TRT dün bir haber yapmış, haberde "Bayraktar TB2 SİHA, böylece envantere girdiği 2014’ten bu yana geçen 10 yıllık süreçte gökyüzünde 1 milyon saati aşan ilk milli hava aracı oldu" diyor.
Yani tek bir SİHA'dan bahsedilmiş olması neredeyse mümkün değil.Eğer tek bir SİHA'dan bahsedilmiş olsaydı 1 milyon saat 114,1 yıl ederdi ve 1 milyon saati doldurması için 104 yıl daha uçması gerek anlamına gelirdi.
Demek ki toplam SİHA adedinden bahisle söylenmiş.
Öyleyse 10 yıl 87.659 saat ettiğine göre biz tek adet üzerinden giderek bakalım, 1.000.000-87.659=912.341 saat geride bakiye kalıyor.
Bu ne anlama geliyor?
Tek bir SİHA'nın hiç durmaksızın 24 saat uçtuğunu kabul edip
işlemi sonuçlandırırsak 912.341/24=83.014 tane SİHA olması gerek ki o bir SİHA’yı
da üzerine ilave edersek kabaca 83.014+1=83.015 SİHA 10 yılda üretilmiş demektir diyebiliriz.
Peki Türkiye'nin kaç SİHA'sı var, kaç tanesininsen elde edilen gelirin vergisi ödenmiştir?
4.1.2023 tarihinde Selçuk Bayraktar Açıkladı başlığında bir miktar verilmiş, 15.6.2023 tarihli yandaş habere göre bazı miktarlar verilmiş, bir de 24.6.2023 tarihinde Baykar Teknoloji kendi sayfasından miktar vermiş.
Hangisini emsal alırsınız o size kalsın ama asıl konu zaten haberi verenlerin nasıl verdiği de değil.
İşte asıl sömürü noktası da vergi kısmı, Bakan Efendi'ye İngiliz Mehmet diyen Baş Danışman Yiğit Bulut, bu hesabı yapacak kadar kafası çalışan biridir, İngiliz Mehmet için sosyal medyasından bir hesap yapıp sorsa da biz de vergi dairelerinin yıllarca kapısında yazan "vergilendirilmiş kazanç kutsaldır" sözünün anlamına uygun kazananların ne kadarı kutsal kazanç ne kadarı haram kazanç anlasak olmaz mı, sonuçta devlet sırrı değil BAYKAR sırrı desek bile nihayetinde benim vergilerimin ne kadarı nerelerde kullanılmış, kimler kullanmış, % kaç faizle kullandırılmış, ne kadarı hibe edilmiş bellim değil mi?
Şunu da söyleyeyim ki ben hür teşebbüse karşı değil taraf olan biriyim fakat arkasına benim vergilerimi devlet desteği adı altında alıp hür teşebbüs sayılıyorsa, üstüne üstlük vergilerini verip vermediği denetlenebilir değilse ona taraf değilim.
Aksi halde hür teşebbüs, ahlakı ile var olduğu sürece başımızın tacıdır.
Nitekim Atamızın bize mirası da karma ekonomi olduğuna göre ahlaklı girişimci ile sorunum olmaz.
20 yıllık emeklilik yaşamımda bana verilmeyen zamlarla ve dahi
19 Ocak 2024 tarihi itibarı ile 20 yıllık maşımdan toplam 9.839.040 TL benden çalınan hakkımla kimlerin beslendiğini, emeklinin haklarının kimlere peşkeş çekildiğini öğrenmek istiyorum, umarım günü gelip öğrendiğimde onlar mezarlarında ters dönemesin.
19 Ocak 2024 tarihindeki dolar kuru ile bu günkü dolar kurunu kıyaslamak dahi istemiyorum, aksi halde biz emeklilere yapılan tecavüz ağlanacak düzeyde olduğu ortaya çıkar.
Şunu da eklemeliyim ki Hz. Erdoğan’ın ülkede neler döndüğünden haberi olmadığından beri yani konuşmak yerine camına konan metinlerden okuduğu günden beri artık onu konuşmuyor, düşünmüyor, suçlamıyorum bile.
Her kim emekliye düşman ise bilsin ki her emekli onun babası değildir, intikamını emekli babasından alamıyorsa bizden almakla zaman kaybetmesin.
Birkaç gün sonra asgari ücret açıklanır, 20 yıldır olduğu gibi emekliler asgari ücrete verilen zammın kat kat altında bırakılarak nihayetinde açlığa teslimiyeti tam sağlanmış olur.
Unutulmasın ki 20 yıl önce emekli olduğumdaki maaşım 3,47 kat asgari ücret ediyordu, şimdi mi?
Ne siz sorun ne ben söyleyeyim, yiyenin de yedirenin de sebep olanın da sonsuza kadar soyundan sopundan çıksın, iki cihan ayağına dolansın.
Yoksulun sırtından doyan doyana ama oy veren de sırtına binilen yoksullar oluyor zira ...
11.12.2024
A. Dursun

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder