Yine kirli siyaset yine rezil ekonomi.
Yıllardır iktidarı aynı zihniyet yönetiyor, ülkem "İmam
Hatipler arka bahçemiz olacak" diyenlerin kavgasını yaşıyor ama değişen bir
şey yok.
Varsa yoksa hükümetlerin elleri, milletin ceplerinden
çıkamadı.
Yine aynı senaryo, hine aynı soygun düzeni, yine halka
hüsran.
550 efendi, terörist, mülteci beslemekten bir türlü
kurtulamamışken, bir de KaçAK Saray
çıktı başımıza.
Nasıl asgari ücretten vergiyi kaldırsınlar ki?
Üç kuruş kazananın parasında gözü olan bir hükümet ortada,
üç kuruş kazanan ise buna hamd ediyor, yetmiyor sürekli ellerindeki palayla
ceplerimizi biçenlere oy veriyorlar.
Bundan daha ürkütücü, korkutucu gerçek başka ne olabilir ki?
Eski maliye de, bakanı da aynıydı, yenisi de.
Sanki bu acı kader, bu garip halkın alnına yazı, boynuna
borç gibi yaftalanmış.
08.10.2015 tarihinde bakan Şimşek, "Ana muhalefetin asgari ücreti vergi dışı bırakacağını söylemesinin anlamlı olmadığını, zaten bunu vergi dışı bıraktıklarını" söylüyordu.
Devamında, "Türkiye'de bu sene yaklaşık 400 milyar lira vergi toplanıyor, bunun 2,7 milyar lirasının yani yüzde 0,5 civarındaki kısmın asgari ücrette gelir verisi oluşturuyor, CHP bu işin reklamını iyi yaptı, yapıyor. Asgari ücreti bin 300 liraya dahi çıkarsanız ve orada asgari ücretin gelir vergisini kaldırırsanız mesele asgari ücretten aldığınız 2,7 milyar lira değil, asgari geçim indiriminin yükselmesiyle bütün çalışanlardan almayacağımız vergi 10-11 milyar lira... 1.500 liraya çıkartırsanız, bu, katlanıyor.'Onların vaatleri popülisttir, 150-180 milyar lira yük getirecek" diyordu.
Yeni Maliye Bakanı'na bu gün (29.2.2016) sormuşlar.
Maliye Bakanı Naci Ağbal'a, Asgari ücret yılsonuna kadar 1300 TL olarak kalacak mı yoksa vergi dilimiyle düşüş olur mu diye sormuşlar.
Ağbal, "Asgari ücret artışının bütçeye yükü 11.4 milyar lira. Vergi konusunda bir düzenleme yapmak doğru değil. Vergi tarifesi değişecekse belli bir grup için olmaz." demiş.
Devamla, "Asgari ücretliden kesilecek 70 liralık ilave vergi sayesinde devlet 1 milyar 151 milyon lira kazanç sağlayacak. Bu yılın aralık ayında da bin liralık asgari ücret 944 liraya gerileyecek. Hükümet vergi diliminde farklı bir ayarlamaya gitmezse asgari ücretli eylül ayında yüzde 15’lik dilimi dolduracak ve ekim ayından itibaren yüzde 20’lik vergi kesintisine yakalanmış olacak." demiş.
Yahu bunun böyle olacağını daha yasal düzenleme yapmadan yazmıştım.
Üstelik ülke yöneten insanlarsınız, siz nasıl ülke yönetiyorsunuz?
Arkadaş, bu ülke size babanızdan miras mı kaldı ki hovarda mirasyediler gibi, dengesizce kararlar alıyor, harcama yapıyorsunuz?
CHP'yi popülist politikayla suçlamak sizi kurtarmaz, ülke ekonomisini de.
CHP kaç yıldır iktidara gelmemiştir bilmez misiniz?
İki ucu b.klu değneği elinize alıyorsunuz, sadece ve sadece Müslüman'ım dediğiniz için, sadece ve sadece Müslüman olduğu için size oy verenlere bile tecavüz eden bir aklı evvel politika uyguluyorsunuz.
Kardeşim çıkın artık cami kabuğundan, camilerden imam devşirerek ülke ekonomisi yönetilemez.
Sizin amacınız belli, nereden olursa olsun milletin cebine el atında, adının, şeklinin önemi yok.
Daha 3 gün evvel Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin BBB olan kredi notu ve durağan görünümünü teyit ettiğini açıkladı.
Bunlar Kur'an'da yazmaz, ne bilir Kur'an Standard & Poor's veya Moody's ya da Fitch Ratings'i?
Ne bilir cami imamı bunları, ne haberi olur tüm dinlerin bunlardan?
Bir an evvel işi ehline verin, vakit artık bitti, geç kaldınız.
Ülke ekonomisi çöktü, 70 cente muhtaç durumdayız ama bunu kimse fark edemiyor.
Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullandığımız yetmiyor, altın fiyatı 4 gün evvel 118 TL'yi geçmiş durumda.
Tamam, müritleri kandırabilir,
ülkenin % 60'ını inandırabilirsiniz ancak dünya sizin müritlerinizle aynı yönde
dönmüyor.
İnsanda biraz sıkılma duygusu olur.
Bu nasıl bir dindir ki, hem
kullanıcısına büyük rantlar sağlıyor hem de inananlarını büyük bir felaketin
eşiğine sürüklüyor.
"Bu işten nasıl kurtuluruz"
un hesabını yapan da yok.
Yolsuzluk ekonominiz öylesine yere
battı ki, hazineyi kuruttuğunuz için nereden para kazanacağınızı sapıttınız,
çünkü elde artık satıp, yiyecek bir şey kalmadı.
Toprakların bir kısmını peşkeş çektiniz,
o bile kurtaramadı.
İflas öylesine derinleşti ki, 101TL
diye yola çıktığınız yeni ehliyetlerden bile medet umar duruma düşürdünüz
hazineyi.
Sonunda vatandaşın itirazıyla ölümü
gösterip sıtmaya razı ederek, 15 TL'ye milleti ikna ettiniz.
Oysa sosyal devlet diyorsunuz.
Yemişim sosyalinizi de,
zihniyetinizi de.
Mültecilere harcadığınız paraların
miktarları arık ortalığa saçıldı, KaçAK Saray besleyeceğiz diye milletin
anasını ağlatıyorsunuz.
Asgari ücretten aldığınız vergiye
bile muhtaç duruma getirdiniz.
Yazıklar olsun, size de, sizin bu
rezil ekonomi yönetiminizi görmeyenlere de.
Bir an evvel milli bir hükümet
kurulmalı ve 15 yıllık AKP dönemi tamamen yargılanmalı, nereden buldun yasası tekrar
yürürlüğe konulmalı, haksız kazanç elde edenlerin tüm mal varlıkları, 7
sülalesiyle birlikte hapse atılmalı ve tamamının serveti devlete kalmalıdır.
Bu yapılırsa inanın dünyanın en
zengin ülkesi olacağız.
Ülkede ne bir ağaç bıraktınız ne bir
tutam ot.
Sonra da et fiyatlarını indireceğiz
masalları ile milleti aptal yerine koymaya devam ediyorsunuz.
Şu Bakan Faruk Çelik'te ne varsa
anlayamadım gitti.
Ya adam beddualı ya da özel görevli.
Nereye el attıysa kuruttu.
Çalışma bakanı oldu işçi, hayvancılık
bakanı oldu hayvancılık bitti.
Sahi bu işin sırrı nedir?
Bu ülkeyi çölleştirmeden gitmeyecek
misiniz?
Çölü o denli seviyorsanız, Suudi
çölleri sizi bekler a'akıllılar, neden bu toprakları çölleştirmekle
uğraşırsınız ki?
Yoksa alamadığınız bir intikam mı
var, varsa kininiz kime?
29.2.2016
A Dursun
Demirel: 1 cente bile
muhtacız
02 Mart 2002
9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ülkeyi 70 cente muhtaç etmekle suçlayan Başbakan Bülent Ecevit'e 20 yıl sonra yanıt verdi: "Şu anda 70 cente değil, bir cente muhtaç durumdayız. 100 cent olsa ne olacak, kullanamadıktan sonra."
Süleyman Demirel, Politika dergisinin son sayısında yayınlanan söyleşisinde ekonomik krizden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Hükümet'i yanlış ekonomik politikalar izlemekle suçlayan Demirel, 20 yıl önce kendisini ülkeyi 70 cente muhtaç etmekle suçlayan Başbakan Ecevit'e de yanıt vererek, "Şu anda 70 cente değil, bir cente muhtaç durumdayız, bir cente. 100 cent olsa ne olacak kullanamadıktan sonra" diye konuştu.
Başbakan Ecevit ve ortaklarının hükümetin alternatifi olmadığı yolundaki iddialarını eleştiren Demirel, alternatifsizliğin demokrasinin inkarı anlamına geldiğini söyledi. Alternatifsizliğin, çare çıkarmayan, yani hükümet çıkarmayan bir rejim olduğunu belirten Demirel, "Hükümet çıkarmayan bir demokrasi olmaz. Yönetilemeyen bir demokrasidir. Yani, yönetilemeyen demokrasi demek, işlemeyen ve felç olmuş bir demokrasi demektir" şeklinde konuştu.
25 BİN FABRİKADAN 15 BİNİ KAPANDI
Demirel, hükümetin seçimin zamanında yapılacağına ilişkin açıklamalarına da tepki gösterdi. Yapılan anketlerde bu hükümete inanmayanların oranının yüzde 79 çıktığına işaret eden Demirel, "Geriye ne kalıyor? Yüzde 21. Yüzde 21 size yeter mi? Yetmez. Zaten bu duruma gelince de, gerek halkın, gerek halkın, gerek kurumların size itimat etmesi ve sizin söylediklerinize inanması mümkün olmaz. Çünkü, zaten söylediğiniz şeyler tutmuyor" dedi.
GİDİN BAŞKASI GELSİN
Ekonomik kriz nedeniyle 25 bin fabrikadan 15 bininin kapandığını, 1 milyon 200 bin kişinin işsiz kaldığını, vatandaşın elektrik parasını ödeyemeyediğini, 775 bin kişinin kredi kartı yüzünden sıkıntıya girdiğini anlatan Demirel, "Ee bunlar iyi ise oturun kardeşim. İstediğiniz kadar oturun. Ama iyi değil. O zaman gidin. Gidin başkası gelsin. Hadise budur" dedi.
25 BİN FABRİKADAN 15 BİNİ KAPANDI
Demirel, hükümetin seçimin zamanında yapılacağına ilişkin açıklamalarına da tepki gösterdi. Yapılan anketlerde bu hükümete inanmayanların oranının yüzde 79 çıktığına işaret eden Demirel, "Geriye ne kalıyor? Yüzde 21. Yüzde 21 size yeter mi? Yetmez. Zaten bu duruma gelince de, gerek halkın, gerek halkın, gerek kurumların size itimat etmesi ve sizin söylediklerinize inanması mümkün olmaz. Çünkü, zaten söylediğiniz şeyler tutmuyor" dedi.
GİDİN BAŞKASI GELSİN
Ekonomik kriz nedeniyle 25 bin fabrikadan 15 bininin kapandığını, 1 milyon 200 bin kişinin işsiz kaldığını, vatandaşın elektrik parasını ödeyemeyediğini, 775 bin kişinin kredi kartı yüzünden sıkıntıya girdiğini anlatan Demirel, "Ee bunlar iyi ise oturun kardeşim. İstediğiniz kadar oturun. Ama iyi değil. O zaman gidin. Gidin başkası gelsin. Hadise budur" dedi.
Demirel, kimse ile zoru olmadığını ama herşeyin demokratik kurallar çerçevesinde olmasını savunduğunu belirterek, "Yani yüksek irade halkın iradesidir. Halkın iradesinden alın meşruiyeti ve gücü, çıkın ortaya. Halka inanmıyorsanız, o zaman yapılacak iş yoktur diyemem. Halka inanacaksınız. Halk size öyle bir ders verecek ki, ona inanmadığınızdan dolayı çok pişman olacaksınız" ifadesini kullandı.Hürriyet



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder