27 Ocak 2016 Çarşamba

İslam tam bir sapkınlığa girdi, Mersin Müftülüğü’nün kız çocuklarına gelinlik ve türban giydirdi.

Dünyada bütün dinler, özellikle son dönemde açık ve net sapkınlık içindedir.

O nedenle sürekli söylediğim üzere, "Tüm dinler, tüm devlet idarelerinin elinden kurtulmadıkça, insanlığa asla kurtuluş olmayacaktır"

İslamofaşisterin ele geçirdiği devlet ve ona bağlı kurum Diyanet tam hızla bataklığa saplanmış durumda, debelendikçe batmaktadır.

Öz kızına şehvet duymanın caiz olduğunu, bu durumdaki Müslüman erkeklerin "karılarını boşaması gerektiği" fetvası henüz unutulmadan, ahlak ve haysiyet dışı bir uygulama daha geldi.

Mersin Müftülüğü’nün kız çocuklarına gelinlik ve türban giydirerek eğitim vermesi, "Mamak Eğitim Hakkı Meclisi" tarafından protesto edilmiş.

Bu amaçla da Mamak Eğitim Hakkı Meclisi, Mamak Müftülüğü’nün tabelasını değiştirmiş ve üzerinde "Çocuk evlendirme dairesi" yazılı bir tabela asmış.



Sosyal medyada bu paylaşımlar dolanıyor ama ilginç yorumlar var.

Örneğin bir tanesi diyor ki; "Müftülüğün astığı tabelanın üzerindeki "ÇOÇUK" kelimesinin fotoshop olduğunu neden kimse gömüyor" diye tepki göstermişler.

Bir kere o tabela Müftülüğün orijinal tabelası değil ki, çocuk kelimesi fotoshop olsun.

Tabelanın gerçek olduğunu ancak oraya "çocuk" kelimesinin montajlandığını sanıyorlar. 

Bir nevi, Müftülüğün evlendirme işiyle iştigal ettiğini sandığı da ortaya çıkmış oluyor ki bu da ayrı bir garabet.

Orijinal tabelanın üzerine yeni bir tabela asılmış, yani resimdeki görüntüde montaj yok çünkü asan Mamak Eğitim Hakkı Meclisi, Müftülüğün tabelası değil.

Bu da yapanların yayınladığı videosu.

Olayı algılayamamın ve verilen bu tepkinin anlamı, Müslümanların da büyük bir şok yaşıyor olmalarıdır.


Bu ise, vatandaşların tepksini göstermektedir.
Peki, Mersin Müftülüğü gerçekten de minicik kız bebeklere gelinlik ve türban giydirerek eğitim verdi mi?

Bunu kendi sitelerindeki yayınından görmek mümkündür.

Bu gün baktığım kadarıyla bazı yazı ve resimler aşağıda sunulacaktır.

Bu uygulamalar yanlışlıkla CHP iktidarında yapılmış olsaydı, geçmişte söyledikleri, "kızlarımızı fuhşa teşvik ediyor, erkeklerin iştahını kabartıyorlar" der, ortalığı ayağa kaldırırlardı.

Nitekim bunları yaşadık, gördük, biliyoruz.

Ancak kendileri öz babayı fuhşa teşvik edince, sabilere gelinlik giydirip, şimdiden kucağa alıştırınca sorun olmuyor.
 

"Kucağa oturtma" ifadesi bana ait değil, doğrudan Tayyip Erdoğan'a ait bir ifadedir.   

Aynen şöyle diyordu.

"Bir anne-baba kızının affedersin, birinin kucağında oturmasını ister mi?"

Video açılmıyorsa buradan bakınız. 

Kur'an da kız çocuklarının erkeklerin kucağa oturma şekli var mı?pdf 
Çünkü onlar Allah'ı ve peygamberlerini devreye sokarak, onların emrine uymuş sayılıyorlar.

Diyanet  öz kızına şehvet konusunu bu Cuma hutbesinde dile getirmiş ama bu kez de işin içine peygamberlerini katmışlar.

Sapkınlıklarına Kur'an sanırım yetersiz gelmiş olmalı ki, Allah ilan ettikleri Muhammed'i de bu sapkınlıklarına alet etmekten çekinmiyorlar.

Çekinmiyor diyorum zira insanda biraz ar damarı kalmış olsaydı, örtülü olsa dahi bu sapkınlığı peygamberi alet ederek kapatacağına sorumlularını ve gerekçelerini ortaya çıkartırlardı.

Bırakın çıkartmayı, şimdi de inkara kalmışlar.

Örneğin Diyanet'ten fetva yalanlaması başladı.

Oysa Diyanet'in başındaki garabet canlı TRT'de çıkmış doğrulamıştı.

Şimdi yalanlama furyası başlattılar.

Dürzülüğün alemi yok, babalara kızlarına şehvet duyma fetvasını verirken aklınız neredeydi dümbükler diye halk sormakta haksız mı?

Yalanlamanın alemi ne?

Neymiş, "ahlaktan yoksun görüşler Din İşleri Yüksek Kurulumuza ve Başkanlığımıza isnat edilemez" miş.

Kime isnat edilecek, Allah'a mı, peygambere mi şerefsizler?

Bunlar yetmemiş  gibi Lütfi Elvan denen canlı türü çıkmış, "Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve çalışan arkadaşlarımıza böyle bir iftiranın atılması son derece üzücü bir hadise. Böyle bir husus söz konusu değil. Tamamıyla uydurma ve iftiradan ibaret" demiş.

Ağzıma söylenecek .ok şey geliyor ancak, onların ahlak seviyesine inemediğim için yazamıyorum.

"Sen kimsin be adam, hangi araştırmaya, hangi soruşturmaya göre bu açıklamayı yapıyorsun? Köpeksiz köy bulmuşsun da değneksiz mi geziyorsun, ne yaptığını sanıyorsun, millete kızlarını yatağa atma fetvası verenleri savunma ahlaksızlığını sergilemeye nasıl cüret edebilirsin, sana bu gücü, bu cüreti kim vermektedir, siz nereden geldiniz, yoksa o fetvayı yalanlarken aslında taraf olduğunu mu ima etmektesin, neden sorumluları bulmuyorsun da yalanlama yoluna gidiyorsun, amacın nedir, kimi ya da hangi gerçekleri saklıyorsun, buna yetkin nedir utanmaz adam?"

Milleti çileden çıkartmaya çalışmanızdaki kasıt nedir, iç savaş provası mı yapıyorsunuz, onca kışkırtmaya rağmen sessizliğini koruyan milleti, etnik kökleri, mezhepleri yetmedi de imdi de namusuyla mı vurmaya çalışıyorsunuz?

Bu millet yakındır uyanır, kara gün kararıp kalmaz.

Sizin de sonunuz gelecek, gelecek de bir gün gelecek ve tüm bunlardan, bu türlere yardakçılık (5/MÂİDE-51) yapanlar dahil hepiniz bunların hesabını millete ve hukuk önünde vereceksiniz.


Az kaldı az, o günler de gelecek, bekleyin,  biliyoruz ki Karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu zamandır.

Bunu sizlere öğretecek güç ve kararlılığa sahip bir millet olduğumuzu yakında göreceksiniz.

Sizi baskın seçim de kurtaramayacak emin olun.

Şimdiden korkularınızın içinde boğulmaya başladınız, o nedenle yalanlama ve inkara yöneliyorsunuz.

Artık mızrak çuvalı delmiş, ok yaydan çıkmıştır.

Hedefini bulana kadar durmayacaktır.

Çünkü bu millet namusu, vatanı, ekmeği, özgürlüğü için yaşamış, tarihe yüzlerce örneğini bırakmıştır.

Başkalarının tarihini okuyanlar, millet yeniden tarih yazmaya başladıklarında, okumakta gecikmiş olduklarını anlayanlardır.

Bu millet emin olun ki, tarihini yeniden yazacak ve soyunuza, sopunuza  genlerine işleyecek şekilde ezberletecektir.

Güneş, doğmaya en yakın noktasındadır.

27.01.2016

A. Dursun 

"en karanlık saati gecenin,
gün doğmadan az önce olan zaman
bitmeyen bir hecenin
sözcükleri esir aldığı bir an

en karanlık saati gecenin,
gün doğmadan az önce olan zaman
düşünce sahnesinde gizlenmiş
eşsiz bir melodram

her gecenin sabahına uyuyan
her gelişiyle uyutmayan
rakseden hayatın dinlencesi
sessizliğin derin nefesi

en karanlık saati gecenin,
efsunlu bir ilhamın sesi
mutluluk ve neşeyle dolu
en asil kederlerin hediyesi"

 

Hiç yüzleri kızarmadan, utanç duymadan, ar damarları yırtılmışçasına Diyenet'e sahip çıkıyorlar.

İnsan bunlarla aynı ortamı paylaşmaktan utanç duyarken, camiye gidenler artık yüzleri kızarmaya başlamışken şu yapılana bakar mısınız?


Diyanet-Sen üyesi Orhan Tekin ise “Günümüzde Diyanet’e haksızca yapılan saldırılar, bizleri üzmekte. Çünkü bu sadece belli bir coğrafyayı değil, dünya coğrafyasını İslam coğrafyasını ilgilendiren bir durumdur. Dolayısıyla buraya yapılan haksızlık bütün İslam coğrafyasına yapılmış demektir.”


 SORUYORUM...!!!

Madem bu görüştesin, neden sahip çıkıyorsun?

Hiç yüzleri kızarmadan, utanç duymadan, ar damarları yırtılmışçasına Diyanet'e sahip çıkıyorlar.

İslam olmayan ülkelerde artık, "Her Müslüman'ın kızına şehvet duyduğuna inanılmaya başlandığını" biliyor musunuz?

Camiye gidenlerin, gitmekten hicap duyduğunu biliyor muydunuz?

Bütçesi 5 katrilyonken, Müslüman'ın bu duruma düşmesinden utanacağına Allah'a sevk eden utanmazlara DİYANET, seyirci kalana da MÜSLÜMAN denir.

AK Partili Özdağ: Utanarak izledim.

Bu fotoğraf İran medyasının gündeminde.

Türkiye’de yaşanan “paralel yapı” tartışmalarında Gülen cemaatine eleştiriler yönelten İran medyası, “28 Şubat mücadelesi bunun için miydi?”, “Başörtülülerin kaybettiği 28 Şubat mücadelesi” gibi yorumlar yapıyor.

Detaylar ektedir.

Benim başörtülü bacımı oturtmuşlar.pdf

Camide kız çocuklarına regl günlerini sordular. Rezalet diz boyuna çıktı.

 

Şöyle bir tespit var: “Muhafazakâr erkek ‘bacım’ söylemi ile başörtülü kadını dişi kimliğinden uzaklaştırırken, aşık olunacak kadını başı açık olanlardan seçiyor.” Bu bakışa katılıyor musunuz? Başörtülü Kadınlar Anlattı-TÜRBANLI ERKEKLER.pdf



Konu hakkında söylenen, uyguananlar...


Diyanet'ten fetva yalanlaması

8 Ocak 2016

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı Dini Bilgilendirme Platformu'nun, bir vatandaşın sorusu üzerine verdiği fetva iddiası tartışma yarattı. Diyanet İşleri Başkanlığı, kurula atfedilen ifadelerin elektronik ortamda hile ve çeşitli kelime oyunlarıyla tahrif edildiğini açıkladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı bugün bazı internet sitelerinde çıkan haberlerle ilgili bir açıklama yaptı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden yapılan yazılı açıklamada, "Bugün bazı internet sitelerinde Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı Dini Bilgilendirme Platformu'na dayandırılarak verilen ifadeler ve bu çerçevede metinde yer alan akıl ve ahlaktan yoksun görüşler Din İşleri Yüksek Kurulumuza ve Başkanlığımıza isnat edilemez" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Elektronik ortamda türlü hile ve desiselerle, çeşitli kelime oyunlarıyla, kendisini vatandaş yerine koyarak platforma soru sorup aldığı cevapları da tahrif ederek, bunu Başkanlığımızı itibarsızlaştırmanın bir yöntemi olarak kullanmak hiçbir akıl ve vicdan tarafından kabul edilemez. Bazı medya kuruluşları tarafından bu tür sapkın, çarpık yorum ve değerlendirmelerin bütün bir topluma Başkanlığımızın görüşü olarak takdim edilmesi hiçbir ahlaki temelle ve duyarlılıkla ilişkilendirilemez. Söz konusu haberle ilgili olarak tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz."  ntv.com.tr

Elvan, 2016 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Diyanet’in fetvalarına ilişkin milletvekillerinin konuşmalarına değinen Elvan, şöyle devam etti:
“Şunu çok açıklıkla ifade etmek istiyorum, sokakta aklını, ahlakını yitirmiş hiçbir insanın dahi kullanamayacağı ifadeler bunlar. Hicap duyarız bunları konuşmaktan. Böyle bir fetva söz konusu değil. Ne Alevi kardeşlerimize yönelik olarak ne de işte çocuğuyla birtakım ilişki vs. Bununla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığımızın kesinlikle ne görüşü ne de fetvası söz konusu. Ama maalesef, iletişim ve sosyal medyada sağlanan birtakım gelişmeler, iletişim teknolojilerinin çok daha iyi noktaya gitmesi vesilesi, bu gibi araçları da kullanarak, manipüle ederek, Diyanet İşleri Başkanlığımızı da kötüleyen bir takım girişimler olmuş. Bunu da ifade edeyim. Bununla ilgili soruşturma başlatıldı. Bilgi işlem Dairesi Başkanı açığa alındı. Soruşturma devam ediyor. Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve çalışan arkadaşlarımıza böyle bir iftiranın atılması son derece üzücü bir hadise. Böyle bir husus söz konusu değil. Tamamıyla uydurma ve iftiradan ibaret.”

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Alevilik ile ilgili açıklamalarının çarpıtıldığını bildiren Elvan, Görmez’in, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile telefonda görüştüğünü aktardı. Elvan, “Sayın Kılıçdaroğlu da ‘Benim kabul etmediğim hiçbir kelime yok’ şeklinde bir ifade kullanmıştır sayın Başkana (Görmez) ve ‘Vekillerimizle birlikte sizi ziyaret edeceğim’ şeklinde ifade kullanmıştır. Diyanet İşleri Başkanı’nın bana aktardığı kadarıyla söylüyorum” diye konuştu.
27 Ocak 2016/AA

4-6 Yaş Grubu Kursların Yılsonu Etkinliği Yapıldı

Mezitli ve Toroslar ilçelerinde altı yerde açılan 4- 6 yaş gurubu kurslarımızın yılsonu etkinliği yapıldı.



Mezitli ilçesi Ahmet Hocaoğlu Kuran Kursu, Hacı Abdullah Kılıç ve Tece Kur’an Kursu Toroslar ilçesi Abdulkadir Geylani Hz. Hamza ve Toki Kur’an Kurslarında açılan 4-6 yaş grubu Kur’an kursu öğrencilerinin yılsonu etkinliği Büyükşehir Belediyesi Kongre Ve Sergi Sarayında 12 Mayıs 2015 Salı günü saat 10.00 da yapıldı.

Gösteride Mezitli ilçesi 4-6 yaş grubu Kur’an kursu öğreticileri Emine BALCI, Gül Yağmur GÖÇER, Asiye ÇAVDAR, Fadime DOĞRUÖZ, Toroslar ilçesi 4-6 yaş grubu Kur’an kursu öğreticileri Mürşide E. ALTINBOĞA, Mesude AY, Kezban Tuba CANPOLAT’ın çalıştırdığı öğrenciler programda hazırladıkları tiyatro gösterisi, ront, ilahi ve şiir sundular.

Mezitli ve Toroslar İlçe Müftülerine çocuklar tarafında çiçek takdim edildikten sonra müftüler tarafından eğitim öğretim gören tüm çocuklara hediyeler verildi. http://www.mersinmuftulugu.gov.tr/h12052015.html
 

Cemaate ikramlar ile Çocuklara hediyeler takdim edildi. Regaip Kandili Müftülüğümüze Bağlı Bilal-i Habeşi Camii'inde İdrak Edildi. 2.2.2022

 

 Bizdeki Türban, Musevi dininde delikli kutsal evlilik çarşafıdır. 
 4-6 Yaş Grubu Kuran Kursularında Görev Alacak Personele Yönelik Hizmet İçi Eğitim Semineri Düzenlendi

Diyanet İşleri Başkanlığı’nca Kur’an Kurslarında yürütülen yaygın din eğitimi hizmetlerinden toplumun her kesiminin yararlanması hedeflenerek İlimiz metropol ilçelerinde şartları uygun olan (19) Kuran Kursunun bünyesinde 4-6 yaş grubu öğrencilere yönelik eğitim-öğretim programı uygulamaya konuldu.

İlimiz Müftülüğünce de, bu kurslarda görev alması planlanan personelin bilgi ve becerilerine katkı sağlamak amacıyla, 29-30 Eylül 2015 tarihleri arasında Hz. Hamza Kuran Kursunda hizmet içi eğitim semineri düzenlendi. Seminer; 24-28 Ağustos 2015 tarihleri arasında Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Rize eğitim merkezinde düzenlenen seminere katılarak hizmet içi eğitim belgesi alan Toroslar İlçesi Hz. Hamza Kuran Kursu öğreticisi Mesude AY tarafından verildi.


Konuyla ilgili açıklamada bulunan İl Müftüsü Ali MELEK; İlimiz genelinde (38) kuran kursu bünyesinde 4-6 yaş grubu kuran kursu açıldığını ifade ederek bu kurslarda görev alacak personelin, öğrencilerin yaş durumunu göz önünde bulundurup, daha hassas, daha yumuşak ve daha şefkatli olması gerektiğine vurgu yaptı. İl Müftüsü Ali MELEK, bu yıl öğreticilere yönelik seminer planlaması yapılmadığı halde, meselenin öneminden dolayı 4-6 yaş grubu kuran kursularında görev alacak personele yönelik böyle bir seminer hazırlandığını belirtti. http://www.mersinmuftulugu.gov.tr/h30092015.html
 

Mersin İl Müftülüğü Toplantı Salonunda yapıldı.

İl Müftüsü Ali Melek başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya, il müftü yardımcıları, şube müdürü, şef ve Suriyelilerin ikamet ettiği mahallelerdeki cami görevlileri katıldı. Toplantıda, Suriyelilere yönelik acil yardım hizmetlerinin karşılandığı ülkemizde, yerleşik hayata geçişle birlikte, temel ihtiyaçlarının karşılanması ve ikamet edilen yerlerde farklılaşan sorunlara çözüm yollarının bulunmasına yönelik öneriler değerlendirildi.  Diyanet Aylık Dergi Sayı 286.pdf

 

Çocuk İhmal ve İstismarına Yönelik Konferans Yapıldı

Diyanet İşleri Başkanlığımızca sosyal sorumluluk kapsamında yürütülen çocuk ihmal ve istismarının önlenmesine yönelik olarak 9 Mayıs 2015 Cumartesi günü Yenişehir ilçesi Hz. Mikdat Cami konferans salonunda konferans yapıldı.
 
Metropol ilçe Kuran kursu öğreticilerine yönelik yapılan konferans Hz. Mikdat cami Kur’an kursu öğreticisi Ayşe ÖZDEMİR’in Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Aydıncık vaizi Hacer AKYİĞİT çocuk ihmal ve istismarı hakkında genel bilgilendirme yaptıktan sonra, istismar ve ihmalin tanımları ile istismar ve ihmale neden olacak risklere değindi. Sosyal hizmet uzmanı Nurcihan GEÇMEZ ise çocuklara yönelik cinsel istismar şekilleri, cinsel istismarı düşündürecek ipuçları ve istismarın uzun dönem etkileri hakkında konuştu. GEÇMEZ “Çocuk İzlem Merkezleri” (ÇİM) nin tanımı ve işleyişi hakkında bilgi vererek istismara uğramış olan çocukların ÇİM’ e bildirim şekillerinden bahsetti. Programın son bölümünde ise aydıncık vaizi Hacer AKYİĞİT çocuğa mahremiyet bilinci kazandırma konusunda sunumunu gerçekleştirdi.  http://www.mersinmuftulugu.gov.tr/h09052015.html





"Annemle Dinimi Öğreniyorum" Projesi Güzel Bir Programla Sona Erdi.

Mersin İl Müftülüğü tarafından yürütülen "Annemle Dinimi Öğreniyorum" projesi güzel bir programla sona erdi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından onaylanmış olan ve Türkiye'de ilk defa Mersin'de uygulanmaya başlanan proje Toroslar ilçe Müftülüğüne bağlı Hz. Hamza ve Hz. Eyüp camilerinde yürütülmüştü. Programda açılış konuşmasını yapan il müftüsü Ali MELEK projenin amacının çocuklarımıza dinimizi doğru bir şekilde ve sevdirerek tanıtmak, anneleri de bu anlamda bilinçlendirmek olduğunu belirtti. Okul öncesi çocukların dini eğitiminin onları ergenlik, olgunluk ve yaşlılıkta etkisi altında tutacağına vurgu yapan MELEK, bu konuda geç kalmış bir çalışma yaptıklarını ve bu projeyi yaygınlaştırarak sürdürmeye kararlı olduklarını vurguladı.

 
Ardından “Annemle Dinimi Öğreniyorum” projesinde neler yapıldığını anlatan bir slayt gösterisi sunuldu. Bu slaytta çocukların anneleriyle birlikte camiye geldikleri, akranlarıyla birlikte keyifle dua ve ilahiler öğrendikleri belirtildi. Annelerin ise vaiz ve psikologlar tarafından çocuklarına nasıl dini terbiye verebilecekleri hakkında aydınlatıldığı açıklandı.

Program çocukların sergilediği bir ront gösterisi ve ilahilerle devam etti. Çocukların okudukları sure ve dualar programa ayrı bir manevi hava katarken izleyicilere de duygulu anlar yaşattı. Ayet ve hadis sunumlarıyla dikkat çeken çocuklar, bu projenin kendilerine neler kazandırdığını bütün seyircilerle paylaşmış oldular. Çocukların sunumlarının ardından Kuran Kursu öğreticilerinin büyük bir özveriyle hazırlamış oldukları “ Renklerin Kardeşliği ” tiyatrosu büyük bir beğeniyle izlendi.

Programın sonunda anne ve çocukların birlikte söyledikleri ilahi ise projenin amacına ulaştığını gözler önüne serdi.

Programın sonunda proje sorumlusu İl Vaizi Fatma ÖZSARAÇ’a, projede emeği geçen vaiz, uzman ve Kuran Kursu öğreticilerine, proje kursiyeri annelere Teşekkür Belgesi takdim edildi. Çocuklara çeşitli hediyeler sunuldu. Program, kursiyer anne ve çocukların bu güzellikleri yaşamalarına imkân tanımalarından dolayı Müftüsü Ali MELEK ve Toroslar İlçe Müftüsü Mehmet Çabuk’a çiçek takdim etmeleriyle son buldu.
http://www.mersinmuftulugu.gov.tr/h08012015.html


Mersin İl Müftülüğü ADRB Değirmendere Kuran Kursunda Kapanış Programı Düzenledi


Mersin il Müftülüğü Aile ve Dini Rehberlik Bürosu, yaz Kur’an kurslarının kapanışı haftasında konferans düzenledi.

 Camide def çalıyorlar, yakında dansöz de oynatırlar. Her şey bir kez ile başlar. İlahilerde esas ve caiz olan insan sesidir, tıpkı ezanda olduğu gibi.

19 Ağustos 2014 Salı günü Toroslar ilçesine bağlı Değirmendere Kur’an Kursunda il Vaizi Fatma ÖZSARAÇ "Peygamber Efendimizin Yakın Çevresi İle İlişkileri Ve Örnekliği" hakkında konferans verdi. Değirmendere halkının yoğun katılımının gözlendiği program Kur'an Kursu hocası Asiye Tekerlek'in Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Hadis yarışmasının yapıldığı programda dereceye girenlere başkanlık yayınlarından hediyeler verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder