17 Şubat 2016 Çarşamba

AKP hükümetince, PYD'ye 150 bin dolarlık bir ödeme yapıldı mı?

Bu soru MHP'li Ümit Özdağ'a ait.

En can alıcı olan ise, Bakan Yılmaz ‘para doğru değil’ dedi ancak PYD’ye operasyon sırasında bilgi verildiğini doğrulamsına Özdağ'ın, "Bildiğimiz şeyler var ama devlet adabı gereği açıklayamıyorum" demesi olmuştur.

Tıpkı AKP'lilerin yaptığı gibi Özdağ'da milletten saklanan ancak kendisinin bildiği şeyler olduğunu ifade etmiştir.

Nedense milletten saklanan her şeyin üstünü, "DEVLET SIRRI" adıyla saklamaktadırlar.

Devlet kim, ben, sen, hepimiz değil miyiz?

Milletten saklanabilecek tek şey, "MİLLETE, VATANA İHANETTİR", herkesin bu gerçeği bilmesinde yarar var. 


İşte TBMM'de Ödağ'ın konuşması ve yazılı metni.





 17.2.2016

A. Dursun




TBMM 39. Birleşim

16/02/2016        

AÇIKLAMALAR

MHP GRUBU ADINA ÜMİT ÖZDAĞ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "üçüncü dünya savaşı" kavramının, stratejistler, senaryo yazarları veya beyin fırtınası yapan entelektüeller tarafından değil Rusya Başbakanı tarafından gündeme taşındığı günlerden geçiyoruz. Üstelik, Rusya Başbakanı üçüncü dünya savaşını engelleyebilecek ülkeler olarak Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye ve Suudi Arabistan'dan bahsediyor. Millî Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz yaptığı değerlendirmelerle Suriye'de gerçekleşecek muhtemel gelişmeleri değerlendirdi. Bu öngörülere dayanarak rahatlamayı çok arzu ederdik gerçekten ama Kabinede kendisinden önce yer alan ve AKP dış politikasını uzun bir süre temsil eden Sayın Yaşar Yakış kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, Suriye'de ortaya çıkacak gelişmelerin Hatay'ı kaybetmemize neden olacağını açıkladı.
     Öte yandan Sayın Davutoğlu da Dışişleri Bakanıyken, Ağustos 2012'de yaptığı bir açıklamada savaşın birkaç ay içinde biteceğini söylemişti.

     Özetle, AKP hükûmetinin Dışişleri Bakanlarına baktığımız zaman, yapmış olduğu açıklamalar bize gelecekle ilgili güven vermiyor ve bazı sorular sormayı düşünüyoruz.

     AKP hükûmetine soracağımız ilk soru, AKP hükûmetinin Suriye politikasının temel hedefi olan Esad'ın devrilmesiyle ilgili.

     Sayın Bakan, Esad devrilince Suriye'de iç savaş sona mı erecek, yoksa Esad'ın devrilmesinden sonra Şam'da iktidarı ele geçirmek için savaşın ikinci evresi mi başlayacak? Eğer Esad'ın devrilmesiyle iç savaşın sona ereceğini düşünüyorsanız, hâlâ "Birkaç ay içinde Suriye'de iç savaş biter, Şam'da Emevi Camii'nde cuma namazı kılarız." noktasında olduğunu anlayacağız hükûmetin. Ne yazık ki Şam'da cuma namazı kılamıyoruz, ancak Suriye iç savaşının neden olduğu şehitlerin cenaze namazlarını kılıyoruz.

     Tabii, PYD terör örgütü konusunda da bazı sorularımız var. Türkiye'nin Suriye'de müttefiki var mı? Eğer ABD ile Türkiye müttefikse, Türkiye ve ABD'nin desteklediği ÖSO'ya saldıran ABD destekli PYD'ye yönelik operasyonlarımızı neden Amerika Birleşik Devletleri kınıyor? Türkiye'nin terör örgütü olarak tanıdığı PYD ve onun silahlı kanadı olan YPG'ye, ABD'nin silah, mühimmat, ilaç ve benzeri lojistik destek sağladığı açık. ABD'li yetkililer de bunu kabul ediyorlar. İncirlik Üssü'nün PYD'ye yapılan destekte oynadığı rol nedir?

     İktidara yakın bir gazeteci, İbrahim Karagül, 10/2/2016'da Yeni Şafak gazetesinde "PYD İncirlik'ten mi yönetiliyor?" sorusunu sordu. ABD'nin İncirlik'ten PYD'ye yapmış olduğu yardımı nasıl engellemeyi düşünüyorsunuz? Eğer Türkiye'nin terör örgütü olarak tanıdığı bir yapıya müttefikimiz ABD bizim topraklarımızı kullanarak yardım yapıyorsa, biz de bu terör örgütüne desteğe yataklık yapmıyor muyuz?

     PKK, KCK yapılanmasına gittiği dönemden itibaren KCK'nın bir parçası olan ve bu nedenle terör örgütü sayılması gereken PYD'yle son beş yılda kaç kez görüştünüz?

     Eğer PYD bir terör örgütü ise Ekim 2014, Temmuz 2015 ve Ekim 2015'te Türkiye'yi ziyaret eden PYD Eş Başkanı Salih Müslim'le neler görüştünüz? Bu görüşmelerin tutanaklarını Meclisle paylaşabilir misiniz?

     Süleyman Şah Türbesi'nin nakli konusunda PYD'yle HDP aracılığıyla bir koordinasyon sağlandı mı? PYD'liler Türk tanklarına yol gösterdiler mi? PYD'ye 150 bin dolarlık bir ödeme yapıldı mı?

     PYD ile IŞİD arasında Ayn El Arap'ta çatışmalar devam ederken neden PYD lehine çatışmalara müdahale ettiniz? Neden PKK ve PYD'lilerin Türkiye'de tedavi olmasını sağladınız? Ayn El Arap'ta çatışmalar devam ederken neden Barzani güçlerinin, Irak Anayasası ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na aykırı olarak ve TBMM'nin çıkardığı tezkerenin ruhuna aykırı olarak Türkiye'den geçip PKK/PYD terör örgütüne yardım etmesine izin verdiniz?

     Sayın Erdoğan Obama'ya "Peşmergelerin Türkiye'den geçerek PYD'ye yardım etmesini ben teklif ettim." açıklamasını yapmıştı. Türkiye terörist olarak tanımladığı PYD'ye neden yardım etti?

     Başbakan Davutoğlu, AKP'nin Diyarbakır il kongresinde, neden Ayn El Arap'taki PKK ve PYD'lilere "Kobani'ye buradan selam ediyorum. Kobani'deki her kardeşimin alnından öpüyorum. Kobani bize tarihin emanetidir." diyerek selam yolladı?

     Sayın Davutoğlu bilmelidir ki PKK haritaları dışında hiçbir haritada "Kobani" diye bir yer yoktur. Osmanlı haritalarında "Ayn El Arap", "Arap Pınarı" vardır yani tarihin bize mirası Kobani değildir.

     Sorularımızın ikinci boyutunu Sayın Bakana ve Hükûmete yönelttiğimiz, sınır ötesi operasyonla ilgili sorular oluşturuyor. Türkiye'nin sınır ötesi hedeflere yaptığı sınırlı harekâtın stratejik hedefi nedir?

     "YPG'nin Fırat'ın batısına geçmesine izin vermeyeceğiz." diyorsunuz. Teşrin Barajı şu anda kimin kontrolündedir? Teşrin Barajı, AKP, Fırat'ın batısına geçilmesini kırmızı çizgi ilan ettikten sonra PYD tarafından, PYD'nin isim değiştirmiş hâli olan Suriye Demokratik Güçleri tarafından işgal edilmedi mi?

     Sayın Bakan, AKP Hükûmeti ve siz sadece söz üretip saha gerçeklerini yadsıyorsunuz. Bugün YPG, gerek Kürt Dağı'nda -Fırat'ın batısında yer alır- gerek Teşrin Barajı'nı geçerek Suriye ordusuyla birlikte bütün söylemlerinizi çökertirken söylem üretmenin ötesinde ne yapıyorsunuz?

     Türkiye'nin sınır ötesindeki hedeflere yöneldiği atışlarla PYD ve ortaklarını caydırdığınızı düşünüyor musunuz? TSK, Halep'in kuzeyi ve Kürt Dağı'nda PYD'ye ait hedefleri vurmaya başladıktan sonra PYD, Ayn Dagne, Maarnaz, Kfar Naya ve Tel Rıfat'ı ele geçirdi. Birkaç gün içinde Mare'nin düşmesi ihtimali çok yüksek. Hâlâ Türkiye'nin sınır ötesi operasyonlarının başarıya ulaştığını düşünüyor musunuz?

     YPG'nin, PYD'nin vurulmasının nedenlerinden birisi Türkmen koylarının kurtarılması ise Şubat 2014'te Çobanbey'in IŞİD'in eline geçmesine, Ocak 2015'te Bayır Bucak'ın rejimin eline geçmesine neden izin verdiniz? O zaman neden operasyon yapmadınız?

     Türkiye, Suriye'de hangi silahlı gruplara yardım ediyor? Bunlara yapılan yardımlar hangi nitelikte?

     Türkmenlere silah yardımı yaptığınızı söylüyorsunuz. Eğer bu doğru ise Türkmenlerin silah ihtiyacı olmaması lazım. Oysa, benim de içinde bulunduğum üst düzey bir Milliyetçi Hareket Partisi heyetine Türkmenlerin bu konuda silah ihtiyacı olduğu devlet yetkilileri tarafından ifade edildi.

     Cerablus-Azez arasındaki bölgenin PKK, PYD çeteleri tarafından işgal edilmemesi için gösterilen hassasiyeti anlıyoruz Milliyetçi Hareket Partisi olarak. Aynı hassasiyeti Yunan ordusu tarafından işgal edilen Ege'deki 16 adamız için neden göstermiyorsunuz? Bu adaların işgal altında olduğunu bizzat siz söylediniz buradan.

     Suriye'ye kara kuvvetlerimizle müdahale edersek, girecek zırhlı birliklere ve piyade birliklerine havadan korumayı Türk hava kuvvetlerinin sağlaması, Rus hava savunma sistemlerinden ötürü, ağır bir bedel ödemeden mümkün olur mu?

     Sonuç olarak, Milliyetçi Hareket Partisi AKP Hükûmetini, şiddetle ve kararlılıkla, Suriye iç savaşına, Türkiye'yi askerî bir müdahaleye sokmaması konusunda uyarmaktadır. Böyle bir müdahale, Suriye iç savaşanı Türkiye'ye daha güçlü bir şekilde taşıyacaktır.

     Değerli milletvekilleri, AKP Hükûmetine ve Sayın Bakana sorularımızın dördüncü boyutunu Suriye'den gelen göçmenlere dair sorular oluşturacak.

     Davutoğlu, Suriye'den gelen mülteci sayısı 100 bini bulursa Türkiye dışında, Suriye'de karşılanması gerektiğini açıklamıştı. Türkiye'ye gelen mülteci sayısı, Davutoğlu'nun söylediği kırmızı çizgi olan 100 bini 25 kat aştı. Şimdi, son göç dalgası karşısında Cumhurbaşkanı "Enayi miyiz ki alalım?" anlamında bir ifade kullandı. Sorumuz: Enayi sayılabilmek için ölçü olarak aldığınız sayı nedir? Ne kadar mülteciyle enayi durumuna düşeceğiz?

     Sayın milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi, bölgedeki gelişmelerin Türkiye içindeki terör dinamiklerini harekete geçireceğini öngörmektedir. Esasen, güvenlik güçleri ve istihbarat birimlerinden gelen bilgiler de bu öngörüyü doğrulamaktadır. AKP Hükûmeti, Türkiye bir iç savaşın kıyısında, bir şehir çatışması içinde yaşarken, duruma hâlâ normal şartlar hâkimmiş gibi davranmaktadır. Oysa, Cumhurbaşkanı, öğretmenlere Güneydoğu Anadolu'nun tekrar vatanlaştırılmak zorunda olduğunu açıkladı.

     (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

     ÜMİT ÖZDAĞ (Devamla) - Bir dakika rica ediyorum, müsaade ederseniz Sayın Başkan.

     BAŞKAN - Sayın Özdağ, sözlerinizi tamamlamanız için mikrofonu açıyorum, buyurun.

     ÜMİT ÖZDAĞ (Devamla) - MHP size Güneydoğu Anadolu'yu bıraktığında vatandı. Ne zaman kaybettiniz ki şimdi tekrar vatanlaştırmak için çalışıyorsunuz? (MHP sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)

     Cizre'de her ev için ayrı arama izni alındığını biliyor musunuz? Sayın Bakan, Cizre'de her ev için ayrı arama izni alındı. Artık olağanüstü hâl veya sıkıyönetim ilan edilmelidir. Bu adımları atmayan bir Hükûmet bir gün kısmi seferberlik ilan ederse şaşırmak lazım. Ayrıca, AKP Hükûmeti bir an önce seferberlik tetkik kurullarını da tekrar kurmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti kendisini olağanüstü koşullara hazırlamak zorundadır.

     Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)


SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

ÜMİT ÖZDAĞ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben PYD'nin yol kılavuzluğu yaptığını söylemiştim. Sayın Bakan, bunun böyle olmadığını, bütün taraflara bilgi verildiğini söyledi. Bütün taraflar Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Fransa ve İngiltere değil, PYD ve IŞİD muhtemelen. Demek ki bütün taraflar deyince terör örgütleriyle haberleştiğinizi de kendiniz ifade etmiş oldunuz Sayın Bakan.

     Para konusunun da gerçek olmadığını söylediniz. Devlet sorumluluğuyla bildiğimiz her şeyi söylemiyoruz, neden verildiğini de söylemiyoruz. Haritaya bakmak lazım. Haritada Aynel Arap mı yazıyor yoksa Kobani mi yazıyor?

     "Siyasetçiler halkın dilini konuşur." dediniz, Sayın Başbakan gitsin bakalım Edirne'de bu halk dilini konuşsun, kendisine ne diyecekler.

     Ama beni en çok şaşırtan şey sizin 24 Dönem sonunda Sayın Erkan Akçay'ın vermiş olduğu soru önergesi üzerine burada yapmış olduğunuz ve tutanaklarda olan konuşmada Ege'de işgal edilen adalar konusunda sizin, Yunan ordusunun fiilî durum oluşturduğunu ifade etmenizdir.



      



 O konuşmayı yazılı metin olarak aşağıda vereceğim, bakalım demiş mi, dememiş mi?


MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Söylemedim Ümit Bey.

     ERKAN AKÇAY (Manisa) - Söylediniz efendim.

     ÜMİT ÖZDAĞ (Devamla) - Bakın, Erkan Akçay da burada.

     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Kabul etmiyorum.

     ÜMİT ÖZDAĞ (Devamla) - Ben bu konuda Sayın Bakan, makale yazdım şeylere bakarak.

     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ben de deniz hukuku uzmanıyım. Yaklaşık beş yıla yakın Denizcilik Müsteşarlığı yaptım.

     ÜMİT ÖZDAĞ (Devamla) - Tamam. Onları getirtelim, bakalım, ben sizden o zaman... Fiilî durum demediyseniz ve Yunan işgalini kabul etmediyseniz bunlara benim söyleyecek bir şeyim yok ama bir Yunan işgali adalarda devam ediyor.

     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - 1998'deki Demirel'in açıklamasına bak.

     BAŞKAN - Genel Kurula hitap edin efendim.

     ÜMİT ÖZDAĞ (Devamla) - Efendim, herhâlde orası da Genel Kurul değil mi? Orası da Genel Kurul, onun için Sayın Bakana döndüm.

     BAŞKAN - Yani, karşılıklı diyaloğa gerek yok anlamında söylüyorum.

     ÜMİT ÖZDAĞ (Devamla) - Teşekkür ediyorum. Mesele bundan ibaret.
tbmm.gov.tr





Meclis Suriye Gündemiyle Toplandı 16 Şubat 2016 TBMM/TAMAMI.




Konu:  Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı Ve Teklifleri

Yasama Yılı:   5

Birleşim:         83

Tarih:   25/03/2015

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
     Öncelikle, "İşsiz Türk gençlerine çeyiz yardımı yerine iş garantisi verilse daha iyi olmaz mı?" Bu muhakkak daha iyi olur. Dünyada hangi ülke kendi vatandaşlarının hepsine iş garantisi vermiştir, bir tane örnek gösterilsin de ondan sonra da Türkiye'ye denilsin ki: "Bak, siz de bunu yapmadınız, siz de bu ülke gibi yapın." Birinci husus bu.
     ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ya, dünyayı bırak Sayın Bakan, Türkiye'ye bak.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - İki: Türkiye'deki işsizlik oranı. Türkiye nüfusu, işte, biz 2002'de geldiğimizde 66 milyonken yaklaşık işsizlik oranı yüzde 10'un üstünde bir değerdi. Türkiye nüfusu 10 milyon arttı, şu anda da işsizlik 9 küsurat, 10'a...
     ALİM IŞIK (Kütahya) - 10,7 Sayın Bakan.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yani aylık itibarıyla değişiyor.
     ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Değişmiyor, değişmiyor.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yazın olursa düşer, kışın olursa şey olur. Şimdi, bakın, orada Kalkınma Bakanı da var. Ama biz diyoruz ki...
     ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - 10,7.
     MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Son TÜİK verileri ortada.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bizim dönemimizde sadece krizler varken, sırf geçen yıl, 1 milyonun üzerindeki insanımıza istihdam sağladık.
     ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Allah Allah! Ya, Sayın Bakan, 10,7.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Krizden bu yana da 6 milyon insanımıza istihdam sağladık.
     HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hangi üretim tesisiyle sağladınız?
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ama bizim bir taahhüdümüz var.
     ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ne var?
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Diyoruz ki: "2023'te işsizlik oranını yüzde 5'e düşüreceğiz."
     ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ya, bırak 2023'ü, bugüne bak. Hep kandırıyorsun ya, aldatıyorsun.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla eğer istikrar devam ederse bu bizim hedefimiz. Yaptıklarımıza bakarsak yapacaklarımız da ulaşabileceğimiz o hedefe gelir.
     Bir başka husus, "Konut stoku sayısı nedir?" diyerek... Bununla ilgili bir bilgim yok ama arkadaşlara sorarım, dolayısıyla onlar size de yazılı bilgi verirler, ilgili kimseler not alır.
     "Faizin indirilmesiyle ilgili tartışmaların bununla bir alakası var mı?" bununla bir alakası yoktur, bu yasanın da onunla bir alakası yoktur.
     Yine, bir başka, çok ayıp bir söz söyledi.
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Hayır, doğruyu söyledim.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Kem söz sahibine aittir.
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Doğruyu söyledim.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bu sizi yükseltmez ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin Savunma Bakanına bir başka...
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Süleyman Şah...
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bu sizi...
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Terk ettiniz Sayın Bakan, terk ettiniz.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - O, Türkiye'nin kendi Mehmetçikini korumak için bence bir onurdur.
     ERKAN AKÇAY (Manisa) - Mehmetçiki ne hâle düşürdünüz!
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yarın halkın arasına katılacağız.
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Terk ettiniz, kaçtınız. PYD ve PKK'nın kontrolünde kaçtınız.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Siz diyeceksiniz ki: "Türk toprağından vazgeçildi." Biz de diyeceğiz ki: "Mehmetçik'in hayatını kurtardık, tek bir Mehmetçik'i de şehit vermedik." (MHP sıralarından gürültüler)
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - PYD ve PKK'nın kontrolünde kaçtınız. Yazıklar olsun!
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bunu millet tartar. Bunu vermekle utanacaksınız. Bu sözü söylemekle de utanacaksınız, bundan hiç şüphemiz yok.
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - 700 bin mevcutlu askeri olan bir devlet olarak yazıklar olsun!
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yazıklar olsun! Hem milliyetçi olacaksınız, hem de gelip böyle bir tabir kullanacaksınız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, MHP sıralarından gürültüler)
     ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sana yazıklar olsun!
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Utanmıyorsun.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Size teröristbaşı teşekkür etti, Eşme'den dolayı teşekkür etti.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ya, ya!
     BAŞKAN - Sayın Bakan, sorulara cevap verin lütfen.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Bu zül sana yeter!
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bu zül size yeter!
     BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri...
     OKTAY VURAL (İzmir) - Şeref madalyandır senin.
     BAŞKAN - Lütfen Sayın Vural...
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bir başka husus...
     OKTAY VURAL (İzmir) - Senin şeref madalyandır ve Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin de açıkçası rezaletidir.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Oktay Vural Bey, siz söylersiniz... Milletin karşısında söylediklerinizin hiçbir karşılığı yoktur.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Sana o teşekkür şeref madalyan olarak...
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bir başka husus: "Sinagog açılışında olay çıkar." diyor. Yani "Sinagog açılışında olay çıkar." demesi "Sinagog açılışında olay çıksa iyi olur. Kimse çıkarmazsa biz çıkaracağız." demektir. (MHP sıralarından gürültüler)
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Hayır, hayır.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ayıptır, doğru değildir, yanlıştır bu tabir de.
     ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ayıptır, günahtır, yazıktır.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bakın, bu ülkenin Hristiyan vatandaşları da var, bu ülkenin Yahudi vatandaşları da var, Müslüman vatandaşları da var.
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Aynı güne getirmeyin.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Herkesin burada ibadet etme hakkı vardır.
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - İbadet hakkına kimse bir şey demiyor.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Birinin ibadet hakkına öncelik tanıyıp da diğerine tanımazsan doğru olmaz. Bunu haber yapmaya, bunu soru sormaya hakkın nereden geldi. "Olay çıkar." diyorsun yani. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
     ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ayıp be! İnsan utanır bu cevapları vermeye.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Aynen öyle. Kim utanacağını bilir.
     Sayın Bülent Bey'le ilgili olarak...
     ERKAN AKÇAY (Manisa) - Milletvekili uyarı görevini yapıyor. Nasıl böyle bir cevap veriyor!
     BAŞKAN - Sayın Akçay, lütfen... Sayın Belen, lütfen... Sayın Bakan cevap veriyor.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Soru soruyorsan dinleyeceksin, yok soru sormuyorsan sus. Siz sorarken biz müdahale ettik mi?
     OKTAY VURAL (İzmir) - Siz böyle, açılışı olay çıkması için mi planladınız?
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bakın, her zaman böylesiniz. (MHP sıralarından gürültüler)
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Sayın Bakan...
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Siz konuştuğunuzda biz dinliyoruz, biz konuştuğumuzda müdahale ediyorsunuz.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Eşme'ci, Eşme'ci...
     BAŞKAN - Sayın Belen, lütfen...
     Sayın Vural...
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Biz onur duyuyoruz, gurur duyuyoruz. Türk bayrağını Suriye'de dalgalandırdık.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Seni gidi Eşmeci!
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bir başka yerde bayrak inmeden diğer yerde bayrağı dalgalandırdık, ondan şüphe yok. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, MHP sıralarından gürültüler)
     OKTAY VURAL (İzmir) - Seni gidi Eşme'ci!
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Bayrak dalgalandırmış! Bayrak kim, sen kimsin be! Bir mezarı koruma, bayrak dalgalandır! Utanmaz ya!
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yarın milletin huzuruna gideceğiz ve söyleyeceğiz, Mehmetçik'e sizin ne dediğinizi de bizim de ne yaptığımızı söyleyeceğiz.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Teröristbaşından teşekkür aldın. Seni gidi Eşme'ci.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bülent Bey'in sözüyle ilgili: Bülent Bey, bir gün Dağlıca'da taciz atışı oldu ancak bu, bu dönem yapılmış bir şey değil.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Seni gidi Eşme'ci!
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dönem dönem itibarıyla taciz atışı yapılmakta ve Silahlı Kuvvetlerimiz de yapılan bu taciz atışına karşı misliyle karşılık vermektedir.
     Bir başka soru, çözüm süreciyle ilgili. "Çözüm süreci", biz böyle diyoruz. Yine, tekrar bağıracak kendisi, hiç önemli değil ama çözüm süreci milletin projesidir, biz milletin projesinin takipçisiyiz ve milletin çoğunluğu da bu çözüm sürecini takip ediyor, bunda hiç şüphe yok.
     ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakan, hangi milletin?
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla da gerek Başbakan Yardımcımızın açıklamasını gerekse diğerlerinin açıklamasını bu doğrultuda anlamak lazım. Çözüm süreci devam edecek, taciz atışları olursa da Silahlı Kuvvetlerimiz misliyle karşılık verecektir.
     Sayın Türeli'nin sorusuyla ilgili olarak, uzman jandarma ve uzman erbaşların sorunlarıyla ilgili olarak... Bunlarla ilgili birçok talep var ama birkaçını söyleyeyim vaktimin de müsait olduğu ölçüde. Uzman Jandarma Kanunu'nda uzman jandarmalara 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nda uzman jandarmalar için belirlenen gösterge tablosuna göre aylık verilir. Ayrıca, "Uzman jandarmalara dereceleri itibarıyla astsubaylar için belirlenmiş olan ek göstergelerin üçte 2'si uygulanır." hükmünü amirdir, bu gösterge oranının artırılması talep edilmektedir. Görevdeki ve emekli Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin yaşamlarını daha iyi şartlarda sürdürebilmeleri için özlük haklarına yönelik çalışmalar ülkemizin şartları ve çağdaş uygulamalar dikkate alınarak bir sistem bütünlüğü içinde incelenmekte. Statü ayrımı gözetilmeksizin, özellikle küçük rütbeli personelin lehinde olacak şekilde bir oran da çıkardılar. Gerek paşalara gerek albaylara gerekse binbaşı, teğmen, astsubaylara da varacak şekilde... İnanın, bizim dönemde en düşük rütbeli veya en az düşük maaş alana en fazla...
     ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Sayın Bakan, yeter bu cevap, diğerlerini de yanıtlayın lütfen.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yani durursa olacak, yazılı da verilebilir.
     Uzman erbaşlara ek gösterge verilmesine ilişkin kanun 22 Şubat 2014 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu düzenlemeyle uzman erbaşların -daha önceden hiç yoktu, ek gösterge yoktu, biz verdik- maaşlarında derece ve kademelerine göre belirli bir oranda artış sağlanmıştır.
     Bir başka husus, orduevleri. Mevcut orduevlerinden faydalanma veya her ilde ihtiyacı karşılayacak şekilde orduevi yapılması talep ediliyor. Orduevleri, askerî gazinolar, kışla gazinoları ve vardiya yatakhaneleri ile özel, yerel ve kış eğitim merkezlerinden istifade edecek personel Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliği ve Ordu Evleri, Askerî Gazinolar ve Sosyal Tesisler Yönetmeliği'nde belirtilmiştir. Bir 6, 7, 8 sayfa var Sayın Türeli, ben bunu...
     RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sorunları biliyorsunuz, okudunuz ama çözün lütfen.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Onun üzerinde çalışma var.
     Bir başka husus Yüksekova'da 3 şehitle ilgili. Benim bildiğim kadarıyla, bize verilen bilgiye göre de gerek Genelkurmaydan da her olayla ilgili mutlaka bilgi aktarılır. Biz bunların faillerinin yakalandığını, ancak olayın içerisinde irtibatlı olan 1 veya 2 failin de kaçak hâlinde olduğunu ama asıl faillerin yakalandığını düşünüyoruz. Bununla ilgili İçişleri Bakanlığımızdaki, tabii Adalet Bakanlığıyla ilgili yazılı olarak size de cevabı verilir, verilmesi de gerekir ama Türkiye Cumhuriyeti'nde -devletin asli vazifesi o dur- kim bir suç işlerse mutlaka adaletin huzuruna onu çıkarmak lazım.
     Bir başka husus, Ege Adaları'yla ilgili bir husus.
     (Mikrofon elektronik cihaz tarafından kapatıldı)
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkan, biraz daha süre verirseniz, önemli.
     BAŞKAN - Bir saniye, açıyorum.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ege Adaları'yla ilgili, Lozan Barış Antlaşması 12'nci maddesi ve Paris Barış Antlaşması madde 14 hükümleriyle egemenliği devredilenler dışında hiçbir adanın egemenliği antlaşmalarla Yunanistan'a devredilmemiştir. Bu ada, adacık ve kayalıkların egemenliği Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne halefiyet yoluyla intikal etmiştir. Hukuken, EGAYDAAK Türkiye Cumhuriyeti'nin hâkimiyetindedir. Antlaşmalarla gerçekleştirilen bu düzenlemeye karşılık EGAYDAAK'ın bir kısmı üzerinde, başından beri ama ta Osmanlı'dan bugüne gelinceye kadar Yunanistan'ın fiilî uygulamaları vardır. Ancak fiilî devlet uygulamaları onların yasal, hukuki statülerini değiştirmez. Bu, uluslararası mahkemelerin de vermiş olduğu karardır. Dolayısıyla, bu durumda EGAYDAAK hukuken Türkiye Cumhuriyeti egemenliğindedir.
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Bizim niye fiilî uygulamalarımız yoktur Sayın Bakan! Bizim niye yok! Ne biçim savunmasınız ya!
     BAŞKAN - Lütfen, Sayın Bakan cevap veriyor.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - EGAYDAAK üzerindeki mevcut olan fiilî Yunan uygulamaları hukuki statüyü değiştirmez. Libya-Çad, Hollanda-Belçika uyuşmazlığında Uluslararası Adalet Divanı, Palma Adası uyuşmazlığında ise hakem kararı, statüsü antlaşmalarla belirlenmiş olan toprakların egemenliğinin fiilî uygulamalarla değiştirilmeyeceğini hüküm altına almıştır.
     AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Sayın Bakan, bizi yanaştırmıyorlar.
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Tansu Çiller kadar olamadınız!
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yine, Dışişleri Bakanlığının bahse konu araştırmasının 1997 yılında... (MHP sıralarından gürültüler)
     Dolayısıyla, aramızdaki fark şu: Siz "Burayı Yunanistan'a verdi." diyerek Yunanistan lehine görüş bildiriyorsunuz. Çok şükür ki siz iktidarda değilsiniz.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Yuh be, yuh be!
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Yazıklar olsun sana, yazıklar olsun!
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Çok şükür ki iktidarda değilsiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, MHP sıralarından gürültüler)
     OKTAY VURAL (İzmir) - Yuh lan sana be!
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Yazıklar olsun!
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Yazıklar olsun sana, sıvışma bakanı!
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Eğer iktidarda olsaydınız sizin bu sözlerinizi alarak Yunanistan uluslararası mahkemelerde kullanırdı.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Yuh be, yuh!
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sizden bunu beklemezdim.
     BAŞKAN - Sayın Bakan, teşekkür ederim.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sizden "Burası Türk toprağıdır." demenizi beklerdim.
     (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Orası da yine Türk toprağı kalacaktır. (MHP sıralarından gürültüler)
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Orası Türk toprağı da sen Türk bakanı mısın Yunan bakanı mısın belli değil!
     OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan...
     BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Biz Türk milletinin temsilciyiz, Sayın Bakan özür dilesin. Özür dilemediği takdirde, lütfen, İç Tüzük hükümlerine göre cezai hükümleri tatbik edin.
     BAŞKAN - Oturur musunuz, oturun da konuşun lütfen, oturun.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Evet, özür dileyin, özür dileyin.
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Şu ifadeye bak ya, şu ifadeye bak!
     BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Yunan tarafını tutuyor ya.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yazıklar olsun!
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Olamaz böyle şey!
     BAŞKAN - Sayın Bakan, bir açıklama getirecek misiniz? Biraz önceki konuşmayla ilgili bir açıklama getirecek misiniz?
     OKTAY VURAL (İzmir) - Evet, getirecek tabii ki.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Hangisi efendim?
     BAŞKAN - Son konuşmayla ilgili.
     AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Sayın Bakanım, yazın ben oradan geçiyorum, adaya yaklaşıyorum...
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Son konuşmam şu; diyorsunuz ki: Fiilî uygulamalar... Çok net bir şekilde... (MHP sıralarından gürültüler)
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Fiilî uygulamayı niye sen yapmıyorsun ya!
     OKTAY VURAL (İzmir) - Sen kime hizmet ettiğini söyle!
     BAŞKAN - Bir saniye sayın milletvekilleri, lütfen...
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Çok net bir şekilde... Siz şunu diyor musunuz, demiyor musunuz...
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Yunanistan fiilî uygulama yapıyor.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Özür dileyeceksin.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yok canım. Şimdi, siz geçin.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, sözünü geri alacak.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Hayır, yok öyle...
     OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan...
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkanım...
     BAŞKAN - Ben açıklama getirsin diye...
     OKTAY VURAL (İzmir) - Almıyor.
     BAŞKAN - Sayın Bakan burada.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Tutanakları getirsinler, biz de çok net söyleriz, hiç önemli değil.
     BAŞKAN - Sayın Vural, ben zorla sözünü geri aldıramam ki.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Almıyor, almıyor.
     BAŞKAN - Mikrofonunu açtım.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ya, öyle bir şey yok Sayın Başkanım, çok net bir şekilde...
     BAŞKAN - Benim işim değil ki bu.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Hayır, çok net şekilde siz diyorsunuz ki: "Buralar Yunan toprağı oldu." Ne diyorsunuz? E, Yunan toprağı değilse...
     OKTAY VURAL (İzmir) - Yalan atıyor Sayın Başkan.
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Yunanistan işgali var diyoruz.
     BAŞKAN - Sayın Bakan...
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - E, tamam, biz de diyoruz ki: "Fiilî uygulamalar egemenlik durumunu değiştirmez..."
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Yunanistan işgal etti, siz de göz yumdunuz.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - "...Uluslararası antlaşmalar bunu söylüyor, hakem kararları bunu söylüyor." Daha ne istiyorsunuz? Daha ne istiyorsunuz? (MHP sıralarından gürültüler)
     ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Niye siz fiilî uygulama yapmadınız? Niye müsaade ettiniz?
     BAŞKAN - Sayın Bakan, teşekkür ediyorum.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, bakın, Sayın Bakan sözünü geri alacak.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Hiç yok öyle bir şey.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Sözünü geri alacak.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Hiç öyle bir şey yok.
     BAŞKAN - Hayır, ne sözünü geri alacak Sayın Vural?
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Fiilî uygulamalar...
     OKTAY VURAL (İzmir) - Efendim, siz "Yunan toprağı olduğunu kabul ettiniz." demek suretiyle...
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Evet, öyle diyorsunuz, öyle diyorsunuz.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Bakan bu sözü geri alacak.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yok, yok öyle bir şey, yok öyle bir şey.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Bu sözü geri alacak. Sayın Başkan, tutanakları getirerek...
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - İyi ki iktidar değilsiniz çünkü sizin sözlerinizin devleti bağlayan bir tarafı yok ama biz söylersek devleti bağlar. Ne diyoruz?
     OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan...
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Antlaşmalarla devredilmeyen bütün adaların egemenliği Osmanlı Devleti'ne aittir.
     OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan...
     BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum.
     MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Külli halefiyet yoluyla da Türkiye Cumhuriyeti'nindir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder