8 Nisan 2016 Cuma

Veliler DİKKAT, tecavüzden sonra AKP ve Ensar eliyle çocuklarımıza kelle kesmeyi öğretiyorlar.




Tecavüzcü Ensar Vakfı'ndan bu güne, kirletilen toplum ve tecavüze uğrayan çocuklarımız, şimdi de katliama hazırlanıyor.

Nasılsa tecavüzler TBMM'de AKlandı, sırada kelle kesimi var ve bu işi psikolojik boyutlarıyla yumuşatma, Türk toplumuna yedirme, ısıtma, ılımlılaştırma görevi için yeni girişimler başlatıldı.

Bu işin arkasında da yine aynı vakıf var.

Eski Hukuk sistemindeki kölelik, şimdilerde din olarak karşımıza çıkmış durumda.

Peki bu vakıf ne yapıyor ki, bunu söyleyebiliyorum, yoksa rüya mı görmekteyim?

Bakacağız, öncelikle yorumumu bitireyim, peşinden bir haber paylaşayım, sonunda Ensar vakfı bu işin neresindeyim, ben hayal mi görüyorum, birileri bana anlatsın.





Köle tacirleri yazık ki, bu uygulamaları zorluyor, adına da dine inananlar buna uymak zorunda diyebiliyorlar.

Hem de hukuk devletinin göbeğinde, tüm devlete meydan okuyarak yapıyorlar.

Çünkü devlet Vahhabilerce ele geçirilmiş durumda ve Vahhabiye geleneklerini Türk milletine açıkça dayatmaktadırlar.

Adı din olarak konulunca kimse karşı duramıyor, çünkü akıl dışı olsa dahi, adı din ile özdeşleştirildiğinde tüm sesler kesiliyor.

Üstelik devlet başkanlığı isteyen güruh, bu işin önderliğini yapıyor.

Oysa bu ölüm uzakları, millet tarafından görüleceği günü beklediğini kimse fark edemiyor.

Ölüm tuzaklarına din sosu eklenince, lezzetine doyulmaz bir ölüm sunulacak.

Malumunuz en son Ertuğrul dizisinde de, kelleyi kılıçla kesme sahnesi hiç bir flulaştırma olmaksızın çocuklarımızın gözleri önüne sergilendi.

Aynı dizinin ilk bölümlerinde de, Kurdoğlu adlı şahsın, Süleyman Şah tarafından kendi kellesini keseceği hayali izletilmiş, sonra Ertuğrul'ın iki kez kelle kesme sahnesi ve onlarda da flulaştırma yapılmamıştı.

İnanmayan varsa buyursun.

Kurtoğlu'nun kelle kesim sahnesi, açık ve net görülüyor. 18. bölüm.


Kocabaş denen adamın kelle kesim sahnesi, açık ve net görülüyor. 39.bölüm



Gümüştekin denen adamın kelle kesim sahnesi, açık ve net görülüyor. Son bölüm 6 Nisan 2016

Sabilerin etkilenme oranı öylesine yüksek ki, akıllara durgunluk verecek düzeyde.

Örneğin;



Şanlıurfa'da 12 yaşındaki Hatice, Bursa’nın Karacabey ilçesinde iksir içen çocuk, Zekiye Çakmak (55), akşam saatlerinde izlediği dizideki intihar sahnesinden etkilendi, 18 yaşındaki Muhammet D, Konya'da kaleşnikof'la restoran taradı, diziden etkilendim dedi, Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde, izlediği televizyon dizisinden etkilendi, gizli güçlerinin olduğunu düşünen küçük Ferhat, sürekli olarak yerde yatmak istiyor. taraf



“Suskunlar” yeni sezona trajik bir olayla başladı. İbo’nun büyük aşkı Gülten, düğün günü tecavüze uğradı. Dizinin takipçilerini isyan ettiren o sahneler, Gülten’i canlandıran Elif Atakan’ı da derinden etkiledi: “Çekimin ertesi günü her yerim ağrıyordu. Olayın psikolojik etkisinden de bir süre kurtulamadım.” Hürriyet



Diziden etkilendi, İntihar etti

Psikolojik sorunları olduğu belirtilen bir kadın izlediği diziden etkilenip bileklerini kesti, hastaneye kaldırılan kadın kurtarılamadı. ilkhaber



Ürdün'de izlediği Türk dizisinden etkilendiği iddia edilen 12 yaşındaki bir çocuğun ipe asılı halde ölü bulunduğu belirtildi. medyapatronu



TV'deki şiddet yine bir cana maloldu. Seyrettiği yerli dizideki kahramanın sevgilisinin intihar etmesine çok üzülen 14 yaşındaki Nesrin Akras, evdeki tüfeği alıp filmdeki gibi intihar etti. Hürriyet

Şimdilerde milletin çocukları bu sahnelerden bunalıp, kafayı üşütmeye başlayınca, karşımıza din soslu yeni bilim dalları icat edildi.

Bunun amacı Vahhabi geleneklerini, örneğin yol ortasında kelle kesmelerini, Türk çocuklarının sindirmesini sağlamaktır.

Bunu açıkça iddia edişimin nedeni, TV'lerde sigara, alkollü içeceklerin çiçeklerle engellenip, cinayet ve fuhşun açıkça çocukların izlenimine açık olmasıdır.

İşte AKP'nin çocuklarımız üzerindeki yeni İslamofaşist eğitim şekli.

Özetle AKP, açık ve net olarak Cumhuriyet kazanımlarına, Türk milletine düşmanlık yapmakta ve bunu gözlerimizin önünde yapmaktadır.

77 yıldır değişen hiç bir şey olmadığı gibi, arpa boyu kadar yol alınan medeniyetin tüm izleri Vahhabi İslamcıları eliyle tamamen yok edilmektedir.

Kendilerini "YENİ TÜRKİYE" (Elbet ki Y-CHP'de) mimarları olarak tanıtanları iyi tanı Türkiye'm. 

Aksi halde, çocuklarının da, milletin de, vatanın da geleceği tehdit altındadır.

Bilinsin istedim.

Dikkat ederseniz, Psikiyatristler yok, bunların yerine  Psikolog var.

"Peki ne olur, ne farak vardır ki" diyeceksiniz.

Yazının sonuda farkın ne olduğunu verdim. 

Anımsayalım, 


Yusuf el Kardavi: "Esad'a destek veren sivilleri de öldürün."



"Sivilleri de öldürün, eğer masumlarsa öldükten sonra nasıl olsa Allah onları affeder."


Selefi şeyhi Kardavi Suriye Devlet Başkanı Bessar Esad`a destek veren ulema ve sivillerin öldürülmesini istedi. Kardavi yaptığı konuşmada "Öldürün, siviller eğer masumlarsa öldükten sonra nasıl olsa Allah onları affeder" diyerek korkunç bir katliam için çağrıda bulundu.

Silivri`de öldüren Allah affeder fetvası!

Din adamı Kardavi, ulema ve sivillerin öldürmesi için fetva verirken durum özellikle Suriye`de silahlı grupların yapacağı yeni katliamların kapısını aralayabilir.

İşte, Suriye`de Esad`a karşı hareket eden Bati, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerin silah ve para yardımı sağladığı silahlı muhaliflere korkunç çağrıyı yapan Kardavi`nin konuşması.






08.4.2016

A. Dursun


Fetva 'Tecavüz edip öldürün!'
Türk istihbaratçılar 'Kafa kesme görüntülerini yayınlamayın'
ZİHİNSEL ENGELLİ "ÇOCUĞA" Tecavüz eden AKP'li serbest.
Küçük kıza tecavüz edip hacca giden AKP takımı !
Ölen eşle ilişki yasasından sonra eşe tecavüzü seyretme fetvası.
Dünyada ve Türkiye'de tecavüz Mahkemelerce Kutsallaştırılıyor.
 


Sakarya’da ‘Din Psikolojisi’ Semineri Düzenlendi.



01 Nisan 2016



Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi Vakfı tarafından düzenlenen din ilimlerine giriş seminerlerinde “Din Psikolojisi ve Dindarın Psikolojisi” konusu ele alındı.




SAÜ Cami Külliyesi’nde düzenlenen seminere, SAÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahit İmamoğlu konuşmacı olarak katıldı.


"DİNE İNANAN PRENSİPLERİNE UYMAK ZORUNDA"

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülvahit İmamoğlu, dinde inanış mecburiyetinin olduğuna dikkat çekerek, “İslam dinine inanan İslamın prensiplerine uymak durumundadır” diye konuştu.


Kişilerin dine bakışı ve dini inançlara bağlanmaları konusunda bilgi veren Prof. Dr. İmamoğlu, “En çok tartışılan konulardan biri din. Din, geçmişten bugüne asli kavramlardan biridir. Din tamamen kişiye endeksli bağlanma, teslim olma, kabul etme kabullenme durumudur. Bu ilk adım. Tabi birçok tanımı var. Dinin bir ilahi tanımı var bir de insanı tanımı var. Ama asli özelliği yüce bir yaratıcıya tabi olunan, belli ritüelleri olan ve sonucunda bir beklentisi olan bir sistem. Din böyle bir şey. Burada birinci olarak inanış var. Neye inanılıyorsa inanılsın o inanış doğrultusunda belli uygulamalar da doğuyor. Yani İslam dinine inanan İslamın prensiplerine uymak durumundadır. Hristiyan Hristiyanlığa, Yahudi Yahudiliğe, Budist Budistliğe, ama bakın hepsinde bir inanış kuramı var inanış mecburiyeti var, yani inanmadan olmaz” dedi.


Prof. Dr. İmamoğlu konuşmasının devamında psikolojik tiplemelerden bahsederek, “Dünya üzerinde ekol olarak psikolojik tiplemeleri en etkin ortaya koyanlardan biri Carl Gustav Jung’dur. Jung, iki tipten bahseder, bunlar içe dönük tip ve dışa dönük tiptir. İçe dönük tip karamsar, insanlarla ilişkileri iyi olmayan, sosyal yönden zayıf tiptir. Dışa dönük tip aktif, girişken, insanlarla konuşabilen, kendini rahat ifade eden, sosyal yönden iyi olan tiplerde dışa dönük tiplerdir. Bu tiplemeler her kesimde var. Müslüman kesimde de var bu tipler. Ama Müslüman kesimde daha çok görünen tipleme içe dönük tiptir. Biz aslında toplum olarak böyleyiz. Mesela bir toplantı olduğunda bir ortam içerisinde olduğumuzda herkes bir konu hakkında görüş belirtirken biz benim yerime söyleyeceğim şeyi bir başkası söyler diyorsak biz içe dönük tipleriz demektir” ifadelerini kullandı.


İmamoğlu, “Biz taklitle dini öğrendik. Her fert İslam inancı üzerine doğar, sonradan ailesi onu Hristiyan, Mecusi ya da Yahudi yapar. Bir çocuk annesi babası ve aile ortamında ne yapılıyorsa onları taklit ederek büyür ve dinini de öyle öğrenir. Anne baba ‘Allah’ derse oda ‘Allah’ der. O yüzden bizim dinimiz taklittir, taklitle öğrenilir, ta ki akıl baliğ olana kadar. Dinin hemen hemen özellikle inançla olan terimleri soyuttur” şeklinde konuştu.  kadinhaberleri


6 ilde hastanelere 'Manevi Bakım Birimi' açıldı, 20 'din psikoloğu' atandı!

Toplumsal ve siyasal hayatın her alanında dinselleşme ve dinsel referanslı düzenleme operasyonları hızla devam ederken, şimdi de Ankara Numune Hastanesi'ne "Manevi Bakım Birimi" açıldığı, birimde "din psikoloğu" görevlendirildiği ortaya çıktı. 6 ildeki hastanelerde açılan "Manevi Destek Birimi"nde 20 "uzman"ın görev yaptığı öğrenildi.





 
07 Nisan 2016

Dinselleşme ve toplumsal hayatı dinsel referanslarla düzenleme, sevk ve idare etme uygulamalarına her gün bir yenisi ekleniyor.



Ankara Numuna Hastanesi'nde açılan "Manevi Bakım Birimi"ne manevi destek uzmanı atandı. "Din psikoloğu" sıfatıyla atanan Zehra Yıldız, yaklaşık 8 aydır Ankara Numune Hastanesi'nde hasta, hasta yakınları ve personelle görüşüyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan aldıkları eğitim sonrasında atanan Zehra Yıldız, "Hastalara, hastalığın yarattığı olumsuz duygulardan uzaklaşma, farkındalık, moral ve motivasyon desteği sağladığını" iddia ederek, "hastaların, hastalıktan kaynaklanan sıkıntılı sürecinde onları dinleyip paylaşımlarda bulunduğunu" öne sürdü. 



"Din Psikoloğu" Zehra Yıldız, verdiği hizmeti şu sözlerle anlattı: "Hastanelerin teknik hizmetleriyle hastalar, fiziksel olarak iyileştirilirken, manevi destekle de hastalar aradıkları ilgi ve şefkati bulmuş oluyorlar. Suruç, Ankara Garı, Merasim Sokak ve Kızılay'da meydana gelen terör saldırılarında yaralananlarla da birebir ilgilendik. Mağdur ve yakınlarımızı hastalık ve kriz süreci bitene kadar her gün odalarında ziyaret ve takip ettik.”



6 İLDE 20 "UZMAN"

İstanbul, Ankara, Kayseri, Ordu, Samsun ve Erzurum'da pilot uygulama olarak başlatılan hastanelerdeki "Manevi Destek Birimleri"nde toplamda 20 "uzman" çalışıyor. Uzmanlar, din psikolojisi ve çeşitli sosyal bilim alanlarında yüksek lisans ve doktora mezunu isimlerden oluşuyor. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu 20 isim, yaklaşık 40 profesörün eğitiminden geçerek göreve başladı. "Uzman"lar Ankara'da Numune, Demetevler Onkoloji, Ulus ve Etimesgut Devlet Hasteneleri'nde; İstanbul Başakşehir, Kayseri, Ordu, Samsun, Erzurum Devlet Hastaneleri'nde görev yapıyor. sol.org.tr 



 ULUSLARARASI MANEVİ DANIŞMANLIK ve REHBERLİK KONGRESİ





 KONGRE ÇERÇEVESİ

Din; psiko-sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda, dayanışma, yardımlaşma ve insani yardımlar gibi pek çok konuda bireyleri, toplulukları ve kurumları örgütlemede ilham ve motivasyon kaynağı olmuştur. Dini, manevi ve ahlaki değerlerin bireysel ve toplumsal hayatı dönüştüren çok boyutlu yönleri vardır.

Manevi danışmanlık ve rehberlik başlıklı bu uluslararası kongre dini, manevi ve ahlaki değerleri öne çıkar­mayı; bireysel ve toplumsal yaşama yaptıkları katkıları takdir etmeyi ve insan yaşamına dokunan bir din algısı konusunda bir farkındalık oluşturmayı amaçlamaktadır. Uluslararası Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Kongresi ile aile terapisinde, cezaevlerinde tutukluların rehabilitasyonunda, sağlık hizmetlerinde hastalara umut ve moral kaynağı olmada, askeriyede moral-motivasyonun sağlanmasında, sosyal hizmetlerde yaşlı ve dezavantajlı gruplara manevi atmosfer oluşturulmasında din ve maneviyatın rolü ve katkısının incelenmesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda, bu söz konusu alanlarda hizmetleri ve programları sunarken karşılaşılan problemlere ve uygulanan politikalara dair analizlere de yer verilecektir. Bu kongre, alanlarında uzman bilim insanları tarafından disiplinlerarası bu alana yönelik teorik ve pratik düzeyde model üretme ve deneyimleri paylaşma, karşılıklı bilgi alış-verişi ve iş birliği yapma ortamı sağlayacaktır. Sonuç olarak bu iş birliği ve deneyimler, alanda hizmet veren kurumlarda birey ve topluma yönelik programların iyileştirilip geliştirilmesine katkı sağlayacaktır.

Bu kongrenin, Türkiye’de yeni gelişmekte olan bu uzmanlık alanını ilk kez uluslararası bir platformda ve disiplinler arası bir bakış açısıyla ele alarak bundan sonraki çalışmalara ışık tutması beklenmektedir.

KONULAR

Tematik Konular

Konferans temaları manevi danışmanlık ve rehberliğin cezaevi, sağlık, askeri ve sosyal hizmetlerdeki (huzurevi, yetiştirme yurdu, barınma evleri, mülteci merkezleri ve aile terapisi, vb.) yerini ve fonksiyonlarını ele alacaktır.

Genel Konular

  • Manevi danışmanlık eğitim programları
  • Manevi danışmanlık ve rehberlikte sosyal politikalar ve uygulamalar
  • Manevi danışmanlık ve rehberlikte etik kurallar
  • Manevi danışmanlık ve rehberlikte kullanılmış/uygulanmış metotlar ve teknikler
  • Danışmanlık ve rehberlik hizmetinde manevi ve ahlaki değerler
  • Manevi danışmanlık ve rehberlikte dinler ve kültürler arası işbirliği
  • Çok kültürlü ve çok dinli toplumlara yönelik manevi danışmanlık ve rehberlik hizmetlerindeki zorluklar
  • Manevi danışmanlık ve rehberlikte nitelik ve yeterlilik
  • İç ve dış göçlerde manevi danışmanlık ve rehberlik hizmeti
  • Yazılı, görsel ve sosyal medyada manevi danışmanlık ve rehberlik
  • Farklı dini geleneklerde (Hıristiyanlık, Yahudilik, İslamiyet, Budizm, Hinduizm vs.) manevi danışmanlık ve rehberlik
  • İslami danışmanlık ve rehberlik
  • Manevi tedavi ve iyileştirme
  • Manevi danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinde problemler ve zorluklar
  • Manevi danışmanlık hizmetlerinde yönetim ve koordinasyon
  • Manevi danışmanlık ve rehberlik hizmetleri için dini eğitim programları
  • Manevi danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinde cinsiyet konusu
  • Manevi danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinde yasal ve kurumsal gereksinimler
  • Manevi danışmanlık ve olumsuz tutumlar-davranışlar ile başa çıkma
  • Terapide dini, manevi ve ahlaki faktörlerin rolü ve yeri

Sosyal Hizmetler

  • Sosyal Hizmetlerde manevi danışmanlık ve rehberlik
  • Sosyal hizmetlerde manevi danışmanlık yönetimi ve koordinasyonu
  • Huzur evlerinde manevi danışmanlık ve rehberlik
  • Yetiştirme yurtlarında manevi danışmanlık ve rehberlik
  • Sığınma evleri ve barınma merkezlerinde manevi danışmanlık ve rehberlik
  • Aile terapisinde manevi danışmanlık ve rehberlik
  • Evlilik ve aile hayatı ile ilgili manevi danışmanlık ve rehberlik
  • Sosyal hizmetlerde eşit haklar ve manevi danışmanlık
  • Huzur ve bakım evlerinde yalnızlıkla başa çıkma ve manevi danışmanlık
  • Huzur evleri, yaşlanma ve bununla ilgili manevi danışmanlık ve rehberlik
  • Yetimhanelerdeki sosyalleşmede manevi danışmanlığın rolü

Sağlık Hizmetleri

  • Sağlık Hizmetlerinde manevi danışmanlık ve rehberlik
  • Hastaneler ile manevi danışmanlığın yönetimi ve koordinasyonu
  • Hastalık ve umutsuzluk ile başa çıkmada manevi danışmanlık hizmeti
  • Hastane vaizliğinde sağlık, iyileştirme ve dua
  • Manevi Rehabilitasyon ve sağlık hizmetleri
  • Hastane manevi danışmanlığında şefkat ve merhamet
  • Sağlık, tedavi ve iyileştirmede duanın gücü ve fonksiyonu
  • Sağlık hizmetlerinde eşit haklar ve manevi danışmanlık
  • Sağlık hizmetinde ve manevi danışmanlıkta sosyal dışlanma
  • Manevi danışmanlık ve rehberlikte hastalar ve umutlar
  • Yas danışmanlığı ve manevi danışmanlık

Cezaevi Hizmetleri

  • Cezaevi hizmetlerinde manevi danışmanlık ve rehberlik
  • Cezaevlerinde manevi danışmanlık yönetimi ve koordinasyonu
  • Cezaevi vaizliğinin yasal statüsü
  • Cezaevi hizmetleri için profesyonel personel/manevi danışman eğitimi
  • Manevi danışmanlık hizmeti ve mahkûmların topluma yeniden entegrasyonu
  • Mahkûmların rehabilitasyonu ve manevi danışmanlık hizmeti
  • Suç, şiddet ve manevi danışmanlık

Askeri Hizmetler

  • Orduda manevi danışmanlık ve rehberlik
  • Askeri hizmetlerde sosyal dışlanma ve manevi danışmanlık
  • Ordu vaizliği ve vatanseverlik için moral arttırılması
  • Manevi danışmanlık ve savaş travmalarıyla başa çıkma

 Program için tıklayınız.

http://mdrk.org/tr




Psikolog İle Psikiyatrist Arasındaki Fark Nedir?


 Günümüzde insanlar geçmiş yıllara göre psikiyatrist ya da psikologlardan yardım alma konusunda daha rahat davransalar bile bir uzmana başvurma konusunda hem çekingen davranabilmekte hem de psikiyatriste mi yoksa psikologa mı başvuracağını tam bilememektedir.



Psikolog ile psikiyatrist arasındaki ilk fark eğitimleridir. Psikiyatrisler, üniversitelerin tıp fakültelerinden  tıp doktoru olarak mezun olurlar ve tıpta uzmanlık sınavını kazandıktan sonra üniversite hastanesi ya da Sağlık Bakanlığı  eğitim araştırma hastanelerinin psikiyatri kliniklerinde, psikiyatri  uzmanlık eğitimini tamamlayıp, uzmanlık tezini hazırladıktan sonra girdikleri uzmanlık sınavında başarılı oldukları takdirde psikiyatri uzmanı  (psikiyatrist) ünvanını alırlar.



Psikologlar, üniversitelerin  fen-edebiyat ya da sosyal bilimler fakültelerinin  psikoloji bölümlerinden mezun olurlar ve psikolog ünvanını alırlar. Belirli bir alanda uzmanlaşmak isteyen psikologlar yabancı dil ve akademik lisans üstü eğitim  sınavlarında başarılı olduklarında, klinik psikoloji, adli psikoloji, nöropsikoloji, sosyal psikoloji, gelişim psikolojisi, endüstüriyel  psikoloji vb. alanlarda yüksek lisans yaparak uzman psikolog unvanı alırlar. Eğer doktora proğramlarını  da tamamlarlarsa Dr. Psikolog  ünvanı alırlar ancak buradaki doktor ünvanı tıp doktorluğunu değil bilimsel  doktora ünvanını ifade etmektedir.



Psikiyatrist ile psikolog arasındaki bir diğer fark ise ilaç yazma yetkisidir. Psikiyatristler  hekim  olduklarından ilaç verme, reçete yazma ve diğer  biyolojik tedavileri de  uygulama  yetkisine de sahiptir. Psikolog ise tıp doktorluğu (hekimlik) eğitimine sahip olmadığından   ilaç tedavisi düzenleyemez, reçete yazamaz ve psikiyatristler tarafından düzenlemiş ilaç tedavilerine müdahale edemezler.



Psikiyatrist ile psikolog arasındaki farklılıklara yanında  benzerlikler de bulunmaktadır. Psikiyatrist  ve psikologun her ikisi de zihinsel ya da duygusal sorunları olan insanlarla çalışırlar ve ruh sağlığı ve hastalıkları alanındaki ekip çalışmasının birbirlerini tamamlayıcı elemanlarıdır.



Hem psikolog hem de psikiyatristler resmi eğitimlerinin dışında mesleki alanda kendilerini geliştirmek için farklı psikoterapi  eğitimlere devam ederler ve psikoterapi uygulama yeterliliğine sahip olurlar.



Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı / Dr. Bülent Çelikel



















Kardavi: "Peygamber Yeniden Gelse NATO’yla Koalisyon Kurardı."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder