9 Mayıs 2015 Cumartesi

"Seçim Güvenliği” Konusunda AGİT’e Yapılan Başvuru


Basın Duyurusu;



                                                                   
Seçim Güvenliği  Konusunda
AGİT’e Yapılan Başvuru…

8 Mayıs 2015

                        7 Haziran Seçimlerinde “seçim güvenliği” konularında görev yapacak AGİT-Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Gözlemci Heyetine, Tarafımızdan yapılan 3 sayfalık başvuru metni ilişikte sunulmuştur.

                        Cumhurbaşkanı ve Siyasi İktidarın yol açtığı nüfuz suiistimalleri sonucunda Ülkemizdeki anayasal kurumların işlevini kaybetmesi sebebiyle; seçim güvenliği konusundaki kaygıları, uyarıları, tespitleri ve alınması gereken önlemleri içeren iş bu dilekçemiz ile AGİT’in, uluslararası sözleşmeler ve Anayasanın 90/5.maddesinden kaynaklanan görev ve yetkilerini kullanması talep edilmiştir.
           
                        Gelişmeler hakkında kamuoyu bilgilendirilecektir.

                       
               
                                                                                                                              Atilla Kart
                                                                                                                             Konya Milletvekili

Eki                          ;

AGİT-Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı
Gözlemci Heyetine sunulan 3 sayfalık başvuru metni.





                                                                                              8 Mayıs 2015



Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı-AGİT Gözlemci Heyet Başkanlığına

Konu; Cumhurbaşkanı ve Siyasi İktidar eliyle; Devlet nüfuzunun-yetkisinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirilmekte olan,  haksız oy Teminine yönelik olan ve Anayasanın 67/2. maddesi anlamında serbest, eşit, âdil oy hakkını ihlâl eden eylem ve faaliyetler hakkında.

                        --  Türkiye’de; 15 Ağustos 2014 tarihinden önce de ciddi anayasal ihlâller yaşanmıştır. Bu ihlâlleri bu aşamada tekrarlamaya gerek görmüyoruz. Ülkemizde 15 Ağustos 2014 tarihinden sonra ise, anayasal ihlaller “anayasal darbe” boyutuna gelmiştir. Anayasal darbe boyutlarına ulaşan bu ihlaller, 7 Haziran seçimleri öncesinde seçim güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir. Öyle ki; bu ihlaller sürdüğü ve engellenemediği takdirde, 7 Haziran seçimlerinde “seçimlerin meşruiyeti” tartışmasının yaşanması kaçınılmazdır.  Böyle bir ortamda ise, toplumsal barışımız korunamayacağı gibi, demokratik bir seçimden de söz edilemeyeceği açıktır.

                        · Bu konularda Anayasa Mahkemesine ve Başbakanlık Makamına yaptığımız başvuruların birer örneğini ilişikte sunuyoruz. Ancak ve maalesef, Ülkemizde idari ve adli merciler artık hukuku ve anayasayı uygulamak yerine; Siyasi İktidarın izin ve icazet verdiği ölçülerde görevlerini yapar hale gelmişlerdir. Daha öte bir ifadeyle, bu anlamda anayasal kurumlarımızın askıya alınmasıişlevini kaybetmesi dönemi Türkiye’de yaşanmaktadır. Bu sebeple;  7 Haziran seçimleri öncesindeki gelişmeleri AGİT ile de paylaşmak, AGİT’i bilgilendirmek ve göreve davet etmek gereği doğmuştur. Şöyle ki;


(I)                 Anayasa Mahkemesine 3 Nisan 2015 tarih-
2015/5948 sayı ile yapılan başvuru         ;

                     (1)  3 Nisan 2015 tarihli dilekçemizin 4.sayfasından itibaren, 4 ana başlık halinde ihlaller dile getirilmiştir.  Buna göre; Başbakanlık Örtülü Ödeneğinin fiilen Cumhurbaşkanlığı tarafından kullanılması, Cumhurbaşkanlığının kadrolaşmasının kayıt ve yasa dışı bir hal almış olması;




                        10-23 Mart tarihleri arasında televizyon – canlı yayınlarında Cumhurbaşkanının doğrudan siyasi propaganda çalışmalarını gün boyunca yürütmesi;  muhalefet partilerine ise kıyas kabul etmeyecek ölçülerde televizyonlarda sınırlı yer verilmesi;

                        Seçim suçluları için getirilen örtülü af düzenlemesi;
                        Ve nihayet Cumhurbaşkanının 21 Mart tarihinde Denizli’de yaptığı konuşma, AKP’nin seçim beyannamesine iştirak etmesi ve tarafsızlığını ihlâl ettiğini gösteren olaylar hep birlikte göz önüne alındığında;


                        Konu Başlığı” altında dile getirilen ihlallerin sübut bulduğu açıklık kazanmaktadır. Bu konuların değerlendirmesi mezkûr başvuru dilekçemizde ayrıntılı olarak açıklandığından, iş bu dilekçede tekrardan kaçınılmıştır. 


                        (2) Cumhurbaşkanının yukarıda sözü edilen anayasal ihlalleri,  3 Nisan tarihinden sonra daha da ileri boyutlara ulaşmıştır. Cumhurbaşkanı artık aleni olarak AKP adına seçim çalışmalarında görev ve sorumluluk aldığını açıkça ifade etmektedir. Cumhurbaşkanının bu kapsamdaki çalışmaları, AKP Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu’nun çalışmalarının önüne geçmiştir


                           Öyle ki; Cumhurbaşkanı,  bu ihlâllerini Avrupa’ya da taşıma hazırlıkları içindedir. Cumhurbaşkanının açıklanan resmi programına göre; 10 Mayıs tarihinde Almanya ve Belçika’da Avrupalı Türk Demokratlar Birliğince düzenlenen “Gençlik Buluşmaları” etkinliğinde çalışmalar yapacağı; her 2 ülkede ayrıca resmi temaslarda bulunmayacağı açıklık kazanmıştır. Cumhurbaşkanının hukuk ihlalleri, bu anlamda uluslararası boyut kazanacaktır.

                        Cumhurbaşkanı her anlamda görev ve yetkisini kötüye kullanmaktadır. Hem anayasal boyutuyla ve hem de vicdani boyutuyla acımasızca istismarlarını sürdürmektedir. Anayasal olarak sorumsuz olmasının getirdiği sorumsuzca davranışlar sonucunda; Devlet kaynakları ve bütçesinden pervasızca harcama yapmaktadır.

                        Cumhurbaşkanının yaptığı harcamalar kayıt ve kontrol dışıdır.


(II)             Başbakanlık Makamına 29 Nisan 2015 tarihinde
 4982 sayılı Bilgi Edinme Yasası uyarınca yapılan başvuru;

                        --Türkiye’de 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu ve Haziran 2011 seçimlerinde de ciddi ihlaller yaşanmıştır. Bu süreci özetleyen ve Başbakanlık Makamına sunulan 29 Nisan tarihli dilekçemiz ilişikte sunulmuştur.  Dilekçemizde ayrıntılı ve gerekçeli olarak açıklandığı üzere; 12 Eylül 2010 ve Haziran 2011 tarihlerinde işlenen seçim suçları, AKP Üyeleriyle kamu görevlilerinin işbirliğiyle ve kanunsuz emir ve talimat yoluyla gerçekleştirilmiştir. 7 Haziran seçimlerinde ise bu işbirliğinin daha da ileri boyutlara ulaşacağından kaygı duyulmaktadır.

                        Siyasi İktidar, seçim suçu işlettiği ve akabinde örtülü olarak affettiği bu kişileri korumaya devam etmektedir. 

(III)           Arz olunan ve re’sen görülecek sebepler ile;
                        Anlatımı yapılan bu gelişmeleri Türkiye’de 7 Haziran seçimlerinde görev yapacak olan AGİT-Gözlemci Heyetinin dikkat ve takdirlerine sunuyoruz. Takdir olunur ki; AGİT’in görevi 7 Haziran tarihiyle sınırlı değildir.  Seçim ihlallerine ve haksız oy teminine yol açan nüfuz suiistimallerinin ve hak ihlâllerinin daha önceden belirlenmesi, ilgililerin uyarılması ve haklarında hem idari ve hem de adli yönlerden yasal süreçlerin başlatılması zorunluluğu vardır.  

                        AGİT ile Ülkemiz arasındaki üyelik ilişkisi, AGİT’in misyonu ve sorumluluğu, uluslararası sözleşmelerin bağlayıcılığı, Anayasanın 90/5.maddesi ve sair mevzuat;  AGİT Heyetine bu konuda görev, yetki ve sorumluluklar yüklemektedir. Türkiye’de anayasal kurumların işlevini kaybetmesi ve iktidar eliyle askıya alınması vakıası da göz önüne alındığında; bu sorumluluğun daha da ivedi bir hal aldığı açıktır.

                        Açıklanan sebeplerle; AGİT’in uluslararası sözleşmeler, hukuk ve Anayasanın 90/5. maddesinden kaynaklanan görev ve yetkilerini kullanması talebiyle, iş bu dilekçe AGİT-Türkiye Gözlemci Heyetine saygıyla sunulur.
                                                                                                          Başvuruda Bulunan
                                                                                                          Atilla Kart
                                                                                                          Konya Milletvekili 

                                                                                                     Atilla.KART@tbmm.gov.tr


Eki                          ;
                                 1-  Anayasa Mahkemesine 3 Nisan 2015 tarih-2015/5948 sayı ile yapılan başvuru ve  30 Nisan  ve 6 Mayıs tarihli Ek dilekçelerimiz.    
                                2- Başbakanlık Makamına Bilgi Edinme Yasasına göre sunulan 29 Nisan 2015 tarihli başvurumuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder