4 Ocak 2016 Pazartesi

Tacizci Akit’e Genelkurmay’dan taziye...! Gen. Kur. Başkanına açık mektup

 YORUM YAPMAYA GEREK BLE DUYMUYORUM, ÜLKENİN GELDİĞİ SON NOKTA...


Sadece Genelkurmay'ın açıklaması, kısmi hafıza tazeleyecek yazılar ve bazı tepkilere burada yer vereceğim hepsi o kadar.



Gerçekler artık açığa kavuşmuş, mızrak çuvalı delmiştir.

05.01.2016 

A. Dursun




"Akit camiasına, Türk Basınına ve okurlarına, Genelkurmay Başkanlığı adına başsağlığı diliyorum" Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü


Bugün Ankara’da 28 Şubat davası başladı. Selâmcı Paşa ile davanın ne ilgisi mi var?

Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü de 28 Şubat davasının sanıklarından, ama tutuksuz yargılanıyor.

Düşünebiliyor musunuz; 28 Şubat’çı bir Paşa... Aynı görevi yapan bir çok arkadaşı yaklaşık 2 yıldır çok ağır şartlarda tutuklu. Ama o Genelkurmay İletişim Daire Başkanı!..

Biraz daha açayım:Odatv





Yeni Akit'te yer alan haberde şu ifadelere yer verildi:

"Usta kalem Hasan Karakaya’nın oğlu Fatih Karakaya ile görüşen Tuğgeneral Özkürkçü, Hasan Karakaya’nın Türkiye’nin en önde gelen gazetecilerden olduğunu belirterek, 'Haksızlığa karşı en zor zamanda konuşmasını bilmiş ve dik duruşundan asla taviz vermemiştir.' dedi. Vefatıyla birlikte Türk gazeteciliği açısından yeri doldurulamayacak bir boşluğun oluşacağını söyleyen Özkürkçü, başta ailesi olmak üzere, Akit camiasına, Türk Basınına ve okurlarına, Genelkurmay Başkanlığı adına başsağlığı dileklerini iletti."  Cumhuriyet



Genelkurmay:
"Hulusi Akar Paralel Değil"
Genelkurmay Başkanlığı, Başbakan Erdoğan ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar'ın görüşmesi üzerine yazdığım "Özel'in Rahatsızlığı ne?" başlıklı yazımla ilgili "düzeltme ve cevap" yazısı gönderdi.

Ama neyin düzeltilip, kime cevap verildiğini ben de anlayamadım.

Yazıda Orgeneral Necdet Özel'e atfen hiçbir ifade olmamasına rağmen, "Genelkurmay Başkanına atfen ifade edilen hususlar da spekülatif ve hayal ürünüdür" açıklamasını yapan Genelkurmay Başkanlığı, "hedefteki" komutanının Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar olduğunu da bir anlamda doğruladı.

İktidara yakın Akşam Gazetesi'nde, "Bir kuvvet komutanı paralel yapıyla çok yönlü işbirliği içinde" denilmiş, ancak bu komutanın ismi verilmemişti. 

Ben de Akşam Gazetesi'ndeki bu ifadeyi hatırlatıp, sadece ismi belirtilmeyen o komutanının Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Hulusi Akar olduğu bilgisine yer verdim. 

Buna ilişkin olarak Genelkurmay'dan yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Haberde, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar hakkında, hiç bir somut bilgi ve belgeye dayanmayan ifadeler tamamen maksatlı ve gerçek dışıdır."

Özetle Genelkurmay, Akşam'ın haberinde işaret edilen kuvvet komutanının Hulusi Akar olduğunu doğrularken, Akar hakkındaki iddiaların hiçbir somut bilgi ve belgeye dayanmadığını, yani "paralel yapıyla işbirliği içinde olmadığını" duyurmuş oldu. 

İşte Genelkurmay Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü imzasıyla gönderilen o "düzeltme ve cevap" yazısı:

"Haberde;
- '17/25 Aralık operasyonlarından sonra Cemaate savaş açan Başbakan Erdoğan, 'paralellerin' TSK’ya da sızdığını açıkladı. Özel’le görüşmelerinde, 'İçinizdeki paralelleri temizleyin' talimatı verdi.


- MİT Müsteşarı Hakan Fidan sık sık Genelkurmay’a gitti, 'TSK’daki paralellerin listesini verdiği' iddia edildi. Yaklaşık 2 ay önce İçişleri Bakanı Efkan Ala da Genelkurmay’ı ziyaret etti. PKK ile müzakereleri yürüten isimlerin Genelkurmay’a ziyaretlerinin hikmet-i sebebi, PKK ile mücadele olamayacağına göre, herhalde 'Paralel askerler'di.


- Yakın zamana kadar TSK’da bilgili, belgeli, görüntülü 'irticai faaliyetlere' yönelik ihraçlara bile şerh koyan Başbakan Erdoğan’ın, YAŞ toplantısını dahi beklemeden, devletin diğer kurumlarında olduğu gibi TSK’da da hallaç pamuğu gibi bir operasyon beklediği anlaşılıyordu. Lâkin TSK’da yaprak kıpırdamadı.


- Yıllardır TSK linç edilirken sesini çıkarmayan Başkomutan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu habere üzülüp, 'TSK'nın komuta kademesi ve üst rütbeli subaylarıyla ilgili yapılan yayın büyük bir sorumsuzluk örneğidir' şeklinde sert tepki gösterdi.


- Akşam’ın haberinde adı belirtilmeyen 'Kuvvet Komutanı'ndan kimin kastedildiği, herkesin bildiği bir sırdı. O isim Kara Kuvvetleri Komutanı Akar’dı. Cumhurbaşkanı Gül’ün öncelikle hemşehrisi olan Akar’a yönelik bu ithama üzülüp, kızdığı yorumları yapıldı.


- 'İstirahatlı' olmasına rağmen YAŞ hazırlıkları için ara sıra Genelkurmay’a uğradığı bildirilen Özel’in Başbakan Erdoğan’la haftalık görüşmeye gitmemesi veya çağrılmaması, yerine 'hedefteki adam' Kara Kuvvetleri Komutanı Akar’ın gitmesi dikkat çekmez mi?' ifadeleri yer almıştır.


Haberde, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar hakkında, hiç bir somut bilgi ve belgeye dayanmayan ifadeler tamamen maksatlı ve gerçek dışıdır. Haberin diğer bölümlerinde Genelkurmay Başkanına atfen ifade edilen hususlar da spekülatif ve hayal ürünüdür."


 


 


 ‘Karargahta 40 paralel paşa’

27 Haziran 2014
Derin yapının yuvalandığı TSK’da ‘paralelci paşa’ avı… Başbakan’ın talimatıyla üç aydır çalışan ekip 40 general ve amiralin örgüte çalıştığını tespit etti. Bir kuvvet komutanı da paralellere hizmet ediyor. Temizlik Yüksek Askeri Şura'dan önce...


Paralel örgütün yoğun şekilde sızdığı kurumların başında gelen Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ‘darbeci avı’ için düğmeye basıldı. Bizzat Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla oluşturulan özel ekip, derin örgütü deşifre etmek için 3 aydır çalışıyor. 

‘Çok yönlü işbirliği’
Şu ana kadar 40 general ve amiralin ‘paralelci’ olduğu belirlendi.  Derin örgüte hizmet eden paşaların, 20’si ‘tuğgeneral’ ve 5’i bölge komutanı. 7’si ‘tuğamiral’, diğerleri ‘tümgeneral’ ve ‘tümamiral’ düzeyinde. Özel ekibin ulaştığı en sarsıcı gerçek, çok önemli bir kuvvet komutanının paralel yapıyla çok yönlü işbirliği içinde olduğu. Belirlenen isimlerin görev yaptığı yerlere bakıldığında; komutanlıkların adli müşavirlikleri, kurmay başkanlıkları, istihbarat, personel gibi kritik birimlerinin başkanlıkları, paralel yapının ele geçirdiği yerler.

‘Kadrolaşma yüzde 50’
Birimlerin yalnız başkanlıkları değil, aşağı doğru hemen hemen bütün personel yapılanması paralelci askerlerden oluşuyor. Askeri yargıda ise biri ‘general’, diğeri ‘amiral’ olmak üzere iki ‘paşa’ belirlendi.  Askeri yargıda, derin örgüte çalışmayan az sayıda rütbeli subay pasif görevlere kaydırıldı. Albay ve altındaki rütbelerde örgütün kadrolaşma oranı yüzde 50 civarında. Yani her iki subaydan biri paralelci. 

‘Ya şantaj ya sicil suikastı’
Paralelci paşaların çoğu, derin yapıya gönüllü olarak çalışan kişiler. Bir kısmı ise çeşitli şantajlarla örgüte hizmet etmek zorunda bırakılmış. Genelkurmay ve kuvvet komutanlıklarının istihbarat birimlerinde örgütlenen paralelci askerler, kurumda çalışan bazı kadın personeli kullanarak üst düzeydeki subayları tuzağa düşürüyor. Şantaj yaparak istediği gibi kullanıyor.

‘Listeye sabotaj önlemi’
Orduya sızmış paralelci subayların belirlenmesinin ardından, önümüzdeki ağustos ayında Yüksek Askeri Şurası’nda gerekli işlemler yapılacak. TSK kulislerindeki iddiaya göre ise kritik görevlerdeki bazı generallerin, YAŞ toplantısı beklenmeden, idari yetki kullanılarak pasif yerlere çekilmesi de gündemde. Paralelci olduğu tespit edilen albaylar arasında bu yıl generallik bekleyenler de var. Özel ekip, paralelci olmadığı halde tasfiye listesine kimsenin girmemesi ve çalışmayı paralelcilerin sabote etmesini önlemek için çok titiz ve dikkatli bir çalışma yürütüyor. Akşam


 Hasan Karakaya'nın 'unutulmaz' altı skandal çıkışı
 
Yeni Akit Yazarı Hasan Karakaya'nın ölümünün ardından arkada bıraktığı bu nefret yazıları kaldı.


"Ölülerin arkasından konuşulmaz diye bir kural yok" diyen Yeni Akit Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya'nın ölümünün ardından, sadece kendi yazılarını hatırlayalım.

İşte Karakaya'nın kaleme aldığı ve büyük tepki çeken yazılarından 6 örnek:

1- Hem “Demokrasi” diyeceksin, hem “Demokratik tepki hakkımı kullanıyorum” diyeceksin, hem de polise taş ve molotof atarken yüzünü “maske” ile gizleyeceksin!..
Ulan “köpek oğlu köpek!”
Ulan pezevenk!..
Ulan kaltak!.. (1 Temmuz 2013 - Gezi Direnişi sırasında)


2- “Resmi araçların camları”nı tuz-buz eden, Başbakan’a ve Müşavir’ine“hakaretler ve küfürler” savuran, “kravatından tutup darp etmeye” çalışan bir “provokatör”ün hakkı “kötek”tir!..
“Tekmelerine sağlık Yusuf!” (16 Mayıs 2014 tarihli yazıdan - Soma Katliamı sonrası)

3- Ne malûm dövülerek öldürüldüğü,
Belki,
Kafasını taşlara çarpmıştır!..
Belki de
Koşarken dengesini kaybedip kafasını duvara çarpmıştır!
Ya da,
Ne bileyim, merdivenden düşmüştür!”

 (15 Temmuz 2013 tarihli yazısından - Ali İsmail Korkmaz'ın ölümünün ardından)

4- Şu mübarek Ramazan günlerinde “sapık eğilimleri meşrulaştırıcı” bir eylem yapmak, üstüne üstlük “Müslümanın inancına saldıran bir slogan”atıp, pankart taşımak, düpedüz “orospuluk”tur!..
Kadınının da, erkeğinin de yaptığı, tek kelimeyle “orospuluk”tur!.. (2 Temmuz 2015 tarihli yazısından - Polisin saldırdığı Taksim'deki Onur Yürüyüşü sonrası)

5- Şimdi onun ardından nutuklar atılıyor!.. Şöyle bilim insanıydı, böyle çağdaştı falan, filân!.. Hep öyle olur ya; kel ölür, sırma saçlı olur ya, Türkan Saylan da kıymete bindi!..
Ama, açık ve net söylüyorum:
Türkan Saylan, hayatı boyunca benden, benim gibi düşünenlerden ve inançları gereği örtünen hanımlardan/öğrencilerden hep nefret? etti!.. (...) geçirdiğiniz tüberkülozun, sizde bıraktığı bir izden dolayı böyle bir yola tevessül ettiniz!.. (19 Mayıs 2009 tarihli yazısından - Türkan Saylan'ın ölümünün ardından)


6- Uludere'ye hemen her gün ve hemen her fırsatta 'ağıt' yakanlar, 'PKK'nın ekmeğine yağ' sürmektedir...
Açık ve net söylüyorum
Uludere için akıtılan 'gözyaşı',
PKK için 'cansuyu'dur!..
Ben bunu bilir, bunu söylerim!.." (19 Mayıs 2012 tarihli yazısından - Roboski Katliamı sonrasındaki tepkilere dair)

 

 TSK'nın taziyesi birilerini rahatsız etti ama...
 
Genelkurmay Başkanlığı'nın gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya için başsağlığı mesajı göndermesi, bazı çevrelerin zoruna gitti. Ancak Genelkurmay bugüne kadar gazeteciden sanatçıya, yazardan bürokrata kadar pek çok isme taziye mesajı gönderdi. Genelkurmay'ın taziye mesajı ilettiği gazeteciler arasında Çetin Altan, Mehmet Ali Birand, Cüneyt Arcayürek, Hasan Pulur, Leyla Umar ve Erol Simavi de yer alıyor.

04 Ocak 2016



Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte katıldığı Suudi Arabistan gezisi sırasında, kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya'nın ölümü dolayısıyla taziyelerini iletti.

Hasan Karakaya'nın oğlu Fatih Karakaya ile görüşen Tuğgeneral Özkürkçü, Hasan Karakaya'nın "Türkiye'nin en önde gelen gazetecilerden" olduğunu belirterek, "Haksızlığa karşı en zor zamanda konuşmasını bilmiş ve dik duruşundan asla taviz vermemiştir" dedi.

YERİ DOLDURULAMAYACAK BİR BOŞLUK
Özkürkçü, Karakaya'nın vefatıyla birlikte "Türk gazeteciliği açısından yeri doldurulamayacak bir boşluğun oluşacağını" söyledi; başta ailesi olmak üzere, gazetemiz camiasına, Türk Basınına ve okurlarına, Genelkurmay Başkanlığı adına başsağlığı dileklerini iletti.

ALTAN'A DA BİRAND'A DA TAZİYE MESAJI
Genelkurmay'ın taziyesi bazı çervereleri rahatsız etti. Oysa ki, Genelkurmay bugüne kadar birçok gazeteci, sanatçı ve yazar için taziye mesajı yayınladı. Genelkurmay'ın taziye mesajı gönderdği gazeteciler arasında Çetin Altan, Mehmet Ali Birand, Cüneyt Arcayürek, Hasan Pulur, Leyla Umar, Erol Simavi de yer alıyor.

BESTECİDEN BÜROKRATA

Yeni Şafak'ın haberine göre, Genelkurmay'ın taziye mesajı ilettiği diğer isimler ise şöyle: Komedyen, tiyatro sinema oyuncusu Levent Kırca, pop şarkıcısı, besteci ve söz yazarı Kayahan(Uçar), pop müziği sanatçısı Erol Büyükburç, tiyatro ve sinema sanatçısı Zeki Alasya, Türk sanat müziği sanatçısı Behiye Aksoy, siyaset bilimi profesörü Toktamış Ateş, 9. Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel'in eşi Nazmiye Demirel, Türk bürokrat ve yazar Turgut Özakman, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Nejat Uygur, Türk iktisatçı ve yazar Mahir Kaynak, Eski Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli, Kürt kökenli yazar Yaşar Kemal, Türk kimyacı, moleküler biyofizikçi ve biyokimyacı Türk bilim adamı Oktay Sinanoğlu, karikatürist Bedri Koraman.  yeniakit.com.tr


KARA KALEM’liye TAZİYE ve MENEMEN meselesi 

Gen. Kur. Başkanına açık mektup

03 Ocak 2016
Genel Kurmay Başkanlığına sunulmak üzere Gen:Kur.Başkanlığı Basın ve Halkla ilişkiler Daire Başkanlığına,

Sayın Genel Kurmay Başkanı ,
Aslında size hitabımı özde daha saygın ve içten olması için Sayın Genel Kurmay Başkanı(M) olarak yazmak isterdim.
70 yaşını aşmış bir Türk vatandaşıyım. Türk Ordusu, Laik Cumhuriyet’i içine sindirmiş, Atatürk’ün aydınlanma devrimlerini rehber alan her bir vatandaşın ayrılmaz bir parçası idi. Sizin canınız yansa bizim de yanardı.Türk Silahlı Kuvvetleri ailemizin bir ferdi gibiydi. Ordumuzun her bir acısı bizim de acımız , her bir başarısı da bizim kıvancımızdı. Devran döndü ve TSK komuta kademesi , Doğal ve ulu komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerinden uzaklaşmaya başladı.

Gazi Paşa’dan uzaklaşırsan , Laik demokratik Cumhuriyet’ten uzaklaşırsın…
  Akıl ve bilimi rehber alan aydınlanma devrimlerinden uzaklaşırsın. Yurtta SULH cihanda SULHtan uzaklaşırsın Çağdaşlıktan , bağımsızlıktan , ekonomik gelişmişlikten uzaklaşırsın.
  Üniter Devlet yerine Federasyon çığlıkları başlar. Etnik ve dini bölünmeler yaratılarak kardeş kavgası başlar. Ülkemizin bölünme olasılığı eşikten içeri girer.

Üzülerek belirtmeliyim ki Emekli Gen.Kur.Başkanı Necdet Özel ile bu yol açılmıştır. Sıra sizdedir , Ulus Ordumuzun ve bizlerin yolunu siz göstereceksiniz . Gözümüz sizdedir …

Yukarıda belirtiğim nedenlerden dolayı , Türk Ulusunun ve benim de bir parçam olan TSK’nin komuta kademesine açık eleştiri ve sorularım var !

Sayın Gen.Kur.Başkanı
Ergenekon , Balyoz , Casusluk v.b. davalarla TSK hedef alınarak zayıflatıldı ve en değerli kadrolar tasfiye edildi . Bu tasfiyelerin ardında ABD ve AB ile müştereken çalışan ve eylem sahası yaratan işbirlikçi siyasetçiler ve Fetullahi cemaatın olduğu, suçlanan değerli askerlerimizin ve aydınlarımızın yargıtay mahkemesi tarafından aklanmasıyla ortaya çıkmış ve dahi çıkmaktadır. Bu davanın savcısı olduğunu söyleyen kişi ise , Eski Gen.Kur.Başkanı Özel tarafından Harp Akademileri Komutanlığına davet edilerek onurlandırılmış ve TSK’nın değerli subaylarına konuşma yapması olanağı sağlanmıştır.

Dünyada hiç bir İktidar hükümeti yoktur ki kendi ordusunu,ulusal savunma gücünü hedefe koyarak darmadağınık etsin. (Örnek; Süleymaniye olayı) En değerli komutanlarını bir cemaatın sözde yargıç ve savcılarına teslim ederek en ağır suçlamalarla onurları kırılsın, gelecekleri ve yaşamları çalınsın. Derin operasyonla Türkiye’yi zayıflatarak bölünmeye sürüklesin. İktidarın başı “Davanın savcısı olsun!” Bunlar sizin tarafınızdan da çok iyi bilinen konulardır.

Bunları yazma nedenim ; Bu asimetrik savaşın diğer unsurlarını da sizlere hatırlatmak ve TSK’nın duruşunu sorgulamaktır ;

TSK ve Türkiye üzerinde uygulanan bu derin operasyonun temel unsurlarından birisi de, operasyonu geliştirecek ve kamuoyunun algısını yönlendirecek medya gücü idi. Bu işlevin ögelerinden, TSK ve saygın mensupları hakkında en ağır yazıları yayımlayan gazetelerden birisi de YENİ AKİT Gazetesi ve Genel yayın yönetmeni , siyasal İslamcı , Cumhuriyet ve Laiklik karşıtı , kaleminden irin akan Hasan Karakaya’dır.

.../...

 Yazının tamamı ve diğer detayları için alttaki adrese bakabilirsiniz.



KÖTÜLÜK ve VİCDANSIZLIĞIN TARİFİ Hasan Karakaya’dır.

Karakaya R.T. Erdoğan’ın has adamlarından birisidir …

Laik Cumhuriyet’e, gerçek aydınlara, demokrasi ve insan haklarını sahiplenenlere kin ve öfke kusan hakaret eden , hayatını kaybeden aydınların ardından küfürler eden Yeni Akit Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya yapmış olduğu kötülüklerle öldü …

Naci Kaptan


NOT: Bu açıklama, yazımdan 3 gün sonra yapılmış ve o gün buraya eklenmiştir. (08.01.2016)

Yeni Akit, Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü'nün, Hasan Karakaya'nın oğlunu arayarak, "Haksızlığa karşı en zor zamanda konuşmasını bilmiş ve dik duruşundan asla taviz vermemiştir" dediğini öne sürmüş, kısa bir süre sonra 'dik duruş' ifadesinin 'sehven' yazıldığını duyurarak 'yalanı' kabul etmişti.

Bugün, sadece 'dik duruş' ifadesinin 'uydurulmadığı', aslında Genelkurmay'ın Yeni Akit'i taziye için hiç aramadığı ortaya çıktı. Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer, Tuğgeneral Özkürkçü'nün yaptığı açıklamayı köşesine taşıdı.

Özkürkçü'nün açıklaması şöyle:

"Size vefatlarını müteakip ailelerine taziyede bulunduğumuz kişilerin bazılarını gönderiyorum. Bunların dışında vefat eden bazı yazar ve sanat dünyasına ait isimler de var ama onlar uzun bir liste, gerek görmedim göndermeye. M. Ali Birand 19 Ocak 2013, Prof. Toktamış Ateş 21 Ocak 2013, Yaşar Kemal 28 Şubat 2015, Zeki Alasya 10 Mayıs 2015, Erol Simavi 8 Haziran 2015, Cüneyt Arcayürek 23 Haziran 2015, Levent Kırca 12 Ekim 2015, Çetin Altan 22 Ekim 2015, Hasan Pulur 1 Aralık 2015." 08.01.2016-Cumhuriyet
 

İşte TSK'daki üst düzey cemaatçi komutanlar.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder