Yazık, ülke ne hallere geldi?
Komşularla savaş içine girmiş, açlık, sefalet kol geziyorken
gündeme bakın, vücuda dövme yaptırılması günah mıdır, haram mıdır vs..
Emre Kongar, Tarihimizle Yüzleşmek kitabının 19. sayfasında,
"Osmanlılar Bizans'ı kuşatırken,
din adamları hâlâ meleklerin cinsiyetini tartışıyorlardı" diyor.
Bizler de
“meleklerin cinsiyetini tartışan Bizanslı rahiplerin durumuna" düştük.
Meleklerin
cinsiyetinin ne olduğunu öğrenemeden, vücudumuza dövme yaptırmanın günahını, sevabını
öğrenecek miyiz bakacağız.
Hele şu işgal bir gerçekleşsin o vakit tam olarak anlayacağız ancak
ben yine de işgalden evvel sizin için özetleyeyim.
Böyle bir toplum yok olmaz da nasıl bir toplum yok olabilir
ki?
Dövme yaptırma konusunda her kafadan bir ses çıkmaktadır.
Bu seslerin geneli dinsel yorumlarda kendini göstermekte olup, Putperest/Pagan Örf ve İbadetlerini de bu konuda gündeme getirebileceğimiz bilinmelidir.
İşin aslını araştıran da yazık ki yok denecek kadar, küçük bir azınlıktır.
Madem öyle, bu konuda insanlara yol göstermesi bakımından bir derleme yapalım dedim.
Daha evvel Tribâl AKP'nin Paradigmal savaşı başlıklı yazımda konuya sadece Tribâl dövme olarak kısaca şöyle değinmiştim.
Tribe: Kabile, boy, oymak, Fahz, genel olarak da Kan bağına (Tribal) dayalı.
Fatih Serdaroğlu, "Türkiye’de Dövme Sanatı" Kitabında Tribal dövmeyi şöyle tanımlıyor.
TRİBAL DÖVMELER:
Dövmecilik sanatı açısından tanımını yapacak olursak; simetrik, asimetrik, anlamlı, anlamsız şekiller anlamına geliyor. Çok fazla yaptırılan tarzdır. Belirli bir anlam ifade etmeyen Tribal, sıklıkla yaptırılan bir tarzdır.
Dövmede anlam kaygısı taşımayan insanlar yaptırır. Totemlerde kullanılan çizgilerden doğmuştur. Ve yapılış tarzı olarak dövmeciler tarafından genelde tercih edilmezler.
Çünkü çoğunlukla doldurma işçiliklerdir, sıkıcıdır.
Dövme yaptıranlar, eğer dövme sanatçısının yaratıcılığını kullanmasını sağlarlarsa; Tribâllere üç boyut kazandırabilirler.
Renklendirebilirler. Bu tribâlin sıradanlığını ortadan kaldıracaktır.
Dinsel açıdansa bir çok açıklaması mevcut olup, ravilere dayalı hadisler üretilerek konu hakkında fikir üretenler de mevcuttur.
Ancak bunların bile aralarında kesin bir fikir birliği olmadığını söyleyebiliriz.
Çünkü sahih olmayan ravileri kaynak yaptıklarından ötürü dinsel açıdan gerçeğin ne olduğu kesin değildir.
Zira bu konuda örneğin İslam açısından Kur'an'da hiç bir ayet yoktur.
Dövme (Veşm-vesm) damga anlamına gelir ve özellikle hayvanların kime ait olduğunun belirlenmesi için kızgın demirle yapılacağı gibi, boyayla da yapılan bir belirleme işlemidir.
Hayvanlara acı ve eziyet verdiği için İslam uleması tarafından veşm uygun görülmemiştir.
Örneğin sahih-i buhari- bölüm 12'de, saydü'l-bahr(deniz avı), yüze döğme vurmak, hayvan ve insan suratına dağ vurulmasını resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'in nehyettiğine dair Abdullah ibn-i Ömer hadîsi medâr-ı temyîz olmak üzere bundan başka a'zânın damgalanması tecvîz edilmiştir. Abdullah bin Ömer "nebî salla'llahu aleyhi vesellem yüz, surat döğünlenmesini nehyetti" dediği rivayet olunmuştur. 1885
Nitekim ayetlerde, kurbanlık hayvana işkence edilmemesi hususu ulemayı bu fetva veya düşünceyi açıklamaya iten en önemli etken olmuştur.
Yazık ki günümüz uleması bunlardan haberdar olmamış gibi davranmakta bir sakınca görmemektedir.
Çünkü işin içine girmiş olan rant (getirim) öylesine yüksek boyut ve meblağlara ulaşmıştır ki, bundan isteseler de vazgeçemiyorlardır.
Hatta bu rant öylesine rezil boyutlara ulaşmış durumdadır ki, dini kitap adı altında satış yapanlar kendinden geçerek "kabul olunan dua" sattıklarını iddia eder konuma gelmişlerdir.
Aşağıdaki reklam videosunda bu ifadeyi nasıl kullandıklarını göreceksiniz.
Elbet ki inanç tüccarları meydanın boş, mü'minlerin cahil oluşundan kaynakla, her şeyi insanlara yutturmakta son derece uzmanlaşmış durumda olmakla beraber, ahret korkusu nedeniyle inananlar bunlara itiraz etmeyi akıllarından bile geçirememektedirler.
Daha önemlisi şefaati, peygamberi alet ederek, onun üzerinden alabileceklerini sanmaktadırlar.
Çünkü ulema, şefaatçinin peygamber olacağını sürekli dile getirmektedirler.
Örneğin google amcaya, "Şefaat ya Resulallah" yazın bakın, neler söylenmiş?
Peki peygamber şefaat edebilir mi?
Örneğin; HUCURAT SURESİ: 16 De ki: "Siz Allah"a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysaki Allah, gökte ne var, yerde ne var hepsini bilir. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir." dediği halde nasıl olur da insanlar Allah'a din öğretebilmektedirler?
Bu nasıl bir inanç türüdür açıkçası anlamak mümkün değildir.
Bu konularda daha evvel çıkarttığım bazı özetleri aşağıda sizlere sunuyorum.
Umarım faydalı olur.
Şefaat kimden istenir.pdf
Kutsal metinlerde kavramlar.pdf
Anımsar mısınız bilmem, bazı ulema bozuntuları öylesine çığırından çıkmışlardır ki, Peygamberlerini Allah yapmaya karar vermişlerdi.
Nihayetinde bunların yapılmasının amacı açıktır, yeni bir din, yeni peygamber yaratılması ve Allah kavramının kökten değiştirilmesi.
Nitekim bunun canlı örneklerini çokça görmüştük.
Bu videoyu dikkatle izleyin, şerefsizin biri Hz. Muhammed Allah'tır diyor dikkat edin.
"Recep Tayyip bizim ikinci peygamberimizdir" diyenleri anımsadınız mı?
Muhammed Allah demek olursa elbet ki RTE'de peygamber ilan edilir, işte iman demek bu demektir.
RTE sizlere "Hamd Olsun" dedirtirken neye hamd ettiğinizi artık bilseniz iyi olur.
Dövme, dek, vesm, veşm.pdf
Mardin-dövme işini yapan erkeklere dekkak, bayanlara ise dekkabe denir.pdf
14.2.2016
A. Dursun
Diyanet Fetva Kurulu.
Soru: "Dövme
yaptırmak, abdeste veya gusle engel midir, kalıcı dövme ile geçici dövmenin bu
konudaki hükmü aynı mıdır?”
Cevap: "Dövme yani vücuda iğneler batırarak deri altına
boya zerk etmek sureti ile deri üzerinde çeşitli şekiller oluşturmak dinimizce
yasaklanmıştır.
Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Dövme yapan ve yaptıran
kadınlara, kaş ve yüzlerinden tüy yolan ve yolduranlara, dişlerini seyreltip
inceltenlere ve bu şekilde Allah’ın yarattığı şekli değiştirenlere Allah lanet
etmiştir” (Buhari, Libas, 87; Müslim, Libas, 120).
Dövme yaptırmak yasaklanmış olmakla birlikte, deri üzerinde
suyun alta ulaşmasına engel olacak bir tabaka oluşturmadığı için gusül ve
abdeste engel değildir (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, Beyrut, 1421/2000, I, 330).
Vücudunda dövme bulunan bir kimse mümkünse, sağlığına zarar
vermeyecek yöntemlerle onu ortadan kaldırmalıdır. Bu mümkün olmazsa Allah’tan
bağışlama dilemesi, yaptığına pişmanlık duyması gerekir. Yapıştırma yöntemi ile
deri üstüne yapılan geçici ‘dövme’ ise suyun deriye ulaşmasına engel
olacağından gusül ve abdeste engel olur." kurul.diyanet.gov.tr
Hadislere göre Dövme yapmak veya yaptırmak haram mıdır?
“Rasulullah, Dövme yapan ve dövme yaptırmak isteyen
kadınlara Allah lanet etsin’ buyurdu.
Abdullah ibni Ömer/Buhari 594, Müslim 2124/119
“Allah dövme yapan ve kendisine dövme yapılmasını isteyen kadınlara
lanet etsin. Bana ne oluyor ki, Nebinin lanet ettiği kimselere lanet etmeyeyim!
Bu Allah’ın Kitabında da vardır. Allah şöyle buyuruyor: “Rasul size ne verdi
ise onu alınız, size neyi yasak etti ise ondan sakının.” Haşr 7
Abdullah ibni Mesud /Buhari 5945, Müslim 2125/120
Allah dövme yapan, dövme yaptıran, yüzündeki tüyleri
aldıran, güzellik için dişlerinin arasını seyrekleştiren ve Allah’ın
yarattığını değiştiren kadınlara lanet etti.
Bana ne oluyor ki, ben Rasulullah'ın lanet ettiği kimselere
lanet etmeyeceğim? O, Allah’ın kitabında var! demiştir. Abdullah ibni Mesud
/Buhari
Ebu Cuhayfe hacamatcı bir köle satın almıştı.
Nebi, hacamat ücretinden, köpek bedelinden, zina kazancından
nehyetti. Ve faiz yiyene, faiz yedirene, dövme yapana, dövme yaptırana, resim
yapana lanet etti, dedi. Buhari 5963
“Rasulullah, Peruk takana ve taktırana, vücuduna dövme
yapana ve yaptırana Allah lânet etsin! buyurdu.” Ebu Hureyre /Buhari, Müslim,
Neseî
“Rasulullah, Peruk takan ve taktıran, kaşlarını alan ve
aldıran vücuduna dövme yapan ve yaptıran lânetlenmiştir! buyurdu.” Abdullah
ibni Abbas /Ebu Davud
Âlimler, dövme yapılan yerin necis olduğuna hükmederler. İNDİR.pdf
Konu hakkında bazı açıklamalar...
Şeytanın araçları: Saptırmak (hidayet yolundan çevirmek),
hayır işlemekte ve tövbe etmekte mühlet vermek suretiyle hayat boyunca batıl
temennilerle oyalamak... Masiyette ısrar etmekle birlikte bilgili olmak...
Hayvanların kulaklarını kesmek ve bunu putların alâmeti olarak yapmak...
Yaradılışın aslını değiştirmek... Hayalarını burmak, gözleri çıkarmak,
kulakları kesmek gibi hayvanlara eziyet etmek suretiyle maddî değişiklik
yapmak, inancı değiştirmek, tuğyana düşerek helâli haram, haramı helâl saymak
suretiyle manevî değişiklik yapmak.
Müslim Iyad b. Hımar'dan naklediyor: Peygamberimiz (s.a.)
şöyle buyurmuştur: "Allah (c.c.) buyuruyor: Ben kullarımı tevhit ehli
olarak yarattım. Onlara şeytanlar geldi. Onları dinlerinden uzaklaştırdılar.
Kendilerine helâl kıldığım şeyleri haram kıldılar."
Bu değişiklik şeytanın fiilinden ve tesirinden dolayı olunca
Peygamberimiz (s.a.) Ebu Davud'un Hz. Ali'den rivayet ettiği kurbanlar hakkında
nakil şöyledir: "Göz ve kulaklara dikkat etmemizi, şaşı, kulağı kesik, kulağının
ucu kesik veya kulağı yarık koyunları kurban etmememizi emretmişti."
İmam Malik, Şafiî ve fakih alimlerden bir grup kulağının bir
kısmı veya çoğu kesik olan yahut kulaksız doğan koyunun kurban olmasını bu
sebeple caiz görmemişlerdir.
Hayvanların iğdiş edilmesine gelince, alimlerden bir grup
kurbanın etlenmesi ve benzeri fayda amacı güdüldüğü zaman bunu caiz
görmüşlerdir. Cumhur da iğdiş edilmiş hayvanın kurban edilmesini caiz
görmüşlerdir.
İnsanoğlunun iğdiş edilmesine gelince, bu haramdır. Zira
iğdiş etmekte belki de sahibinin helak olmasına sebep olacak büyük bir acı
vardır. Bu bir çeşit "müsle" (azaları yok etme) olup Peygamberimiz
(s.a.) bundan nehyetmiştir. Ayrıca neslin kesilmesine sebep olur. Peygamberimiz
(s.a.) Abdürrezzak'm Said b. Ebî Hilâl'den -mürsel olarak- rivayet edilen
hadis-i şeriflerinde: "Evleniniz, çoğalınız. Ben kıyamet gününde diğer
ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar ederim" buyurmuştur.
Hayvanın diğerlerinden ayırdedilmesi için hayvana dövme
yapılması veya işaretlenmesi Peygamberimiz (s.a.)'in şeytanla ilgili
yasaklamalarından istisna edilmiştir.
Vesm, ateşle yapılan dağlama demektir. Sahih-i Müslim'de
Enes (r.a.)'ten rivayet edildiğine göre Enes (r.a.) şöyle anlatıyor:
"Resulullah (s.a.)'ın elinde işaretleme aleti gördüm. Peygamberimiz (s.a.)
her malın bilinmesi, hakkının yerine getirilmesi, bundan başkasına geçilmemesi
için sadaka ve ganimet develerini işaretliyordu."
Vesm, yüz dışında bütün azalarda caizdir. Zira yüz
güzelliğin merkezidir. Çünkü hayat onunla kaimdir.
Müslim'in Cabir'den rivayetine göre "Resulullah (s.a.)
yüze vurmaktan ve yüze dövme yapmaktan nehyetti."
Yasak olan değiştirme hallerinden birisi de dövme yapmak ve
yaptırmak, peruk takmak ve taktırmaktır ve bunun delili İbni Mes'ud hadisidir.
Bu hadis dövmenin haram olduğu hakkında açık bir ifadedir.
"Veşm : döğme" kadının elinin sırtına ve bileğine
iğne batırması, sonra bu deliği sürme veya mum dumanı ile doldurması ve elin
yeşillenmesidir.
Bu hadis peruk takmanın da haram olduğuna açık bir delildir. Kaynağı




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder