Erdoğan için yolun sonu mu?
Bu TBMM yeni anayasayı Erdoğan için yapacağına göre, Erdoğan dönemi artık yolun sonuna geldiğine göre, bu TBMM artık yeni anayasa yapamayacak durumda olduğu belli olmuştur.
Erdoğan bir an evvel Türk Mahkemelerinde yargılanmaya başlanırsa, ancak kurtulabilir, aksi halde hem iç savaş başlamak üzeredir, hem de Kaddafi'nin sonundan daha kötüsü onu beklemektedir.
Ben vatandaş olarak, görebildiklerimi, tahminlerimi söylüyorum, görebildiklerimi, algılayabildiklerimi ifade etmek vatandaşlık hakkımdır.
ABD, Zarrab'ı tutukladı, bu TBMM, yeni anayasa yapamaz.
ABD Adalet Bakanlığı ofisinden (Department of Justice Office of Public Affairs) yapılan açıklamada, Tutuklama gerekçesi, "İran’a yönelik ABD yaptırımlarını delmek, kara para aklamak ve bankacılık siteminde yolsuzluk yapmak" olarak açıklanmış.
Ayrıca "Jamshidy ve Najafzadeh" adlarında iki
şüphelinin daha yakalandığını bildirdiği açılamasında Zarrab için, "Türkiye ve
İran çifte vatandaşı" (Turkey and dual citizen of Turkey and Iran) şeklinde ifade
kullanılmış.
Neden çifte vatandaş demişler, neden böyle demeye ihtiyaç
duymuşlar?
Anımsarsanız, Angelina Jolie bacımız daha bir kaç gün evvel
bölgeye ziyaret yapmıştı.
Fakat Erdoğan'la hiç muhatap olmadı.
Nitekim Angelina bacımız, ABD'nin en etkili eğitimci yüzü.
Yani ABD, nerede bir "güzel şeyler olacak" ise, oraya
güzel elçilerini yolluyordu.
Demek ki Erdoğan'la 7 Haziran-1 Kasım arası görüşmelere
yollayan ABD, şimdi yollamamışsa, güzel şeylerin olmayacağı da muhtemeldi.
Bilal Erdoğan İtalya'dan kaçıyor, Babek idamla yargılanıyor,
farkındaysanız ABD tüm kullandığı eski maşalarını Saddam, Kaddafi vs... gibi
idam ettirmişti.
Hepsinde de, NATO'nun gizli orduları dediğim kurduğu
örgütler eliyle çıkarttığı iç kargaşalarla bunları yapmıştı.
Bu miras onlara İngilizlerden kalsa dahi, İngilizlerin Osmanlı'yı
parçalama stratejilerini ABD, Türkiye'deki eş başkanları ve terör örgütleri eliyle
gerçekleştiriyor.
Geçen söylemiştim.
Patlayan bombalar, NATO'nun gizli ordularının darbe sesidir
demiştim.
Rus-ABD gizli iş birliği de ortaya çıktığına, ABD'nin PKK'ya
füze sistemi, İHA verdiğine göre, Rusya'nın da aynı yolda ilerlediğine göre
geriye Türkiye'deki iç savaşın başlatılması kalıyor.
Ülkede yaşanan yüzlerce tecavüzcüyü mahkemelerin serbest
bırakması da, dış güçlerin maşası halinde davranış sergileyenlerin halkı
galeyan getirme çabasından başka bir şey değildir.
Nasıl ki Erdoğan yasaları Türklere karşı kullanıp, Vahhabi
iş birlikçiliğine soyunduysa aynı olayı Rus-BD iş brliğ de, Türkiye'ye karşı
kullanıyor.
Geçenlerde söylemiştim.
Erdoğan yargılanmayacak olursa, sonu Kaddafi'den daha kötü
olacak demiştim.
Erdoğan'a akıl verenler biliyor ki, Erdoğan kendisine
yeterli değil, bilgi düzeyi kısıtlı.
Daha dün TV'ye çıkartıp bunu alenen halk mahkemesi kurarak
yargıladılar.
Ancak Erdoğan'ın gözünü öylesine hırs bürümüş ki, hiç bir
şeyin farkında değil.
Bilal ve kızlarını nasıl kurtarımın derdine düşmüş, kafası
bulanmış.
Dün TV'de yaptığı konuşmanın sırrı şimdi ortaya çıktı.
Meğer ABD Zarrab'ı yakalamak üzereymiş ve bunu açıklamadan
evvel, Erdoğan'ın ağzından laf alınmasını istemiş.
TRT'de ve diğer kurumlardaki Paralel yapı da, ABD'den
aldıkları emir doğrultusunda Erdoğan'a itiraflarını yapması için fırsat
yarattı, tuzak kurdular.
Bundan sonra ne olacağı az çok ortaya çıktı.
Zarrab'ın itirafları sonucunda Erdoğan köşeye
sıkıştırılacak.
Erdoğan'ın konuştuklarıyla, Zarrab'ın itiraflarının üs üste
gelmesi sağlanacak ve Uluslararası Ceza mahkemesinde yargılama süreci
başlayacak.
Farkındaysanız aynı süreçler tarihte hep aynı şekilde
senaryolaştırılmıştır.
Muhtemel Erdoğan operasyonunu az çık kendisini belli
etmiştir.
Soru şudur.
ABD ve Rusya ortaklaşa olarak Türkiye'de, halk ayaklanması çıkartmalı
mı, yoksa IŞİD bu işi bitirebilir mi?
ABD ve Rusya'nın yanıtını almak istedikleri soru budur.
Nitekim Erdoğan'ın, Emniyet içindeki terör uzmanlarını,
Paralel diye görevden alması eğer bir hata değilse, ya kendi ayağına sıktığı
kurşun olacaktır ya da Erdoğan, iç savaşın çıkmasında başrol oynamaktadır.
Bunlar elbet ki sadece şahsi tahminimden öte anlam ifade
etmez.
Lakin yaşananlara bakacak olursanız durum ortadadır.
MİT, Emniyet, Adalet bakanlığı, İçişleri Bakanlığı,
Müslümanlaştırılan TSK uyumaktadır fakat IŞİD sürekli saldırmaktadır.
Bunun anlamı ne olabilir?
Tüm T.C kurum ve kuruluşları ya iş birlikçidir-ki bu mümkün
değildir, ya da en üst düzeyden bir ihanet, dalga dalga ülkeyi sarmaktadır.
Mahkemelerin tecavüzcüleri tahliyeleri de işin diğer
kışkırtıcı kısmıdır.
Nitekim, kurulan vakıflar, yurtlar, üniversitelere bakacak
olursanız tamamı aynı hizmetin çanakçılarıyla doludur.
Eğitime karşı, cehaletten beslenmeyi seçen, kölelik düzenine
taraf olan insanların çoğu, akademik unvan adı altında işgalin kurmay
subaylığını yapmaktadır.
Elbet bunlar temizlenecektir, zaman temizlik zamanına bir
adım daha yaklaşmıştır.
Buraya NOT düşüyorum.
Erdoğan yargılanırsa, Devlet Bahçeli'de tüm bu olanlara
yardım ve yataklık yapmaktan yargılanmalıdır.
Ey Erdoğan, Ensar dahil tecavüzler cenneti olan Yeni Türkiye'nin mayası bozuk çıktı.
Biz "ESKİ TÜRKİYE'Yİ ÇOOOOOOK ÖZLEDİK ÇOOOOOK"
İşin özeti, son sözü şudur.
Bu TBMM külliyen vatana ihanet içinde olanların çoğunluğu altındadır, o nedenle ihanetten arındırılana kadar, "BU TBMM YENİ ANAYASA YAPAMAZ..."
22.3.2016
A. Dursun
ABD Hazine Bakanlığı'nın, üç Türk bankasının Uluslararası terörizmin finansmanına destek Olduğu gerekçesiyle Türkiye'yi uyardığı ÖNE sürüldü.
Rusya Birleşmiş Milletler'e mektup yazmış ve Bilal Erdoğan kayıplara karışmış.








Hiç yorum yok:
Yorum Gönder