11 Mart 2016 Cuma

Hükümet, Artvin'de kanlı katliama hazırlanıyor.






Hem de öyle bir katliam olacak ki, sadece ağaçlar değil, halkı da katledecekler.

Yakındır, hep birlikte izleyeceğiz. 




Gazete Habertürk'ten Enis Yıldırım'ın haberine göre, içişleri bakanı Ala'nın, 4 ilin emniyet müdürünü değiştirmek için kararname hazırladığını öne sürüldüğünü yazmış.



Haberin içeriğine göre, içlerinde Artvin Emniyet Müdürü Alaattin Akbaş'da varmış.

Burada bir soru akla geliyor.

Çünkü haberde, Artvin’deki çevrecilerin eylemleri sırasında rapor aldığı iddia ediliyor.

Öyleyse sormak lazım neden yeri değiştirilmek suretiyle görevden alınıyor?

1- Hasta olmak uç mu?
2- Hekimlik bilginiz var mı ki, hekimin raporuna güvenmiyorsunuz?
3- Alaattin Akbaş ihanet mi etmiştir, ettiyse kime ihaneti vardır ve elinizde belge, bilgi var mıdır?
4- Belge ve bilgi varsa, ihanetin boyutlarını da biliyorsunuz demektir. Öyleyse ihanet eden bir Emniyet Müdürü, tamamen ilişiği kesilmek yerine neden başka bir yerde aynı göreve atanmaktadır?

Elbet ki, dilediğiniz bürokratla çalışma hakkınız vardır, buna itiraz yok, lakin haberde iddia edildiği gibi, Artvin olayları nedeniyle raporlu olmuşsa nedenini araştırmak yerine, emir eri yaratma projeniz kapsamında yeni emir erleri mi atamak istediniz?

Durum buysa,

1- Artvin'de yapımı planlanan HES projesinde, yandaşlarınızdan başka kimler pay sahibidir?
2- Artvin halkı, yandaşlarınızdan ne kadar daha değersizdir, ölçüm yaptırdınız mı?
3- Devlet adına görev yapanların maaşlarını devlet mi vermektedir yoksa yandaşınız olan şirketlerin patronları mı?
4- Görevden almak istediğiniz şimdiki Artvin Emniyet Müdürü Alaattin Akbaş'ın maaşını kim ödemektedir?
5- Alaattin Akbaş'ın yerine getirmek istediğiniz Ahmet Turabi Eğer, maaşını devletten almıyor mudur?

15 Mart 2014 yılında, Bitlis İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ahmet Turabi Eğer'in,  Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Daire Başkan Yardımcılığına getirilmesi, bu günler için yapılmış özel bir atamamıydı?

Maaşlarını devletten yani, halkın vergilerinden alan insanları suçlayabilmek için, elinizde sağlam deliller olmalıdır.

Aksi halde, özellikle Artvin değişikliği açık ve net olarak, yakın zamanda halka yapılacak katliam gibi müdahalelerin habercisi olacağı açıktır.

Nitekim, haber doğru ise, Artvin’deki çevrecilerin eylemleri sırasında rapor aldığı iddiasıyla görevden almanız, yeni getirilecek Müdür için bir baskı unsuru oluşturacağı açıktır.

Bu baskı altında kalacak olan yeni müdür ve müdürler, size yaranabilmek için, halkın yararını gözetemeyeceği ortadadır.

Bu şekliyle yapılan atama, açık ve net olarak Artvin halkı üzerinde, şiddet ve baskıyı artıracağı açıktır.

Milletin a.ına koyacağız diyenlere Cerattepe'de çektiğiniz peşkeşe halk, dur deyince askeri halkın karşısına diktiniz.



28 Şubat döneminin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, tankları yürüttükten sonra, "Demokrasiye balans ayarı yaptık" deyince, bu gün bile o sözler üzerinden mazlum edebiyatına sığınanlar ve dönemin havuz medyası hep bir ağızdan, "Asker kışlasında olmalıdır, dış tehdit varsa asker onunla ilgilenir, ne işi var askerin oralarda" feryatlarını unutmadık.

Şimdi siz Cerattepe'de askeri kışlasından çıkartıp halkın üzerine yürütürken hiç utanmadınız mı?


Gerçi Eski İçişleri Bakanı Akşener'in röportajından anlıyorduk ki Çevik Paşa, AK Parti'nin İsrail-ABD ilişkileri konusunda danışmanlığını yapıyormuş.


 
Çevik Bir, Kazdağları’nda dev bir haeremlik-selamlık uygulamalı termal sağlık tesisinin danışmanı olduğunu da öğrenmiştik.

Daha dün öğrendiğimize göre, Cerattepe’de halkın tepkisine neden olan madencilik izninin ardından, Artvin’deki bir başka maden araması için bir yeni fiyasko daha yaşanmış.

Milliyet'ten Mithat Yurdakul'ın haberine göre,  Alanın tümü orman arazisinde. Artvin Yusufeli’nde Akdeniz Resources Madencilik tarafından yapılması planlanan maden arama projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulan dosya incelendi. Dosya ile ilgili valilikçe, “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilmiş.

Bu ne anlama geliyor?

24 Şubat 2016'da Davutoğlu'nun, "Maden çalışmaları, mahkeme kararına kadar durduruldu" açıklaması bile hızınızı, aç gözünüzü doyurmaya yetmemiş.

Ya Davutoğlu her zamanki gibi halka yalan söyledi, ya da siz Davutoğlu'na rağmen rant kaybı korkusuyla elinizden gelen ihaneti, pervasızca, arsızca yapmaya devam ediyorsunuz.

Bu gidiş göstermektedir ki, başbakanını tanımayanlar, çok yakın gelecekte Artvin halkına açık ve net bir katliamın hazırlığını yapmaktadırlar.

Yok böyle değilse, tüm bu faaliyetlerinizin, hukuk tanımalığınızın altında yatan nedir, açıklayınız.

Erdoğan'ın "Bu sistem artık değişmiştir, anayasayı tanımıyorum, mahkeme kararlarını tanımıyorum" açıklamasının ardından, sizin de "Anayasayı tanımıyorum" açıklamanızdan anladığımız kadarıyla, "Hangi müstevlilerin doymak bilmez emelleriyle tevhit edilmiş" iştahınızın olduğunu anlamak çok da zor olmasa gerek.

Artvin halkının, sonuna kadar hukuki mücadelesini sürdüreceğine yürekten inanıyor, tüm varlığımla kutsal savaşlarını destekliyorum.

Kutsal savaşları dememdeki gaye de, Kur'an'ın, bu savaşı kutsal kabul etmesinden kaynaklıdır.

Artvin halkı, yolunu açık, gazanız şimdiden mübarek olsun.

11.3.2016

A. Dursun




Bir kaynak, Erdoğan'ın her ihaleden %25 rüşvet aldığını belirtti.

Şerefiniz varsa Erdoğan'ın Mal Varlığına bakın.
Erdoğan Allah'ın bütün vasıflarını topladıktan sonra peygamberliğini ilan etti.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder