Bu
ülkenin gündemi bir türlü normalleşemiyor, akıl hastalarından çektiğimizi hiç
bir şeyden çekmiyoruz.
Ne
ABD, ne AB, ne Rusya ne de başka ülkeler.
Hepsi
içimizde, her şeyi biz besleyip büyüttük, sessiz kaldıkça bunlar palazlandı,
şimdi 80 milyonun yaşam hakkına gasp etmeye başladılar, çocuklarına tecavüz
edenleri koruma altına alıyorlar.
Bunun
da sonu gelecek, kara gün kararıp kalamayacak.
Onlar
nasıl ki yavaş yavaş içimizde yetiştilerse, panzehiri de elimizde mevcuttur.
Çavuşoğlu
diyor ki; "Obama da güvenli bölgeye karşı
olmadığını söyledi. Almanya da bu konuda bizimle aynı görüşte".
Bir
kere bu külliyen yalan.
Zira
ABD bu görüşte olmadığını defalarca söyledi, hem bağırarak, hem azarlayarak.
En
son Erdoğan'ın ABD gezisinde bunu görmüştük.
Hatta,
Erdoğan'ın sözlerini yalanlamalarını da defalarca şahit olmuştuk.
Her
neyse, zaten asıl söylemek istediğim bu değil.
Zaten
Çavuşoğlu denilen adam, TSK Kıbrıs'ta
işgalcidir diyen adamdır.
Çavuşoğlu,
sanki Türkiye'de bakan değil de, Obama'nın çavuşu gibi konuşma hakkını sana kim
veriyor yahu?
Obama
karşı olmadığını söylemiş, yani izin almışlar.
Sen
ABD çıkarlarını mı koruyorsun, Türkiye'nin mi?
Ne
demek, "Obama da güvenli bölgeye karşı
olmadığını söyledi", ya karşıyım
deseydi.
O
zaman yapacak bir şeyimiz kalmadı, büyük ağabey
emir vermedi mi diyecektin, bu nasıl bir beden ve akıl
ilişkisidir kardeşim.
Sadece
bunda değil, AKP vekil ve bakanlarının büyük bölümünde bu tür çelişkiler var.
Muhalefette
de aynı tavırlar yığınla, nedir bu beyniyle aklı
arasındaki orantısız insanlardan çektiğimiz?
Daha
dün Meclis başkanı İsmail Kahraman'ın, "Laiklik
bir kere yeni anayasada olmamalıdır" sözüne ne diyeceksin?
Özal'ın
"bir kere delmekle bir şey olmaz"
dediği Anayasa resmen tehdit altındadır.
Sanırım
mezarında keyiften neredeyse çıkıp, bunu söyleyeni öpesi gelmiştir.
Bunu silaha yapmaya kalkanları terörist ilan ediyorsunuz ama
akıl hastalığı ile yapmaya kalkanların, kahraman ilan edilmesini izleyeceğiz,
öyle mi?
Atatürk'e
soruyorlar, "Paşam Laik olmak ne demektir?"
Yanıt
çok net ve kesinlikle doğru.
"Laik olmak adam
olmaktır" diyor.
Atatürk'ün
doğru söylemini bu zata uyarlarsak, "adam olmak bir kere yeni anayasada olmamalıdır"
demiş oluyor.
Adam
olmak, erkek veya kadın olmak anlamı içermez, yani seksist değildir.
Başka
ifadeyle ünisekstir, cinsiyet içermez.
Son
zamanlarda ülkede kullanılan bilim adamı kavramının da içine ederek, bilim
insanı, denmeyi teşvik etmişlerdi.
Sonuçta
ayrımcılık baş göstermiş bilim kadını kavramı yaratılarak seksist ifade içimize
sokulmuştu.
Bunların
işi gücü, var olan tüm kavramların içine ederek, toplumsal hafızayı yok
etmektir.
Çünkü
bunlarda sinestezi (duygu his karmaşası) ve neotenik (vücutla beynin orantısız
gelişimi) hastalığı mevcuttur.
Bu
kavramların ne anlama geldiğini sayfa sonunda vereceğim dosyalarda detaylı
olarak bulacaksınız.
Nihayetinde
bu TBMM'nin % 85'i, sinestezi ve
neotenik hastalardan oluştuğu için, ne yeni anayasa yapabilecek kapasitedirler
ne de ülke geleceğinde söz sahibi olacak kapasitedeler.
Çok ama çok acilen, Milletvekili ve anne-baba olmak için,
psikiyatrik rapor olma zorunluluğu getirilmelidir.
Aksi
halde duygularıyla hislerini karıştırarak yaşadıkları hatalı algıları
nedeniyle, 80 milyonun geleceğiyle oynamaya kimsenin hakkı yoktur.
Adamlara
bakıyorsunuz, hezeyan yaşıyorlar, söylediklerini inkar ediyor, yalanlıyorlar.
Zan
ve sanılarını gerçekmiş gibi (sinestezi) algılıyorlar, sanırsınız bedeni büyümüş
ama aklı o bedene yeterli gelmiyor (neotenik) gibi davranış içindeler.
Sen
kimsin de, "Anayasa'da laiklik olmasın" diyebiliyorsun?
Sana
bu yetkiyi kim verdi, yoksa bir yerlerden vahi aldığını mı iddia ediyorsun, bu
sözün arkasındaki karanlık nerden besleniyor, bu nasıl bir algı hatasıdır
arkadaş.
Kabilelerde
bile din özgürlüğü varken, tutacaksın, kişilerin inanç özgürlüklerinin temeli
olan Laikliği yok edecek, üstelik Anayasa'ya alenen aykırı davranacaksın.
Sen,
namus ve şerefim üzerine ant içerim ki, Laiklik ilkesine bağlı kalacağım dedin
mi, demedin mi?
Şimdi
soruyorum.
Nasıl
bir namus kavramınız vardır ki, üzerine ant içtiğiniz o kavramı bir anda
çiğneyebiliyorsunuz?
Elbet
ki, çocuk tacizcilerine ağzınızı açıp tek kelime edemezseniz, gücünüzü hangi
karanlıklardan aldığınız da tartışmaya açılacaktır.
Başkalarını
bilemem ancak şahsım olarak diyorum ki, ben sübyancı da değilim, inanç yobazı
da.
Erkek erkeğe el ele tutuşup gezinilir mi yahu,
hangi erkek başka bir erkeğin elini tutup gezer, bunun mantığı nedir, bir
hastalık belirtisi midir, hiç merak eden yok mu?
Binlerce
yıldır bu milletin inançlarıyla oynamak, oynayanların hüsranıyla bitmiştir.
Tarihten
ders almayanlara tarih ve bu Millet gereken dersi her daim verme güç ve
kabiliyetine sahiptir.
Sakın
ama sakın ola bunu yeniden denemeye,
testler yapmaya kalkmayın.
İstediğiniz
nedir, millet eline silah alıp, PKK gibi sokaklara dökülsün, ölen ölsün,
efendilerinize nüfusu azaltılmış Türkiye bırakalım diye mi çırpınmaktasınız?
Bir
zamanlar da, özelleştirmeye başladığınız fabrikalarda işçi kıyımları yapmaya
başlamışınız.
Yabancıya
satılacak yerlerdeki personel sayısını azaltın talimatı vermişlerdi.
O
talimat gereği, re'sen emekliye sevk etmeler yetmeyince işte atmalara
başlamıştınız.
Şimdi
aynı oyunu 80 milyon üzerinde yapmaya niyetli olduğunuz açıkça görülüyor.
Bunların
geniş detaylarını daha evvel yazmıştım, 2100 yılına yaptıkları hazırlık artık
kendisini iyice göstermeye başlamıştır.
12
Eylül Cuntası'da bu nedenle yapılmış, BOP geciktiği için Evren Cuntası iş başı
yapmıştı.
İstiyorsunuz
ki, 2100 yılında, emperyalist efendilerinize teslim edeceğiniz bölgedeki
halklar iç savaşla kırılsın, 2100 yılında torunlarınız, efendilerinize nüfusu
azaltılmış bölgeler (eski deyimiyle kurtarılmış bölgeler) hediye etsin.
Yok
öyle üç kuruşa 5 köfte.
Ya
adam (Laik) olacaksınız, ya adam edileceksiniz.
Türkiye,
ağzından ne çıktığını bilmeyenleri n yönetebileceği bir ülke değildir,
ayağınızı denk alın, sonra....!
Not:
Neotenik ve sinestezi hastalıklarının temelinde var olan bozukluk, beyindeki
farklı sinyallerin farklı bölgeleri tetiklemesinden kaynaklıdır,bunun sonucu
olarak mani, şizofreni, oligofreni, psikopati gibi hastalıklar görülmektedir.
26.4.2016
A.
Dursun
Sömürge Oyunları, Suriye Gerçeği ve Büyük Yalan Bölüm 1
Sömürge Oyunları, Suriye Gerçeği ve Büyük Yalan Bölüm 2
Sömürge Oyunları, Suriye Gerçeği ve Büyük Yalan Bölüm 3
Sömürge Oyunları, Suriye Gerçeği ve Büyük Yalan Bölüm 4
Meclis önünde toplananlara polis müdahale etti. Müdahale sırasında yaralananlar oldu. Meclis çevresinde hareketlilik devam ediyor.
Birleşik Haziran Hareketi’nin çağrısı üzerine toplanan yurttaşlar, Meclis’e yürümek istiyor. Polis tarafından durdurulan kalabalığa ‘dağılın’ uyarıları yapılıyor. CHP’li milletvekillerinin desteğe geldiği gruba polis müdahalede bulundu.
YARALILAR VAR
Müdahalede bir kişi kafasından aldığı darbe sonucu yaralandı.
İsmail Kahraman'ın skandal sözlerine tepkiler çığ gibi büyüyor.



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder