14 Şubat 2016 Pazar

Türkiye işgal edilene kadar, öğrenmemiz gereken şeylerden, vücuda dövme yaptırmak.


Yazık, ülke ne hallere geldi?



Komşularla savaş içine girmiş, açlık, sefalet kol geziyorken gündeme bakın, vücuda dövme yaptırılması günah mıdır, haram mıdır vs..

Emre Kongar, Tarihimizle Yüzleşmek kitabının 19. sayfasında, "Osmanlılar Bizans'ı kuşatırken, din adamları hâlâ meleklerin cinsiyetini tartışıyorlardı" diyor.




Bizler de “meleklerin cinsiyetini tartışan Bizanslı rahiplerin durumuna" düştük.

Meleklerin cinsiyetinin ne olduğunu öğrenemeden, vücudumuza dövme yaptırmanın günahını, sevabını öğrenecek miyiz bakacağız.

 Hele şu işgal bir gerçekleşsin o vakit tam olarak anlayacağız ancak ben yine de işgalden evvel sizin için özetleyeyim.




Böyle bir toplum yok olmaz da nasıl bir toplum yok olabilir ki?


Neyse, anlayan anlar anlamayana da selam olsun.

Dövme yaptırma konusunda her kafadan bir ses çıkmaktadır.


Bu seslerin geneli dinsel yorumlarda kendini göstermekte olup, Putperest/Pagan Örf ve İbadetlerini de bu konuda gündeme getirebileceğimiz bilinmelidir.


İşin aslını araştıran da yazık ki yok denecek kadar, küçük bir azınlıktır.


Madem öyle, bu konuda insanlara yol göstermesi bakımından bir derleme yapalım dedim.


Daha evvel Tribâl AKP'nin Paradigmal savaşı başlıklı yazımda konuya sadece Tribâl dövme olarak kısaca şöyle değinmiştim.

Tribe: Kabile, boy, oymak, Fahz, genel olarak da Kan bağına (Tribal) dayalı.

Fatih Serdaroğlu, "Türkiye’de Dövme Sanatı" Kitabında Tribal dövmeyi şöyle tanımlıyor.




TRİBAL DÖVMELER:
Dövmecilik sanatı açısından tanımını yapacak olursak; simetrik, asimetrik, anlamlı, anlamsız şekiller anlamına geliyor. Çok fazla yaptırılan tarzdır. Belirli bir anlam ifade etmeyen Tribal, sıklıkla yaptırılan bir tarzdır.


Dövmede anlam kaygısı taşımayan insanlar yaptırır. Totemlerde kullanılan çizgilerden doğmuştur. Ve yapılış tarzı olarak dövmeciler tarafından genelde tercih edilmezler. 


Çünkü çoğunlukla doldurma işçiliklerdir, sıkıcıdır.


Dövme yaptıranlar, eğer dövme sanatçısının yaratıcılığını kullanmasını sağlarlarsa; Tribâllere üç boyut kazandırabilirler. 


Renklendirebilirler. Bu tribâlin sıradanlığını ortadan kaldıracaktır.
 

Dinsel açıdansa bir çok açıklaması mevcut olup, ravilere dayalı hadisler üretilerek konu hakkında fikir üretenler de mevcuttur.




Ancak bunların bile aralarında kesin bir fikir birliği olmadığını söyleyebiliriz.


Çünkü sahih olmayan ravileri kaynak yaptıklarından ötürü dinsel açıdan gerçeğin ne olduğu kesin değildir.


Zira bu konuda örneğin İslam açısından Kur'an'da hiç bir ayet yoktur.


Dövme (Veşm-vesm) damga anlamına gelir ve özellikle hayvanların kime ait olduğunun belirlenmesi için kızgın demirle yapılacağı gibi, boyayla da yapılan bir belirleme işlemidir.

Hayvanlara acı ve eziyet verdiği için İslam uleması tarafından veşm uygun görülmemiştir.


Örneğin sahih-i buhari- bölüm 12'de, saydü'l-bahr(deniz avı), yüze döğme vurmak, hayvan ve insan suratına dağ vurulmasını resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'in nehyettiğine dair Abdullah ibn-i Ömer hadîsi medâr-ı temyîz olmak üzere bundan başka a'zânın damgalanması tecvîz edilmiştir. Abdullah bin Ömer "nebî salla'llahu aleyhi vesellem yüz, surat döğünlenmesini nehyetti" dediği rivayet olunmuştur. 1885 


Nitekim ayetlerde, kurbanlık hayvana işkence edilmemesi hususu ulemayı bu fetva veya düşünceyi açıklamaya iten en önemli etken olmuştur.


Yazık ki günümüz uleması bunlardan haberdar olmamış gibi davranmakta bir sakınca görmemektedir.

Çünkü işin içine girmiş olan rant (getirim) öylesine yüksek boyut ve meblağlara ulaşmıştır ki, bundan isteseler de vazgeçemiyorlardır.


Hatta bu rant öylesine rezil boyutlara ulaşmış durumdadır ki, dini kitap adı altında satış yapanlar kendinden geçerek "kabul olunan dua" sattıklarını iddia eder konuma gelmişlerdir. 


Aşağıdaki reklam videosunda bu ifadeyi nasıl kullandıklarını göreceksiniz.



Elbet ki inanç tüccarları meydanın boş, mü'minlerin cahil oluşundan kaynakla, her şeyi insanlara yutturmakta son derece uzmanlaşmış durumda olmakla beraber, ahret korkusu nedeniyle inananlar bunlara itiraz etmeyi akıllarından bile geçirememektedirler.


Daha önemlisi şefaati, peygamberi alet ederek, onun üzerinden alabileceklerini sanmaktadırlar.


Çünkü ulema, şefaatçinin peygamber olacağını sürekli dile getirmektedirler. 


Örneğin google amcaya, "Şefaat ya Resulallah" yazın bakın, neler söylenmiş?


Peki peygamber şefaat edebilir mi?


Örneğin; HUCURAT SURESİ: 16 De ki: "Siz Allah"a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysaki Allah, gökte ne var, yerde ne var hepsini bilir. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir." dediği halde nasıl olur da insanlar Allah'a din öğretebilmektedirler? 


Bu nasıl bir inanç türüdür açıkçası anlamak mümkün değildir.


Bu konularda daha evvel çıkarttığım bazı özetleri aşağıda sizlere sunuyorum.


Umarım faydalı olur.

Şefaat kimden istenir.pdf

Kutsal metinlerde kavramlar.pdf





Anımsar mısınız bilmem, bazı ulema bozuntuları öylesine çığırından çıkmışlardır ki, Peygamberlerini Allah yapmaya karar vermişlerdi.


Nihayetinde bunların yapılmasının amacı açıktır, yeni bir din, yeni peygamber yaratılması ve Allah kavramının kökten değiştirilmesi.

Nitekim bunun canlı örneklerini çokça görmüştük.

Bu videoyu dikkatle izleyin, şerefsizin biri Hz. Muhammed Allah'tır diyor dikkat edin.




"Recep Tayyip bizim ikinci peygamberimizdir" diyenleri anımsadınız mı?

Muhammed Allah demek olursa elbet ki RTE'de peygamber ilan edilir, işte iman demek bu demektir.

RTE sizlere "Hamd Olsun" dedirtirken neye hamd ettiğinizi artık bilseniz iyi olur.





Dövme, dek, vesm, veşm.pdf

Mardin-dövme işini yapan erkeklere dekkak, bayanlara ise dekkabe denir.pdf



 

14.2.2016

A. Dursun 


Diyanet Fetva Kurulu.


Soru:  "Dövme yaptırmak, abdeste veya gusle engel midir, kalıcı dövme ile geçici dövmenin bu konudaki hükmü aynı mıdır?


Cevap: "Dövme yani vücuda iğneler batırarak deri altına boya zerk etmek sureti ile deri üzerinde çeşitli şekiller oluşturmak dinimizce yasaklanmıştır. 

Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Dövme yapan ve yaptıran kadınlara, kaş ve yüzlerinden tüy yolan ve yolduranlara, dişlerini seyreltip inceltenlere ve bu şekilde Allah’ın yarattığı şekli değiştirenlere Allah lanet etmiştir” (Buhari, Libas, 87; Müslim, Libas, 120). 

Dövme yaptırmak yasaklanmış olmakla birlikte, deri üzerinde suyun alta ulaşmasına engel olacak bir tabaka oluşturmadığı için gusül ve abdeste engel değildir (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, Beyrut, 1421/2000, I, 330). 

Vücudunda dövme bulunan bir kimse mümkünse, sağlığına zarar vermeyecek yöntemlerle onu ortadan kaldırmalıdır. Bu mümkün olmazsa Allah’tan bağışlama dilemesi, yaptığına pişmanlık duyması gerekir. Yapıştırma yöntemi ile deri üstüne yapılan geçici ‘dövme’ ise suyun deriye ulaşmasına engel olacağından gusül ve abdeste engel olur."  kurul.diyanet.gov.tr
 

 


Hadislere göre Dövme yapmak veya yaptırmak haram mıdır?

“Rasulullah, Dövme yapan ve dövme yaptırmak isteyen kadınlara Allah lanet etsin’ buyurdu.
Abdullah ibni Ömer/Buhari 594, Müslim 2124/119

“Allah dövme yapan ve kendisine dövme yapılmasını isteyen kadınlara lanet etsin. Bana ne oluyor ki, Nebinin lanet ettiği kimselere lanet etmeyeyim! Bu Allah’ın Kitabında da vardır. Allah şöyle buyuruyor: “Rasul size ne verdi ise onu alınız, size neyi yasak etti ise ondan sakının.” Haşr 7
Abdullah ibni Mesud /Buhari 5945, Müslim 2125/120

Allah dövme yapan, dövme yaptıran, yüzündeki tüyleri aldıran, güzellik için dişlerinin arasını seyrekleştiren ve Allah’ın yarattığını değiştiren kadınlara lanet etti.
Bana ne oluyor ki, ben Rasulullah'ın lanet ettiği kimselere lanet etmeyeceğim? O, Allah’ın kitabında var! demiştir. Abdullah ibni Mesud /Buhari

Ebu Cuhayfe hacamatcı bir köle satın almıştı.
Nebi, hacamat ücretinden, köpek bedelinden, zina kazancından nehyetti. Ve faiz yiyene, faiz yedirene, dövme yapana, dövme yaptırana, resim yapana lanet etti, dedi. Buhari 5963


“Rasulullah, Peruk takana ve taktırana, vücuduna dövme yapana ve yaptırana Allah lânet etsin! buyurdu.” Ebu Hureyre /Buhari, Müslim, Neseî

“Rasulullah, Peruk takan ve taktıran, kaşlarını alan ve aldıran vücuduna dövme yapan ve yaptıran lânetlenmiştir! buyurdu.” Abdullah ibni Abbas /Ebu Davud

Âlimler, dövme yapılan yerin necis olduğuna hükmederler.  İNDİR.pdf


 Konu hakkında bazı açıklamalar...

Şeytanın araçları: Saptırmak (hidayet yolundan çevirmek), hayır işle­mekte ve tövbe etmekte mühlet vermek suretiyle hayat boyunca batıl temenni­lerle oyalamak... Masiyette ısrar etmekle birlikte bilgili olmak... Hayvanların kulaklarını kesmek ve bunu putların alâmeti olarak yapmak... Yaradılışın aslı­nı değiştirmek... Hayalarını burmak, gözleri çıkarmak, kulakları kesmek gibi hayvanlara eziyet etmek suretiyle maddî değişiklik yapmak, inancı değiştir­mek, tuğyana düşerek helâli haram, haramı helâl saymak suretiyle manevî de­ğişiklik yapmak.

Müslim Iyad b. Hımar'dan naklediyor: Peygamberimiz (s.a.) şöyle buyur­muştur: "Allah (c.c.) buyuruyor: Ben kullarımı tevhit ehli olarak yarattım. Onlara şeytanlar geldi. Onları dinlerinden uzaklaştırdılar. Kendilerine helâl kıldı­ğım şeyleri haram kıldılar."

Bu değişiklik şeytanın fiilinden ve tesirinden dolayı olunca Peygamberimiz (s.a.) Ebu Davud'un Hz. Ali'den rivayet ettiği kurbanlar hakkında na­kil şöyledir: "Göz ve kulaklara dikkat etmemizi, şaşı, kulağı kesik, kulağının ucu kesik veya kulağı yarık koyunları kurban etmememizi emretmişti."

İmam Malik, Şafiî ve fakih alimlerden bir grup kulağının bir kısmı veya çoğu kesik olan yahut kulaksız doğan koyunun kurban olmasını bu sebeple caiz görmemişlerdir.

Hayvanların iğdiş edilmesine gelince, alimlerden bir grup kurbanın etlen­mesi ve benzeri fayda amacı güdüldüğü zaman bunu caiz görmüşlerdir. Cum­hur da iğdiş edilmiş hayvanın kurban edilmesini caiz görmüşlerdir.

İnsanoğlunun iğdiş edilmesine gelince, bu haramdır. Zira iğdiş etmekte belki de sahibinin helak olmasına sebep olacak büyük bir acı vardır. Bu bir çe­şit "müsle" (azaları yok etme) olup Peygamberimiz (s.a.) bundan nehyetmiştir. Ayrıca neslin kesilmesine sebep olur. Peygamberimiz (s.a.) Abdürrezzak'm Said b. Ebî Hilâl'den -mürsel olarak- rivayet edilen hadis-i şeriflerinde: "Evleniniz, çoğalınız. Ben kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla ifti­har ederim" buyurmuştur.

Hayvanın diğerlerinden ayırdedilmesi için hayvana dövme yapılması veya işaretlenmesi Peygamberimiz (s.a.)'in şeytanla ilgili yasaklamalarından istisna edilmiştir.

Vesm, ateşle yapılan dağlama demektir. Sahih-i Müslim'de Enes (r.a.)'ten rivayet edildiğine göre Enes (r.a.) şöyle anlatıyor: "Resulullah (s.a.)'ın elinde işaretleme aleti gördüm. Peygamberimiz (s.a.) her malın bilinmesi, hakkının yerine getirilmesi, bundan başkasına geçilmemesi için sadaka ve ganimet deve­lerini işaretliyordu."

Vesm, yüz dışında bütün azalarda caizdir. Zira yüz güzelliğin merkezidir. Çünkü hayat onunla kaimdir.

Müslim'in Cabir'den rivayetine göre "Resulullah (s.a.) yüze vurmaktan ve yüze dövme yapmaktan nehyetti."

Yasak olan değiştirme hallerinden birisi de dövme yapmak ve yaptırmak, peruk takmak ve taktırmaktır ve bunun delili İbni Mes'ud hadisidir. Bu hadis dövmenin haram olduğu hakkında açık bir ifadedir.

"Veşm : döğme" kadının elinin sırtına ve bileğine iğne batırması, sonra bu deliği sürme veya mum dumanı ile doldurması ve elin yeşillenmesidir.

Bu hadis peruk takmanın da haram olduğuna açık bir delildir.  Kaynağı


 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder