Cezai ehliyeti olmayan bir akıl hastası, evlerimizin
kapılarına bu kitabı koydurmuş.
Kim koydu, kim yaptı belli değil.
Savcı ve polise düşen görev, bir akıl hastasının adıyla
yazılan bu kitap müsveddesini toplatmak, akıl hastalarından toplumu
kurtarmaktır.
Ama nerede öyle savcı , polis ve devlet?
Adamlar TBMM'nin göbeğinde şeriat daveti yapacak kadar
ahlaksızlaştılar.
Peygamberlerinin bile yapmadığını yapmaktalarken, bunu İslam
ve güzel ahlak adına yaptıklarını söylemeleri iyice çığırından çıkmış bir ülke
konumuna geldi.
Kardeşim, benim kapıma bu soytarının kitap adı altında
yazdığı hezeyanları ne hakla, kim koyabilir?
Bu adama akıl hastası olduğunun kararını Türk mahkemeleri
vermedi mi?
Türkiye'deki hekimler bunu tescil etmediler mi?
Tımar edilmesi gereken bir hasta zihniyeti nasıl olur da
milletin kapısının önüne atıp gidebilirler, bu akıl hastaları hangi akıl
hastalarından destek almaktadır, ülkeyi yöneten akıl hastaları ya da bunlara
göz yuman akıl hastaları kimdir?
Savcılıkları derhal göreve davet ediyor buradan suç
duyurusunda bulunuyorum.
Biliyorum ki, çocuklarımızın zihinlerini , akıl sağlıklarını
korumakla görevli devlet kurumları bu konuya gereken önemi göstereceklerdir.
Sen istediğin yerde sat, bana ne?
Ne hakla benim kapımın önüne atıp gidiyorsun?
Bu aynı zamanda, kitap yazanlar için haksız rekabet
oluşturması açısından suç teşkil etmektedir.
Savcılıklar bu suçu engellemek için re'sen devreye girmek
zorundadırlar.
Umarım isimlerinin önünde Cumhuriyet sıfatı taşıyan
savcılar, bu sıfatının hakkını vereceklerdir.
Bu adamı ceza ehliyeti olmadığı için toplumdan tecrit etmesi
gerekenler, eğer ki izleyici olmayı seçiyorlarsa, toplumun kendi adaletini
kendisinin sağlamasını bekliyor demektir ki, bu daha vahim bir suçtur.
Alenen toplumun belirli bir kesiminin düşünceleri
aşağılanmaktadır.
30 Nisan 2008 tarihinde kabul edilen Türk Ceza Kanunu'nun
301. maddesinin birinci fıkrasında, Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük
Millet Meclisini alenen aşağılamaktan bahisle, suçun maddî ve manevi unsuru aşağılamak eylemi
gerçekleşmiş durumdadır.
Nitekim aşağılama en
azından dolaylı yoldan veya kısmen gerçekleşmiş durumdadır.
Aşağılamak, suçun
konusunu oluşturan değerlere duyulan saygınlığı azaltma zedeleme ve yıpratmaya
yönelik söz fikir davranışlar alenen ortadadır.
Ayrıca TCKMadde216'ya göre,
(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge
bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin
ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından
açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep,
cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan
bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen
aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı
aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Denmektedir.
Buna göre, Halkın bir kesimini, sosyal sınıf ayrılığını
körüklemiştir.
Ekonomik bir model olan Komünizmi bir ahlaksızlık gibi
göstermek suretiyle, "Halkı kin ve
düşmanlığa tahrik" suçu açıkça işlenmektedir.
Bedava dağıtılan kitap aıyla zihinlere sokulan paçavradan
bir bölüme bakalım.
Komünist, devlet kavramını kabul etmediği için devletin
kanunlarını hiçe sayacaktır.
Cambaza baktırıp, cebimizden para çalanlar gibi
davranılmakta, terör ve terörist gösterilip, ekonomik bir model olan Komünizm düşman
gösterilmekte, hedef çocuklarımızın
beyinlerine yöneltilmektedir.
Aile kavramı ile onu ikna etmek mümkün olmayacak; bir
terörist "ailenin yanına dön", "annenin çorbasını iç" gibi
duygusal yaklaşımlardan hiçbir zaman etkilenmeyecektir.
Çünkü bir komünist için din, güzel ahlak, devlet ve aile
kavramı yoktur.
Dolayısıyla bir komünisti durdurabilmek için ne devletin
yasaları, ne güzel ahlak çağrıları, ne de ailesi etkili olmayacaktır.
Komünistin durdurulabilmesi için, ondaki bu kavramları
değersiz hale getirmiş olan fikir sisteminin yok edilmesi gerekir.
O da Darwinist, materyalist, Stalinist ve komünist fikir
sistemidir.
Bu ifadeler düşünceleri açıklamaktan ötesidir.
Kitapta suçu oluşturucu açık tahrik, aleni saygısızlık ve reddin ötesinde, inançsız bir
kesime karşı düşmanca tavırlar sergilenmiş ve düşmanlık teşvik edilmiştir.
Bu davranış, kitabın bütününde objektif olarak görülmektedir.
Kitabı her kim yazdı, yazdırdı ya da Adnan Oktar adına
bastırdıysa, sübjektif ya da objektif gözle bakılsa dahi görülmektedir ki, halkın
bir kesimini, diğer bir kesimine karşı kin ve nefrete tahrik etmektedir.
Kitabın suç teşkil etmesinin gerekçeleri arasında, Adnan
Hoca diye bilinen ceza ehliyetsiz bu kişi üzerinden sürekli olarak ağır ve
yoğun bir tarzda kin ve düşmanlık tohumlarının atlıyor olması süreklilik arz
etmektedir.
Kitabın içeriği ve yazılma amacı olarak, muayyen olmayan
toplum kesimi üzerinde kin ve nefret duygularının oluşumuna veya mevcut duyguların
pekişmesine etkide bulunmak üzere tasalandığı açık ve nettir.
Toplumda öç alma duygusunu körükleyen, şiddetli düşmanlık
hareketlerin zeminini oluşturan akıl
hastalığı ifadeleri taşımak suretiyle kindarlık, şahsi husumetlerini besleyici
argümanlarla da tasarlayarak zarar vermeye, karşıt olduklarını mağlup etmeye
yönelmiş kin duygusu taşımak suretiyle de akıl sağlığı yerinde olmayanlarca
yazıldığı kesin ve nettir.
Dikkat ederseniz TCK Madde 216'da belirtilen, yapılanların kamu
güvenliğini tehlikeye düşürecek biçimde olduğu da suçu soyut boyutundan
çıkartmış somut hale getirmiştir.
Ayrıca toplumun bir kesiminin inançlarını, kendi
hezeyanlarına da alet olarak kullanmaktadırlar.
Tüm bu gerekçelerle kitap tek başına şiddete davet, toplumun
bir kesimini, başka bir kesimine karşı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama
suçu işlenmektedir.
Bu nedenle kitap toplatılmalı, kitabı gerçek yazanlar tespit
edilmeli ve bu yasalar çerçevesinde yargılanmaları yapılmalıdır.
Buradan, Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri ve yargı
makamlarına suç duyurusunda bulunuyorum.
08.3.2016
A. Dursun
Harun Yahya - Pakistan (Unofficial)
Harun Yahya - Pakistan (Unofficial)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder