Bundan epeyce önce Osman Pamukoğlu, Üniter yapının kaldırılmasını yani Eyaletin getirilmesini “Milletin Genetik Kültürü kabul etmez. Bu aşamada olmaz...!” diyerek ifade ediyordu.

O dönem Pamukoğlu’na sormuştum “ne zaman kabul eder” diye ama yanıt yazık ki alamamıştım.

Sinek küçük ama mide bulandırdığı da açık.

Sineklerin vızıltı sesinden kara mı sivri mi olduğu nasıl ki anlaşılabilirse siyasetçilerin de beyinlerinin dibindeki karanlıklarda gizlenen sesler arada bir dışa vurduğunda ak mı kara mı kendisini belli eder.

Bu zehir yazık ki Fettoş denen lağım artığının ülkeye ve siyaset dahil her yerimize bulaştırdığı Emperyalist kanalizasyonundan gelen kokuyla karıştığı için birden patlak vermesiyle kokunun içeriğini de anında kavrıyorsunuz.

Bülent Arınç'ın "Türkiye'de 80 kişi hariç herkes Fettoşçuydu, Türkçülüğe itirazım var" söylemini anımsarsanız, kimlerin nereden beslenmiş olup da uyutulduğumuzu yine Fettoş'un dediği gibi yıllardır memleketin damarlarının içerisine nasıl sirayet ettiği bir bir görünür olmaya başlıyor gibi.

Şimdi Çıray’a soruyorum.

Sayın Çıray, eşit yurttaşlık tanımınız neyse ona uygun tartışılabilecek olan eşit yurttaşlar kimlerdir, Türk-Kürt arasında mı, Türk-Laz arasında mı ya da bizim tahmin edemeyeceğimiz ırklar arasındaki eşitlikten mi bahsettiniz bir açıklayın.

Irksal eşitlik tartışması bölücülük tartışmasına dönüşür, zira bu ülkede herkes eşit yurttaştır ve dini, ırkı, dili ne olursa olsun eşit ceza alırdı, eşit paylaşırdı, eşit ağlaşırdı, eşit gülüşürdü.

Ne zaman ki İngiliz istihbaratının yerini CIA aldı, o günden bugüne Anadolu topraklarında yüzlerce yıldır inanılan Allah kavramı ile kendi yaratıp dayattıkları Allah kavramını bu topraklara soktular, işte o gündür bu gündür ne eşit paylaşma ne eşit ağlaşma kalmadı.

Eşit yurttaşlığı tarumar eden zihniyetin hizmetkarları da tutmuş bizlere eşitlik dersi verir olmuşlar.

Öyle ya, nasılsa vatandaşı aptal sanıyorsunuz ya, vatandaşı yeni ilahlarla aldattığınızı sanıyorsunuz ya, vatandaş yokluk, açlık pahasına vekilini, siyasetçisini, bölücüsünü besliyor ya, elinizden gelen ayrışmayı dilediğiniz gibi bu topraklara sokup yaymanın piri de stadı da sizler oldukça bu millet nasıl olsun da yıkılmasın?

Siz ve sisin gibilere ışıklar içinde olsun Ruhi SU ile yanıt versem yeterli.

Sizlere gereğinden fazla değer verenlerin yüzü kızarsın.

28.7.2024

A. Dursun

 

IRMAK

Ağaç demiş ki baltaya

Sen beni kesemezdin ama

Ne yapayım ki sapın benden

Bak şu ağacın bilincine sen

Ölen ben, öldüren benden

 

Bunca analar ağlayıp durur da

Akıp gider gelinciklerden

Kör müdür sağır mıdır bu ırmak

Ölen ben, öldüren benden

 

Her yerde böyle olmuş bu

Önce dağa, taşa, ağaca söyletmiş halk

Sonunda sabahın bir yerinden

Uyanıp kalmış ayağa ırmak

Ölen ben, öldüren benden

RUHİ SU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder