16 Mart 2016 Çarşamba

90 yıllık enkazın altından bekçiler çıkartılıp, Kürdistan için devreye sokuluyor.

Özel görevli bakan Ala, 90 yıllık enkazdan, bekçileri neden gün yüzüne çıkartılıyor?

Kürdistan için olabilir mi?

AKP'nin özel görevli bazı bakanları var, akıllarıyla konuşup davranamayan, ancak verilen emirleri yapmak için kellesini taşın altına koyan tipler.

Zaman içinde bunları dillendiriyorum, bu günde bunlardan biri olan, tam görev adamı Bakan Efkan Ala'nın açıklamalarına bakacağız.

Efkan Alan, "Belli polis noktaları asayiş hizmeti sunacak, belli polis noktalarını da mahalleleri dikkate alarak serpiştireceğiz. Mahallerde bir olay çıkmadan, çıktıktan sonra da anında müdahaleyi mümkün kılacak yeni bir konsept" diye konuşmuş. 


 

  
Birincisi yeni bir konsept falan değil.

Bu haber 2013 yılından beri gündemde olan bir konu.

Aşağıda onu da vereceğim.

İkincisi bunlar, "yıktık, eskidi, çöpe attık, ayaklarımızın altına aldık" dedikleri her şeye geri dönüyorlar.

90 yıllık enkazı kaldırdık diyorlar ama, 90 yıllık enkaza geri dönüş yapıyorlar.

Bu adamlar neyi yok ettilerse, gerisin geriye getirmeye çalışıyorlar ama bir şartla.

Yeni Kürdistan ilan edildiği bu günde, bu açıklamayı yapması çok manidardır.

Yıkıntı dedikleri 90 yıllık uygulamalar çok sağlamdı, çünkü 70 yılda ancak yıkabildiler ki, onu da din simsarlığı eşliğinde yapabildiler.

Yıkıp yeniden kurduk dedikleri düzen, Kürdistan ilan edilmiş olan düzendir.

Şimdiyse 90 yıllık sağlam temellerden yeniden çıkartıp gündeme getirmelerinin nedeni, kuracakları Kürdistan'ın 90 yıllık sağlam temeller üzerine inşa etmek istemeleridir.

Çünkü yıkarken ne kadar zorluk çektiklerini en iyi onlar biliyor.

Öyleyse, bildikleri sağlam temelleri Kürdistan'ın korumasında kullanmak istemeleri son derece doğaldır.

Fakat vatandaş bunun farkında olmadığı için yine buna da hamd edeceği kesindir.


Bakan Ala, "İkincisi gece de hizmeti sadece devriye şeklinde değil, vatandaşın, daha görünür, hissedeceği güvenlik sağlayacak mekanizmaları oluşturuyoruz. Şimdi eskiden bekçiler vardı. Yine sokak sokak, mahalle mahalle kimin sorumlu olduğu belli olacak, görevlisi kim sorumlusu kim, böyle bir anlayışa geçiyoruz. Yani sokak sokak, mahalle mahalle güvenlik ve asayiş hizmetini sunacak olan ve oranın düzenini sağlayacak olan mekanizma ve kişiler belli olacak. Taşrada korucu. Jandarma bölgesinde jandarma. Bekçiler hâlâ var. Ve gece sorumluluğu üstlenecek olanlar. Bekçilik sistemi gibi aslında. Gece daha görünür olacak. Vatandaşın sokağında emniyetini hissedeceği bir düzeni gözden geçiriyoruz. Ayrıca bütün bakanlıklar sosyal yarayı saracak tedbirleri alıyor. Cizre’de geri geldiklerinde devleti bulacaklar" diyor.

Sözlerinden anlaşıldığı üzere, sokak sokak, mahalle mahalle güvenlik sağlayacaklarını beyan ederek, alında kurulacak Kürdistan'ın güvencesi için çalışma yaptıklarını da deklere etmiş oluyor.

Öyleyse sormak lazım, Cumhuriyet yıkılırken aklınız neredeydi?

Üstelik, " Bekçiler hâlâ var" söylemiyle, "müdahaleyi mümkün kılacak yeni bir konsept" söylemini kendi kendine yalanlamış olmasının nedeni, beyninin arkasındaki karanlık noktalara kendisini arada bir teslim ediyor olmasıdır.

Madem bekçilik henüz var, neden bu güne kadar uygulamada görülmedi, yeni konsept ise, neden Cumhuryet yıkılana kadar sistemi devre dışı bırakmıştınız?

Ne oldu ki, yeniden bu sisteme işlev kazandırmak istemektesiniz?

Ülke neredeyse güvenlik kamerası cennetine dönmüş, MOBESE'ler devredeyken, bekçilik neden işlev kazanmaktadır?

Peki, bu bekçiler kimlerden seçilecektir?

Örneğin PKK'nın polis teşkilatından, gece bekçisi kadrosuna kaç kişi alınacaktır?

Yoksa PKK'nın dağ kadrosunu, gece bekçisi adı altında Kürdistan'da mı istihdam etmeyi planlıyorsunuz da, millete masal anlatıyorsunuz?

Bu soruların yanıtlarını eminim ki senin vermeye ne aklın ne de birikimin yetmez.

"Türk Anayasasını tanımıyorum" diyen adamların, yapacağı her işten şüphe etmek her Türk vatandaşının asli görevidir.

Müslüman'ın şüphe etmesine gerek yok, çünkü kendilerini teslim etmekle rahat etmeyi seçmişlerdir.

Ne de olsa onlar adına işlem yapan bir hükümet mevcuttur.

Şüphe etmesi gerekenler, Müslüman olamayacak olanlar yani gerçek anlamda Türklerdir.

2013 yılında, Bakan Ala henüz TBMM'de bile değilken, gündeme gelen haberi aşağıda okumanızı öneririm.

16.3.2016

A. Dursun



Efsane bekçiler sokaklara dönüyor .

Polis teşkilatına 20 bin sözleşmeli emniyet bekçisi alınacak. Bekçiler koruma hizmetlerinde görevlendirilecek. 

Emniyet Teşkilatı'nda 'bekçi abi' dönemi başlıyor. 

 
Yıllardır alımı yapılmadığı için sayıları 4 bin 58'e düşen çarşı ve mahalle bekçilerine taze kan aşılanacak. Bugün gazetesinden Kamil Elibol'ün haberine göre; bekçilerin işbaşı yapmasının ardından koruma görevi yürüten 20 bin polis suçla mücadeleye çekilecek. En az ortaokul mezunu olacak bekçiler bin 500-bin 700 TL arasında maaş alacak. 

ÖZEL YETENEK SINAVI
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) tarafından hazırlanan kanun tasarısında emniyet bekçisinin görevleri ve yetkileri tanımlandı. Özel yetenek seçme sınavında başarılı olanlar bekçi yapılacak. Emniyet bekçisi adayı öğrenciler, polis eğitim kurumlarında en az 3 ay meslek eğitim görecek. Emniyet bekçileri bir yıl intibak dönemine tabi tutulacak.  Göreve intibak edemeyenlerin sözleşmeleri feshedilecek. En az üç yıl emniyet bekçisi olarak görev yapanlardan başarılı olanlar polislerde olduğu gibi kıdemli bekçiliğe geçirilecek. 

POLİS OLABİLECEKLER
EGM'ce ihtiyaç duyulması halinde en az üç yıl fiilen kıdemli emniyet bekçisi olarak görev yapmış ve üniversite eğitimini tamamlamış olanlar yapılacak sınav ile polis memurluğuna atanabilecek. Bir yıl içerisinde kıdemli emniyet bekçilerinden polis memurluğuna geçeceklerin sayısı, başvuru şartlarına haiz bekçilerin toplam sayısının yüzde 5'ini geçmeyecek. İşte görevleri: * Bir kimsenin can,mal, ırzına yapılan saldırı ve tehditleri önlemek, saldırganları yakalamak. 

 Kamu düzen ve güvenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş yapılmasına karşı, genel kolluk kuvvetleri gelinceye kadar önleyici tedbirleri almak. 

Adli kolluk işleriyle ilgili vakalarda, delillerin kaybolmamasını sağlayan muhafaza tedbirlerini almak. 13 Mart 2013-gazetevatan

Müslüman'ın peygamberine hakaret ediyorlar, bakan oluyorlar.

Sonra onlara süslüman deyince kızıyorlar.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder