Hem de öyle bir katliam olacak ki, sadece ağaçlar değil,
halkı da katledecekler.
Yakındır, hep birlikte izleyeceğiz.
Gazete Habertürk'ten Enis Yıldırım'ın haberine göre,
içişleri bakanı Ala'nın, 4 ilin emniyet müdürünü değiştirmek için kararname hazırladığını
öne sürüldüğünü yazmış.
Haberin içeriğine göre, içlerinde Artvin Emniyet Müdürü
Alaattin Akbaş'da varmış.
Burada bir soru akla geliyor.
Çünkü haberde, Artvin’deki çevrecilerin eylemleri sırasında
rapor aldığı iddia ediliyor.
Öyleyse sormak lazım neden yeri değiştirilmek suretiyle görevden
alınıyor?
1- Hasta olmak uç mu?
2- Hekimlik bilginiz var mı ki, hekimin raporuna
güvenmiyorsunuz?
3- Alaattin Akbaş ihanet mi etmiştir, ettiyse kime ihaneti
vardır ve elinizde belge, bilgi var mıdır?
4- Belge ve bilgi varsa, ihanetin boyutlarını da biliyorsunuz
demektir. Öyleyse ihanet eden bir Emniyet Müdürü, tamamen ilişiği kesilmek
yerine neden başka bir yerde aynı göreve atanmaktadır?
Elbet ki, dilediğiniz bürokratla çalışma hakkınız vardır,
buna itiraz yok, lakin haberde iddia edildiği gibi, Artvin olayları nedeniyle
raporlu olmuşsa nedenini araştırmak yerine, emir eri yaratma projeniz kapsamında
yeni emir erleri mi atamak istediniz?
Durum buysa,
1- Artvin'de yapımı planlanan HES projesinde,
yandaşlarınızdan başka kimler pay sahibidir?
2- Artvin halkı, yandaşlarınızdan ne kadar daha değersizdir,
ölçüm yaptırdınız mı?
3- Devlet adına görev yapanların maaşlarını devlet mi
vermektedir yoksa yandaşınız olan şirketlerin patronları mı?
4- Görevden almak istediğiniz şimdiki Artvin Emniyet Müdürü
Alaattin Akbaş'ın maaşını kim ödemektedir?
5- Alaattin Akbaş'ın yerine getirmek istediğiniz Ahmet
Turabi Eğer, maaşını devletten almıyor mudur?
15 Mart 2014 yılında, Bitlis İl Emniyet Müdür Yardımcısı
Ahmet Turabi Eğer'in, Emniyet Genel
Müdürlüğü Personel Daire Başkan Yardımcılığına getirilmesi, bu günler için
yapılmış özel bir atamamıydı?
Maaşlarını devletten yani, halkın vergilerinden alan
insanları suçlayabilmek için, elinizde sağlam deliller olmalıdır.
Aksi halde, özellikle Artvin değişikliği açık ve net olarak,
yakın zamanda halka yapılacak katliam gibi müdahalelerin habercisi olacağı
açıktır.
Nitekim, haber doğru ise, Artvin’deki çevrecilerin eylemleri
sırasında rapor aldığı iddiasıyla görevden almanız, yeni getirilecek Müdür için
bir baskı unsuru oluşturacağı açıktır.
Bu baskı altında kalacak olan yeni müdür ve müdürler, size
yaranabilmek için, halkın yararını gözetemeyeceği ortadadır.
Bu şekliyle yapılan atama, açık ve net olarak Artvin halkı
üzerinde, şiddet ve baskıyı artıracağı açıktır.
Milletin a.ına koyacağız diyenlere Cerattepe'de çektiğiniz
peşkeşe halk, dur deyince askeri halkın karşısına diktiniz.
28 Şubat döneminin Genelkurmay İkinci Başkanı
Orgeneral Çevik Bir, tankları yürüttükten sonra, "Demokrasiye balans ayarı
yaptık" deyince, bu gün bile o sözler üzerinden mazlum edebiyatına
sığınanlar ve dönemin havuz medyası hep bir ağızdan, "Asker
kışlasında olmalıdır, dış tehdit varsa asker onunla ilgilenir, ne işi var
askerin oralarda" feryatlarını unutmadık.
Şimdi siz Cerattepe'de askeri kışlasından çıkartıp halkın
üzerine yürütürken hiç utanmadınız mı?
Gerçi Eski İçişleri Bakanı Akşener'in röportajından
anlıyorduk ki Çevik Paşa, AK Parti'nin İsrail-ABD ilişkileri konusunda
danışmanlığını yapıyormuş.
Çevik Bir, Kazdağları’nda dev bir haeremlik-selamlık
uygulamalı termal sağlık tesisinin danışmanı olduğunu da öğrenmiştik.
Daha dün öğrendiğimize göre, Cerattepe’de halkın tepkisine
neden olan madencilik izninin ardından, Artvin’deki bir başka maden araması
için bir yeni fiyasko daha yaşanmış.
Milliyet'ten Mithat Yurdakul'ın haberine göre, Alanın tümü orman arazisinde. Artvin
Yusufeli’nde Akdeniz Resources Madencilik tarafından yapılması planlanan maden
arama projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulan dosya
incelendi. Dosya ile ilgili valilikçe, “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilmiş.
Bu ne anlama geliyor?
24 Şubat 2016'da Davutoğlu'nun, "Maden çalışmaları,
mahkeme kararına kadar durduruldu" açıklaması bile hızınızı, aç gözünüzü
doyurmaya yetmemiş.
Ya Davutoğlu her zamanki gibi halka yalan söyledi, ya da siz
Davutoğlu'na rağmen rant kaybı korkusuyla elinizden gelen ihaneti, pervasızca,
arsızca yapmaya devam ediyorsunuz.
Bu gidiş göstermektedir ki, başbakanını tanımayanlar, çok
yakın gelecekte Artvin halkına açık ve net bir katliamın hazırlığını
yapmaktadırlar.
Yok böyle değilse, tüm bu faaliyetlerinizin, hukuk tanımalığınızın
altında yatan nedir, açıklayınız.
Erdoğan'ın "Bu sistem artık değişmiştir, anayasayı
tanımıyorum, mahkeme kararlarını tanımıyorum" açıklamasının ardından,
sizin de "Anayasayı tanımıyorum" açıklamanızdan anladığımız
kadarıyla, "Hangi müstevlilerin doymak bilmez emelleriyle tevhit
edilmiş" iştahınızın olduğunu anlamak çok da zor olmasa gerek.
Artvin halkının, sonuna kadar hukuki
mücadelesini sürdüreceğine yürekten inanıyor, tüm varlığımla kutsal savaşlarını
destekliyorum.
Kutsal savaşları dememdeki gaye de,
Kur'an'ın, bu savaşı kutsal kabul etmesinden kaynaklıdır.
Artvin halkı, yolunu açık, gazanız şimdiden
mübarek olsun.
11.3.2016
A. Dursun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder