Neden yasaklanmasın ki?
Cumhrun başı, TBMM'nin başı, devleti ele geçirenlerin tamamı Atatürk düşmanı olduğu yerde, okulun Atatürk dşmanlığı çok normal değil mi?
Malumunuz bu işi aslında KKK brövesinden çıkartılmaya çalışılan Atatürk siluetiyle ve
THY'de yasaklanan Atatürk rozetiyle başlamıştı.
Erdoğan'ın sloganı olan, "Durmak yok, yola devam"
mesajını, "güzel şeyler olacak" diye destekleyenler demek ki ülkedeki işgalini
henüz tamamlamamış.
Bunlar Suudi Kralının desteklediği Rabıta örgütünün, ülkeyi
nasıl ele geçirdiğinin açık delilleridir.
Tüm bu yaşananlar, anayasa ile savaşma, sistem ile savaşma
gayretlerinin sonuçları olarak karşımızda duruyor.
PKK ile savaşma, Paralel örgütle savaşma ise, bu bozuk
düzenin yeni örtüsü olarak karşımızdadır.
Ne de olsa türban gitti, ellerinde PKK ve Paralel örgüt
kaldı.
1985 yılında Almanya’dan dönen işçilerin çocuklarını Türk eğitim sistemine uyumlamak için kurulan özel durumlu Kartal Anadolu Lisesi’nin mezun ve öğrencileri, eski armalarını geri istiyor.
MUHARREM İNCE’DEN DESTEK
Okulun eski mezunlarından birinin başlattığı imza kampanyası; mezun, öğrenci ve öğretmenlerden büyük destek gördü. Sosyal medyada da geniş yankı uyandıran arma değişikliğine CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce de tepki gösterdi.
MEZUNLAR DERNEĞİ, OKUL KÜLTÜRÜNÜ KORUMAK İSTİYOR
Okulun eski öğrencilerinden birinin başlattığı imza kampanyası büyük destek gördü. Ayrıca Kartal Anadolu Lisesi Mezunları Derneği (KALMED) de mezun ve öğrencilere yaptığı açık çağrı ile herkesi bu olaya tepki göstermeye çağırdı. Mezunlar Derneği, okul kültürünü korumak istediğini belirterek "1985’ten beri yüzlerce öğrenci Atatürk ve Türk bayraklı armayı göğsünde gururla taşımaktadır. Hiç kimseye haber verilmeden gizlice yapılan bu değişikliğin acilen sona erdirilmesini, eski armaya geri dönülmesini istiyoruz" açıklaması yapıldı. Hürriyet
Hatırlarsanız TSK bölünmenin neresinde? başlıklı yazımızda, KKK brövesinden çıkartılmaya çalışılan Atatürk siluetinden
bu yana ve hatta NATO üyeliğimizden bu yana acaba TSK’nin Atatürk
ilkelerinin koruyuculuğundan vazmıgeçtiğini anlamaya çalışan birçok
insan mevcuttur demiştik.
THY'de Atatürk rozetine yasak.
Peki bu yasağı getiren Emine Lim (Aydaşgil) kimdir?
Peki bu yasağı getiren Emine Lim (Aydaşgil) kimdir?
İşte ayrıntılar.
Atatürk ve Türk bayrağı rozeti takarak uçuşa gidenlerin rozetleri alındı. Kabin ekipleri ayağa kalktı...
THY Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim imzalı karara kabin ekiplerinin tepkisi gecikmedi.
Türk Hava Yolları, kabin ekiplerinin üniforma yakalarında kurum tarafından verilen rozet, bröve ve isimlik haricinde rozet kullanımını yasakladı, Atatürk ve Türk bayrağı rozeti takarak uçuşa gidenlerin rozetleri alındı. Kabin ekipleri ayağa kalktı...
Türk Hava Yolları, 12 Temmuz"da "Kabin Ekibi Üniforma Kullanımı" yönetmeliğini revize etti. Son dönemlerde kabin ekiplerinin, kılık-kıyafet ve makyaj kriterlerinin dışına çıkması üzerine hazırlanan yeni yönetmelikte, frapan ve simli makyajlar yapılmaması, pastel renklerde makyaj malzemesi kullanılması, kızıl kırmızı ve platin sarısı renkli saçların kullanılmaması konusunda uyarılarda bulunuldu.
Revize edilen yönetmelikte kabin ekiplerinin üniforma eteklerinde kısaltma ve daraltma yapmaları da yasaklanırken etek boyunun diz kapağının bitimine kadar olması gerektiği vurgulandı.
Kabin ekibi üniforma kullanımı yönetmeliğinde en çok tepki çeken bölüm ise rozet kullanımıydı. Ceket ve yelek yakasında Türk Hava Yolları tarafından verilern rozet, bröve ve isimlik haricinde rozet kullanılmaması konusunda kabin ekipleri uyarılırken yeni yönetmeliğe uyulup uyulmadığının kontrolü, Ekip Kontrol Amirliği"nde yapılmaya başlandı.
Uçuşa Atatürk ve Türk bayrağı rozeti ile gelen kabin ekiplerinin rozetleri söküldü ve bir daha takmamaları konusunda uyarıda bulunuldu.
THY Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim imzalı karara kabin ekiplerinin tepkisi gecikmedi. THY ortak mail havuzunda, Atatürk ve Türk bayrağı rozetlerinin yasaklanmasına tepkiler çığ gibi büyüdü. muhalifgazete.com
THY Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim imzalı karara kabin ekiplerinin tepkisi gecikmedi.
Türk Hava Yolları, kabin ekiplerinin üniforma yakalarında kurum tarafından verilen rozet, bröve ve isimlik haricinde rozet kullanımını yasakladı, Atatürk ve Türk bayrağı rozeti takarak uçuşa gidenlerin rozetleri alındı. Kabin ekipleri ayağa kalktı...
Türk Hava Yolları, 12 Temmuz"da "Kabin Ekibi Üniforma Kullanımı" yönetmeliğini revize etti. Son dönemlerde kabin ekiplerinin, kılık-kıyafet ve makyaj kriterlerinin dışına çıkması üzerine hazırlanan yeni yönetmelikte, frapan ve simli makyajlar yapılmaması, pastel renklerde makyaj malzemesi kullanılması, kızıl kırmızı ve platin sarısı renkli saçların kullanılmaması konusunda uyarılarda bulunuldu.
Revize edilen yönetmelikte kabin ekiplerinin üniforma eteklerinde kısaltma ve daraltma yapmaları da yasaklanırken etek boyunun diz kapağının bitimine kadar olması gerektiği vurgulandı.
Kabin ekibi üniforma kullanımı yönetmeliğinde en çok tepki çeken bölüm ise rozet kullanımıydı. Ceket ve yelek yakasında Türk Hava Yolları tarafından verilern rozet, bröve ve isimlik haricinde rozet kullanılmaması konusunda kabin ekipleri uyarılırken yeni yönetmeliğe uyulup uyulmadığının kontrolü, Ekip Kontrol Amirliği"nde yapılmaya başlandı.
Uçuşa Atatürk ve Türk bayrağı rozeti ile gelen kabin ekiplerinin rozetleri söküldü ve bir daha takmamaları konusunda uyarıda bulunuldu.
THY Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim imzalı karara kabin ekiplerinin tepkisi gecikmedi. THY ortak mail havuzunda, Atatürk ve Türk bayrağı rozetlerinin yasaklanmasına tepkiler çığ gibi büyüdü. muhalifgazete.com
Türk Hava Yolları"nda yaşanan pas (ücretsiz) bilet olayını Airport Haber ortaya çıkarıyor.
THY Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim"in boşandığı eşine defalarca ücretsiz bilet temin ettiği ortaya çıktı.
30 Temmuz 2008"de eşi Ramiz Aydaşgil"den boşanan Emine Lim, şirket kurallarını hiçe sayarak boşandığı eşine çok sayıda ücretsiz bilet aldı. Boşanma tarihinden sonra defalarca seyahat eden Ramiz Aydaşgil, seyahatlerinin büyük bölümüne cüz-i denilebilecek ücret ödeyerek, sadece THY çalışanlarının ve birinci derecede yakınlarının kullanabildiği biletlerle uçtu.
30 Temmuz 2008"de eşi Ramiz Aydaşgil"den boşanan Emine Lim, şirket kurallarını hiçe sayarak boşandığı eşine çok sayıda ücretsiz bilet aldı. Boşanma tarihinden sonra defalarca seyahat eden Ramiz Aydaşgil, seyahatlerinin büyük bölümüne cüz-i denilebilecek ücret ödeyerek, sadece THY çalışanlarının ve birinci derecede yakınlarının kullanabildiği biletlerle uçtu.
Ramiz Aydaşgil'in THY"den pas bilet alarak seyahat ettiği noktalardan bazıları şöyle:
16.09.2009: İstanbul-İzmir-İstanbul (2352455186896 numaralı pas bilet için sadece 25 TL ödedi)
14.08.2009: İstanbul-İzmir-İstanbul (2352453975220 numaralı pas bilet için 22 TL ödedi)
31.07.2009: İstanbul-İzmir-İstanbul (2352452954958 numaralı pas bilet için 25 TL ödedi)
10.07.2009: İstanbul-İzmir-İstanbul (2352452947871 numaralı pas bilet için 22 TL ödedi)
22.06.2009: İstanbul-İzmir-İstanbul (2352451984226 numaralı pas bilet için 22 TL ödedi)
THY Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim'in, 30 Temmuz 2008'de eşinden boşanmasına rağmen bu gelişmeyi kasıtlı olarak THY Personel Başkanlığı'na iletmediği öne sürüldü.
Şimdi AirportHaber olarak şu sorulara cevap arıyoruz:
-THY Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim, 30 Temmuz 2008'de eşinden boşanmasına rağmen neden Aydaşgil soyadını kullanmaya devam etti?
- Emine Lim, eşinden boşandığını derhal THY Personel Başkanlığı'na bildirmesi gerekirken neden 15 Kasım 2009 tarihine kadar bekledi?
- Eğer pas biletler önceden alınmışsa neden boşandıktan sonra iptal ettirmedi?
- Emine Lim'in, eşinin kendisi üzerinden temin ettiği pas biletlerle seyahat ettiğinden haberi var mıydı?
- THY'nin pas biletlerin uygunsuz ve usulsüz kullanımı konusundaki yaptırımı nedir?
Türk Hava Yolları'ndaki pas bilet uygulaması şöyle:
1. yılın sonunda: 1 adet %100 iç hat, 2 adet %90 iç hat
2. yılın sonunda: 1 adet %100 iç hat,2 adet %90 iç hat,1 adet %100 dış hat (E/R route hariç)
3. yılın sonunda: 2 adet %100 iç hat,2 adet %90 iç hat,1 adet %100 dış hat (E/R route hariç)
5. yılın sonunda: 2 adet %100 iç hat,2 adet %90 iç hat,1 adet %100 dış hat,1 adet %10 ödemeli dış hat.
THY personelinin 10"uncu yılın sonunda pas bilet hakkı da artıyor. Buna göre, THY çalışanları 2 adet %100 iç hat,2 adet %90 iç hat,1 adet %100 dış hat, 5 adet %10 ödemeli dış hat bilet hakkı kazanıyor.
Öte yandan THY personelinin eğitimi devam eden çocukları 20 yaşına kadar, eğitimini tamamlayanlar ise 18 yaşına kadar bu haktan faydalanabiliyor. Ayrıca, şirkette 10 yılını dolduran personelin anne ve babasına yıllık 1 adet %100 dış hat pas veriliyor.
AirportHaber'in
edindiği bilgiye göre THY yönetmeliğine göre pas bilet hakları aynı yıl
yada takip eden yıl içerisinde kullanılabiliyor. Ancak Emine Lim'in
boşandığı eşine aldığı biletlerin tarihleri 2009 yılını gösteriyor. 2008
yılında boşanan Emine Lim'in boşandığı eşine neden bilet aldığı ise
bilinmiyor. Boşandığı tarihe kadar bilet almış olsa bile tarihler bilet
kullanım süresini bir yıldan fazla olduğunu gözler önüne seriyor.
Emine Lim'in boşandığı eşinin soyadını kullanması ise ayrı bir hukuki tartışmayı beraberinde getiriyor. Haberin içinde de yer aldığı gibi Emine Lim, eşinden ayrıldığını, Türk Hava Yolları'na tam 16 ay sonra bildiriyor. Bu süre içerisinde Emine Lim'in soyadı Aydaşgil olarak biliniyor.
Şirkette başkan olarak görev yapan Emine Lim"in boşanmasının ardından mahkemenin nüfus müdürlüklerine yazı yazmasına rağmen şirket adına imza atması hukuki sorun teşkil edip etmeyeceği ise tartışma konusu olacak gibi.
AirportHaber.com ÖZEL
Emine Lim'in boşandığı eşinin soyadını kullanması ise ayrı bir hukuki tartışmayı beraberinde getiriyor. Haberin içinde de yer aldığı gibi Emine Lim, eşinden ayrıldığını, Türk Hava Yolları'na tam 16 ay sonra bildiriyor. Bu süre içerisinde Emine Lim'in soyadı Aydaşgil olarak biliniyor.
Şirkette başkan olarak görev yapan Emine Lim"in boşanmasının ardından mahkemenin nüfus müdürlüklerine yazı yazmasına rağmen şirket adına imza atması hukuki sorun teşkil edip etmeyeceği ise tartışma konusu olacak gibi.
AirportHaber.com ÖZEL
------------
Türk
Hava Yolları (THY) yöneticileri, 25 Şubat 2009 tarihinde
İstanbul-Amsterdam seferini yaparken düşen "Tekirdağ" adlı uçağında
hayatını kaybeden personelinin Edirnekapı'daki mezarlarını ziyaret etti.
25 Şubat 2011
Kaptan Pilot Hasan Tahsin Arısan, Pilot Olgay Özgür ve Kabin Memuru Ulvi Murat Eskin için bugün THY Şehitliği yapılan anma törenine; ölenlerin aileleri, THY Uçuş İşletmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Asaf Bora, THY Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim Aydaşgil, TASSA Başkanı İzzet Levi, uçak kazasından yaralı olarak kurtulan Kabin Memuru Perihan Özden ve diğer arkadaşları katıldı.
Kazanan ikinci yıl dönümünde mezarlara çiçek bırakıldı ve ardından dualar okundu. haber7.com
25 Şubat 2011
Kaptan Pilot Hasan Tahsin Arısan, Pilot Olgay Özgür ve Kabin Memuru Ulvi Murat Eskin için bugün THY Şehitliği yapılan anma törenine; ölenlerin aileleri, THY Uçuş İşletmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Asaf Bora, THY Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim Aydaşgil, TASSA Başkanı İzzet Levi, uçak kazasından yaralı olarak kurtulan Kabin Memuru Perihan Özden ve diğer arkadaşları katıldı.
Kazanan ikinci yıl dönümünde mezarlara çiçek bırakıldı ve ardından dualar okundu. haber7.com
İşte Kemal Abi'nin Bay XXX"i...
22 Nisan 2011
Kemal Abi'nin Bay XXXi kim? Wikileaks belgelerinde ...
THY'nin yaklaşık 2.9 milyar dolar değerinde yapacağı uçak alımıyla ilgili Wikileaks belgelerinde dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan"ın adı da geçmişti.
Ocak ayında çıkan belgelerde Unakıtan'ın "Bay XXX" isimli kişinin "Boeing'in Türkiye temsilcisi olmasını istediği iddiaları" yer almıştı. Son yayınlanan Wikileaks belgelerinde ise bu kişinin Mehmet Emin Erkan olduğu ortaya çıktı.
Vatan Gazetesi'nin haberine göre, Amerikan elçiliklerinin Washington ile yaptığı gizli yazışmaların yer aldığı Wikileaks belgelerinde, Boeing ile dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan arasında yapılan pazarlıklar da yer almıştı. Belgelerin ilk yayınlanmaya başladığı dönemde bu pazarlık gündeme gelmişti
Edelman'ın telgrafı
Edelman'ın Mayıs 2004 tarihinde Washington'a gönderdiği telgrafta Türkiye'nin alacağı uçaklarla ilgili bilgilere yer verildikten sonra Boenig yetkililerinin kendisine verdiği bilgiyi başkentine şu ifadelerle anlatmıştı: "Boeing'deki kontaklarımız bize Mart 2004'te xxxxx adında bir Türk işadamıyla tanıştıklarını, Bay xxxxx'in, Türk Maliye Bakanı'nın da THY'nin uçak alımları konusunu konuşmak üzere kendileriyle görüşmek istediğini, bu görüşme için aracılık yapmaya gönüllü olduğunu söylediğini anlattı. Boeing yetkilileriyle Maliye Bakanı (o dönemde Kemal Unakıtan) arasındaki görüşmede, Bakan Boeing'çilere, "Bay xxxx havacılık işini ve THY'nin ihtiyaçlarını çok iyi bilir" dedi. Görüşmenin hemen sonrasında Bay xxxxx, Boeing'e kendisini Türkiye'deki danışmanları olarak işe almanın Boeing'in Türkiye'de başarılı olmasını sağlayacağını söyledi. Ancak Boeing, Bay xxxxx'in bu talebini reddetti. "
"˜Havacılıktan iyi anlar"
O dönemde yayınlanan Wikileaks belgelerinde, Unakıtan'ın Türkiye temsilcisi olmasını istediği kişinin ismi gizlenmişti. Ancak bu isim Taraf gazetesinin dün yayınlandığı belgelerde ortaya çıktı. Bu belgelere göre bu kişi Mehmet Emin Erkan. Habere göre, İsrail vatandaşı ve El Al'ın (İsrail Hava Yolları) eski genel müdürlerinden olan Rafi Harlev, 2004 martında Boeing'e geldi ve Erkan Şirketler Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı olan Türk işadamı Mehmet Emin Erkan ile ExaGlobal Ortaklık"ın Yönetici Ortağı olan Ramiz Aydaşgil adındaki İsrailli bir işadamını onlara tanıştırdı. Bay Erkan, Boeing"e, Türk Maliye Bakanı"nın THY alımlarını konuşmak üzere Boeing'le görüşmek istediğini söyledi ve Maliye Bakanı ile bu buluşmayı ayarlamayı teklif etti. Boeing"in Maliye Bakanı'yla görüşmesi esnasında Bakan, Boeing'e, Erkan'ın havacılık işinden iyi anladığını ve THY'nin ihtiyaçlarının tamamen farkında olduğunda söyledi. Maliye Bakanı'yla toplantının hemen ardından, Bay Erkan Boeing'in bu piyasadaki başarısını garantilemek için, kendisini Türkiye'de danışman olarak tutmalarını Boeing'den istedi. Boeing Erkan'ın talebini reddetti."
Zeyport ihalesine girdi
Rizeli iş adamı Mehmet Emin Erkan'ın adı ilk kez, Zeytinburnu'na yapılması ve yaklaşık 1.5 milyar dolara mal olması planlanan liman projesiyle duyuldu. 2006'da yapılan ihaleyi Rönesans ile Erkan'ın sahibi olduğu Koçhan Mühendislik ortaklığı kazandı. Erkan, 2006 yılında Kemal Unakıtan'ın oğlu Abdullah Unakıtan'a İstanbul'da villa sattığı iddialarıyla da gündeme gelmişti. Ancak Erkan iddiaları yalanlamış, "O villayı ben değil eski ortağım Esin İffet Atlı sattı" demişti.
Rizeli iş adamı
Erkan Şirketler Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Erkan, İmam Hatip Lisesi'ni ortaokul bölümünde terk ederek iş hayatına atıldı. İlk işi işportacılık olan Erkan, daha sonra kömür, maden ve inşaat sektörüne girdi. Kardeşleriyle birlikte Erkan İnşaat'ı kurdu. Saadet Partisi'nden siyasete atılarak İl Genel Meclis Üyesi olan Erkan kendisini, Milliyetçi Muhafazakar olarak tanımlıyor. Hürriyet
THY'nin dış hat seferlerinde Kuran-ı Kerim okunmaya başlandı. CHP'li vekil "İncil ve Tevrat da olacak mı?" diye sordu.
27 Ocak 2012
Türk Hava Yollarının dış hat seferlerinde, Kuran-ı Kerim de dinlenebilecek. Uçuşlar sırasında yolcular için sunulan oyun, film ve müzik hizmetlerinin yer aldığı "Planet Dijital" adlı sisteme, Kuran-ı Kerim de dahil edildi.
CHP Edirne milletvekili Recep Gürkan, bu uygulamayı TBMM gündemine getirdi ve Ulaştırma Denizcilik Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım tarafından cevaplandırılması istemiyle soru önergesi verdi. Gürkan, "Diğer dinler için de, böyle bir uygulama yapılacak mıdır ? Nutuk başta olmak üzere, ulusal tarihimizin önemli yayınları da uygulamaya dahil edilecek midir?" sorularını yöneltti.
350 FİLM, 600 KLİP
THY'nin dış hat uçuşlarında kişisel ekran ve "Planet Dijital" sistemi bulunuyor. Yolcular bu sistemden, program seçebiliyor. Eğlence bölümünde, drama, komedi, aksiyon, Türk sineması, çocuk filmi, dizi, belgesel, çizgi film, spor, seyahat, yemek, moda ve teknoloji alanlarında toplam 350 adet film yer alıyor.
Ayrıca, Pop, Rock, Jazz, Blues, Latin, Türk müziği, Nostaljik Pop, Türk Rock, Modern Folk, Tasavvuf, Arabesk kategorilerinde, 600 adet klip ve albüm bulunuyor. Oyun, Çocuk ve Sesli Kitap kanalı ile kısa mesaj, elektronik posta gönderme ve cevap alma imkânı da sunuluyor. GAZETEPORT
27 Ocak 2012
Türk Hava Yollarının dış hat seferlerinde, Kuran-ı Kerim de dinlenebilecek. Uçuşlar sırasında yolcular için sunulan oyun, film ve müzik hizmetlerinin yer aldığı "Planet Dijital" adlı sisteme, Kuran-ı Kerim de dahil edildi.
CHP Edirne milletvekili Recep Gürkan, bu uygulamayı TBMM gündemine getirdi ve Ulaştırma Denizcilik Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım tarafından cevaplandırılması istemiyle soru önergesi verdi. Gürkan, "Diğer dinler için de, böyle bir uygulama yapılacak mıdır ? Nutuk başta olmak üzere, ulusal tarihimizin önemli yayınları da uygulamaya dahil edilecek midir?" sorularını yöneltti.
350 FİLM, 600 KLİP
THY'nin dış hat uçuşlarında kişisel ekran ve "Planet Dijital" sistemi bulunuyor. Yolcular bu sistemden, program seçebiliyor. Eğlence bölümünde, drama, komedi, aksiyon, Türk sineması, çocuk filmi, dizi, belgesel, çizgi film, spor, seyahat, yemek, moda ve teknoloji alanlarında toplam 350 adet film yer alıyor.
Ayrıca, Pop, Rock, Jazz, Blues, Latin, Türk müziği, Nostaljik Pop, Türk Rock, Modern Folk, Tasavvuf, Arabesk kategorilerinde, 600 adet klip ve albüm bulunuyor. Oyun, Çocuk ve Sesli Kitap kanalı ile kısa mesaj, elektronik posta gönderme ve cevap alma imkânı da sunuluyor. GAZETEPORT
THY harem mi kuracak?
Bunlara bir padişah, bir de harem ağası lazım.
Bunlara bir padişah, bir de harem ağası lazım.
Artık genel müdürlük makamı iptal edilmeli, harem ağası makamı açılmalıdır hem de acilen...
Bakan Fatma Şahin'de türbanlı vekil istediğine göre artık harem ağası atama yetkisini de ona verirler sanırım.
Bakan Fatma Şahin'de türbanlı vekil istediğine göre artık harem ağası atama yetkisini de ona verirler sanırım.
İşin acı tarafı ise tüm bunların reklamlar bölümü olmasıdır.
Gerçek ise şudur.
Ülke bölünüyor, türban yine gerçekleri örtmeye devam ediyor.
Uçkur tanrısı ise bize bakıp şeyiyle gülüyor...
A. Dursun
Caligula, Saralı Cumhur-Yalçın Küçük.pdf
Gerçek ise şudur.
Ülke bölünüyor, türban yine gerçekleri örtmeye devam ediyor.
Uçkur tanrısı ise bize bakıp şeyiyle gülüyor...
A. Dursun
Caligula, Saralı Cumhur-Yalçın Küçük.pdf
DUA VE YAS MOTİFİ OLARAK «baş aç» TABİRİ.pdf
Artık THY'de Kuran dinlenebilecek. MISIRLI HOSTESLER
BAŞÖRTÜSÜ İSTİYOR
ŞOK, THY'de Mafya-THY işbirliği var iddiası.
Dış dünya THY ve Türkiye ile dalga geçiyor, soruyorum buna kimin ne hakkı vardır?
Hava-İş sendikası başkanı Atilay Ayçin Reuters'e verdiği demeçte "No one can deny that Turkey has become a more conservative, religious country."
(Kimse Türkiye'nin daha muhafazakâr, dindar bir ülke haline geldiği inkâr edemez) demiş.
Hava-İş sendikası başkanı Atilay Ayçin Reuters'e verdiği demeçte "No one can deny that Turkey has become a more conservative, religious country."
(Kimse Türkiye'nin daha muhafazakâr, dindar bir ülke haline geldiği inkâr edemez) demiş.
Secular Turks see red over airline's lipstick ban
Reuters- By Ayla Jean Yackley | Reuters – Fri, May 3, 2013
İşte THY'nin açıklaması:
Genel kabul görmüş uygulamalara göre hizmet sektöründe çalışan personelin sade, bakımlı ve pastel tonlarda makyaj yapması tercih edilmektedir. Ortaklığımızın mevcut üniformasında yer almayan kırmızı, koyu pembe vb. renkte oje ve ruj da görsel bütünlüğü bozmaktadır. Kabin ekiplerinin yolcuya servis esnasında en çok gözönünde olan ellerinin ve yüzlerinin görünümü ayrı bir önem taşıdığı gibi doğal bir görüntünün iletişimde daha ılımlı ve ulaşılabilir bir etki yarattığı da tecrübe edilmiştir.
Bu uygulamalar yönetim tasarrufu değil tersine uçuş emniyeti ve müşteri memnuniyeti kapsamında marka algısının güçlendirilmesi ve görsel bütünlüğün sağlanması için ilgili birimlerin yaptıkları çalışmaların sonucunda alınan kararlardır. Kamuoyunun bildiği uluslararası diğer havayolu şirketlerinde de benzer uygulamalar yaygındır. Ayrıca kabin memurlarının uçuş emniyetiyle ilgili durumlar da düşünülerek taktığı aksesuar, saat vb takıları da kendi emniyetleri için kurallara bağlanmıştır. Kabin memurlarının saçlarının derli toplu ve bakımlı olması ise hem ikram sunumu esnasında hijyeni sağlamakta hem de yangın gibi acil bir durumda kullanması gereken duman başlığını saçların dışarıda kalmayacak şekilde takılıp, hızlı müdahale edebilmesi içindir.
---
Hava-İş sendikası başkanı Atilay Ayçin Reuters'e verdiği demeçte "No one can deny that Turkey has become a more conservative, religious country."
(Kimse Türkiye'nin daha muhafazakâr, dindar bir ülke haline geldiği inkâr edemez) demiş.
Bunu kim demiş?
23 yıldır oturduğu Hava-İş sendikasındaki koltuğunda THY çalışanlarını adeta oyuncağı haline getiren Atilay Ayçin demiş.
Oyuncağı haline getirdiğini ben demiyorum Sabah gazetesinden Sevilay Yükselir diyor.
Sadece bunları da demiyor, bakın daha neler neler anlatıyor.
Çek elini artık emekçinin üzerinden Atilay Ayçin!
Türkiye'nin dış dünyadaki en prestijli markası THY'de son günlerde yaşanan olayları tek bir sözle anlatmam istenseydi derdim ki; "Kılavuzu karga olanın burnu keneften çıkmaz!"
Tabii 305 emekçinin işinden olmasına, THY'nin de trilyonlarca lira zarar etmesine sebep olan karga tek değil! Bunlar iki taneler. Biri alanı olmadığı konuya paraşütle dalan AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk'tür. Diğeri ise Hava-İş sendikasının başkanı Atilay Ayçin'dir!
Önce Külünk'ten başlayayım. Kendisini iyi tanırım. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına kalkıştığı dönemlerde epeyce bir istişare etmiştik. Sivil havacılık sektöründe grevin yasaklanmasını isteyen yasa teklifinin altında onun imzası olduğunu duyunca çok şaşırdım. Çünkü benim tanıdığım Külünk'ün emekçi haklarına son derece saygılı ve duyarlı bir duruşu vardı. Hangi gerekçeden yola çıkarak akıl etti böyle bir yasa teklifi sunmayı bilmiyorum ama son derece anti demokratik bir girişim olarak gördüğüm bu çıkışını kendisine yakıştıramadığımı söylemeliyim.
Ayrıca zaten havacılık sektöründe grev kararı alınsa bile o kararı bakanlar kurulunun erteleme hakkı var bizim yasalarda. Ne gereği vardı böyle bir girişime, anlamak mümkün değil. Neyse... "Emekçiye grev yasağı" gibi abuk bir yasanın dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde kabul görmediğini hatırlatıp ikinci karganın kılavuzluğuna geçeyim.
Yani 23 yıldır oturduğu Hava-İş sendikasındaki koltuğunda THY çalışanlarını adeta oyuncağı haline getiren Atilay Ayçin'e. Bir kere, bu adamı oyları ile orada tutunduran üyelere de, gerçek bir emekçi savunucusu sanıp destek veren siyasilere ve gazetecilere de yazıklar olsun! Çünkü gerçek şu ki, sırf onun şov tutkusu yüzünden göz göre göre 305 insan ekmeğinden oldu! Geri dönüşleri mümkün mü? Hayır! Çünkü o 305 kişi Atilay Bey'in kendilerini yanlış yönlendirmesi sonucu bilmeden korkunç bir hukuksuzluğa imza attı!
Peki, bu nasıl oldu? Şöyle: Uçucuların yönergesine göre kendini uçuşa hazır hissetmeyen kabin memurlarının ve pilotlarının uçuşa gitmemek gibi bir hakkı var yasada. Ancak bu hak reel şartlarda geçerli olan bir hak. Yani ancak gerçekten kendinizi uçuşa hazır hissetmiyorsanız kullanabilirsiniz bu hakkı. Eğer kötü niyetle kullandığınız tespit edilirse cezası belli. Tazminatsız filan işten çıkarılma! Dolayısıyla siz bu hakkı sendikal mücadelede kullanamazsınız. Kullandığınız anda sonuç kaçınılmaz olarak aleyhinize çıkar.
Peki, benim bile bildiğim bu ayrıntıyı 23 seneden beridir sendikacılık yapan Atilay Ayçin bilmiyor mu?
Tabii ki biliyor! Eee o zaman neden üyelerine "Yarın eylem var. Uçmama hakkını kullan ve işe gitme!" diye talimat veriyor. Çünkü umurunda değil. Ayçin'in umurunda olan tek şey gündeme gelmek ve "Ortalık karışsın, hükümet zor duruma düşsün, memleket çalkalansın, bunu yaptığım için CHP'de de bana bi gelecek sağlansın" falan diyerek kendi piarını yapmak!
Reuters- By Ayla Jean Yackley | Reuters – Fri, May 3, 2013
İşte THY'nin açıklaması:
Genel kabul görmüş uygulamalara göre hizmet sektöründe çalışan personelin sade, bakımlı ve pastel tonlarda makyaj yapması tercih edilmektedir. Ortaklığımızın mevcut üniformasında yer almayan kırmızı, koyu pembe vb. renkte oje ve ruj da görsel bütünlüğü bozmaktadır. Kabin ekiplerinin yolcuya servis esnasında en çok gözönünde olan ellerinin ve yüzlerinin görünümü ayrı bir önem taşıdığı gibi doğal bir görüntünün iletişimde daha ılımlı ve ulaşılabilir bir etki yarattığı da tecrübe edilmiştir.
Bu uygulamalar yönetim tasarrufu değil tersine uçuş emniyeti ve müşteri memnuniyeti kapsamında marka algısının güçlendirilmesi ve görsel bütünlüğün sağlanması için ilgili birimlerin yaptıkları çalışmaların sonucunda alınan kararlardır. Kamuoyunun bildiği uluslararası diğer havayolu şirketlerinde de benzer uygulamalar yaygındır. Ayrıca kabin memurlarının uçuş emniyetiyle ilgili durumlar da düşünülerek taktığı aksesuar, saat vb takıları da kendi emniyetleri için kurallara bağlanmıştır. Kabin memurlarının saçlarının derli toplu ve bakımlı olması ise hem ikram sunumu esnasında hijyeni sağlamakta hem de yangın gibi acil bir durumda kullanması gereken duman başlığını saçların dışarıda kalmayacak şekilde takılıp, hızlı müdahale edebilmesi içindir.
---
Hava-İş sendikası başkanı Atilay Ayçin Reuters'e verdiği demeçte "No one can deny that Turkey has become a more conservative, religious country."
(Kimse Türkiye'nin daha muhafazakâr, dindar bir ülke haline geldiği inkâr edemez) demiş.
Bunu kim demiş?
23 yıldır oturduğu Hava-İş sendikasındaki koltuğunda THY çalışanlarını adeta oyuncağı haline getiren Atilay Ayçin demiş.
Oyuncağı haline getirdiğini ben demiyorum Sabah gazetesinden Sevilay Yükselir diyor.
Sadece bunları da demiyor, bakın daha neler neler anlatıyor.
Çek elini artık emekçinin üzerinden Atilay Ayçin!
Türkiye'nin dış dünyadaki en prestijli markası THY'de son günlerde yaşanan olayları tek bir sözle anlatmam istenseydi derdim ki; "Kılavuzu karga olanın burnu keneften çıkmaz!"
Tabii 305 emekçinin işinden olmasına, THY'nin de trilyonlarca lira zarar etmesine sebep olan karga tek değil! Bunlar iki taneler. Biri alanı olmadığı konuya paraşütle dalan AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk'tür. Diğeri ise Hava-İş sendikasının başkanı Atilay Ayçin'dir!
Önce Külünk'ten başlayayım. Kendisini iyi tanırım. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına kalkıştığı dönemlerde epeyce bir istişare etmiştik. Sivil havacılık sektöründe grevin yasaklanmasını isteyen yasa teklifinin altında onun imzası olduğunu duyunca çok şaşırdım. Çünkü benim tanıdığım Külünk'ün emekçi haklarına son derece saygılı ve duyarlı bir duruşu vardı. Hangi gerekçeden yola çıkarak akıl etti böyle bir yasa teklifi sunmayı bilmiyorum ama son derece anti demokratik bir girişim olarak gördüğüm bu çıkışını kendisine yakıştıramadığımı söylemeliyim.
Ayrıca zaten havacılık sektöründe grev kararı alınsa bile o kararı bakanlar kurulunun erteleme hakkı var bizim yasalarda. Ne gereği vardı böyle bir girişime, anlamak mümkün değil. Neyse... "Emekçiye grev yasağı" gibi abuk bir yasanın dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde kabul görmediğini hatırlatıp ikinci karganın kılavuzluğuna geçeyim.
Yani 23 yıldır oturduğu Hava-İş sendikasındaki koltuğunda THY çalışanlarını adeta oyuncağı haline getiren Atilay Ayçin'e. Bir kere, bu adamı oyları ile orada tutunduran üyelere de, gerçek bir emekçi savunucusu sanıp destek veren siyasilere ve gazetecilere de yazıklar olsun! Çünkü gerçek şu ki, sırf onun şov tutkusu yüzünden göz göre göre 305 insan ekmeğinden oldu! Geri dönüşleri mümkün mü? Hayır! Çünkü o 305 kişi Atilay Bey'in kendilerini yanlış yönlendirmesi sonucu bilmeden korkunç bir hukuksuzluğa imza attı!
Peki, bu nasıl oldu? Şöyle: Uçucuların yönergesine göre kendini uçuşa hazır hissetmeyen kabin memurlarının ve pilotlarının uçuşa gitmemek gibi bir hakkı var yasada. Ancak bu hak reel şartlarda geçerli olan bir hak. Yani ancak gerçekten kendinizi uçuşa hazır hissetmiyorsanız kullanabilirsiniz bu hakkı. Eğer kötü niyetle kullandığınız tespit edilirse cezası belli. Tazminatsız filan işten çıkarılma! Dolayısıyla siz bu hakkı sendikal mücadelede kullanamazsınız. Kullandığınız anda sonuç kaçınılmaz olarak aleyhinize çıkar.
Peki, benim bile bildiğim bu ayrıntıyı 23 seneden beridir sendikacılık yapan Atilay Ayçin bilmiyor mu?
Tabii ki biliyor! Eee o zaman neden üyelerine "Yarın eylem var. Uçmama hakkını kullan ve işe gitme!" diye talimat veriyor. Çünkü umurunda değil. Ayçin'in umurunda olan tek şey gündeme gelmek ve "Ortalık karışsın, hükümet zor duruma düşsün, memleket çalkalansın, bunu yaptığım için CHP'de de bana bi gelecek sağlansın" falan diyerek kendi piarını yapmak!
Başbakan'ın avukatı THY yönetiminde.
İşe bakın, RTE için marka başvurusu bile yapılmış.
Bir zamanlar da Fethullah için marka başvurusu yapılmıştı.
Bir zamanlar da Fethullah için marka başvurusu yapılmıştı.
Fethullah düşman olarak markalandı, sıra RTE'ye mi gelidi ne?
A. Dursun
Başbakan'ın avukatı THY yönetiminde
04.4.2014
Türk Hava Yolları'nda istifa eden iki yönetim kurulu üyesinin yerine atamalar yapıldı.
Türk Hava Yolları'nda (THY) geçtiğimiz günlerde istifa eden iki yönetim kurulu üyesinin yerine atamalar yapıldı. Buna göre Mehmet Nuri Yazıcı ve Prof. Dr. Cemal Şanlı'dan boşalan iki koltuğa Yatırım Destek Ajansı Başkanı İlker Aycı ve Avukat Arzu Akalın atandı. Akalın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın da avukatları arasında yer alıyor.
THY'den yapılan açıklamada, söz konusu kararların bugün yapılan toplantıda alındığı, ayrıca halen yönetim kurulu üyesi olan Prof. Dr. Mecit EŞ’ in Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkan Vekili olarak atanmasının kararlaştırıldığı kaydedildi.
1971 İstanbul doğumlu olan İlker Aycı, 1994 yılında Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden, 1997 yılında ise Marmara Üniversitesi İngilizce Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans Programından mezun oldu. İş hayatına 1994 yılında başlayan Aycı, Kurtsan İlaçları A.Ş., İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Universal Dış Ticaret A.Ş. şirketlerindeki çeşitli görevlerin ardından 2005 ve 2006 yılları arasında Başak Sigorta A.Ş., 2006 ve 2011 yılları arasında Güneş Sigorta A.Ş. Genel Müdürlüğü görevlerini üstlendi, 2011 yılı Ocak ayında Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanlığı’na atandı.
Aynı zamanda, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, DEİK Türk-Çin İş Konseyi, Vakıf Emeklilik A.Ş. ve VakıfBank Güneş Sigorta Spor Kulübü (2008 Avrupa Challenge Cup Şampiyonu) gibi kurumlarda yönetim kurulu üyeliği ve başkanlık gibi görevler de üstlenmiş olan Aycı, evli ve bir çocuk babası.
RTE İÇİN MARKA BAŞVURUSU YAPMIŞTI
Akalın Hukuk Bürosu'nun kurucusu Arzu Akalın ise 1973 Almanya doğumlu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Akalın, ticaret hukukunun özellikle Sınai Haklar Hukuku alanında uzman. Profesyonel iş hayatına 1997 yılında başlayan Akalın, 11 yıl özel bir şirkette marka ve patent hukuku alanlarındaki çalışmasından sonra, 2010 yılında kendi hukuk bürosunu kurdu.
Başbakan Erdoğan'ın da bazı davalarına bakan Akalşın, 2010 yılında Başbakan'ın baş harfleri olan RTE'yi markalaştırmak için Türk Patent Enstitüsü'ne (TPE) 2 marka başvurusunda bulunmuştu.
radikal.com.tr
THY teknisyeninden Atatürk'e ağır hakaretler
Bu hesaplar gün olur sorulacaktır elbet...
Yüzün kızarmayacaksa gel de Müslüman'ım de hadi.
Paralel yapı kendileri ama maymunlar cennetinden bize bilet satıyorlar.
Deyyus-u Ekberler.
THY teknisyeninden Atatürk'e ağır hakaretler
Türk Hava Yolları’nda çalışan takkeli cübbeli bir teknisyenin Atatürk hakkındaki hakaret içeren sözleri sosyal medyada tepki çekti.
©AirportHaber.com ÖZEL
29 Nisan 2014
Yüzün kızarmayacaksa gel de Müslüman'ım de hadi.
Paralel yapı kendileri ama maymunlar cennetinden bize bilet satıyorlar.
Deyyus-u Ekberler.
Kavatlık getirisi yüksek meslek oldu.
***
THY teknisyeninden Atatürk'e ağır hakaretler
Türk Hava Yolları’nda çalışan takkeli cübbeli bir teknisyenin Atatürk hakkındaki hakaret içeren sözleri sosyal medyada tepki çekti.
©AirportHaber.com ÖZEL
29 Nisan 2014
THY Teknik A.Ş’de teknisyen olarak görev yapan Fatih Yeşilova, sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta Atatürk’e hakaretler yağdırdı.
Airporthaber.com'un haberine göre, THY'de çalışan bir başka personelin Pakistan'da çektiği "Ataturk Avenue" fotoğrafının altına hakaret içeren yorumlan yazan Yeşilova, Atatürk için "Cehennem Lideri" ifadesini kullandı.
"Allah Pakistanlılar'a akıl fikir versin bizi de onları da bu beladan kurtarsın" diyen Yeşilova'ya anında tepkiler gelse de hakaretlerini sürdürdü.
Airporthaber.com'un haberine göre, THY'de çalışan bir başka personelin Pakistan'da çektiği "Ataturk Avenue" fotoğrafının altına hakaret içeren yorumlan yazan Yeşilova, Atatürk için "Cehennem Lideri" ifadesini kullandı.
"Allah Pakistanlılar'a akıl fikir versin bizi de onları da bu beladan kurtarsın" diyen Yeşilova'ya anında tepkiler gelse de hakaretlerini sürdürdü.
Fotoğraf altına yapılan yorumlarda kendisine yönelik eleştiriler gelince hakaretin dozunu daha da artıran Yeşilova, "Tevbe dinen yasak olan bisey yapılıp pişman olunduğunda söylenir. Asıl bu adamı (Atatürk'ü kastediyor) sevenlerin tevbe etmesi lazım. Çünkü bu adam ALLAH ve RASULUNE savaş açmış keferenin biridir. Bir müslümanın hem peygamberi hem Ebu Cehili sevmesi gibidir. ALLAH şerrinden korusun" sözlerini sarfetti.
Bir yorumcunun Atatürk için, "Tüm dünyanın kabul ettiği lider" tanımlamasına da göndermede bulunan THY teknisyeni, "Cehennem Lideri" diyerek Atatürk’e bir kez daha hakaret etti. Cumhuriyet















Hiç yorum yok:
Yorum Gönder