Özel görevli bakan Ala, 90 yıllık enkazdan, bekçileri neden gün
yüzüne çıkartılıyor?
Kürdistan için olabilir mi?
AKP'nin özel görevli bazı bakanları var, akıllarıyla konuşup davranamayan, ancak verilen emirleri yapmak için kellesini taşın altına koyan tipler.
Zaman içinde bunları dillendiriyorum, bu günde bunlardan biri olan, tam görev adamı Bakan Efkan Ala'nın açıklamalarına bakacağız.
Efkan Alan, "Belli polis noktaları asayiş hizmeti
sunacak, belli polis noktalarını da mahalleleri dikkate alarak serpiştireceğiz.
Mahallerde bir olay çıkmadan, çıktıktan sonra da anında müdahaleyi mümkün
kılacak yeni bir konsept" diye konuşmuş.
Birincisi yeni bir konsept falan değil.
Bu haber 2013 yılından beri gündemde olan bir konu.
Aşağıda onu da vereceğim.
İkincisi bunlar, "yıktık, eskidi, çöpe attık, ayaklarımızın altına aldık" dedikleri her
şeye geri dönüyorlar.
90 yıllık enkazı kaldırdık diyorlar ama, 90 yıllık enkaza
geri dönüş yapıyorlar.
Bu adamlar neyi yok ettilerse, gerisin geriye getirmeye
çalışıyorlar ama bir şartla.
Yeni Kürdistan ilan edildiği bu günde, bu açıklamayı yapması
çok manidardır.
Yıkıntı dedikleri 90 yıllık uygulamalar çok sağlamdı, çünkü
70 yılda ancak yıkabildiler ki, onu da din simsarlığı eşliğinde yapabildiler.
Yıkıp yeniden kurduk dedikleri düzen, Kürdistan ilan edilmiş
olan düzendir.
Şimdiyse 90 yıllık sağlam temellerden yeniden çıkartıp
gündeme getirmelerinin nedeni, kuracakları Kürdistan'ın 90 yıllık sağlam temeller
üzerine inşa etmek istemeleridir.
Çünkü yıkarken ne kadar zorluk çektiklerini en iyi onlar
biliyor.
Öyleyse, bildikleri sağlam temelleri Kürdistan'ın korumasında
kullanmak istemeleri son derece doğaldır.
Fakat vatandaş bunun farkında olmadığı için yine buna da
hamd edeceği kesindir.
Bakan Ala, "İkincisi gece de hizmeti sadece devriye
şeklinde değil, vatandaşın, daha görünür, hissedeceği güvenlik sağlayacak
mekanizmaları oluşturuyoruz. Şimdi eskiden bekçiler vardı. Yine sokak sokak, mahalle
mahalle kimin sorumlu olduğu belli olacak, görevlisi kim sorumlusu kim, böyle
bir anlayışa geçiyoruz. Yani sokak sokak, mahalle mahalle güvenlik ve asayiş
hizmetini sunacak olan ve oranın düzenini sağlayacak olan mekanizma ve kişiler
belli olacak. Taşrada korucu. Jandarma bölgesinde jandarma. Bekçiler hâlâ var.
Ve gece sorumluluğu üstlenecek olanlar. Bekçilik sistemi gibi aslında. Gece
daha görünür olacak. Vatandaşın sokağında emniyetini hissedeceği bir düzeni
gözden geçiriyoruz. Ayrıca bütün bakanlıklar sosyal yarayı saracak tedbirleri
alıyor. Cizre’de geri geldiklerinde devleti bulacaklar" diyor.
Sözlerinden anlaşıldığı üzere, sokak sokak, mahalle mahalle
güvenlik sağlayacaklarını beyan ederek, alında kurulacak Kürdistan'ın güvencesi
için çalışma yaptıklarını da deklere etmiş oluyor.
Öyleyse sormak lazım, Cumhuriyet yıkılırken aklınız
neredeydi?
Üstelik, " Bekçiler hâlâ var" söylemiyle, "müdahaleyi mümkün
kılacak yeni bir konsept" söylemini kendi kendine yalanlamış
olmasının nedeni, beyninin arkasındaki karanlık noktalara kendisini arada bir
teslim ediyor olmasıdır.
Madem bekçilik henüz var, neden bu güne kadar uygulamada
görülmedi, yeni konsept ise, neden Cumhuryet yıkılana kadar sistemi devre dışı
bırakmıştınız?
Ne oldu ki, yeniden bu sisteme işlev kazandırmak
istemektesiniz?
Ülke neredeyse güvenlik kamerası cennetine dönmüş,
MOBESE'ler devredeyken, bekçilik neden işlev kazanmaktadır?
Peki, bu bekçiler kimlerden seçilecektir?
Örneğin PKK'nın polis teşkilatından, gece bekçisi kadrosuna
kaç kişi alınacaktır?
Yoksa PKK'nın dağ kadrosunu, gece bekçisi adı altında Kürdistan'da
mı istihdam etmeyi planlıyorsunuz da, millete masal anlatıyorsunuz?
Bu soruların yanıtlarını eminim ki senin vermeye ne aklın ne
de birikimin yetmez.
"Türk Anayasasını tanımıyorum" diyen adamların, yapacağı her
işten şüphe etmek her Türk vatandaşının asli görevidir.
Müslüman'ın şüphe etmesine gerek yok, çünkü kendilerini
teslim etmekle rahat etmeyi seçmişlerdir.
Ne de olsa onlar adına işlem yapan bir hükümet mevcuttur.
Şüphe etmesi gerekenler, Müslüman olamayacak olanlar yani
gerçek anlamda Türklerdir.
2013 yılında, Bakan Ala henüz TBMM'de bile değilken, gündeme
gelen haberi aşağıda okumanızı öneririm.
16.3.2016
A. Dursun
Efsane bekçiler sokaklara dönüyor .
Polis teşkilatına 20 bin sözleşmeli emniyet bekçisi
alınacak. Bekçiler koruma hizmetlerinde görevlendirilecek.
Emniyet Teşkilatı'nda
'bekçi abi'
dönemi başlıyor.
Yıllardır alımı yapılmadığı için sayıları 4 bin 58'e düşen
çarşı ve mahalle bekçilerine taze kan aşılanacak. Bugün gazetesinden Kamil
Elibol'ün haberine göre; bekçilerin işbaşı yapmasının ardından koruma görevi
yürüten 20 bin polis suçla mücadeleye çekilecek. En az ortaokul mezunu olacak
bekçiler bin 500-bin 700 TL arasında maaş alacak.
ÖZEL YETENEK SINAVI
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) tarafından hazırlanan kanun
tasarısında emniyet bekçisinin görevleri ve yetkileri tanımlandı. Özel yetenek
seçme sınavında başarılı olanlar bekçi yapılacak. Emniyet bekçisi adayı
öğrenciler, polis eğitim kurumlarında en az 3 ay meslek eğitim görecek. Emniyet
bekçileri bir yıl intibak dönemine tabi tutulacak. Göreve intibak edemeyenlerin sözleşmeleri
feshedilecek. En az üç yıl emniyet bekçisi olarak görev yapanlardan başarılı
olanlar polislerde olduğu gibi kıdemli bekçiliğe geçirilecek.
POLİS OLABİLECEKLER
EGM'ce ihtiyaç duyulması halinde en az üç yıl fiilen kıdemli
emniyet bekçisi olarak görev yapmış ve üniversite eğitimini tamamlamış olanlar yapılacak
sınav ile polis memurluğuna atanabilecek. Bir yıl içerisinde kıdemli emniyet
bekçilerinden polis memurluğuna geçeceklerin sayısı, başvuru şartlarına haiz
bekçilerin toplam sayısının yüzde 5'ini geçmeyecek. İşte görevleri: * Bir
kimsenin can,mal, ırzına yapılan saldırı ve tehditleri önlemek, saldırganları
yakalamak.
Kamu düzen ve
güvenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş yapılmasına karşı, genel kolluk
kuvvetleri gelinceye kadar önleyici tedbirleri almak.
Adli kolluk işleriyle ilgili vakalarda, delillerin
kaybolmamasını sağlayan muhafaza tedbirlerini almak. 13 Mart 2013-gazetevatan
Müslüman'ın peygamberine hakaret ediyorlar, bakan oluyorlar.
Sonra onlara süslüman deyince kızıyorlar.
Müslüman'ın peygamberine hakaret ediyorlar, bakan oluyorlar.
Sonra onlara süslüman deyince kızıyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder