26 Şubat 2016 Cuma

Silahla değiştiren terörist, vekaleten değiştiren başkan oluyor.


TDK'ye göre Konsey (Keneş): Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble.


Cumhurbaşkanlığı 50 kişilik ‘Ekonomi ve Dış Ticaret Konseyi’ kuruyor
Nuray BABACAN / ANKARA

25 Şubat 2016
Cumhurbaşkanlığı, 35 sektör temsilcisi, 6 bakan ve tüm kurulların dahil olacağı 50 kişilik Ekonomi ve Dış Ticaret Konseyi kuruyor. Ekonomiden sorumlu tüm bakanlıkların yer alacağı konsey 3 ayda bir toplanacak.



Cumhurbaşkanlığı ülke sorunlarının takibi ve çözüm üretilmesi için yeni bir çalışma stratejisi geliştirdi. Bu konudaki, ilk cumhurbaşkanlığı kararnamesi, “Ekonomi ve Dış Ticaret Konseyi” için hazırlandı. Cumhurbaşkanlığı’na bağlı ilk konseyde, 50 kişi olacak. Özel sektörü temsilen 35 ünlü isim belirlendi. 

(Koç grubu neden KaçAK Saray'da ağırlandı, neden Mustafa Koç'un tebuduna özel sancak örtüldü sanıyorsunuz? Hiç merak ettiniz mi, A. Dursun)

Ekonomiyle ilgili tüm bakanlar ve kurumlar da konseyin üyesi sayılacak. 


35 KİŞİ BELİRLENDİ
Cumhurbaşkanlığı kadrosunun yeniden yapılanmasına paralel olarak, yeni birimlerin oluşturulması planlandı. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile hayata geçirilecek ilk istişare konseyi, “Cumhurbaşkanlığı Ekonomi ve Dış Ticaret Konseyi” olacak. Bununla ilgili çalışmalar tamamlandı. Konseyin en önemli özelliği, reel sektörün temsilcilerinin ağırlıkta olması. Konseyin başkanı ve yönetim kadrosu da yine işadamları ve onların temsilcilerinden oluşacak. 50 kişilik konseyin 35 kişilik kadrosunda reel sektör temsilcileri bulunacak. Türkiye ve yurtdışında yatırım yapan büyük şirketlerin yöneticisi ve sektör temsilcilerinin isimlerinin belirlendiği belirtildi.

ERDOĞAN KATILABİLİR
Konseydeki ikinci halkada, ekonomiyle doğrudan ilgili bakanlar bulunacak. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılarının yanısıra ekonomi ve dış ticaretle ilgili kararlar alan tüm bakanlar konseyin üyesi sayılacak. Bunun için 6 bakan belirlendi. Konsey de BBDK ve Merkez Bankası gibi önemli kurulların başkanlarının yanısıra iki vali, iki büyük şehrin belediye başkanı da davet edilecek. Toplam 50 kişilik Ekonomi ve Dış Ticaret Konseayi üç ayda bir toplanacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, istediği zaman bu konseylere başkanlık edecek

(Adamın şeyinin keyfine ülke yönetilecek iyi mi? A. Dursun)

Konsey, reel sektörün talepleri, sorunları ve genel ekonominin planlanmasıyla ilgili çalışmalar yapacak, kararlar alacak. Bu kararlar ve öncelikler üç ayda bir rapora dönüştürülecek. Alınan kararlar, hükümete tavsiye niteliğinde olacak.

(Yeni MGK oluşturuluyor desek yanlış olmaz. A. Dursun)

Uygulanmasına hükümet karar verecek. Ancak, Cumhurbaşkanı, bu konseyde alınan kararların hayata geçirilmesiyle ilgili takibi yapacak.

4 KONSEY  DAHA GELİYOR
CUMHURBAŞKANLIĞI’nda yapılan çalışmaya göre, aynı sistemle çalışacak 4 ayrı konsey daha kurulacak. Adalet, Enerji, Eğitim, Temel hak ve özgürlükler başlıklarında çalışma yapmak üzere 4 ayrı konsey daha kurulacak. 

(Davutoğlu'na , dediğimde demek ki doğru demişim, Sen orada kukla mısın, müstemleke valisimi Ey Davutoğlu, sana mı oy verdiler, Erdoğan'a mı? A. Dursun)

Bu konseylerde 50 kişiden oluşacak ve ilgili konuların uzmanları ağırlık kadroyu oluşturacak. Temsili ağırlık sektörlerin sivil temsilcilerinden oluşacak. Üç ayda bir toplanacak bu konseylerde tavsiye kararları alacaklar ve cumhurbaşkanına rapor sunacaklar. Alınan kararların hayata geçirilmesi yine Cumhurbaşkanlığı Sekreteryası tarafından takip edilecek.



Suriyeliler Yönetmeliği ve yürürlüğe konulması.pdf


 Kıdem tazminatları neden yok edilmek isteniyor, Ey işçi kardeşim, hala anlayamadın mı?

Ey emekli kardeşim, T. C'nin adı değiştirildiğinde, "maaşını git T. C'den iste" deseler, kime gideceksin, kime şikayet edeceksin hiç düşündün mü, Osmanlı'dan maaş alan, isteyen birini gördün mü bre emekli kardeşim?

Bu AKP ve Hz. Tayyip efendine güvenmeye devam edersen, başına hangi dağdan kar yağacak haberin bile olmayacak unutma.

AKP'ye oy vermeye devam eden emekli, bu haber sanadır...

Vekillerin Hesabına 8 Bin 200 Lira Promosyon Yattı

Başbakan Davutoğlu, "Emeklilerimizin maaşlarının ödenmesine aracılık eden bankalarla anlaşmalar yapıyoruz. Emeklilerimiz böylece yılda en az 300 lira promosyon almaya başlayacaklar" dedi.
21.10.2015/aa.com.t
***
Bir soru önergesini yanıtlayan Bakan Soylu, emekli ve hak sahiplerinin mevcut hakları korunarak, bankalar ile emekli ve hak sahiplerinin menfaatleri doğrultusunda işbirliği protokollerinin imzalandığını kaydetti.

Bankalar, maaş ödemesini yaptıkları kamu personeli için anlaşılan dönem için (1-3 yıl) brüt maaşın yüzde 60'ını ödüyor. Emekliler de memurlar kadar promosyon almak istiyor. Buna göre bin 500 lira maaşı olan bir emekliye ödenecek promosyon miktarı 900 lira olacak.
2016-02-01/ankarahaberleri06.com
***
Vekillere 10 bin TL banka promosyonu verilecek.
17.08.2015
TBMM, milletvekillerinin maaşlarının verildiği Halkbankası ile promosyon anlaşması imzaladı.

ÖNDER YILMAZ Ankara
Buna göre vekiller maaşlarının yüzde 53’ü kadar yani 10 bin liraya yakın parayı banka promosyonu olarak tek seferde alacak. Ancak promosyon erken seçim olursa yeni vekillere verilecek. 
TBMM ile Halkbankası, her seçim sonrası yapılan maaş promosyon anlaşması yaptı. Daha önce İş Bankası ile yapılan anlaşmalarda maaş promosyonu iPad ve cep telefonu olarak ödenmişti. Bu kez milletvekillerinin aylık maaşlarının yüzde 53’ü tutarında promosyon verilecek. Anca anlaşma 1 Ocak 2016’dan geçerli olacak. Ekim ya da kasımda erken seçim olursa 25. dönemde milletvekili olan isimler promosyonu alamayacak. 
 
Yeni seçimle gelen vekiller promosyonu alacak. Yüzde 53 promosyon TBMM personeli için de maaşları oranında geçerli. milliyet.com.tr
***
Ahmet Davutoğlu emeklilere banka promosyonu sözü vermişti. 
Emeklileri oldukça sevindiren haber sonrasında emekliler alacakları banka promosyonlarını merak etmeye başladılar. 2016'da hangi banka ne kadar emekli banka promosyonu veriyor; sizin için araştırdık...

04 Şubat 2016
Emekliler de memurların aldığı gibi banka promosyonu alarak gelirlerini arttırmak istiyor. Emekliler bankalardan promosyon ödemelerini artık almak istediğinden gerekli girişimlerin hızlandırılmasını talep etti. Fakat güzel haber Ahmet Davutoğlu tarafından yapılan açıklama ile birlikte geldi. Alınan bilhilere göre Emekliler 2016 yılı içerisinde anlaşmalı bankalarlarda 300 Tl promosypn alabilecek.
Ahmet Davutoğlu 11 milyon emekliyi sevindirecek haberi verdi. Yaptığı açıklama ile birlikte 2016 yılında anlaşmalı bankalar aracılığı ile emeklilerin de 300 Tl promosyon alabileceğini belirtti. Bu açıklama ile birlikte emeklilerin promosyon talebi de olumlu yanıtlanmış oldu. Emekliler yıllık en az 300 Tl bankalardan promosyon alabilecek. Bu vesile ile seyyanen zam ve enflasyon farklı alacak emekliler bu haberle birlikte büyük mutluluk yaşadılar. Davutoğlu daha önceki açıklamalarında gerekli bankalarla görüşmelerin yürütüleceğini ve emeklilerin 300 TL promosyon alabilmesi için çalışacaklarını belirtmişti.

Yaklaşık, 11 milyon emeklinin maaşları hem kamu hem de özel bankalar tarafından ödeniyor. Yıllık 120 milyar lirayı geçen bu pasta için bankalar büyük bir yarış içinde. Çeşitli kampanyalar düzenleyen bankaların bazısı nakit para bazısı ise çeyrek altın veriyor. Böylece emeklilerin maaşlarını kendilerinden almasını istiyor. SGK iyi bir pazarlıkla bu yarışı, bir promosyon ödemesine çevirebilir.

Bankalar, maaş ödemesini yaptıkları kamu personeli için anlaşılan dönem için (1-3 yıl) brüt maaşın yüzde 60'ını ödüyor. Emekliler de memurlar kadar promosyon almak istiyor. Buna göre bin 500 lira maaşı olan bir emekliye ödenecek promosyon miktarı 900 lira olacak.

2016 Hangi Banka Ne Kadar Emekli Banka Promosyonu Veriyor?
Finansbank: En az aylık 500 liralık maaşını 24 ay boyunca bankalarından almak ve kredili mevduat hesabı açmak şartını yerine getirenlere Hoşgeldin hediyesi olarak 200 lira veriyor.

İş Bankası: Maaşını bankalarına ilk kez taşıyanların kredi kartlarına, ilk maaş ödemesini takip eden ay bir kez 25 lira puan yüklüyor.

PTT Bank: Maaşlarını evlerine ya da istedikleri herhangi bir adrese teslim etmeyi taahhüt ediyor.
DenizBank: 10 ay vadeli 5 bin liraya kadar sıfır faizli ve masrafsız ihtiyaç kredisi sunuyor. Maaşın 18 katına kadar uygun oranlarla kredi imkanı da sağlıyor.

Akbank: Emekli maaşını Akbank’a taşıyanlar için ‘hesap işletim ücreti’ ödemiyor. Akbank’ın maaş taşıyanlara tüm kanallardan havale masrafı muafiyeti. sunuyor. Akbank Direkt İnternet, çağrı merkezi ve ATM kanallarından EFT muafiyeti. Kiralık kasa yıllık ücreti 300 lira yerine 100 lira. Depozito ücreti 200 lira yerine 100 lira gibi avantajlar sunuyor.

Vakıfbank: ‘Emekli Bankacılığı Paketi’ ile emekliler 10 bin liraya kadar limitli kredileri bankadan, 36 aya varan vadelerle ve aylık yüzde 0.88’den başlayan faizlerle alabiliyor. Kredi başvurusunda kefil de aranmıyor. Ayrıca, Vakıfbank emekli müşterilerinden kredi kartı aidatı ve hesap işletim ücreti de almıyor. Yeni kredi kartı ile ilk alışveriş sonrasında 20 lira değerinde Worldpuan hediye eden banka, kredi kartına otomatik ödeme verilmesi durumunda ise World puan miktarını 30 liraya yükseltiyor. haberport.com

Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörlüğü
PERSONEL MAAŞ ÖDEME VE BANKA PROMOSYON İHALE ŞARTNAMESİ
 




Anlatmaktan, yazmaktan bıktım usandım, ama bunlar işgali devam ettirmekten, halk da seyretmekten bıkmadı.

İşgal diyorum evet.

Artık açık açık kendileri söylüyor ben değil.

Daha evvelki yazımda kendi konuşmasının ilgili bölümünü vermiştim ve "Zira bir Cumhurbaşkanı, varlığının kaynağı olan Anayasa'yı tanımadığı, yok saydığı anlamına gelen, ifadesiyle, bindiği dalı kesmiş olduğunun farkında bile değildir" demiştim.



Aslında işin sırrı, "400 milletvekilini verin, bu iş huzur içinde çözülsün" söylemiyle başlamıştı.
Sonrasında işgal hız kazandı ve bu günlere geldi.

Hatta Bakan Ala bile, "egemenlik hakkımızı devredecek yasa çıkartacağız dedi" ama kimse ne demek istediğini anlayamamıştı.

Yasalara biraz göz atalım.

TCK: BEŞİNCİ BÖLÜM

Kanun No. 5237    Kabul Tarihi : 26.9.2004
Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar 

Anayasayı ihlâl
MADDE 309. - (1) Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.

(3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. tbmm.gov.tr

MADDE GEREKÇESİ
MADDE 309– Anayasanın Başlangıç Kısmında aynen “Millet iradesinin mutlak üstünlüğü; egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiç bir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk dışına çıkamayacağı; Hiç bir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevî değerlerini, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;” şeklindeki ifade ile siyasal iktidarın kuruluş ve işleyişine egemen olması gereken ilkeler gösterilmiş bulunmaktadır.

Siyasal iktidarın kuruluşu ve işleyişine egemen olan bu ilkeleri içeren kuralların bütünü, Anayasal düzeni teşkil etmektedir. Bu madde ile korunmak istenen hukukî yarar, Anayasa düzenine egemen olan ilkelerdir.

Madde ile korunmak istenen hukukî yararın niteliği dikkate alınarak, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzen” ibaresi kullanılmış, böylece korunmak istenen hukukî yarara açıklık getirilmiştir.

Maddede tanımlanan suçun oluşabilmesi için, cebir veya tehdit kullanarak Anayasal düzenin değiştirilmesine teşebbüs edilmesi gerekir. Bu nedenle, cebir ve tehdit bu suçun unsurunu oluşturmaktadır. Cebir ve tehdit kavramlarının hukukî anlam ve içeriği, bilinen bir husustur. Bu nedenle, Anayasal düzenin değiştirilmesine yönelik teşebbüsün ancak cebir veya tehdit kullanılarak, yani bireylerin iradeleri zorlanmak suretiyle ifsat edilerek gerçekleştirilmesi gerekir. 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 146 ncı maddesinin kaynağını oluşturan 1889 İtalyan Ceza Kanununun 118 inci maddesi, 146 ncı maddede olduğu gibi, cebir (“Violentemente”) unsurunu taşımaktaydı. Ancak, 1930 faşist İtalyan Ceza Kanununun aynı konuyu düzenleyen 283 üncü maddesinde, suç tanımından cebir unsuru çıkarılmıştı. Faşizmin etkisiyle kaleme alınan bu 283 üncü madde, bilahare 11.11.1947 tarihinde yeniden değiştirilerek; suç tanımında tekrar cebir unsuruna yer verilmiştir.

Maddede, maddî unsur olarak “teşebbüs edenler” ibaresi kullanılmış olduğundan, Anayasanın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen üzerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edilmesi, cezalandırma için yeterlidir. Suç hem idare edenler hem de idare edilenler tarafından işlenebileceğinden teşebbüste aranılacak elverişlilik, suçun işleniş biçimi ve özellikle suçun bir tehlike suçu olduğu dikkate alınarak, kullanılan cebir veya tehdidin neticeyi elde etmeye elverişli olup olmadığının hâkim tarafından takdir edilmesi gerekir. 

Hukukçu, Avukat/Cengiz ALADAĞ



Kanun No. 5560-Kabul Tarihi : 6/12/2006
MADDE 26- 5271 sayılı Kanunun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 310 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Adalet Bakanı” ibaresi, “Adalet Bakanlığı” olarak değiştirilmiştir.


Kanun No. 6572-Kabul Tarihi: 2/12/2014
MADDE 41- 5271 sayılı Kanunun 128 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (17) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 

“17. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316),”

MADDE 42- 5271 sayılı Kanunun 135 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan  “tespit edilebilir,” ibaresi madde metninden çıkarılmış, beşinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, mevcut yedinci fıkrasının (a) bendinin (14) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu alt bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiş ve diğer alt bent buna göre teselsül ettirilmiştir. 

“(6) Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında hâkim, kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılır. Kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu ve tedbirin süresi belirtilir.”

“14. Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302),”

“15. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316),”
MADDE 43- 5271 sayılı Kanunun 140 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (11) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu alt bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiş ve diğer alt bent buna göre teselsül ettirilmiştir. 

“11. Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302),”

“12. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316),”

MADDE 44- 5271 sayılı Kanunun 153 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 153- (1) Müdafi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir.

(2) Müdafiin dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla kısıtlanabilir. Bu karar ancak aşağıda sayılan suçlara ilişkin yürütülen soruşturmalarda verilebilir: 

a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),
2. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),
3. Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
4. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
5. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (madde 220),
6. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308),
7. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315, 316),
8. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 326, 327, 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337).
b) 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.
c) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 160 ıncı maddesinde tanımlanan zimmet suçu.
d) 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan suçlar.
(3) Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında, ikinci fıkra hükmü uygulanmaz.
(4) Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir.  tbmm.gov.tr

Anayasayı İhlal Suçunun Cezası Nedir?


Tarafsız olmayan Cumhurbaşkanı için yeni kod: TCK 309

Suriyelilere çalışma izni geliyor

Bakanlar Kurulu sonrası flaş açıklamalar-Suriyelilere çalışma izni çıktı



İşin özeti şu.

Anayasal düzeni, "silahla, cebren, zorla, fiilen" değiştirmeye kalkarsan sana paralelci veya terörist derler.

Ancak, Milletvekilleri eliyle değiştirmeyi teklif eder, değiştirirsen sana ancak alkış tutarlar, daha ötesi yeni payeler verebilirler.

Örneğin başkan, yarı başkan vs... gibi.

Elbet bu arada, çalıp çırptıkların da yanına kar kalacak, tam 77 yıldır olduğu gibi.

Zira tam 77 yıldır hükümet olanlara göre Türkiye Cumhuriyeti Dârü'l-harb dönemini yaşıyor, nasıl oluyorsa onca insan gayri müslim yerine konduğu halde bir türlü Dârü'l-İslam olamadık.

Demek ki çıkar bunu gerektiriyor.

Ne zaman Dârü'l-harb biter, o zaman hırsızlık biter sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

Çünkü Bülent Arınç'ın söylemine göre, ilk Müslüman Başbakan, ilk Müslüman Genelkurmay başkanı, ilk Müslüman Cumhurbaşkanı gelmiş olmasına rağmen, hala Dârü'l-harb olan bir ülkede, ne hırsızlık biter, ne yolsuzluk.

Başka çözüm yoktur, başkanlık değil, anasın nikahı gelse bu düzen böyle gider.

Vatandaş da hamd eder, şükreder, sonunda çile çekmeye alışıktır, efendimiz Hz. Tayyip'in dediği gibi.

Sanırım durum anlaşılmış olmalı.

Arife tarif olmaz ama, yine de tarife çalışayım dedim.

Ya devlet başa, ya kuzgun leşe...

26.2.2016

A. Dursun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder