1 Mayıs 2016 Pazar

Boş ver 1 Mayıs'ı, aileler çocuklarına sahip çıksaydı, bu şehitler olmazdı.

Boş ver 1 Mayıs'ı, Fahişe fetvasına bakınız, tam bir pislik örneği.

Bu gün 1 Mayıs, kimine göre bahar bayramı, kimine göre işçi-emekçi bayramı, kimine göre bilmem ney bayramı.



Bana göre sıradan bir gün, ta ki işçiler, emekçiler, emekliler sömürülmekten kendini kurtarana kadar.

3. köprü ülke için bir cinayettir diyen adamın açtığı köprüden, belki de hayatı boyunca hiç geçemeyecek olan asgari ücretli, yoksul, makarna-kömür bağışı ile geçinen insanlar alkışlıyor ve onlara oy veriyorsa, çocukları her gün tacize, tecavüze uğruyorsa, ben neden 1 Mayıs'ı bayram olarak kutlayım?



Tacizin, tecavüzün bayramı mı sayayım, oğlancıları mı kutsayayım, ne yapayım o meydanlarda?



Nasılsa kitlelerin bir şeklide gazı alınacak, bu görevi de sendika ağaları seve seve yapıyor, bana ne?
 


1 Mayıs ile ilgili daha evvel çok yazdığım için, artık yazmayacağım.


Çünkü ne zamanki Türkiye'de Cunta gerçek anlamda yargılanır, Cuntanın getirdiği 77 yıllık İslamofaşist düzenden Türk emekçisi kurtulur, işte o zaman 1 Mayıs bayram olmaya başlar.



Ben de, tüm halk kesimleri de, hepimiz bayram yaparız.



Nitekim Türkiye'deki 1 Mayıs, sendika ağalarının, işçiyi, emekçiyi soymak ve faşizmin kucağına teslim etme bayramıdır.


Sendika ağalarının korkunç servetler yaptığı, ülkeyi yönetenlerin korkunç soygunlar yaptığı yerde, hala iktidara yalakalık yapan sendikalar (Sarı sendika) varsa, orada ne bayram vardır ne de işçi, emekçi.



O nedenle ben başka bir konuyu gündeme alacağım.



İlla da 1 Mayıs için ne dediğimi merak ediyorsanız, eski yazı başlıklarını ekte sunacağım.




Bir fetvadan bahsedeceğim.

30 Mayıs 2010 tarihli gazetede çıkan bir fetva.



Tam bir pezevenklik örneği.



Yani yol göstericilik örneği.



Nitekim pezevenk yol gösteren demektir, argo tabirini kullanmıyorum, daha ağırını kullanacağım.





Fahişe fetvasına bakınız.


(İSLAM dininde “süt hısımlığı” statüsü bulunuyor. Buna göre erkekler süt anneleri ve süt hemşireleri ile evlenemiyorlar) mış...



Ama baba, öz kızına şehvet duyabiliyor, o vakit karısı annesi oluyor ve karısını boşaması gerekiyor.

Gavatlar, boynuzlular, şerefsizler, ya siz uçkurunuza Allah yarattınız ya da gerçekten Allah'ınız bacak aranızdaki sapkınlığın adı.

Dümbüklüğe bakar mısınız?

Öz kızın helal ama süt seni engelliyor.

Manukyan bile bu kadar şerefsiz değildi o...çocukları.

IŞİD'i uzakta aramayın, her an içinizde. 

Emzirdiği erkeğin yanında başörtüsünü çıkarabilir.


Sizin dininizin de, kininizin de, Allah'ınızın da taaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa...!!!


İşyerindeki erkeği emziren kadınlar tacizden kurtulur


İslam dünyasının en itibarlı eğitim kurumlarından Mısır’daki El-Ezher Üniversitesi’nin Hadis Bölümü Başkanı Prof. İzzet Atiya, “Kadınlar, aynı işyerindeki erkekleri emzirirse, akrabaya dönüşür, tacize uğramaktan kurtulur” fetvası verdi. Bu şaşırtıcı fetva, İslam dünyasında tartışma yarattı.


GELİŞMİŞ ya da gelişmemiş tüm ülkelerdeki iş ortamlarının ciddi sorunlarından biri olan kadına yönelik taciz konusuna Mısır’ın en prestijli üniversitelerinden El-Ezher Üniversitesi Hadis Bölüm Başkanı Prof. Dr. İzzet Atiya’dan gelen ve İslami kuralları alt üst eden fetva, tartışmalara neden oldu. Kadınlarla erkeklerin aynı ortamlarda çalışmasının yarattığı sorunları gidermek amacıyla kadınların erkekleri emzirmesi gerektiğini söyleyen Atiya, dini otoriteleri de kızdırdı.


Akraba olmaları için

Tüm dünyada islami araştırmalarda referans olarak kullanılan El-Ezher Üniversitesi Profesörü Atiya önerisinde, “Eğer bir kadın bir erkeği emzirirse sembolik olarak akraba haline gelirler ve bu da kadınlara yönelik tacizin önüne geçilmesini sağlar” dedi. Tartışmalara yol açan bu öneri ile ilgili El-Ezher Üniversitesi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, Prof. Dr. Atiya’nin fetvasının İslam’ı küçük düşürücü nitelikte olduğu kaydedilerek şöyle denildi: “İslam dinine göre, emzirmek doğum sonrası belli bir süreyi kapsar, sadece çocuğun annesi değil çocuğun bakıcısı için de bu kısa süre geçerlidir.”


5 kez emzirmeli

Ancak Hadis Bölümü Başkanı Dr. Atiya buna karşı çıkarak, şöyle konuştu: “Bu öğreti yetişkinler için de uygulanabilir. Eğer bir kadın iş arkadışını en az 5 kez emzirirse aralarında artık ailevi bir bağ kurulmuş olur. Böylece de iş yerinde yalnız kalmalarında bir mahzur olmaz.”


İnsana uyumlu fetva

Prof. Dr. Atiya, Mısır’dan ve Arap dünyasından yönelen tepkilere karşılık iddiasının arkasında durarak, “Hz. Muhammed’in dönemine ait bililerin yanlış çevirisi nedeni ile bugün söylediğimin aksi düşünülüyor” dedi. Mısır Dini İlişkiler Bakanı Mamut Zaqzouq ise Dr. Atiya’ya bir sonraki fetvasında insan doğasına uyumlu fetvalar vermesi çağrısında bulundu.


Süt akrabalığı nedir

İSLAM dininde “süt hısımlığı” statüsü bulunuyor. Buna göre erkekler süt annleri ve süt hemşireleri ile evlenemiyorlar. Sütün direk kadından emilmesi şart değil, bir şekilde bir erkek bir kadının sütünü içmiş ise o erkeğin sütünü içtiği kadınla evlenmesi yasaklanmış durumda. Kardeş olmasalar bile bebek iken aynı kişinin sütü ile beslenmiş çocuklar büyüdüklerinde evlenemiyorlar.


Emzirdiği erkeğin yanında başörtüsünü çıkarabilir

KADIN ile erkeğin bir arada kalabalık ortamlarda çalışmasının sorun yaratmadığını belirten El-Ezher Üniversitesi Hadis Bölüm Başkanı Prof. Dr. İzzet Atiya, şöyle devam etti: “Asıl sorun bir kadın ile bir erkeğin iş için de olsa işyerinde yalnız yapması gereken özel toplantılarda yaşanıyor. Emzirmek özel toplantılarda yaşanan sıkıntıları ortadan kaldırıyor. Ayrıca bir kadın emzirdiği bir kişinin önünde işyerinde başörtüsünü de çıkarabilir.” Hürriyet
 
Adam karısına "Memelerini arkadaşıma emzirmez isen seni boşayacağım" diyormuş.

"Peygamberin emri böyledir" diyormuş.
 
Oha yani oha, bu kadar da palavra atılmaz ki.

Sapıklık artık güncel hal aldı.

Önüne gelen kendi sapkınlığını dinle perdeledi mi ses çıkartan olmuyor.




Kutsal Metinlerde EMZİRME

BAKARA SURESİ:  233 Anneler çocuklarını -emzirmeyi tamamlamak isteyen kimseler için- tam iki yıl emzirirler. Annelerin yiyeceklerini ve giyeceklerini örfe uygun biçimde hazırlamak çocuğun babasına aittir. Hiçbir benlik yaratılış kapasitesi dışında bir şeyle yükümlü tutulamaz. Anne çocuğu yüzünden, çocuğun babası da kendi çocuğu yüzünden zarara sokulmasın. Mirasçı için de aynı ilke uygulanır. Eğer anne-baba karşılıklı anlaşma ve danışma sonucu çocuğu sütten kesmek isterlerse, kendilerine günah yoktur. Çocuklarınızı sütanneye emzirtmek isterseniz, örfe uygun olarak belirlediğiniz ücreti güzelce teslim etmek şartıyla, bunu yapmanızda bir günah yoktur. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, yapmakta olduklarınızı en iyi biçimde görmektedir.

NİSA SURESİ :  23 Size, şu kadınlarla evlenmek haram kılınmıştır: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle birleştiğiniz hanımlarınızdan doğmuş olup evlerinizde oturan üvey kızlarınız -eğer anneleriyle birleşmemişseniz o takdirde sizin için bir günah yoktur- ve sulbünüzden gelen oğullarınızın karıları. İki kız kardeşi birlikte almanız da haram kılınmıştır. Eskide kalanlar müstesna. Allah çok affedici, çok merhametlidir.

HAC SURESİ :  2 Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın, emzirdiğinden vazgeçer ve her gebe kadın, taşıdığını düşürür. Sen o gün insanları sarhoşlar halinde görürsün; oysaki onlar sarhoş değillerdir, ama Allah'ın azabı çok şiddetlidir.

KASAS SURESI :  7 Musa'nın annesine şunu vahyettik: "Emzir onu! Onun aleyhinde bir korku hissedince de nehre bırakıver onu. Korkma, üzülme! Kuşkun olmasın ki, biz onu sana geri döndüreceğiz ve onu resullerden biri yapacağız."

KASAS SURESI :  12 Biz daha önce ona, süt emziren kadınları haram kılmıştık. Bu sırada kız kardeşi dedi ki: "Onun bakımını sizin için üstlenecek, onu eğitip öğretmeyi yüklenecek bir ev halkını size tanıtayım mı?"

TALÂK SURESİ :  6 O kadınları, imkânlarınız ölçüsünde, barındığınız yerin bir kısmında barındırın. Onları baskı altında tutmak için onlara zarar verme yönüne gitmeyin. Eğen hamile iseler yüklerini bırakıncaya kadar onlara nafaka verin. Eğer sizin için çocuk emziriyorlarsa, ücretlerini de verin. Aranızda örfe uygun biçimde konuşup tartışın. Eğer anlaşmakta zorluk çekerseniz o zaman, doğmuş olan çocuğu baba hesabına başka bir kadın emzirecektir.



MATTA:  Mat.24: 19 O günlerde gebe olan, çocuk emziren kadınların vay haline!

MARKOS:  Mar.13: 17 O günlerde gebe olan, çocuk emziren kadınların vay haline!

LUKA:  Luk.11: 27 İsa bu sözleri söylerken kalabalığın içinden bir kadın O'na, "Ne mutlu seni taşımış olan rahme, emzirmiş olan memelere!" diye seslendi.

LUKA:  Luk.21:23 O günlerde gebe olan, çocuk emziren kadınların vay haline! Çünkü ülke büyük sıkıntıya düşecek ve bu halk gazaba uğrayacaktır.

LUKA:  Luk.23: 29 Çünkü öyle günler gelecek ki, 'Kısır kadınlara, hiç doğurmamış rahimlere, emzirmemiş memelere ne mutlu!' diyecekler.

YARATILIŞ KİTABI :  Yar.21: 7 Kim İbrahim'e Sara çocuk emzirecek derdi? Bu yaşında ona bir oğul doğurdum."

MISIRDAN ÇIKIŞ :  Çık.2: 7 Çocuğun ablası firavunun kızına, "Gidip bir İbrani süt nine çağırayım mı?" diye sordu, "Senin için bebeği emzirsin."

MISIRDAN ÇIKIŞ :  Çık.2: 9 Firavunun kızı kadına, "Bu bebeği al, benim için emzir, ücretin neyse veririm" dedi. Kadın bebeği alıp emzirdi.

1.SAMUEL :  1.Sa.1: 23 Kocası Elkana, "Nasıl istersen öyle yap" diye karşılık verdi, "Çocuk sütten kesilinceye dek burada kal. RAB sözünü yerine getirsin." Böylece Hanna oğlu sütten kesilinceye dek evde kalıp onu emzirdi.

1. KRALLAR:  1.Kr.3: 21 Sabahleyin oğlumu emzirmek için kalktığımda, onu ölmüş buldum. Ama sabah aydınlığında dikkatle bakınca, onun benim doğurduğum çocuk olmadığını anladım."

YEŞAYA :  Yşa.60: 16 Uluslar ve krallıklar Bir anne gibi seni emzirecekler. O zaman bileceksin ki, seni kurtaran RAB, Seni fidyeyle kurtaran, Yakup'un Güçlüsü benim.

AĞITLAR :  Ağı.4: 3 Çakallar bile meme verip yavrularını emzirir, Ama halkım çöldeki devekuşları kadar acımasız oldu.



ABD ve AB'li zenginlerin sübyan ihtiyaçları için Türkiye'yi pazar yapma misyonerleri.



 Sübyan tecavüzleri böyle başlıyor.

AKP’li Tekkeköy Belediyesi’nin düzenlediği ve ilçe kaymakamının da katıldığı ‘Kutlu Doğum Programı’nda sıbyan okullarında eğitim gören 4-6 yaş grubu çocuklar Kur'an okudu. tekkekoy.bel.tr
 
Bu aileler, nasıl oluyor da çocuklarını buralara emanet edebiliyorlar anlamak mümkün değil.

Ya Allah Bismillah diyerek çocuklarına tecavüz edildiği gerçeğini ne zaman görecek bu insanlar anlamıyorum.

Tarikat evinde tecavüz skandalı! 
45 erkek öğrenciye... 
ŞOK HABER !.. 
YİNE KARAMAN, YİNE ENSAR, YİNE İMAM HATİP !..
 KARAMAN'da bir öğretmenin tarikat evlerinde en az 45 erkek öğrenciye tecavüz ettiği iddia edildi. Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'ne (KAİMDER) yakın kişilerin kiraladığı evlerde kaldıkları öne sürülen 9 ve 10 yaşlarında bulunan öğrencilere tecavüz eden öğretmen ise tutuklandı. 

POLİS OKULA GELDİ BirGün gazetesinden Serbay Mansuroğlu'nun haberine göre; Karaman'da korkunç tecavüz vakası yaşandığı ortaya çıktı. İddialara göre Karaman merkezde bir okulda görev yapan Eğitim Bir Sen üyesi sınıf öğretmeni M.B. söz konusu tarikat evlerinde kalan öğrencilere özel ders vermek için gidiyordu. M.B. özel ders için gittiği çeşitli evlerde öğrencilere tecavüzde bulundu. Olay bir öğrencinin durumu ailesine anlatması üzerine duyuldu. Şikayet üzerine öğretmen M.B. 4 Mart Cuma günü okula gelen polisler tarafından gözaltına alındı. Savcılıkta ifadesi alınan öğretmen M.B. çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

GİZLİLİK KARARI Savcılık dava dosyası hakkında gizlilik kararı aldı. Tutuklanan sınıf öğretmeni M.B.'nin görev yaptığı okula yerine başka bir öğretmen görevlendirildi. 

HASTANEDEN RAPOR Öğretmenin tutuklanmasının ardından 8 öğrenci aileleriyle birlikte 6 Mart tarihinde Karaman Devlet Hastanesi'ne gitti. Kontrolden geçen çocuklar tecavüzü raporla belgeledi. 

İDARİ SORUŞTURMA Karaman İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğu, "Öğretmenin tutuklandığı bilgisi doğru. Ancak gizlilik kararı bulunan dosya hakkında detaylı bilgi vermem doğru olmaz. İddia ve detayları araştırmak için idari soruşturma başlattık" ifadelerini kullandı. halkmedia.com


Allah'ın izniyle, Helal tecavüz...
Tarikatlerde şeytan taşlanmadığına, Allah Allah diye zikirler çekildiğine göre, helal tecavüz olsa gerek.


Bir de "" adı altında yapılması tam bir sapkınlığa davettir.

Nedir kutlu doğum?

Peygamberlerinin, anasının rahmine düştüğü gece kutlaması.

Kendileri söylüyor, bunu ben söylesem etmedikleri küfür kalmaz.

Yahu siz başında mıydınız, doğduğu tarihi belli olmayan birinin, o hafta anasının rahmine düştüğü geceyi biliyorsunuz, bir de bunu kutluyorsunuz.

O gece size vahi yoluyla mı geliyor nedir arkadaş?

Peki bir soru yönelteyim buradan.

Peygamber Muhammed'in anasının ismi nedir biliyor musunuz?

Bilenler, Kur'an'a baksınlar bakalım, o kutlu gecenin sahibi olan annenin, Kur'an'da kaç kere ismi geçiyor, başka kadınların kaç kere isimleri geçiyor?

Daha vahim olanı, İsa'yı doğuranın adına koca sure gelmiş yahu. 
 
19/MERYEM Suresi, üstelik  98 ayetten ibaret.

Ama Muhammed'in annesi, o kutsadığınız gecenin müsebbiplerinden olan kadının adı bile Kur'an da geçmiyor.

Acaba süt bile emzirmediği için, Muhammed tarafından dışlanmış olmasın?

Put, Lut vs... tüm lanetlenmiş şeylerin bile adı geçiyor ama annesinin adı yok.

Velev ki Kur'an, kötü olanlara dikkat çekmek için o isimleri vermiş olsun, iyileri belirmesine gerek yoktu diyelim.

O zaman sormak gerek, 98 ayetlik koca surenin adına gelmesi için, Meryem nasıl bir kötülük işlemiş olabilir?

Yoksa bazı Hristiyanların dediği gibi, Mecdelli Meryem'in Kimliğinde bir sorun gerçekten de mi vardır?
 
Meryem için örneğin, Lazar'ın kız kardeşi olan ve İsa'nın başına yağ süren, Yeruşalim’in güneyindeki Beytanya'lı Meryem olduğu veya İsa'nın ayaklarına yağ sürüp onları saçlarıyla kurulayan fahişe olduğu söylemleri malumunuz, herkesçe biliniyor.

Şu adreste ilginç bir paylaşım yapmışlar, İngilizcesi olanlara tavsiye ederim.

Her ne kadar Hristiyan dünyasındaki savunma, bu söylemin sorumlusunun Batı kilisesi olduğu, Doğu kilisesinin buna katılmadığını, hatanın Papa Gregory tarafından, Mecdelli Meryem ile Luka 7'deki, günahların kadınını karıştırdı için ortaya çıktığını söyleseler dahi bunlar artık bilinen gerçeklerdir.
 
Öyleyse sorumu değiştirerek soruyorum.

Kur'an Muhammed'in annesinden hiç bahsetmemiş olmasının sırrı ile, Mecdelli Meryem'in Kimliği üzerinde  koca bir ayet yollamasının sırrı nedir?

Buna yanıt verebilecek akıllı bir ilahiyatçı olursa, buyursun buradan yazsın.

Aksi durumda, Muhammed'in annesinin Kur'an'da hiç geçmiyor olması ebediyen soru işareti olarak kalacaktır.

Nitekim, Kutlu Doğum diye yaymaya çalıştığınız rezalet, aslında bunun ip uçlarıyla doludur.


Bakalım benim dilimin söylemeye varmadığı bu sapkınlığı, sonunda birisi çıkıp da, "yahu Kur'an'ı da İncil gibi dejenere etmenin anlamı yoktur, bu sapkın Kutlu Doğum masalı artık bitirilmelidir" deme cesaretini sergileyebilecek mi?

Nitekim, Kur'an ahlakının en önemli özelliklerinden birisi de, yalan söylememek, her şartta gerçeği söylemektir.


Nitekim Allah, doğrudan doğruya 38/84'te, hakku vel hakka ekul(gerçeği ve doğruyu söylüyorum) diyerek, doğru ve gerçekleri söylemenin ancak yücelik ve Kur'an'a yakışır olduğunu beyan ettiğine göre, buyursun bir Müslüman, gerçeği izah etsin, hepimiz bilelim, hodri meydan.

Aksi takdirde, çocuklarınıza tecavüz edenler, ya Allah ya bismillah diyerek tecavüze devam edecektir.
 
Ben de sizlere, 38/84'a uygun olarak, görmeniz gereken gerçekleri ifade etmeye çalışıyorum.

Lakin tüm bunlara rağmen, gerçeği görmeyen, ona gözlerini kapatanlar elbet olacak, elbet farklı yorumlarla yanılgı, kuruntu, zan, sanıya itmeye çalışanlar (2/78) olacaktır.


İşte o tiplere, 7/179'da doğrudan doğruya kel en'ami bel hum edallu(hayvanlar gibi, hatta daha aşağılık) denmektedir.
 
Nitekim, çocuk tecavüzlerine hayvanlar gibi kulaklarını tıkayan, gözlerini bağlayanlar başka ne olabilir?


Varın gelin, 1 Mayıs'ı bayram diye kutlayın, yüreğiniz yetiyorsa buyurun, bunca pisliğin üzerini örtme gücü varsa, kutlayın.

Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz arkadaş?

Dediğim gibi, Allah de, gerisini merak etme, düzen bu düzen.

Bakınız, kara çarşaflı bir velinin, çocuğuna kadar geldiler, daha evvel söylemiştim, ne zamanki gelir dayanırsa, o zaman kadar izleyici olarak kalacaklar.


O zaman kadar Arapçadan da, Kur'an kurslarından da, Camilerden de, yasal olmayan vakıf evlerinden de çocuklarınızı uzak tutunuz.

Bakınız ne demişler kadıncağıza.

Videonun 2:27 dakikasında, sunucunun ifadesinden anladığımıza göre okul müdürü anneye, "Sen neredeydin, çocuğuna neden sahip çıkmadın" demiş.
 

Bu bir zihniyet meselesidir, aynı zihniyetin bir başka türbanlı temsilcisi de bakın aynı şeyi söylüyor.


Türbanlı ve AKP’li Vekil Hatice Dudu Özkal, "herkes çocuğuna sahip olabilseydi ve kendi nefsine sahip olabilseydi, bu sapkınlıklar yaşanmazdı" diyebiliyor.
Düşünebiliyor musunuz?

Bu zihniyetin yönettiği ülkede tecavüzler biter mi?

Yarın da şehit ailelerine, "Siz nerdeydiniz, çocuklarınıza sahip olabilseydiniz ve kendi nefsine sahip olabilseydiniz, bu şehitler olmazdı" derlerse, ne yanıt vereceksiniz?

Her neyse, Davutoğlu'nun dün söylediği gibi, tek hedefimiz var, başkanlığa kilitlendik.

Tecavüzmüş, ekonomiymiş, neyimize gerek.

Varımızla yoğumuzla, etimizle kemiğimizle başkana adandık, o da seçilmiş kişi olacak ya, dahasına ne gerek var EY DAVUT'un oğlu, sen de haklısın.

Sayılamaz miktarda Şehit haberleri geliyor, sayılamaz miktarca çocuk tecavüzü haberleri yaşanıyor, DAVUT'un oğlu ağzında tek söz var.

"TEK HEDEFİMİZ VAR BAŞKANLIK" diyor.

Hele de şu son 4 gün içinde neler söylemiş?

Başkanlık sistemi

“Bizim şu anki hedefimiz odaklandığımız husus, net, pür, iç dengeleri iyi korunmuş ve yönetimde herhangi bir yetki karmaşasına yol açmayacak bir sistemdir ki, bunun adı başkanlık sistemidir. Öncelikli olarak başkanlık sistemini en ideal, çağdaş şekliyle ve şimdiye kadar da savunduğumuz, öne çıkardığımız şekliyle ele alacağız. Kamuoyumuza bunu sunacağız. 27 Nisan 2016


"Bizim şu anki hedefimiz odaklandığımız husus, net, pür, iç dengeleri iyi korunmuş ve yönetimde herhangi bir yetki karmaşasına yol açmayacak bir sistemdir ki, bunun adı başkanlık sistemidir. Öncelikli olarak başkanlık sistemini en ideal, çağdaş şekliyle ve şimdiye kadar da savunduğumuz, öne çıkardığımız şekliyle ele alacağız. Kamuoyumuza bunu sunacağız." 28 Nisan 2016


Şu anki tek hedefimiz çağdaş, evrensel değerleri barındıran, milli bünyeye uygun, başkanlık sistemine dayanan bir anayasayı yazmak. 29 Nisan 2016



HEDEFİMİZ PÜR BAŞKANLIK: "Güya ben ‘Başkanlık sistemini savunursam kendimi inkâr etmiş olurum’ demişim. Bu varsayım üzerine, Cumhurbaşkanımıza bir soru yöneltmiş bir gazeteci. Böyle bir şey kesinlikle yok. Böyle bir ifadem olduğunu bulsun çıkarsın biri, özür dilemeye hazırım. Revizyona dayalı bir Anayasa yerine, kendi içinde tutarlı bir Anayasa yapma kararı aldık. Partili Cumhurbaşkanı, nihayetinde bir revizyondur. Öncelikli hedefimiz revizyon değildir. Öncelikli hedefimiz, çarpık bir sistem olduğunu söyleye geldiğimiz bir yapı üzerinde yeni bir adım atmaktansa, Anayasa’yı başkanlık sistemi etrafında kurgulamak, sistemi pür başkanlık olarak kurgulamaktır. Bunun hepsini deneriz, olmuyorsa başka seçeneklere bakarız." 30 Nisan 2016 


Biz milletçe şehitte oluruz, tecavüze de uğrarız hiç önemli değil.
 
Yeter ki siz BAŞKANLIK sistemini emperyalizme hediye edin.

Onu da söyleyeyim.

"Başkanlık, Emperyalistlerin tuzağıdır" diyen de ben değilim, Erdoğan'ın kendisidir.

Nedense millet gerçekten aptallaştırılmış, çalışanlar ise 1 Mayıs'a odaklanmışlar.

Lanet olsun böyle başkanlığa da, böyle ülkeye de, böyle....

01 Mayıs 2016

A. Dursun

 İsmail Bayer, Sendika yasası değil, Sendikacı yasası.


Memur eylemi, hakem heyeti maaşları kaç lira? 


Sendikalar 1 Mayıs öncesinde bölündü. 


Süleyman Çelebi, Salim Uslu Sendika yasasını değerlendirdi. 




Prof. Dr. Durmuş Dündar Son Zamları değerlendiriyor. 


 

 Ali Tezel sendika ağaları ve gerçekler

Delikanlı Dalan, " bu seferki doğrudan doğruya sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi kumpas" demiş.

Bedrettin Dalan adı Ergenekon'da neden geçiyor? 

Cunta yargılanmadıkça 1 Mayıs işçiye haram olsun.

1 MAYIS'TA CIA, GÜLEN PARMAĞI VE AĞALARIN SAVAŞI

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder