Her hangi bir din, ücret/menfaat karşılığı öğretilir mi?
Br çok yerde fetva vermeye kalkanlar, kendilerine yöneltilen
sorulara yanıtlar vermektedir.
Örneğin, "Kur'an satmak günah mı, Kur'an'dan para
kazanmak caiz mi" gibi.
Öncelikle şunu bilmeliyiz.
Kur'an satamazsınız çünkü orijinal Kur'an yoktur.
Orijinal sayılan, zannedilen Mushaf'tan (ciltlenmiş
kağıtlar) bahsedebilirsiniz ki, onun da orijinalleri zaten muhafaza altındadır,
onu da satamazsınız.
Öyleyse, tavşanın suyunun suyu teşbihiyle söylersek,
Kur'an'ın orijinali olmadığı için Mushaf'ın kopyasının kopyalarını satabilir miyiz
diye sorulmuş kabul ediyorum.
Orijinali olmayan bir şeyi satmanın da aslında günahı olamaz
ancak, o niyetle satılması doğru değildir.
Satmaktaki kasıt, kandırma, aldatma mecazı içinde değil de,
ücret karşılığı menfaat edinerek sebeplenmeyse, orada ayetlere bakmamız
gerekir.
Tüm dinler, kendilerinden çıkar amaçlı sebeplenmeyi açıkça
yasaklamışlardır.
Onları aşağıda vereceğim ama bizi ilgilendiren yazı konusu
Kur'an olduğu için sınırlı tutuyorum.
Ahmet Dursun olarak şahsi düşünceme göre, menfaat elde etmek,
yaratılışın tüm canlılara verdiği en doğal haktır.
Ancak bu hak, yaşamın kutsallığı içerisinde
değerlendirilmeli ve yaşamı devam (idame) ettirmenin dışına çıkmamalıdır.
Nitekim, hayvanlar dahi doyduklarında saldırıyı kestiklerine
göre, insanın doyuma ulaşmasından sonra sürdüreceği menfaat faaliyetleri alenen
işkence, eziyet hatta cinayettir.
Nitekim 2/BAKARA-219'da, el afve(fazlasını), yunfikûne(infâk
ediyorlar/yardımlaşıyorlar) diyerek hem fazlanın olumsuzluğunu hem de
ihtiyaçtan fazlanın paylaşılması gereğine vurgu yapmaktadır.
Peki, fazlayı talep eden, daha çok isteyen belirtilmiş
midir?
Onu da 50/KAF-30'dan, li cehenneme(cehenneme), helimtele’ti
(doydun mu), nekûlu(deriz), hel min
mezîdin(çoğu var mı) tekûlu(der) diyerek, daha fazla isteyenin ancak cehennem
olacağını, başka ifadeyle fazla istemenin yaratılışa aykırı olduğunu, bir ceza
olduğunu anlatır.
Bu bağlamda İslam düşüncesinde olanların, dini
ticarileştirmesinin mümkün olamayacağı ortadadır.
Öyleyse, bir menfaat, çıkar tesis ediliyor mu, arkasında bir
şahsi çıkar var mıdır araştırmadan, din ticareti yapanlara dur demeyenlerin
iman etmiş olduklarından şüpheye düşmek için bir engel kalmıyor.
Elbet ki, 4/94'te, ...leste mu’mina(mü'min değilsin), la
tekulu li men(kimseye demeyin) diyerek, Müslüman'ıım diyen birine, "hayır
Müslüman değilsin" diyemeyeceğini söylüyor.
Ancak asla şüphe etmeyin demiyor, zira kimin imanının kabul
olunduğunu yalnız ben bilirim dediğine göre, ret edemezsiniz ama şüpheye düşmeden
de davranmamalısınız.
Örneğin günümüz siyasetinde, sizlere sadece Müslüman
olduğunu söyleyenlere, 5/103'te, la ya’kılun(akledemeyen/körü körüne
giden) dediği, körü körüne itaat etmeniz gibi, TV'lerde günlüğü asgari
ücretlinin 3 yıllık maaşına denk gelerek çıkıp, sizlere din satanlara da
inanmamanız gerektiğini söyleyen ayetleri aşağıda veriyorum.
İlgisini çekenler, daha evvelki yazışma ve yazılarıma bakabilirler.
Kur'an değiştirilmiş, revize edilmiştir.
Kur'an'ın lisanının Arapça değil Aramice olduğu.
Kur'an-ı Kerim'in orijinali yakıldı mı?
Kur’an’ın Tek Harfi Bile Değiştirilmedi mi?
Türban türbana, cüppe cüppeye, sakal sakala dolanmış...
Kur'an'ın orijinal olması iddiası.
1.500 Yıllık İncil hakkında...
KUR'AN:
36/YÂSÎN-21: ecran ve hum (menfaat/ücret istemeyen), ittebiû
men(kişilere uyun)
38/SÂD-86: ecrin(menfaat/ecir/ücret), mâ es’elukum(sizden
istemiyorum)
23/MU'MİNÛN-72: Em tes’eluhum(yoksa onlardan istiyor musun),
harcen (menfaat/ücret/karşılık)
12/YÛSUF-104: mâ tes’eluhum(Onlardan istemiyorsun), min ecr(menfaat/ücret)
EN'ÂM : 90.
İşte o peygamberler Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların yoluna
uy. De ki: Ben buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu âlemler için ancak bir öğüttür.
YÛNUS : 72.
"Eğer yüz çeviriyorsanız, zaten ben sizden bir ücret
istemedim. Benim ecrim Allah'tan başkasına ait
değildir ve bana Müslümanlardan olmam emrolundu."
HÛD : 51. Ey
kavmim! Ben, ona karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, beni yaratandan başkasına ait değildir. Hâla aklınızı kullanmıyor
musunuz?
KEHF : 77. Yine
yürüdüler. Nihayet bir köy halkına varıp onlardan yiyecek istediler. Ancak köy
halkı onları misafir etmekten kaçındılar. Derken orada yıkılmak üzere bulunan
bir duvarla karşılaştılar. Hemen onu doğrulttu. Musa: Dileseydin, elbet buna
karşı bir ücret alırdın, dedi.
FURKÂN : 57. De ki:
Buna karşılık, sizden, Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen kimseler dışında
herhangi bir ücret istemiyorum.
ŞUARÂ : 41.
Sihirbazlar geldiklerinde Firavun'a: Şayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize
bir ücret vardır değil mi?
dediler.
ŞUARÂ : 109. Buna
karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ecrimi
verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir.
ŞUARÂ : 127. Buna
karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ecrimi
verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir.
ŞUARÂ : 145. Buna
karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ecrimi
verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir.
ŞUARÂ : 164. Buna
karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ecrimi
verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir.
ŞUARÂ : 180. Buna
karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretimi verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir.
KASAS : 26. İki
kızından biri: Babacığım! Onu ücretle tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi
kimse, güçlü ve güvenilir olandır, dedi.
SEBE' : 47. De ki:
Ben sizden bir ücret istemişsem, o sizin olsun. Ücretim yalnız Allah'a aittir. O, her şeye şahittir.
ŞÛRÂ : 23. İşte
Allah'ın, iman eden ve iyi işler yapan kullarına müjdelediği nimet budur. Deki:
Ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret
istemiyorum. Kim bir iyilik işlerse onun sevabını
fazlasıyla veririz. Şüphesiz Allah bağışlayan, şükrün karşılığını
verendir.
TÛR : 40. Yoksa
sen kendilerinden bir ücret istiyorsun da, bu yüzden
onlar ağır bir borç altında eziliyorlar mı?
TALÂK : 6. Onları gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin
bir bölümünde oturtun, onları sıkıştırıp kendilerine zarar vermeye kalkışmayın.
Eğer hâmile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için çocuğu
emzirirlerse onlara ücretlerini verin, aranızda uygun bir
şekilde anlaşın. Eğer anlaşamazsanız çocuğu, başka bir kadın emzirecektir.
KALEM : 46. Yoksa sen onlardan bir ücret
istiyorsun da bu yüzden onlar ağır bir borç altında
mı kalıyorlar?
İNCİL
Matta -
BÖLÜM 20 : Mat.20: 8 "Akşam olunca, bağın sahibi kâhyasına, 'İşçileri
çağır' dedi. 'Sonuncudan başlayarak ilkine kadar, hepsine ücretlerini ver.'
Luka - BÖLÜM 10 : Luk.10: 7 Girdiğiniz evde kalın, size ne
verirlerse onu yiyip için. Çünkü işçi ücretini hak eder. Evden eve taşınmayın.
Yuhanna - BÖLÜM 4 : Yu.4: 36 Eken ve biçen
birlikte sevinsinler diye, biçen kişi şimdiden ücretini alır ve sonsuz yaşam için ürün toplar.
Yuhanna - BÖLÜM 10 : Yu.10: 12 Koyunların
çobanı ve sahibi olmayan ücretli adam, kurdun geldiğini görünce koyunları bırakıp kaçar. Kurt da onları
kapar ve dağıtır.
Yuhanna - BÖLÜM 10 : Yu.10: 13 Adam kaçar.
Çünkü ücretlidir ve koyunlar için kaygı
duymaz.
Elçilerin İşleri - BÖLÜM 1 : Elç.1: 18 Bu adam,
yaptığı kötülüğün karşılığında aldığı ücretle bir tarla satın aldı. Sonra baş aşağı düştü, bedeni yarıldı ve bütün
bağırsakları dışarı döküldü.
Vahiy - DİPNOTLAR: : 6:6 "Bir ölçek
buğday bir dinara": Burada ölçek diye çevrilen Grekçe sözcük, o çağda bir
erin günlük yiyeceği, dinarsa işçinin günlük ücretiydi.
Pavlus'un Mektupları - Pavlus'tan Romalılar'a Mektup: Rom.4: 4 Çalışana verilen ücret lütuf değil, hak sayılır.
Pavlus'un Mektupları - Pavlus'tan Romalılar'a Mektup: Rom.6: 23 Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.
Pavlus'un Mektupları - Pavlus'tan Timoteos'a Birinci Mektup : 1.Ti.5: 18 Çünkü Kutsal Yazı'da şöyle deniyor: "Harman döven
öküzün ağzını bağlama" ve "İşçi ücretini hak eder."
Yakup'un Mektubu - BÖLÜM 5 : Yak.5: 4 İşte,
ekinlerinizi biçen işçilerin haksızca alıkoyduğunuz ücretleri size karşı haykırıyor. Orakçıların feryadı Her Şeye Egemen Rab'bin
kulağına erişti.
TEVRAT
Tevrat -
YARATILIŞ KİTABI : Yar.29: 15 Lavan,
"Akrabamsın diye benim için bedava mı çalışacaksın?"dedi,
"Söyle, ne kadar ücret istiyorsun?"
Tevrat - YARATILIŞ KİTABI : Yar.30: 32 Bugün bütün sürülerini yoklayıp
noktalı veya benekli koyunları, kara kuzuları, benekli veya noktalı keçileri
ayırayım. Ücretim bu olsun.
Tevrat - MISIRDAN ÇIKIŞ : Çık.12: 45 Konuklar ve ücretli işçiler ondan yemeyecek.
Tevrat - LEVİLİLER : Lev.25: 6 Şabat Yılı'nda ülke ne ürün
verirse, sizin için, köleleriniz, cariyeleriniz, yanınızda çalışan ücretliler ve aranızda yaşayan yabancılar için yiyecek olacak.
Tevrat - LEVİLİLER : Lev.25: 50 Efendisiyle hesap görmeli.
Kendisini sattığı yıldan özgürlük yılına kadar geçen yılları sayacaklar. Özgürlüğünün
bedeli, kalan yılların sayısına göre bir işçinin gündelik ücreti üzerinden hesap edilecektir.
Tevrat - ÇÖLDE SAYIM : Say.18: 31 Siz ve aileniz her yerde ondan
yiyebilirsiniz. Buluşma Çadırı'nda yaptığınız hizmete karşılık size verilen ücrettir bu.
Tevrat - ÇÖLDE SAYIM : Say.22: 7 Moav ve Midyan ileri gelenleri
falcılık ücretini alıp gittiler. Balam'a
varınca Balak'ın bildirisini ona ilettiler.
Tevrat - YASANIN TEKRARI : Yas.15: 18 Kölenizi özgür bırakınca
üzülmemelisiniz. Size hizmet ettiği bu altı yıl boyunca ücretli bir işçiden iki kat fazla iş görmüştür. Tanrınız RAB yaptığınız her
işte sizi kutsayacaktır."
Tevrat - YASANIN TEKRARI : Yas.23: 4 Mısır'dan çıktığınızda yolda sizi
ekmek ve suyla karşılamadılar. Aram-Naharayim'deki Petor Kenti'nden Beor oğlu Balam'ı
size lanet okuması için ücretle tuttular.
Tevrat - YASANIN TEKRARI : Yas.24: 15 Ücretini her gün, güneş batmadan ödeyeceksiniz. Yoksul olduğu için güvencesi
odur. Yoksa sana karşı RAB'be haykırır ve sen de günah işlemiş sayılırsın.
Tevrat - YEŞU : Yeşu.16:
10 Ne var ki, Efrayimoğulları Gezer'de yaşayan Kenanlılar'ı buradan sürmediler.
Kenanlılar bugüne kadar Efrayim oğulları arasında yaşayıp onlara ücretsiz hizmet etmek zorunda kaldılar.
Tevrat - HAKİMLER : Hak.18: 4 Levili Mika'nın kendisi için
yaptıklarını anlattı. "Bana verdiği ücrete karşılık ona kâhinlik ediyorum" dedi.
Tevrat - 2. SAMUEL : 2.Sa.24: 24 Ne var ki kral,
"Olmaz!" dedi, "Senden malını kesinlikle bir ücret
karşılığında satın alacağım. Çünkü Tanrım RAB'be
karşılığını ödemeden yakmalık sunular sunmam." Böylece Davut harman yerini
ve öküzleri elli şekel gümüş karşılığında satın aldı.D Not 24:24 "Elli
şekel": Yaklaşık 575 gr.
Tevrat - 1. KRALLAR : 1.Kr.5: 6 "Şimdi
bana Lübnan'dan sedir ağaçları kesmeleri için adamlarına buyruk ver. Benim
adamlarım da seninkilerle birlikte çalışsın. Adamların için istediğin ücreti vereceğim. Aramızda Saydalılar kadar ağaç kesmede usta adamlar
olmadığını biliyorsun."
Tevrat - 2. TARİHLER : 2.Ta.24: 12 Kral Yoaş'la Yehoya da parayı
RAB'bin Tapınağı'nda yapılan işlerden sorumlu olanlara veriyorlardı. RAB'bin
Tapınağı'nı onarmak için ücretle taşçılar, marangozlar, demir ve tunç işçileri tuttular.
Tevrat - NEHEMYA : Neh.11: 23 Pers Kralı'nın ezgicilerle ilgili
buyruğu vardı. Düzenli olarak her gün ücretlerini alacaklardı.
Tevrat - NEHEMYA : Neh.12: 47 Zerubbabil'in ve Nehemya'nın
yaşadığı dönemde bütün İsrail halkı bağışlarıyla ezgicilerin ve kapı
nöbetçilerinin ücretlerini gününde karşıladı.
Levililer'in hakkını ayırdılar, Levililer de Harun soyundan gelenlerin hakkını
ayırdı.
Tevrat - ÖZDEYİŞLER : Özd.6: 26 Çünkü fahişe yüzünden insan bir
lokma ekmeğe muhtaç kalır, Başkasının karısıyla yatmak da kişinin canına mal
olur.D Not 6:26 "Çünkü fahişe yüzünden insan bir lokma ekmeğe muhtaç kalır"
ya da "Çünkü fahişenin ücreti ancak bir somun ekmektir".
Tevrat - ÖZDEYİŞLER : Özd.10: 16 Doğru kişinin ücreti yaşamdır, Kötünün geliriyse kendisine cezadır.
Tevrat - ÖZDEYİŞLER : Özd.26: 10 Oklarını gelişigüzel fırlatan
okçu neyse, Yoldan geçen akılsızı ya da sarhoşu ücretle tutan da öyledir.
Tevrat - YEŞAYA : Yşa.19: 10 Dokumacılar bunalacak, Ücretliler sıkıntıya düşecek.
Tevrat - YEŞAYA : Yşa.40: 10 İşte Egemen RAB gücüyle geliyor,
Kudretiyle egemenlik sürecek. Ücreti kendisiyle birlikte, Ödülü önündedir.
Tevrat - YEŞAYA : Yşa.45: 13 Koreş'i doğrulukla harekete
geçirecek, Yollarını düzleyeceğim. Kentimi o onaracak, Sürgünlerimi ücret
ya da ödül almadan o özgür kılacak." Böyle
diyor Her Şeye Egemen RAB.
Tevrat - YEŞAYA : Yşa.46: 6 Kimisi bol keseden harcadığı
altından, Terazide tarttığı gümüşten Ücret karşılığında kuyumcuya ilah yaptırır, Önünde yere kapanıp tapınır.
Tevrat - YEREMYA : Yer.22: 13 "Sarayını haksızlıkla,
Yukarı odalarını adaletsizlikle yapan, Komşusunu parasız çalıştıran, Ücretini ödemeyen adamın vay başına!
Tevrat - YEREMYA : Yer.46: 21 Ücretli askerleri besili danalar gibi. Onlar da geri dönüp birlikte kaçacak,
Yerlerinde durmayacaklar. Çünkü üzerlerine yıkım günü, Cezalandırılacakları an
gelecek.
Tevrat - HEZEKİEL : Hez.16: 31 Her yolun başına fuhuş yuvaları
kurarken, bütün meydanlarda yüksek tapınma yerleri yaparken, fahişe gibi bile
değildin, ücretini küçümsedin.
Tevrat - HEZEKİEL : Hez.16: 33 Fahişelere ücret
ödenir. Oysa sen bütün oynaşlarına armağanlar
dağıttın. Fahişelik etmek için her yandan sana gelsinler diye rüşvet verdin.
Tevrat - HEZEKİEL : Hez.16: 34 Fahişeliğinde öbür kadınlara
benzemiyorsun. Çünkü fahişelik edesin diye kimse senin peşine düşmüyor. Ücret
ödeyen sensin,kimse sana ücret
ödemiyor. Bu yüzden öbürlerine benzemiyorsun.
Tevrat - HEZEKİEL : Hez.16: 41 Evlerini ateşe verecek, seni
birçok kadının gözü önünde yargılayacaklar. Fahişeliklerine son vereceğim,
artık oynaşlarına ücret ödemeyeceksin.
Tevrat - HEZEKİEL : Hez.29: 19 Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor:
Mısır'ı Babil Kralı Nebukadnessar'a vereceğim, onun servetini alıp
götürecek.Ordusuna ücret olarak ülkeden yağmaladığı
çapul malını dağıtacak.
Tevrat - HOŞEA : Hoş.2: 12
Viran edeceğim asmalarını, incir ağaçlarını, Hani, 'Bunlar oynaşlarımın bana
verdiği ücret tir dediği; Çalılığa
çevireceğim onları, Yem olacaklar yabanıl hayvanlara.
Tevrat - HOŞEA : Hoş.8: 9
Tek başına dolaşan yaban eşeği gibi Asur'a gittiler, Efrayim ücretli oynaşlar tuttu.
Tevrat - YOEL : Yoe.3: 3
Çünkü halkım için kura çektiler, Erkek çocukları fahişelere ücret
olarak verdiler. İçtikleri şaraba karşılık kızları
sattılar.
Tevrat - Yunus Rab'den Kaçıyor : Yun.1: 3 Ne var ki,
Yunus RAB'bin huzurundan Tarşiş'e kaçmaya kalkıştı. Yafa'ya inip Tarşiş'e giden
bir gemi buldu. Ücretini ödeyip gemiye bindi,
RAB'den uzaklaşmak için Tarşiş'e doğru yola çıktı.
Tevrat - MİKA : Mik.1: 7
Bütün putları paramparça edilecek, Tapınaklarındaki fahişelere verilen
armağanlar yakılacak. Samiriye'nin bütün putlarını yok edeceğim. Fahişelerin ücretiyle topladığı armağanlar Yine fahişelere ücret olacak."
Tevrat - MİKA : Mik.3: 11
Önderleri rüşvetle yönetir, Kâhinleri ücretle öğretir, Peygamberleri para için falcılık eder. Sonra da, "RAB
bizimle birlikte değil mi? Başımıza bir şey gelmez" diyerek RAB'be
dayanmaya kalkışırlar.
Tevrat - HAGAY : Hag.1: 6
Çok ektiniz ama az biçtiniz; yiyorsunuz ama doyamıyorsunuz,içiyorsunuz ama
neşelenemiyorsunuz; giyiniyorsunuz ama ısınamıyorsunuz; ücretinizi alıyorsunuz ama paranızı sanki delik keseye koyuyorsunuz."
Tevrat - ZEKERİYA : Zek.8: 10 "O günlerden önce insan ya da
hayvan için ücret yoktu.Düşman yüzünden hiç
kimse güvenlik içinde gidip gelemiyordu.Çünkü herkesi birbirine düşürmüştüm.
Tevrat - ZEKERİYA : Zek.11: 12 Onlara, "Uygun görürseniz ücretimi ödeyin, yoksa boş verin"dedim. Onlar da ücret
olarak bana otuz gümüş verdiler.
Nihat Hatipoğlu, Sultanahmet’teki oteline kaçak kat çıkıp, bitişikteki kamu arazisini üstüne geçirdi.
Televizyonda yaptığı dini programlar ve aldığı yüksek ücretlerle adından söz ettiren Nihat Hatipoğlu, otel işine soyundu. Önce Sultanahmet’te bir binayı 4.5 milyon liraya aldı ve 3 yıllık inşaat çalışmasının ardından Aya Sultan adını verdiği otelini 2012’de hizmete açtı. Aldığında 12.5 metre olan bina otele dönüştüğünde 15.5 metreye ulaşmıştı ve bu “yeni kat” imar planlarına aykırıydı.
Hatipoğlu bu otelle yetinmeyip işi büyütmeye karar verdi. 2013’te otelinin hemen arkasında bulunan binayı yine 4.5 milyon liraya satın aldı. Ancak iki bina arasında kamuya ait olan bir alan bulunuyordu.
Nihat Hatipoğlu'ndan, ''1 ay için 600 bin TL aldı'' diyenlere
BİNALAR ARASINDAKİ BOŞLUĞU DA ALDI
Taraf'tan ayfer Çalıkıran'ın haberine göre, bu durum Hatipoğlu için hiçbir engel teşkil etmedi. Yeni bina çalışmalarına başlandı. Aradaki kamuya ait “binalar arasındaki havalandırma boşluğu” da yeni alınan binaya dahil edildi. Çalışmalar 2014’te sona erdi, otel henüz hizmete açılmadı.
Fatih Belediyesi’ndeki CHP’li Meclis üyeleri konuyla ilgili soru önergesi verdiyse de üç aydır sorularına bir cevap alamıyor. Belediye’nin ruhsat verip vermediğine ilişkin sorularımız da cevapsız. Ancak Fatih Belediyesi İmar Müdürlüğü eski çalışanı adli bilirkişi ve inşaat mühendisi Harun Özüdoğru sadece kaçak kat nedeniyle bile bu binaların usulsüz olduğunu dile getiriyor. Arkeolojik sit alanı içerisinde yer alan 51 ada parselinde bulunan alandaki binaların imar planlarına göre en çok 12.5 metre yüksekliğinde olabileceğine dikkat çeken Özüdoğru, böyle bir yapıya belediyenin asla ruhsat veremeyeceğini belirtiyor ve ekliyor; “Eğer ruhsat vermişse suç işlemiştir.”
“BELEDİYE SUÇ İŞLİYOR”
Nihat Hatipoğlu, Sultanahmet’teki oteline kaçak kat çıkıp, bitişikteki kamu arazisini üstüne geçirdi.
Televizyonda yaptığı dini programlar ve aldığı yüksek ücretlerle adından söz ettiren Nihat Hatipoğlu, otel işine soyundu. Önce Sultanahmet’te bir binayı 4.5 milyon liraya aldı ve 3 yıllık inşaat çalışmasının ardından Aya Sultan adını verdiği otelini 2012’de hizmete açtı. Aldığında 12.5 metre olan bina otele dönüştüğünde 15.5 metreye ulaşmıştı ve bu “yeni kat” imar planlarına aykırıydı.
Hatipoğlu bu otelle yetinmeyip işi büyütmeye karar verdi. 2013’te otelinin hemen arkasında bulunan binayı yine 4.5 milyon liraya satın aldı. Ancak iki bina arasında kamuya ait olan bir alan bulunuyordu.
Nihat Hatipoğlu'ndan, ''1 ay için 600 bin TL aldı'' diyenlere
BİNALAR ARASINDAKİ BOŞLUĞU DA ALDI
Taraf'tan ayfer Çalıkıran'ın haberine göre, bu durum Hatipoğlu için hiçbir engel teşkil etmedi. Yeni bina çalışmalarına başlandı. Aradaki kamuya ait “binalar arasındaki havalandırma boşluğu” da yeni alınan binaya dahil edildi. Çalışmalar 2014’te sona erdi, otel henüz hizmete açılmadı.
Fatih Belediyesi’ndeki CHP’li Meclis üyeleri konuyla ilgili soru önergesi verdiyse de üç aydır sorularına bir cevap alamıyor. Belediye’nin ruhsat verip vermediğine ilişkin sorularımız da cevapsız. Ancak Fatih Belediyesi İmar Müdürlüğü eski çalışanı adli bilirkişi ve inşaat mühendisi Harun Özüdoğru sadece kaçak kat nedeniyle bile bu binaların usulsüz olduğunu dile getiriyor. Arkeolojik sit alanı içerisinde yer alan 51 ada parselinde bulunan alandaki binaların imar planlarına göre en çok 12.5 metre yüksekliğinde olabileceğine dikkat çeken Özüdoğru, böyle bir yapıya belediyenin asla ruhsat veremeyeceğini belirtiyor ve ekliyor; “Eğer ruhsat vermişse suç işlemiştir.”
“BELEDİYE SUÇ İŞLİYOR”
Özüdoğru, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca, yapı inşaat
ruhsatı alınmadan bu tür esaslı bir inşaatın ya da tadilatın
yapılamayacağını dile getirdi. Özüdoğru ayrıca parsellerin 1. derece
arkeolojik sit alanında olduğunu, binalar arası birleştirme için ilgili
koruma kurulundan izin alınması gerektiğini belirtti. Belediyenin bu
koşullarda her iki binaya da ruhsat veremeyeceğini söyleyen Özüdoğru;
“Bina işletmeleri ya ruhsatsız olarak kullanılmakta ya da daha kötüsü
Belediye ruhsat vererek suç işledi” dedi.
MUHABİRİ TEHDİT ETTİLER
Bu haberi hazırlayan Taraf muhabiri Ayfer Çalıkıran, çeşitli tehditlere maruz kaldı. Çalıkıran, yaşadıklarını şöyle anlattı;
"Haber için fotoğraf çekmek üzere otele gittim. Dışarıdan Aya Sultan Oteli’nin fotoğrafını çekerken yanıma 3 kişi geldi. Bir tanesi otelin sahibi olduğunu söyledi ve neden fotoğraf çektiğimi sordu. Sonra otelin lobisine davet etti. Burada o şahsın çalışanı olan iki kişi daha vardı. Bir de resepsiyon görevlisi, yabancı olduğunu düşündüğün iki de otel müşterisi. Beni içeriye davet eden kişi “Seni kim gönderdi, amacın nedir, kimsin sen” diye bağırmaya başladı. Ben de gazeteci olduğumu ve haber için fotoğraf çektiğimi söyledim. Diğer binaya geçiş olup olmadığını sordum. Duvarları yumruklayarak, “Sen benim özel mülkümün fotoğrafını çekemezsin, polis çağıracağım ve senden şikayetçi olacağım” dedi.
Bunun üzerine ben de 155’i aradım fakat hat yoğundu, kimseye ulaşamadım. Ardından oradan çıkmak için kapıya yöneldim. Çalışanlarına “Otelin kapısını tutun” dedi. Beni orada zorla tutamayacaklarını söyledim. Kolumu tutmaya çalıştı. Muhabir kartımın fotokopisini çekmek istediler. İzin vermedim. Kapıya ilerledim. Otelin sahibi olduğunu iddia eden bu kişi “Kız olmasaydın seni döverdim. Dua et kızsın. Sen şimdi git ben seni yarın gazeteden aldırmasını da bilirim” diyerek tehdit etti. Otelden ayrıldım. Nihat Hatipoğlunun Hukuksuz oteli Ulusal basında
MUHABİRİ TEHDİT ETTİLER
Bu haberi hazırlayan Taraf muhabiri Ayfer Çalıkıran, çeşitli tehditlere maruz kaldı. Çalıkıran, yaşadıklarını şöyle anlattı;
"Haber için fotoğraf çekmek üzere otele gittim. Dışarıdan Aya Sultan Oteli’nin fotoğrafını çekerken yanıma 3 kişi geldi. Bir tanesi otelin sahibi olduğunu söyledi ve neden fotoğraf çektiğimi sordu. Sonra otelin lobisine davet etti. Burada o şahsın çalışanı olan iki kişi daha vardı. Bir de resepsiyon görevlisi, yabancı olduğunu düşündüğün iki de otel müşterisi. Beni içeriye davet eden kişi “Seni kim gönderdi, amacın nedir, kimsin sen” diye bağırmaya başladı. Ben de gazeteci olduğumu ve haber için fotoğraf çektiğimi söyledim. Diğer binaya geçiş olup olmadığını sordum. Duvarları yumruklayarak, “Sen benim özel mülkümün fotoğrafını çekemezsin, polis çağıracağım ve senden şikayetçi olacağım” dedi.
Bunun üzerine ben de 155’i aradım fakat hat yoğundu, kimseye ulaşamadım. Ardından oradan çıkmak için kapıya yöneldim. Çalışanlarına “Otelin kapısını tutun” dedi. Beni orada zorla tutamayacaklarını söyledim. Kolumu tutmaya çalıştı. Muhabir kartımın fotokopisini çekmek istediler. İzin vermedim. Kapıya ilerledim. Otelin sahibi olduğunu iddia eden bu kişi “Kız olmasaydın seni döverdim. Dua et kızsın. Sen şimdi git ben seni yarın gazeteden aldırmasını da bilirim” diyerek tehdit etti. Otelden ayrıldım. Nihat Hatipoğlunun Hukuksuz oteli Ulusal basında




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder