19 Şubat 2025 Çarşamba

Bir vatandaş olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı uyarıyorum, ihbar ediyorum. Darbeciler içinizde...

Birileri Müslümanlarla dalga geçip Erdoğan’a "bıyıklı hamam böceği" diyen biri için hem Erdoğan'ı hem ülkeyi tuzağa sürüklüyor.

Şu ülkenin düşürüldüğü duruma bakar mısınız?

Bu kafayla giderlerse yarın çıkıp önüne koyacakları cama "şehit diye bir şey de yoktur, cennetin kazananı, kaybedeni olmaz" diye yazıp okutmayacaklarının garantisini kim verecek?

Onca evlat neden şehit düştü niye kandırdınız bizleri diyenlerin karşısında kimler durabilecek, bu gidiş PKK ile de Kürdistan konusunda anlaşmaya doğru gidilebileceğinin işareti değil midir göreceğiz.

Yoksa koca Cumhurbaşkanı’nı nasılsa rahatsız bir şeyden haberi olmuyor tavrıyla yaklaşmaktan hiç mi çekinmez bu deyyus-u ekber Fettoş'un piçleri, nasıl olur da KaçAK Saray'ın karanlık dehlizlerinde bugün bile saklanabilmektedir?

Ayrıca 'güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana tavrını koyması lazım' diye yazılıp okutulması zaten, 'barışın savaşmaya yeteri güçle mümkün olduğunu' ifade etmiş olmuyor mu, bu mesaj barışa katkı mesajı mıdır yoksa bir yerlere "ipler elimizde" mesajı yollamak mıdır aşırı şüpheli bir durumdur.

Gerçi konuşmada camdan okuma gibi durum pek görülmüyor ancak İletişim Başkanlığı’nın Erdoğan’a atfen paylaştığı yazısında "Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı" ifadesi Erdoğan’ın sadece 'barışın kaybedeni olmaz' sözünü söylememiş olmasına rağmen İletişim Başkanlığı 'savaşın kazananı' kısmını da Erdoğan adına kullanmıştır, sizce de durum garabet dolu değil mi?

Dikkat ediniz, sözün doğruluğu/yanlışlığı, menşei tartışmıyorum, gerek bile yok.

İletişim tekniklerine göre bir konuşmacının kullanmadığı ifade, ona en yakınları, avukatları, temsilcileri ya da en yetkin olanlarınca atıf yöntemi kullanılarak kullanmış gibi yapılıyorsa bunun anlamı asıl yetkilinin o kişi olmadığı ama onun ağzı ile başka yerlere mesaj gönderildiğini ve bu işgalci anlayışın iyice nüfuz ettiği sistemin henüz bitmediği mesajının verilmesi demektir ki bundan daha vahim tablo yoktur. 

Bir yerlere "ipler elimizde" mesajı yollandığından şüphelenmem durup dururken değil elbet.

Örneğin Trump gel/geç akıllı biri, dün dediğini unutuyor, Suudiler anımsattıkça Erdoğan düşmanlığı depreşiyor.

Niye Suudi diyorum, anımsarsanız defalarca Erdoğan ile Muhammed bin Selman Al-i Suud (Prens Selman) arasında gizli halife olma savaşları yaşamıştık, takip edenler biliyor.

Rus Bakan Sergei Lavrov ile Amerikan Bakan Marco Rubio, Ukrayna savaşı görüşmeleri için neden Suudi Arabistan'a gittiler?

Trump, Zelenski'nin gitmesini istediğini açık açık "%4'lük bir oy oranına" diyerek ilan etmiş olmasına rağmen siz bunları Erdoğan'a neden söylemiyorsunuz da böcek konumuna gelen Zelenski'nin avukatlığına soyunuyorsunuz?

Bunun gerekçesi önceki ABD başkan ve kadrolarının cihatçılardan Ukrayna'da faydalanmış olması ve bu görevin sürdürülme azminde saklı olduğunu mu bir yerlere anlatmaya çabalıyorsunuz, üstelik Erdoğan'a rağmen.

Ukrayna Parlamento Başkanı Ruslan Stefanchk, Trump'ın % 4'lük oy potansiyeli karşılığında seçimi işaret etmesine "Ukrayna'nın oy pusulalarına değil, mermilere ihtiyacı var" diyor.

Elon Musk ise sosyal medya hesabında yapılan "Zelenski barış istemiyor, para ve güç istiyor" paylaşımına gülücüklerle karşılık veriyor ve AKP'deki sözüm ona kurmay bozuntuları bunların hiçbirini görmüyor, 20 yıllık bir emekli olarak ben görüyorum, yazık yazık aldığınız maaşlara yazık, haramdır, boğazınızda kalır.

Yahu aldığınız maaşlardan utanmıyorsunuz bari emeklinin sırtına basıp ikbal peşinde olmaktan utanın, yahu hiç mi utanma duygunuz kalmadı? 

Dilerim yanılırım, dilerim haksız çıkarım. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tekrar tekrar uyarıyorum, darbeci arıyor numarasıyla sizinle dalga geçenler var, sağlık sorunlarınız nedeniyle rahatça gizlenebiliyorlar, dikkat edin bir vatandaş olarak bunları ben görüyor ve ihbar ediyorsam, darbeciler içinizde diyorsam siz nasıl oluyor da göremiyorsunuz?

Milyonlarca hatta milyarlarca para nereye harcanıyor, böyle istihbarat olur mu, böyle kurmay kadro olur mu sizi resmen aldatıyorlar nasıl göremiyorsunuz anlamak mümkün değil.

Yukarıda birkaç dakika içinde bakıp paylaştığım linklere bırakın kurmaylarınızı ilkokuldan bir çocuk getirin garanti veriyorum ki kurmay diye beslediklerinizin haram yediğine doğrudan inanacaksınız, lütfen, lütfen kadrolarınızı gözden geçirin.

Şu an var olan kadronuzun neredeyse tamamını tasfiye etmeyecek olursanız Trump ve çetesi yarın sizin için de oy potansiyeli düşmüştür, erken seçime gitsinler diyecek, inanın az kaldı.

Diyeceksiniz ki, '20 yıldır emekliyi perişan eden benim ama 20 yıllık bir emekli çıkmış bana bunları anlatıyor, bu ne iştir?'

Evet, bun sormakta haklısınız ve fakat sizin siyasetinizden zerre kadar hoşnut değilim ve 20 yıldır da hiç umurumda değilsiniz, sizinle değil memleketle ilgili bunlar.

Bunu söylemekten üzüntü duyuyorum ancak ülke bitti, son demlerini yaşıyor.

İşte bu nedenle sizi uyarıyorum, görevimi yerine getirmek için.

Her ne kadar kendilerine aydın diyen soytarılar sınıfı burada da soytarılık yapıp sessiz kalıyorsa dahi vatandaş olarak son kez uyarmayı görev bildim.

Ne Bahçeli ne de siz, etrafınızda dönen dolaplardan, milletin içine düştüğü çıkmazdan haberdar değilsiniz, çünkü sizi uyutmak üzere ehlileştirilmiş bir kadro etrafınızda dalkavuklar pervanesi olarak dönüyor.

Bu Trump denilen canlı türü ile ne Bahçeli ne de siz baş edemezsiniz, çok yakın sandığınız kişiler inanın ki sizin de milletin de sırtında tepinmekten başka iş yapmıyorlar.

Eğer sizi teslim almış kurmay kadronuzu tasfiye etmeyecekseniz, haddim olmayarak size tavsiyem şu olacak. 

Aklıma gelen en parlak çözüm "Yargılanmama garantisi alarak görevi bırakın" demek oluyor.

Başka söyleyecek bir şeyim yoktur, ben görüyorsam siz haydi haydi görürsünüz, arz ederim.

19.2.2025

A. Dursun 


İletişim başkanlığının yayını ve Erdoğan’ın AA tarafından servis edildiği konuşmasının ilgili bölümü aşağıdadır. 

İletişim Başkanlığı; 

Konuşma Videosu.

 

Türkiye'nin, "Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı" anlayışıyla savaşın ilk gününden bu yana taraflar arasında müzakere edilmiş bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu doğrultuda Mart 2022'de İstanbul'da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimini hayata geçirdik. Son 3 yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk. Tüm bu çabalarımızda her iki taraf içinde güvenilir bir arabulucu olmaya, samimi olarak gayret gösterdik, somut neticeleri aldık." ifadelerini kullandı. Kaynak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder