Şimdiye
kadar bu fetvayı verenler neden bulunamadı?
Bulunmadığı gibi, protesto eden kadınlar şiddete maruz kaldı.
Ne yani babamdır tecavüz etmek hakkıdır mı demeliydi?
"Cumhurbaşkanlığı,
Başbakanlık, Diyanet işleri, yan gelip yatma yeri midir?"
Peki sesiz
kalan türbanlı bacılar, hükümet yetkilileri, milletin vekiller, vs...
neredeler?
Tek dertleri
KaçAK Saray'ı korumak ve kollamak mıdır?
Aradan kaç
gün geçmesine rağmen neden sessiz, tepkisiz kalınıyor?
Hepsinden önemlisi Emine hanımlı kadına şiddet karşıtlığı videosu yayınlamışlardı, şimdi o Emine Hanım'a ve onun nezdinde diğer kadınlara sormak lazım.
Unutmamalıyız
ki, hem Başbakanın hem Cumhurbaşkanının kız çocukları vardır.
Şimdi
neden çıkıp da aynı tarzda video yayınlamayı düşünmüyorlar, yoksa düşünüyorlar
mı?
Buna
sessiz kalanlar iki nedenle sessiz kalabilirler.
Ya
korktukları için ya umduklar için.
Zira
"öz kızın sana helal" diyen
birinde hala edep aramak, benim akıl ve ahlak sınırlarımı aşmış durumdadır.
Kimse
kusura bakmasın ama bu söylem ahlaksızlığı da, şerefsizliği de aşmış durumda.
Tayyip Efendi'ye yan bakanı, anasının koynuna kaçsa bulan
devlet, kaç gündür ne yapmaktadır?
Üstelik
rakı içen biri olarak, alkole verdiğim vergilerimden maaş alan Müslüman
cambazlar, kime hizmetçilik etmektedir?
Sessiz
kalınacağını sanıyorlarsa yanılıyorlar.
Zaten
hep bu nedenle onlar pisliğin içinde yüzmüyorlar mı?
Gelecek seçimlerde, Anayasa
oylamasında ırzımızı, namusumuzu oylayacağımızın artık farkına varmalıyız.
Ey Türk halkı unutma ki, bu namusuz
yoksunlarını bulup çıkartmazlarsa, bu pisliğe göz yumanlar sizlerden Yeni
Anayasa ve seçimlerde "öz kızına tecavüzü
oylattıracağını" artık görmelisin.
Bakarsınız bir madde ilave ederek, "öz
kızınıza tecavüzü oyluyor musunuz" sorusunu da ekleyebilirler, neden
olmasın ki?
Ne de olsa TBMM'den tık yok, halktan
da tık çıkmazsa, test başarıyla sonuçlanmış, sadece referanduma götürülmesi kalmış
olmaz mı?
Ey Türk halkı,
Oslo'yu
görmezden geldin, 17/25'i görmezden geldin, Kürdistan kurulsun diye sarf edilen
çabaları görmezden geldin, Orta Doğu'da salt Müslüman nüfustan oluşan 2
milyondan fazla insanın öldürülmesini görmezden geldin, IŞİD denen
şerefsizlerin İslam'ı ayaklar altına aldığını görmezden geldin, ancak
Muhammed'in karikatürünü yaptılar diye dünyayı ayağa kaldırmayı bilirken, şimdi
sıra sana geldi.
Tekrar
söylüyorum, yakında "Yeni Anayasa" adıyla ana sunacakları şey,
Diyanet'in "Öz kızına şehvet duyabilirsin" sözünü onaylatma olacağını
asla unutma.
Neden mi?
Çünkü bunu protesto eden kadınları,
devlet gücünü ele geçirenler döverek, şiddet uygulayarak susturmuşlardır.
İç savaş çıkartamayanlar, bütün
yolları denemektedirler, unutma.
Atatürk' ihanet edersen, sonunda
bunları da göreceğini en baştan söylemiştik.
Tüm
bunlarda neden ısrarcıyım, neden aşırı tepki vermekteyim?
Çünkü
kendi söylemlerine göre, iman ettikleri kitapları ne diyor?
BAKARA
SURESİ: 179 Ey aklı ve gönlü işleyenler, kısasta
sizin için hayat vardır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır.
Allah'ın ırzına geçenlerle iş birliği yapılamaz.
AKİT gazetesi buna acaba cevaz mı vermektedir ki, suspus olmuştur?
Türk halkı, artık silkelenme zamanın gelmiştir.
Gaflet ve delalet uykusundan imdi uyanmayacaksan, tarihin çöplüğündeki yerini almaya hazır ol.
"Ya istiklal ya
ölüm… İşte halâs-ı hakiki isteyenlerin parolası bu olacaktır."
Gazi Mustafa Kemal
Bu olayın failleri bulunup cezalandırılıncaya, doğduklarına pişman edilinceye kadar, olayın
takipçisi olmalıyız.
Saygılar...
12.01.2016
A. Dursun
Bence videodaki konuşmayı dinlemelisiniz.
Medyadaki
az sayıdaki tepkilerden biri de Mustafa Mutlu'dan gelmiş.
Yaklaşık 150
bin din adamı neden susuyor başlığında şöyle söylüyor.
Adaletsiz Adalet Bakanı Bekir Bozdağ
dün sosyal medyadan öyle bir açıklama yaptı ki; sadece insanlığa, gerçek
Müslümanlığa değil; kendi aklına bile ihanet etti...
Tabii; varsa!
“Öz kızını öperken şehvet duymanın
nikaha etkisi olur mu?” sorusuna verdiği skandal yanıtla tartışma yaratan...
Ensesti teşvik eden...
Sapıklığa çanak tutan...
Dünyaya karşı yüzümüzü kızartan...
Bütün gerçek Müslümanların başını
önlerine eğdiren...
Diyanet İşleri Başkanlığı’na sahip
çıktı!
.../...
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu verdiği
fetvada bir babanın öz kızını öperken şehvet duyabileceğini onayladı.
Sapıklığın önünü açtı.
Uluslararası toplumda, yüzümüzün kızarmasına neden oldu!
“Yüksek” Adalet Bakanı’nın “Tepki gösterenler, Diyanet’i itibarsızlaştırmak isteyen alçaklardır” demesine rağmen kıyamet koptu; herkes tepki gösterdi.
Ne acıdır; sadece ilahiyatçılar ve din adamları sustu.
Bir tek onlar “gerçekleri” söyleyemedi, yanlışa “Yanlış” diyemedi!
Sapık deyince bozuluyorlar. Bakın bakalım, sapık mı, değiller mi?



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder