Yine gündem ekonomi olamıyor, petrol zamları olamıyor,
emeklinin çilesi, işçi-memurun ezilişi olamıyor.
Yine gündem dış gelişmeler, dış siyasetimiz, komşu ülkelerle
olan düşmanca tavırlarımız, terör, şehitler, tecavüzler vs...olamıyor.
Yine gündem çıkan yasalarla nasıl ezildiğimiz, AB ve ABD'ye
tanınan imtiyazlar, Vekillerimizin kıyak
maaşları, KaçAK Saray'ın milyar dolarlara varan harcamaları, çiftçinin perişan
hali, hayvancılığın yok edilmesi, TÜİK verilerine göre % 350'ye varan zamlar söz konusu olamıyor.
Örneğin TÜİK verilerine göre, 2015'in zam şampiyonu % 107 ile zeytinyağı, % 60 ile sarımsak, % 58 ile yeşil soğan, % 48 ile ıspanakta gerçekleşti.
Yine Barzani PKK ile Türkiye arabulucusu, Sinirlioğlu ve Fidan Bağdat'ta bir araya geldi.
Ama bunlar söz konusu bile olamıyor.
Neden olamıyor?
Çünkü İslamcı şaklabanın biri para kazanacak diye saçmalama
ve toplumun düşüncelerini aşağılama hakkını kullanıyor.
Kâ'be'de
bile ıslıklı sloganlar atıyorlar üstelik bunlar Müslüman.
Abdullah
ibn-i Abbas, Resul-i Ekrem, Fahreddin er-Râzî, Sahih-i Müslim, Tirmizi gibi
kaynaklardan anlaşıldığı üzere cahiliye döneminde de Kâ'be tavaf ediliyor ve
ıslık çalarak, el çırparak bu teşvik ediliyordu.
Ta ki ayet
gelene kadar devam etti.
8/35'de salatuhum indel beyti (onların
badeti Kâ'be'nin yanında), mukâen ve tasdiyeh (ıslık çalıp el çırpmak), kuntum
tekfurûn( kâfir oldunuz) diyerek bu hareket açıkça yasaklanmıştır.
Lakin yeni
İslam'ın mü'minleri Ilımlı-Uyumlu Kur'an'a göre tavaf ettikleri için, orada
bulunan başbakan da daha 180 derece ile 360 derece arasındaki farkı bilemeyecek
kadar cahil olduğu için gaza geliyor ve onları tıpkı putperestlikten kalma
sünnetle teşvik edercesine selamlıyor.
Yazıktır
yazık, hadi mü'min bir halttan haberi yok da ya sen?
Kendini
yönetemeyenler ülke yönetecek, bir de anayasa yapacaklar, vay başımıza
gelenler.
Bu Tevrat'ta bile yasaklanmışken, Müslüman neden buna uyar anlamak çok zor.
TEVRAT:
EYÜP : Eyüp.27: 23 Onunla alay ederek el çırpar, Yerinden
ıslık çalar. Dip
Not 27:23 Bazı uzmanlara göre 27:13-23 ayetleri Sofar'ın sözleridir.
YEŞAYA : Yşa.5: 26 RAB uzaktaki
ulusları bir sancak işaretiyle, dünyanın en uzağındakileri ıslık sesiyle
çağıracak; hızla, hemen gelecekler.
YEŞAYA : Yşa.7: 18 "O gün RAB
Mısır ırmaklarının ta uçlarından sinekleri, Asur topraklarından arıları ıslık la
çağıracak.
AĞITLAR : Ağı.2: 15 Yoldan geçen
herkes el çırparak seninle alay ediyor, Yeruşalim kızına baş sallayıp ıslık çalarak,
"Bütün dünyanın sevinci, güzellik simgesi dedikleri kent bu mu?"
diyorlar.
AĞITLAR : Ağı.2: 16 Düşmanlarının
hepsi seninle alay etti, Islık çalıp diş gıcırdatarak,
"Onu yuttuk" diyorlar, "İşte beklediğimiz gün, sonunda gördük
onu."
Bunları benim gibi dinsiz biliyor da, dindar neden bilmiyor
dersiniz?
Bilse zaten dindar olamaz da ondan bilmiyorlar.
Bu rezalet yetmiyor, hükümet eliyle beslenen çiftlik ucubeleri yine tüm bunlara
örtü gibi gerilmeyi başarıyorlar.
Vahdet (birlik, beraberlik, dayanışma)adıyla yayın yapan bir
gazete köşesinde, birliğimizi, dirliğimizi bozucu yayınlar yapılıyor.
Yazarlarından Seyfi Şahin isimli bir kendini ve bilgi
düzeyini bilmez, çıkıp millete ahkâm kesmek istemiş.
Şöyle diyor.
Charles Darwin'in Türlerin Kökeni (1860)'da yayımı
yapılıyor, yaklaşık 6 ay kadar sonra
Oxford Müzesi'nde piskoposlar ve bilim adamları bir tartışma yapıyorlar.
İçlerinden piskopos Samuel Wilberforce'un, Darwin tezini
savunduğu için İngiliz biyolog Thomas
Henry Huxley'a "atalarının maymundan gelip gelmediğini" sormasıyla bugüne kadar gelen evrim tartışması başlıyor.
Darwin, insanın maymundan geldiğini söylemediği halde
kilisenin cahil ve beyinsiz din adamları, o güne kadar ellerindeki gücü
kaybedeceklerini bildikleri için "insan maymundan gelmedi"
yaygarasını ortalığa serpmeye başlıyorlar.
Oysa Darwin, bütün canlıların birbiriyle akraba olduğunu iddia
ediyordu, yani insanların maymundan türediğini söylememiş ancak Anglo- Sakson
Kilisesi buna karşı hücum başlatarak Darwin'in iddiasıymış gibi algılanmasına
yol açmıştır.
Özetle "insan maymundan gelmiştir" diyen
kilisedir, "hayır bu yanlış" diyen de kilisedir.
Yazık ki dinden beslenen toplumlar her dönem olduğu gibi
okur-yazarlıktan uzakta olduğundan, hiçbir şeyin kaynağına inmezler.
Garabet olanda tüm dinlerde olduğu gibi kiliseye bağlı
olanlar da sadece din görevlilerinin söylediklerine inanıp, asla kitaplarını
okumamışlardır.
İşte İslam dünyasına da bulaşan bu hastalık, yazık ki o
hastalıktan beslenen meczupları, salt paraları olduğu için topluma adam,
gazeteci, hoca diye sunmaktadır.
Kapital ve kapitalizmin en büyük kazancıda budur.
Emperyalizm o nedenle dinleri destekler, çünkü dinler yok
olursa emperyalizm de yok olacaktır.
Yazık ki Seyfi Şahin'de inandığı kitabını okumadığı gibi,
kendi gibi tek kitaptan beslenen kahir ekseriyetin beynine tecavüz ederek para
kazanmaktadır.
O nedenle din dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ticaret ve
rant kapısıdır.
O kapı kapatılıp yok edilmedikçe, ne Darwin tartışması biter
ne de maymun masalları.
Ey Müslüman, Darwin'in maymundan geldiğimizi söylediği bir
kitabı varsa yüzümüze vurunuz, bulamazsanız size bunu iddia edenlere şunu
sorunuz.
"Darwin'in maymundan geldiğimizi yazdığı kitap
hangisidir, o kitabı sen okudun mu"
Eğer öyle bir tez, kitap varsa bize de getirin ki cahil
kalmayalım.
02.02.2016
A. Dursun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder