Erdoğan için, "Gençlerle Buluşma" adında bir toplantı,
sohbet ne derseniz deyin bir konuşma fırsatı verilmiş görünüyor.
Görünüyor diyorum, çünkü işin gerçeği bu değil.
Baştan sona, Erdoğan'dan adeta itiraf alma operasyonu
oluşturmuşlar.
Soru yöneltenlerinden tutun da, ortamı oluşturanlara kadar
Erdoğan'a gizli bir uzak kurulduğu alenen ortadadır.
Sanırsınız, Fethullahçı yapı, milyonlar önünde halk
mahkemesi kurmuş, Erdoğan'ı gaza getirerek, biraz da "öfke hitabet
sanatıdır" dediği için öfkelendirilerek, halkın önünde itiraflarını
alıyorlar.
Bu programı yaptıranlar eminim ki Erdoğan'a, "Bunca kan
döküldü, Cumhurbaşkanımız halkın içine giremez oldu, köşe bucak kaçıyor
diyecekler, bunu engellemek için bir program yapalım" demişlerdir.
Daha da ötesi, "soruları önceden hazırlayacağız,
önünüze cam koymayacağız ki, her şeyden haberi var gibi görüntü sergilemiş
olun, rakamları sorun etmeyin, salonun arka duvarına yerleştireceğimiz dev
ekrandan rakamları size sunacağız, rahat edeceksiniz, korkmayın" demişlerdir.
Zira Erdoğan'a öylesine çok itiraflarda bulundurdular ki,
bunu daha evvel de yapmışlardı.
Vatana ihanet ettiğini kaç kez itiraf etmeli?
Bir öncekini şöyle itiraf etmişti.
Erdoğan, "Çözüm Süreci içerisinde valilerimiz
kendilerine verdiğimiz talimatlar gereği ciddi manada bu terör örgütlerine
karşı şu andaki operasyonlara girmiyorlardı. Belki kendilerine çekidüzen
verirler, belki bu şekilde devam etmezler, ama maalesef kendilerine çeki düzen
vermediler. Tam aksine bu süreç içerisinde ne yazık ki bir hazırlık safhasının
içerisine girdiler" 17 Eylül 2015
Erdoğan, Çözüm Sürecinde Valilere Operasyon Yapmayın Talimatı.
Açık ve net olarak her şeyden haberi olduğunu ilan ediyor.
Daha evvel de söylediği gibi, yine aynı şeyleri söylüyor ve
daha ileri giderek tüm detayları veriyor.
Bu ne anlama gelir?
Terör örgütün attığı her adımı biliyordum ve ülkede ne kadar
güçlendiklerini görüp, emin olduktan sonra anladım ki, Türkiye'de güzel şeyler
yapabilecekler.
O zaman vatandaş da görsün diye artık PKK ile savaş talimat
verdim mealinde açıklama yapıyor.
Erdoğan-Gençlerle Buluşma 20 Mart 2016
Trol ve troliçeler elbet yine devrede...
Eklemeyi unutmuş,
"Hepsi de ümmetten olsun, milletten değil".
Ensarioğlu, "Biz Öcalan'ın etkin pozisyonunu korumaya
çalışıyoruz"
3 Aralık 2013, Tayyip Erdoğan: "Diyarbakır Belediye
Başkan adayımız Galip Ensarioğlu."
3 Aralık 2013, Galip Ensarioğlu: "Türkiye'de Kürtlerin
yaşadığı coğrafyanın adı Kürdistan'dır."
Başka ifadeyle, Başkanlık için PKK ile iş birliği içinde
olduğunu itiraf eder gibi, 2:45 dakikasında lider kadrolarda rahatsızlık gördük
diyor.
2:51 dakikasında, "bu zemin içerisinde 7 Haziran seçimlerine
gidildi, ciddi anlamda milletvekili kazandı bu parti."
Yani üstteki söylediklerinin, PKK üst kadrosuna söylenmiş
olduğunu teyit ediyor ve anlamadıysanız tekrarlıyorum, kızım sana söylüyorum,
gelinim sen işit diyor.
"80 vekil onları şımarttı" kısmıysa, saf halk
tabakasının beyinlerindeki analiz yetisini kırmaya yönelik söylemdir.
Nitekim Kandil'in, "oylar emanet değil" açıklaması
da bu anlamda Erdoğan'a haklılık payı vermektedir.
3:24 dakikasında, "İşte 6-7-8 Ekim olaylarında 52
vatandaşımız öldü, ölen de öldüren de Kürt'tü, o dönemi teşvik edenler, bazı
yazar takınınca takdir edildi" sözlerinin arka planına bakarsak, o takdir
edenlerin yine eski ve yeni Erdoğan destekçileri olduğunu biliyoruz.
Bu da, aslında o teşvikçilerin, maaşlı troller olduğunu
ortaya koymaktadır.
4:29 dakikasında, "Yeniden seçimin isabetli olacağını
gördüm" demesi hemen ardından 4:44 dakikasında, "Bu çok önemli bir
sinyaldi" diyor.
Peki kimin için sinyaldi, sanırım vatandaş için değil,
siyasiler ve PKK ileri kadroları için, Erdoğan'la anlaşmalarını gerektiren
sinyaldi.
Zira yaptırdıkları özel anketlerde vatandaşın teröre karşı
hükümete desteğini görmüşlerdi.
Her ne kadar bazı anket şirketleri yanılgılı haberleri
topluma veriyor olsa dahi, sonradan yapılan itiraflardan anlıyoruz ki,
Erdoğan'ın özel yaptırdığı anketlerde, 7 Haziran'dan hemen sonra PKK'ya karşı
başlattığı operasyonlara vatandaş destek vermişti.
4:49 dakikasında bu operasyonu şöyle özetliyor.
"Zira millet gerçeği gördü, yani yukarda olanlar (PKK
üst kadrosu demek istiyor) göremedi ama, millet gördü" diyor.
Peki gören millet kimdi?
Eskiden AKP'ye destek verip, PKK'ya yani HDP'ye oy
verenlerden bahsediyor.
Devamında, "millet kendilerini (yani PKK olduğu artık
kesinleşiyor) cezalandırmasını, o kısa süreç içinde bildi."
Yani, "o kısa süreç içinde" demesi, operasyonun ne
anlama geldiğini, PKK ile hangi pazarlıkları yaptığının alenen itirafıdır.
Devamında, "Milleti bir kenara koymak olmaz, Millete
rağmen de siyaset olmaz, eğer millete karşı siyaset yapmaya kalkarsanız, millet
sizi ilk fırsatta cezalandırır, demokrasinin güzelliği buradadır zaten"
diyor.
Şimdi bunu analiz edelim.
Miller dediği yani, PKK'ya oy verenler bir kere onların
millet anlayışında değildir.
Bunu neden söylüyorum?
Soruyu yönelten kız çocuğunun ifadelerine dönün.
Videonun en başında 0:17 dakikasında, "adeta bizleri
sindirmek isteyen bir politika var neler yapmalıyız" diyor.
Bu programa sıradan gençlerin katılamayacağı açıktır.
Öyleyse buraya katılanların içinde, özellikle soru
yöneltenlere dikkat etmek gerekir.
Soru yönelten çocuk, "milleti, halkı sindirmek isteyen"
demiyor, "bizleri"
diyor.
Zira Erdoğan eski konuşmalarında, "inanıyorsanız
üstünsünüz" diyor, inançlı-inansız ayrımını topluma şırıngalıyordu.
Bunlara daha evvel, Cumhurbaşkanı Peygambere cahil diyor, müritleşen mü'min ayakta alkışlıyor başlığında ve Hz. Baykal Efendi, Besmele Kürtçeden, Türkçeden daha mı kutsal başlığında da işaret etmiştim.
Özetle, Erdoğan'ın son konuşması bir çok analize gebedir.
Çünkü önüne cam konmamış, camında yazı yollanmamış, doğrudan
spontane konuşturulmuş izlenimi var.
Her ne kadar bazı rakamları verirken, uzak mesafede bir
yerlere bakarak konuşuyor olsa ve o anları kamera özellikle kaçırıyor olsa
dahi, spontane konuşuyor izlenimi var.
Bu durum Erdoğan için ne kadar riskli olduğu ortadadır.
Nihayetinde şimdi olmasa bile, her söylediği itiraf gibi
cümleler, gelecekte başını yakacak ifadelere dönüşmüştür.
Belki de Erdoğan'ın bu duruma düşmesi için yandaşlar tarafından
özel olarak hazırlanmış bir zemindir, bilemiyorum.
Gördüğüm tek şey, Erdoğan'ın yargılama süreci için
birilerinin done hazırlığında olduğudur.
Etrafta Erdoğan'ı destekler görüntü veren troller ise, belki
de asıl Erdoğan'a yapılan bu operasyon sürecinde, dikkatleri farklı yöne
çekmenin çabası içindedirler.
Hem Erdoğan hem yandaşları gerçekleri görmesin diye, dikkat dağıtmakla
görevli paralel yapı elemanları gibi çalışılmaktadır.
Benden söylemesi.
Erdoğan yargılanırken, bunların nasıl kullanıldığını hep
beraber göreceğiz, işte o vakit "aaaaa gerçekmiş" denecektir ancak,
ok bir kez yaydan çıktığında, hedefi bulana kadar devam edecektir.
21.3.2016
A. Dursun





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder