Diyanet sıkça personel alımına giderken, yasal kılıfı kullanarak
ilan veriyor.
Bunda bir şey yok, zaten yapmalı ancak ilanlarda kullandığı
ifade, Kur'an ve İslam ahlakıyla tamamen zırt.
Örneğin ilanda geçen şu ifade.
Personel olacaklar için... mani bir engeli bulunmadığına
dair adayın beyanı esas alınacaktır. Gerçeğe aykırı
belge ve beyanda bulunduğu tespit edilenlerin başvuru ve sınavları
geçersiz sayılacağı gibi görevlendirme yapılması halinde de görevle ilişiği
kesilecektir. Şayet İdareler tarafından kendilerine bir
bedel ödenmiş ise bu bedel yasal faizi ile birlikte tazmin edilecektir.
Alacağı personelin sıfatı, görevi özellikleri ne olursa
olsun bir kere sen Diyanet'e personel alıyorsun.
İçlerinde imam olacaklar da var.
Ve kullandığı ifadeye bakar mısınız?
Gerçeğe aykırı beyan...
Bizi aldatan, bizden değildir./et-Terğib ve’t Terhib, c.3
Bizi aldatan, bizden değildir./et-Terğib ve’t Terhib, c.3
Yahu imam gerçeğe aykırı beyanda bulunabiliyorsa, onu
yetiştiren kurumları derhal kapatın.
Sadece Kur'an'da geçekleri savunmayı doğrudan ve dolaylı
olarak emreden 289 adet ayet bulunuyor.
İncil'de 205, Tevrat'ta 127, Zebur'da 19 yerde gerçekleri
söylenmesi, savunulması, korkulmaması gibi tavsiyeler var.
Diyanet ne diyor?
Gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar...
Kardeşim, bunca ayet varken hala gerçeklerden kaçanları
yetiştiren dinsel kurumlar varsa suç sahtecilik yapanlarda değil, din veya dini
eğitim sistemindedir.
Peki ya faiz?
Sadece Kur'an'da açık ve doğudan, dolaysız olarak ifade
bulduğu 8 ayet var.
Aynı şekilde net ve açık olarak İncil'de 2, Zebur'da 1,
Tevrat'ta 14 yerde ifade ediliyor.
Dolaylı ifadeleri söylemiyorum bile, doğrudan ve herkesin
anlayacağı dilden söylenenlerden bahsediyorum.
Şimdi soruyorum.
Diyanet yeni bir İslam yaratmakta mıdır yoksa Diyanet,
Dinayet mi olmuştur ki İslami cinayet işlemektedir?
Kardeşim, İslam'da da laiklik vardır ve laik sistemlerde din
kurumları olmaz.
Sistem sadece devlete, millete karşı faaliyet yapılıyor mu
onu denetler.
Herkes inandığı dinin mabedini de, papazını hahamını,
imamını da seçer, mali külfetine de katlanır.
Davutoğlu ya da başka bir siyasetçiden inançlarının gereğini
yapmak için izin istemez.
Laik sistemlerde devletler dinsel kurumlara para aktarmaz.
İnananlar inandıkları dinin finansmanından da doğrudan
kendileri sorumlu olurlar ki, başkalarının inançlarını aşağılamasın,
küçümsemesinler.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında elbet gerekliydi fakat o
gereksinim imdi kalktığı gibi, tam tersine dönmüş, devleti ele geçirenlerin
sapkın inançlarını yetiştirme, filizlendirme ortamına dönmüştür, 77 yıldır da
bu şekilde Diyanet resmen cinayet işlemektedir.
Artık bu din tüccarlığından, rantçılık, tefecilikten devlet
kurtarılmalıdır.
O nedenle "DİYANET KAPATILMALIDIR", aksi halde
milletin öz inançları da yok edilmekte devam edecektir.
Benim çocuğuma senin saçma inançlarını öğretmen için vergi
ödemiyorum.
Yarın öküze tapan birileri iktidar olursa, çocuklarımızı
öküze tapmaları için vergilerimizden ne kadar kullanacaklardır, millet buna
daha ne kadar katlanacaktır?
Kur'an'ın açıkça faizi haram kıldığı ve bunu en iyi bilmesi
gereken kurum, faiz alacağım diyor ve ilanında bunu milletin gözüne sokuyorsa,
orada ne din ne iman ne de ilahi bir ulviyetin olmadığı açıktır.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az geliyor,
yapacak bir şey yok.
16.2.2016
A. Dursun
Hatay'da kafası kesilen askerin karakolunu Yeni Şafak
muhabiri hedef göstermiş.
Hedef gösterenler arasında Yeni Şafak muhabiri Yılmaz Bilgen
de bulunuyor. Bilgen'in tepkiler üzerine Twitter hesabını kapattığı görüldü.
15.02.2016
birgun.net
O Mülteciler dediği
IŞİD dir.
Ve sınırda ki askerlerimiz cihatçı terörist IŞİD'in geçişine izin
vermediği için,cihatçı bir gurup tarafından gece pusu kurup bir askerimizin
boğazını kesmiştir. Ve AKP hükümeti bu ve bunun gibi olaylara göz yummaktadır. Resim....
Zavallı ülkem, kendi vergilerimle kendime tecavüzü izlettiriyorsun bana, sanırım senin de sonun geldi, umarım o günleri göremem...






Hiç yorum yok:
Yorum Gönder