Her ne kadar UFO, Uzaylı kavramım, anlatanlarınkinden farklı
olsa dahi sonuçta bir araştırma olduğu için izlemeye değer bulurum.
Kendi kavramımın farklı olmasının nedeni şudur.
Uzaylı yaşam diye ortaya çıkanlar nedense illa 2 ayaklı, 2
kollu, insan formunda (biçimi) bir canlı düşünmektedirler.
Bunun çok nedeni var elbet, ancak insan dışında bir form
olacağı pek ihtimal edilmediğinden hep kendi benzerimiz üzerinden düşünce
geliştiriyoruz.
Oysa farklı yaşam biçimleri mutlaka uçsuz bucaksız ama sonlu
evrende (sonsuzluk yanlış kavram olduğu kanıtlandı, sürekli genişleyen evren
olduğu ispatlandı) mutlak bulunmaktadır.
Neyse asıl konu bu değil.
Programda iddialı bir cümle kurdular.
"Uzaylıların hepsinin sesleri incedir ve bir birine
benziyor" dediler.
Öteden beri şahsi bir düşüncem vardı, arada bir
seslendirdiğim düşüncem.
"Fethullahçı, cemaatçi, dinci yapılanmanın ses tonu neden
hepsi ince ve aynı tondan konuşuyorlar" diye düşünür dururdum.
Şimdi bu izlediğim konudaki iddia dikkatimi çekti.
Gerçi onların iddialarında, uzaylıların insan kılığında
aramızda dolaştığı da söylense dahi, o kısmı olmasa bile, ses kısmı çok
dikkatimi çekti.
Merak eder dururdum, Erdoğan kime "en az 3-5 çocuk
yapın" diye şakıyıp duruyordu?
Düşünsenize, Fethullah,
cemaat ve dinci yapılanmanın ses tonları sizce de hep aynı değil mi, bir
dikkat edin bakalım.
Yoksa nüfusu hızla çoğalan içimizdeki uzaylılar mı?
Orta Doğu neden batı'ya göç ettiriliyor?
Batı 2100 yılında buzullar ülkesi olacaksa, neden şimdiye
kadar Batı'nın kapıları sır küpü gibi saklanırken, birden bire sonuna kadar
açıldı?
Neden Güney Doğu'muzda sürekli yabancılar toprak
alıyor, çocuklarını yıllardır Batı'da doğurmaya çalışanlar, neden son 15 yıldır
Türkiye'de çocuklarını doğurup gidiyorlar?
Neden Türk vatandaşlığına geçiyorlar?
Neden dışarıdan gelen mülteciler , dünyada sadece Türk
vatandaşlığı alabilmektedirler?
Neden ülke nüfusunun % 12'si yabancı uyruklularca işgal
altındadır?
Neden ses tonları bir birine benzeyenler, buna sebep
olmaktadırlar?
Neden ses tonları aynı olanlar yeni Anayasa yapmak zorundalar?
Ben sadece soru kısmını sundum.
Yanıtlarını eski arşivlerime serpiştirilmiş olarak
bulacaksınız ki, sürekli takip edenler bunun yanıtlarını okumuşlardı.
18 Temmuz 2014 tarihli arşivlerimden birinde NASA'nın,
"İnsanlık, evrende yalnız olmadığımızı 20 yıl içerisinde anlayacak" sözü
üzerinde takılmıştım.
Oysa Temmuz ayı başında aynı NASA, bunu anlamak için en az
20 yıl beklememiz gerektiğini açıklamıştı.
Yaklaşık 17 gün sonra Baltimore merkezli Uzay Teleskopu
Bilim yöneticisi ve Webb Uzay Teleskopu bilim adamı Matt Mountain, "5 yıl
önce etrafımızdaki yıldızların yüzde 10 ile 20’lik kısmının Dünya büyüklüğünde
ve yaşanılabilir olduğunu bilmiyorduk. Şimdi ise, dünyamızı sonsuza kadar
değiştirebilecek bir fırsat avuçlarımızın içinde" şeklinde açıklaması
vardı.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Gezegen Bilim Profesörü Sara Seager'da, "Çok yakın bir gelecekte insanlar, yıldızların Dünya gibi gezegenlerinin olduğunu söyleyecek. Astronotlar da, Samanyolu Galaksisi’ndeki her bir yıldızın en az bir gezegeninin olduğu görüşünde" diyordu.
Daha sonrasında "Her 8 kişiden 7'si ölecek, efendisine
hizmet etmeyen iktidardan gidecek" başlıklı analizimde epey bir kafa
patlatmıştım ve iddiamın gerekçelerini sıralamıştım.
NASA'nın ilginç açıklamasının analizimle örtüşmesinden
öte, son analizimle yaklaşık 1 ay farkla
Stephan Hawking'in de aynı tespitlerde bulunmuş olması şaşırtıcı gelmemişti.
Demek ki, el oğlu yeni dünyalar aramakta son derece haklı.
İyi de biz o arada ne yapıyoruz?
Söylesem inanmazsınız ki.
En iyisi, söylemek yerine bazı görüntü ve videolar
paylaşayım da, herkes aklı ölçüsünde anlasın.
Kadınlarımızın saçlarını bile erkeklere göstermelerinin,
İslami ahlaka uymadığını anlatanlar,
camilerde Semazen adı altında
kadınları erkeklere sunmaya başladılar ama millet hamd eder oldu.
Kadınlardan elbet Semazen olur o ayrı, ancak tarihin hiç bir
döneminde kadın ve erkek birlikte Sema etmedikleri gibi, erkeklere sunulur gibi
kadınları orta yere çıkartıp erkeklere izlettirilmemiştir.
Aile meclislerinde bile Sema geleneğine uygun davranıldığı
halde, türbanlı İslam ahlakıyla ahlaklandırılan, kininin, dininin gençliği, ağzının suyu akarcasına kızları izleyenleri hoş görmeye başlamışlardır.
Neymiş türban, neymiş türbanlı İslam ahlakı görün.
Türkiye'de İslam'ın, ahlakın, eğitimin içler acısı hali.
Yazık ki % 99,9'unun Müslüman olduğu söylenen ülke burası.
Tüm
bunların sonunda bu milletin başına bir şeyler elbet gelecek ama ne gelecek?
Ona
da milleti hazırlamış durumdalar.
Kendisinin
peygamber soyundan geldiğini iddia edenleri sıkça gördük, duyduk, biliyoruz.
AKP'nin
müritleri Erdoğan'ın Mehdi olduğunu söylerken, başka gruplar da kendi
efendilerinin Mehdi olduğunu iddia etmiş, bunun savaşını veriyorlardı.
%
99,9'u kandırmak nasıl bir akıl oyunudur, hangi aklın iflasıdır, gözler önünde
yaşıyoruz ama algılayamıyoruz.
Örneğin
Adnan Hoca diye ortalığa çıkan aklı evvel (ki mahkeme kararıyla
ceza ehliyeti olmadığı sabit) olan bir şahsın mürit tayfası, Erdoğan'ın
mürit tayfasıyla adete bilek güreşi yapmaktadır ve bize de bunları
izlettirmektedirler.
Elbet bunlar yaşanırken Erdoğan'ın bazen Peygamber bazen Mehdi olduğunu da biliyoruz ve Erdoğan'a Peygamber diye arkasından bağıranları gülümseyerek karşıladığını da, sessiz kalmayı tercih ettiğini de biliyoruz.
Erdoğan'a Allah'ın elçisi diye slogan attılar, Erdoğan durdurmadı bile başlığında o sloganı duyabilirsiniz.
Adnan Oktar Mehdilik için ne dedi, Mehdi ne zaman gelecek?
Bu ceza ehliyeti olmayan sadece Oktar değil elbet, Erdoğan'ın da ceza ehliyeti olmadığını iddia etmişlerdi.
Hatta Erdoğan'ın yakın çevresi ona 46 raporu verdirecek demiş, konuyu işlemiştim.
Tüm bu yaşadıklarımız, akla ziyan durumların sebebi ne olabilir hiç düşündünüz mü?
Tüm bunda Tayyip Erdoğan Mehdi ilan edenler mi suçlu, buna göz yumanlar mı dersiniz?
Erdoğan'ın başka işi kalmamış gibi, durup durup Umre'ye gidiyor.
Üstelik o gittiği Suudiler kendisini yapayalnız bıraktığı halde, yanlarından hiç ayrılamıyor, bunun içinde bir bit yeniği mutlaka olmalı.
Yahu neden çekip gidiyorsunuz?
Hani ODTÜ'de çocuklar namaz kılacak yer bulamıyordu, sorunlarını çözseydiniz ya.
Oysa üstteki resimde ODTÜ kütüphanesinde bomboş alanlarda namaz kılındığı halde, neden yalana başvurulduğu da arık sır değildir.
Zira din ticaretinin en güzel yanı ranttır.
İşin özeti, bu ülkeyi gerçekten 77 yıldır hiç normal insanların yönettiğine inanamadım.
Gerçekten de bizi yöneten, kadınlarımıza türbanlı İslam'ı sokuşturanlar uzaylı da biz mi anlayamadık, ne dersiniz?
31.12.2015
A. Dursun





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder