14 Ocak 2016 Perşembe

Ertuğrul dizisinde Kur'an ve Peygambere hakaret, Davutoğlu göreve.


Daha evvel de, Ertuğrul dizisi için düşüncelerimi iki başlıkta açıklamıştım.

Şimdi yine açıklama gereği hasıl olmuştur.

Ertuğrul dizisinde oynayanlara sözüm yok, elbet ki senaryo neyse onu oynuyorlar.



Sözüm senaryoyu oluşturanlaradır.

Elbet ki bir dizidir, bir belgesel veya akademik bir kaynakmış gibi tarihsel gerçekleri olduğu gibi vermesini bekleyemezsiniz.

Lakin işin ucu, milletin inançlarına, gelenek ve göreneklerine dokunuyorsa, orada itirazımızı yapacağız.

Nihayetinde dizide konuşturulan Muhyiddin İbn-i Arabi, tarihsel bir kişiliktir.

Öyleyse Arabi'ye biçilen rolün de tarihsel gereklere uygun olması gerekir zira işin içinde inanç sistemleriyle oynamak, kurgulamak, bozmak söz konusudur.


Muhyiddin İbn-i Arabi'nin konuşmanın girişinde bahsettiği kişi Ebu Süfyan Sahr bin Harb bin Ümeyye dir.

Halk arasında Ebu Süfyan diye bilinen tarihsel kişilik, Dârünnedve’de toplanarak Muhammed’in öldüm emrini verenlerden  ve Bedir Savaşı'na neden olan biridir.

Ebu Süfyan, Uhud Savaşı’na komuta ederek Muhammed'in amcası Hamza’nın, Vahşi Bin Harp (Künyesi Ebu Desme/Ebû Harb (Vahşî b. Harb el-Habeşî) denen adama öldürülmesinin de sorumlusudur.

Nedenlerini uzatmadan geçiyorum.

Senaryo gereği Arabi konuşmaya başlıyor ve şu sözleri çok dikkat ekicidir.

"Başı secde eder gibi devenin boynuna yapışmış,  şükrederek gidiyordu.

Allah resulü, o büyük fethi kendisinden bilmedi, mütevazi bir halde Mekke'nin sokaklarında ilerleyerek şükretti.


Emir buyurdu ki,  Ebu Süfyan'ın evine giren güvendedir, silahını bırakıp evine giren emniyettedir. Kâ'be'ye sığınan güvendedir."

Salt bu son sözü söyleyebilmek için evvelinde bazı doğrularla birleştirip, süslü, hamaset dolu bir giriş yapıyor.

Kâ'be'ye sığınanın güvende olduğunu kim söylüyormuş, bir kez daha dikkat edin, videoyu geri sarın bakalım.

Dikkat ederseniz devenin üzerinde giderken emir buyuruyor.

 



Tarihsel olarak İmrân (Amram), Miryam, Musa ve Harun peygamberlerin babası  sayılmaktadır.


Kur'an burada bazı çelişkiler içine düşmüş görünse dahi konumuz bu olmadığından uzatmayacağım.


Doğrudan " Kâ'be'ye sığınan güvendedir" sözünün asıl kaynağını vereyim.


Lakin, "Ebu Süfyan'ın evine giren güvendedir" sözünü de mutlaka anımsayarak okuyun.


3/ÂLİ İMRÂN-97: fihi(orada), makamu ibrahim(İbrahim'in makamı), hiccu el beyti(Kâ'be/beyt'i hac), men dahalehu(oraya kim girerse), kane amina(emniyette/kurtuluşta olur)



Demek ki neymiş?


Senaryonun dediği gibi Muhyiddin İbn-i Arabi'nin bunu söylemesi mümkün değilmiş.



Çünkü İslam düşmanı birinin evine girmenin güvende olmasıyla, Kâ'be'ye giren birinin güvende olmasını aynı cümle içinde kullanarak, sanki Allah sözü (ayet) gibi algılatma operasyonu vardır.


Yani, Erdoğan'ın yeni peygamber hatta Allah olarak (vasıflarını üzerinde toplamasıyla) algılatılması ve KaçAK Saray'a girenin de güvende olacağı beyinlere çakılmaktadır.


Alenen biat kültürünü gizlice zihinlerimize çakmaktadırlar.



Yarın çıkıp Kur'an buna işaret etmişti, 48/FETİH-10'da yubâyiûneke (sana tâbi olan), yubayiunallah (Allah'a tâbi olur) ayeti, bu günleri anlatıyor derler ve Erdoğan'a biatin Allah'a biat olduğunu söylemenin hazırlığını yapmadıklarını kim iddia edebilir?


Nihayetinde Erdoğan'ı önce Peygamber sonra Allah ilan etmelerinin amacı ve Erdoğan'ın buna sessiz kalmasının açıklaması ne olabilir ki?


Aklı yeten varsa lütfen izah etsin de anlayalım.



Ancak İslam tarihini ve diğer dinler tarihini bilmeden dizi yapmak, nedense gelenek olmuştur.

Bunu en iyi bilenlerden birinin de Ahmet Davutoğlu olması gerekmektedir.



Neden gerekmektedir, onu kendisi biliyordur.



Bu nedenle Davutoğlu'nun şu sözünü anımsatarak, bu rezalete dur demesini istiyorum.


"Hz. Peygambere hakarete izin vermeyiz, Kur'an'a hakaret eden beni karşısında bulur" sözlerin eğer boş değilse buyur, göreve davet ediyorum.





KaçAK Saray'da Tilâvet vererek, millete Müslüman görünmekle, gerçek ihanete sessiz kalmanın arasındaki uçurumu millet görmelidir.



On binlerce din adamı çıkıp tek kelime edememiştir.


Her lafta besmele çekmeyi biliyorsunuz, Allah'ın 99 ismini biliyorsunuz da, Kur'an-ı Kerim ne demiş onu mu bilmiyorsunuz, yoksa başka kitaptan mı feyiz alıyorsunuz?



Bu soruların yanıtını millete acilen vermeye mecbursunuz, millet de bunların hesabını sormaya mecburdur.


Aksi halde halkı şirke davet edenlere karşı susanlar, dilsiz şeytandır, biline...



Gördüğünüz üzere, Ertuğrul dizisinde Kur'an da ki ayetleri Muhammed'in yazdırdığı söylenerek hem Peygamberlerine hem de Kur'an'a hakaret edilmiştir.



İşin başka boyutu da Türk kültür ve gelenekleri açıkça aşağılanarak, Arap kültürünü üstün kılma çabaları bir psikolojik harekat olarak uygulanmaktadır.



İzlencenin son kısmında evli birinin yeniden evlenmesi konusu gündeme getiriliyor.

Tamamen Türk kültüründe, örf ve ananelerinde olmayan, tamamen cahiliye Arapları döneminde olan bir uygulamayı Türk halkına montaj etmenin psikolojik savaşı veriliyor.

Elbet ki bu boşanmadan pişmanlık duyulacak olur da yeniden aynı eşle evlenmeye kalkılırsa işin içine bu kez de hülle girecek.







Zira bir hayli zamandır Hüllene Sahip Çık söylemiyle başlatılan, boynuzlama çabalarını, bu millete din diye yutturma operasyonları da başlamıştı.

Halk elbet ki İslam hukukçusu değildir, o nedenle İslam Hukuku Boşanma Sistemi'ni bilemez.

Sadece İslam değil, diğer dinlerde de durum budur, hiç bir dindar kendi  kutsal metinlerindeki evlenme, boşanma gibi kavramları bilmez. 

Kutsal metinlerde kadınlar, kızlar, evlenme, boşanma hakkında toplum cahil durumdadır.

Çünkü insanların işi, kutsal sanılan metinlere göre davranmak değil, güncel gerçeklere göre davranmaktır.

Ancak AKP hükümeti eliyle Türk halkı gerçeklerden koparılıp hayal ötesi dünyalarda yaşatılmak, dünyadan kopartılmak istenmektedir.

Böylece yönettiğini sananlar, dilediğince çiftliklerinde at koşturma alanı yaratmış olacaklardır.

Gelelim dizideki konuşmalara.

Adam, "karım razıysa onu boşamayacağım, yok değilse kendi bilir" diyor.

Örneğin 2/BAKARA-231'de, lâ tumsikûhunne dırâran(zarar vererek onları tutmayın) demekte ve âyâtillâhi huzuvâ(Ayeti alay konusu etmeyin) emri vermektedir.

Ancak dizide alenen alay konusu yapılmakta olduğu açıktır.

Ayrıca 4/NİSÂ-20'de, zevcin mekâne zevcin(eşin yerine eş almak) isterseniz diyor, buhtânen, ismen mubînâ(iftirayla, açık günah) içinde olmayın diyerek, bunun yanlış olduğunu beyan etmektedir.

Her ne kadar mehir konusuna işaret ediyorsa dahi, aslında boşanmadan Allah'ın hoşlanmadığını da belirtmektedir.

Zira normalde de bir insan eşinden boşanması için ya ailede huzur bozuculuğu elden bırakmıyor ya da fuhşa meyilli olması gerekir diye şahsen düşünüyorum.

Bunun dışında, bir kandınla anlaşamayan erkek sanırım haklılık iddiasında bulunamaz.

Nitekim 2/BAKARA-229'da talâku(talâk-boşaman), merratâni(iki kere) diyerek bi ma'rûfin(örf/adete uygun) ve  ihsânin tesrîhun(en güzel biçimde serbest bırakın) demektedir.

Yani evli kalınmaması tavsiyeden öte, emir olarak algılanmalıdır.

Örneğin 41/FUSSİLET-43'de geçen leke(sana) ifadesinden, bu kişinin Peygamber Muhammed olduğunu anlıyoruz.

Zira devamında min kablik(senden evvelki), lir rusuli(resullere) ifadesi, leke anlamının doğrudan Muhammed'e söylendiğinin açık delilidir.

Öyleyse 33/AHZÂB-52'deki, min ba'du(bundan gayrı), nisâu en tebeddele(kadın değiştirmek), leke(sana/Peygambere), lâ yahıllu(helâl olmaz) emri, beni kapsamaz diyebilir misiniz?

Peki, Peygamberine tanınmayan bir hak nasıl olur da ümmetine tanınmış olsun?

Peygamber de kimmiş, biz ondan üstünüz derseniz elbet ki size değil ikinci eş, 52. eş bile artık helal olur.

Bu da içimizdeki Musa'nın çocuklarından başkasını sevindirmez.

Daha açık ve net söylemek gerekirse Evlileri evlendirmek Allah’a isyandır.

Nitekim videonun sonuna doğru, boşanmayla karşı karşıya kalan, "ben ne yapacağım, o kadınla aynı döşeğe girmesine gönüm nasıl razı olacak" ifadeleriyle, İslam hukukuna göre erkeğin 2. eş alması konusundaki konuşmaları alenen şirktir.

Hele de annenin, boşanma olmadan üzerine kuma getirilecek kadına yaptığı telkin konuşması, ne İslam'a ne de Türk ahlak ve geleneklerine uygun değildir.

Söylemek istediklerimden herkes işine gelen anlasın, gelmeyen "durmak yok, yola devam "desin.

Sonuçta ahlak anlayışının ne dine ne kültüre ne de zevke göre farklı yorumları olamaz.

Ahlak, bir toplumun bozulan değerleri olmaya başlamışsa, orada ne Allah ne peygamber ne de kul çaresizlikten kurtulamaz.

Ülke bitirildi, ahlak bitirildi, yolsuzluk ekonomisi aldı başını gitti, emekli, işçi, mamur, esnaf telef oldu, çiftçi bitti, ülkede hayvancılık kalmadı ama tüm bu rezaletlerin örtüsü olarak kullanılan İslam'da elden çıkmış durumda.

İnanç bağlamında AKP aslen tam da benim istediklerimi yapıyor ancak ülkeye yazık oluyor, kazanımlarımız çalınıyor, sadece ona üzülmekteyim.

Yoksa AKP varsın dilediğini yapsın, ta ki İslam tamamen bitirilene kadar, bence sakıncası da zaten yok.

Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Hz. Ali

Yukarıda söylediklerimin tamamını aşağıdaki başlıklarda ispatlarıyla beraber yazmıştım.

14.01.2016

A. Dursun




Diriliş, Ertuğrul dizisi İslam'a ve Türklere ihanettir, durdurulmalıdır-1

Diriliş, Ertuğrul dizisi İslam'a ve Türklere ihanettir, durdurulmalıdır-2

Terör mitingi değil, yeni İslam'ın yeni Kur'an tilâveti yapıldı.

 


İslâm Hukuku"nda Hülle, Üçlü Boşanma

Tayyip Erdoğan'a Allah'ın elçisi diye slogan attılar, Erdoğan durdurmadı bile.

Böyle din, böyle mantık olmaz...

Diplomatik plakayla eroin kaçakçılığı

Milli Piyango kumardır, haramdır ama açıktan atama helaldir.

YENİ DİN MERKEZİ, ÇAMLICA SELÂTİN CAMİ; Ilımlı İslam'ın ispatı, yeni dinin gereği oluyor.

Papa'yı karşılamak hainliktir dedi, Papa’yı Dakikalarca Kapıda Bekledi. 3’LÜ DİNİ MERKEZ

MÜSLÜMANLARIN UMUDU TÜRKİYE'DİR. Ya Türklerin umudu neresidir?

İmamlar kafayı üşütmekte ilk sıraları alıyorlar.

Davutoğlu kafa yapmış, "benden de hesap sorabilirsiniz" demiş. Haydi, sor sorabilirsen !!!

Peygamber soslu Alternatif iman, Peygambere yapılan hakaretleri cühela takımı iman sanıyor.

Hz. Muhammed'i filmimde kesinlikle göstermeyeceğim demişti ama...!

Yazık oldu Erdoğan'a, biletini erken kestiler. Peygambere hakaret devam ediyor.

Erdoğan'ın sahip çıkıyoruz dediği ecdatlarının emanetlerine ne oldu?

Davutoğlu, Çanakkale anmalarına fazla bir anlam yüklemeyin...!

Ne hallere geldik, ülke batağa gidiyor, tek derdimiz Kur'an'a hakarete yakalama kararı...

Tayyip Efendimiz, Başbakanımızı ve % 49'u aşağılayamaz, çift başlılık yaratamaz.

Popoları taşla temizleyeceğiz hazır olun.

Erdoğan, şehit ailesine hakaret etti, yok mu bu ülkede hukuk, yargı?

TBMM, hibrit vekillerin Allah'a tecavüz etme yeri değildir.

Efendimiz Hz. Tayyip, A-teistlere ölüm emri mi verdi?

IŞİD'den Türkçe Atatürk'e hakaret ve Fetih çağrısı.

Atatürk'e hakaret ediliyor, facebook teşvik ediyor.

Allah'a Açılan Kapı Kur'an, Bölüm-1

Erdoğan vatana ihanetten yargılanmazsa Kaddafi gibi olabilir.

Davutoğlu'da sonunda camdan konuşuyor, IŞİD'le aramızda 360 derece fark var...

Sözde Tarihçi Kadir Mısıroğlu, Erdoğan ve Davutoğlu'na ayar vermeye kalkmış.

Hz. Baykal Efendi, Besmele Kürtçeden, Türkçeden daha mı kutsal?

Tesettürlü Yahudiler ve Musa'nın ilk Cemaati

AKP demek neden yasak?

Kâ'be faciası MÜSLÜMAN'A, 1 Kasım öncesi İLAHİ İKAZ mı?

Baykal, Erdoğan'ı yedirtmem, 17-25 Aralık protokolde yer alamaz.

İslam ahlakına göre, "Karaktersiz, karakteri bozuk şehit babaları" ne demek?

İkinci Peygamber Erdoğan'a kutlu doğum haftası... Bir Allah oluyor, bir Peygamber.

Allah bile Erdoğan'ın servetine isyan etti...!

Erdoğan Allah'ın bütün vasıflarını topladıktan sonra peygamberliğini ilan etti.

Tayyip Erdoğan’ı Kur’an Çarpmış, Allah Cezalandırmıştır! Allah Tuzak Kuranların En İyisidir!

5. sınıflara insanın yaratılış amacının Allah'a kulluk etmek olduğu anlatılacak.

Kâ'be’de sel baskınları
 

 ANA BAŞLIKLAR...

- Allah'ın sevmediği bir helal, Boşanma

- İslam açısından resmi olmayan nikâh.

- Kız evlat eski Araplarda bir felaket, bir şerefsizlik anlamına geliyordu.


DOSYALAR...

- Eski Türklerde kız evlat Araplarda olduğu gibi bir felaket, bir şerefsizlik anlamına gelmiyordu.pdf
- Eski Türk Boylarında Evlatlık, Evlat edinme Üzerine Derlemeler.pdf
- Eski Türk boylarında ise, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarl karşılamak için evlat.pdf
- Eski Türklerde Evlat edinme geleneği, Manas Destanı.pdf
- Eski Türkler AT, Araplar Erkek kurban ederlerdi.pdf
- Göçebe Türk Boylarında Evlatlık.pdf
- Masallarda kadın iktidarı, ev, er, evlat.pdf
- İskit, Hun, Göktürklerde evrenin yaratıcısı, Gök-Tanrı, Kız, Erkek Evlat.pdf
- Bektâşlik Dil Biliminde geçen, nefes evlâdı.pdf
- Klasik Alevi kaynağı Buyrukta Üç Sünnet-Yedi Farz.pdf
- Tengri, Dingir, El-İlah ve Tanrı kavramı.pdf
- Türk Boylarında Alevi-Sünnilik ve Nefes Evlatlığı.pdf
- Türk masallarında kadın figürü.pdf
- Türklerde evlâtlık edinme müessesesinin eski şeklini ararken.pdf
- Türklerin Dini, Prof. Dr. Fuat Bozkurt (1995).pdf
- Şamanizmin Eski Türk Kamu Hukukuna Etkisi.pdf
- Yeryüzü Tanrıları - Şirk Psikolojisi.pdf

İslam Tek Eşliliği Emretmiş midir?



İslâm Hukuku'nda Hülle ve Misyâr nikâhı.

Dinlerde Poligami, Evlilik, Boşanma-1
Hristiyanlık'ta Kadın

1 yorum:

  1. Baştan sona safsatalardan ibaret yazılarınız var sayın yazar. Seküler laik ideolojiniz ile ne tarihi anlayabiliyorsunuz, ne din'i, ne de kültür'ü. Yüz yıllık yalan yalan yanlış kirli propagandalar. Ayrıca hiçbir felsefi derinliği yok. Ucuz, ideolojik siyaset.Din adına konuştuğunuz şeyler de seküler antropolojik ve katı bilimci dogmatikler. Bunların hiçbir düzeltilecek yeri yok. Basit modern bir insan kurgususunuz bayım, o kadar.

    YanıtlaSil