6 Haziran 2016 Pazartesi

Ahlaksızlar, emekliyle dalga geçiyor, zekat miktarını Diyanet açıkladı.

Diyanet hazretleri Zekat miktarını hesaplayıp, fetvasını dayamış garibanların burnuna.

Günlük 15 TL ise aylık nedir?

15X30=450 TL kişi başı eder.
4 kişilik bir aile için Zekat şöyledir.
4X450=1.800 TL eder.

Velev ki şahıs tek yaşıyor ve sadece asgari ücret alıyor.

Asgari ücret net 1.300 TL iken, % 20'lik vergi dilimine girdiğinde 70 TL eksilerek ve 100 TL BES (Zorunlu oldu) kesintisi ile beraber 170 TL eksilerek 1.300-170=1.130 TL eline geçecek.
1.130 TL'den vergi Zekat verilir mi?

Hesaplamak için bakınız.
Hesaplama aracı-TIKLA 



Ben kendim için hesapladım. işte sonuç


Bu yetmezmiş gibi, emekliyi aşağılamaya devam ediyorlar.

Neymiş efendim, emekliyle avans verilecekmiş.

Bir de bunu müjde olarak sunuyor onursuzlar.

Temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp emekliye dayatılan haberlerin tamamı, "MÜJDE" başlığı ile sunuluyor.


Bazı örnekler...



BANKA KREDİSİ MALİYETLİ
Avans, maaşa göre belirlenecek. Örneğin; 1000 lira aylık alan bir emekliye maaşının 3 katına kadar (3.000 TL) avans verilecek. Bu para daha sonra emeklinin maaşından taksitler halinde kesilecek. Kesintinin kaç ay süreceği tercihe bağlı olacak. 12, 24 ve 36 ay gibi seçenekler sunulacak. Avanstan herhangi bir faiz ve ek ücret alınmayacak. Mevcut durumda bankalardan 3.000 lira tüketici kredisi çekenler 36 ayın sonunda en az 950 lira faiz ve masraf ödüyor.



İLAÇ GİBİ GELECEK
Hükümet bu düzenlemeyle emekliye zor ve sıkıntılı bir süreçte destek olmayı amaçlıyor. Çalışma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), avansın getireceği maliyeti değerlendiriyor. Düzenlemenin kısa sürede taslak haline getirilmesi ve Meclis'ten geçmesi bekleniyor. Bu yıl enflasyon zammı, seyyanen zam, Sosyal Güvenlik Destek Primi'nin kalkmasıyla cebi rahatlayan emekliler avansla acil temel ihtiyaçlarını da giderebilecek.4.6.2016

 2016 Memur ve Emekli Maaş Zamları Belli Oldu 


Emekli maaşı bekleyene ön ödeme! 31.5.2016


Emekliye 3.900 TL avans. 01.6.2016

Emeklilere avans müjdesi. 06.6.2016

Bu haber alenen emekliye ana-avrat sövmektir.

Bir emekli olarak, bu haberi böyle sunana da aynısını (...) iade ediyorum. 


Emekliye Müjde


Sanırsınız, emekli üzerinden iç savaş provası yapılıyor.

Bu ne pervasızlık, bu ne ahlaksızlık, bu ne sınırsızlıktır ki böyle, emekliye tecavüz etmeye doyamıyorlar.

Bu günün olayı değil elbet, o çok şikayet ettikleri 12 Eylül şerefsizliğinin ürünüdür bunlar.

O zamana kadar emekli olanlar arasında böylesine uçurum söz konusu değilken, 12 Eylül İslamofaşistleri, darbeyle işçi ve emekli haklarını parçalayıp böldüler.

                    Emekliye Faizsiz Kredi Müjdesi-10 Ekim 2015


Garaip olan ise, işçiye grev hakkını veren de, 1960 askeri Cuntasıydı. Türkiye’de ilk kez, sendikal hakları kim verdi.pdf 


Yani siyasetçiler işçiye grev hakkını verememişlerdi.
 
Emekliyle İslamofaşistler alenen dalga geçmeyi sürdürüyorlar.

Diyelim ki 2 bin TL emekli maaşım üzerinden 3 maaş avans aldım.

2X3.000= 6.000 TL eder mi?

12, 24 ve 36 ay gibi seçeneklerden en çoğu olan 36 ayı seçelim.

6.000/36= 166,6 TL aylık geri ödemem olacak.

36/12=3 Yıl eder, yani 3 yıl boyunca alacağım emekli maaşından 2.000-166= 1834 TL alacağım anlamına geliyor.

Gelecek 3 yıl boyunca en çok alacağım zam ise % 2.5 olacağına göre 2.000X2,5=50 TL zam alacağım demektir.

166-50=116 TL gelecek yıl eksik almaya devam edeceğim demektir.

Gerçekler programında Ali Tezel Açıklıyor Emekli Maaşları düşecek 





Emekli için 50 TL büyük paradır, emekli olmayanın bunu anlamasını zaten beklemiyorum, anlaması için başına gelmesi gerekir.

Bu artlar altında 3 yıl boyunca maaşımdan kesinti yapılacak.

Bununla sınırlı kalmıyor, bu kesintilerin süreklilik arz etmesi kaçınılmaz son olarak karşımıza çıkacak.

Nasıl ki cep telefonlarından geçici olarak yapılan deprem vergileri kalıcı şekle getirildi ve şimdilerde kimse bunu anımsamıyorsa, emekli maaşlarından da, AB'nin  talimatları doğrultusunda vergi kesintileri bu işlemle başlatılmış ve kalıcı hale getirilmiş olacaktır.

Başka ifadeyle, İslamcı faşistlerin, emeklilerin maaşlarından kalıcı olarak kesinti yapmasının yolunu açacak bir uygulamanın başlangıcı olacaktır.



YARGITAY'DAN EMEKLİYE MAAŞ FARKI MÜJDESİ

Defalarca, defalarca yazdım.

Neden emekliyi becermekten zevk alır bu hükümetler diye.

Başbakanların, bakanların, milletvekillerinin babaları, anaları emekli değiller midir, nedir emekliden alıp veremedikleri?

Bu 4 partide bu konuda aynı zihniyetin temsilcileridir.

2 gün evvel aynı işten emekli olan bir  arkadaşımla görüştüm.




Emekli maaş zammı 

Yaptığımız iş aynıydı, şirketimiz aynı, ödediğimiz pirimler aynı, hemen her şeyimiz aynı ama tek farkımız benden 12 yıl sonra emekli olmasıydı.

Ne kadar maaş bağladı diye sordum.

Bir kaç ay evvel de yaklaşık aynı şeylere şahit olmuş ve bunu yazmıştım.

Örnekleri aşağıdaki bağlantılarda bulacaksınız.

4.6.2016 tarihinde rastladığım arkadaşım emekli maaşı olarak 4.270 TL bağlandığını söyledi.


Emekliye hangi Banka ne kadar promosyon verecek?


Haliyle bana sordu, senin maaşın ne kadar oldu diye.

Kem küm ettim ve yaklaşık senin yarın kadar demek zorunda kaldım.

Şaşırdı, nasıl olur aynı yerden emekli değil miyiz diyebildi.

Ben de dilim döndüğü kadar, TBMM üyelerinin emeklinin mabadına neden hayran olduğunu anlatmaya çalıştım.

Kendisi AKP hayranı olduğu için söylediklerime inanamadı, olmaz böyle şey diyebildi.

Birlikte emekli olduğum arkadaşımı aradım, şu kişi şöyle diyor, ne kadar maaş aldığını doğrudan ona söyler misin deyip telefonu uzattım.

Bir iki hoş beşten sonra aldığı maaşı söyleyince gözü dönüverdi.

Demek ki yalan söylemiyormuşum deyince, bilmiyordum diyebildi.

Fazla sürmeyecek, anı şartlarla arkadaşımdan 1 yıl sonra emekli olanlar da ondan fazla almaya başlayacak.

Emeklinin durumu içler acısı, üstelik bir çok emekli arkadaşım tanıyorum, işsiz çocuklarına harçlık vermek zorunda kalıyor.

Bu namussuz ve şerefsiz sistemin sorumlusu, parti ve vekiller olduğu kadar, sistemin partilerine oy verenler de sorumludur.

O nedenle sürekli söylüyorum...

Ey, emekliler... 

İkinci iş bulmak, çalışmak zorunda kalanlar, sizlere sesleniyorum.

Ülkede sayınız hiç de azımsanmayacak kadar çoktur.

Seni bu tecavüze maruz bırakan sistemin partilerine daha ne kadar evet diyeceksiniz?

Üstelik emekliye, ana-avrat söver gibi, "MÜJDE" başlığı ile haber yapanlara daha ne adar kanacaksın?

Unutma ki, süper emekli diye ortaya atılıp, süper tecavüz eden Özal iktidarı neyse, AKP+Y-CHP+MHP+HDP' de o dur.

Bunların millete, vatana hele de emekliye hiç bir faydası yoktur.

Unutma ki, emekli partisi kursan, doğrudan doğruya Türkiye'nin 2. partisi olursun.

O nedenle senin mabadına talim edenlere, asrın tokadını ver ve hırsızların, soyguncuların defterini dürecek, kursaklarını sıkacak olanlara oy ver.

İslam ve Allah adına konuştuğunu söyleyenlere, ağzı açık ayran delisi gibi baktıkça, daha çok....

Anladın mı emekli?


06.6.2016

A. Dursun
 

Grev kavramı da ilk kez işçilerin topluca işi bırakmalarını ifade eden anlamıyla Fransa’da kullanılmıştır. Avrupa’da tespit edilebilen ilk grev, 1539 yılında Paris ve Lyon’da parasını alamayan basımevi işçilerinin yaptıkları iş bırakma eylemidir. Bu ve takip eden ilk grevler, hiçbir kanuna dayanmamakta, bilakis grevleri yasaklayan kanunlara muhalefet etmekteydi. 2018 Belleten.pdf


Mustafa Özbek, işçileri ayaklandırmıştı...

 

Bu gün yaşadıklarımız örneğin OSLO süreci, tıpkı Fransa Başbakanı Gumerk'in, Ermeni Taşnak Komitesine yakın politikacı Viktor Perar ile yatığı görüşmeye benzemektedir.

Özetle ülkeyi hem dıştan hem içten çökertme planları, o zaman Osmanlı'ya karşı nasıl uygulanmışsa ve 250 veya 300 bin dokunulmaz nasıl çökertme planlarında görev almışsa, şimdi yapılanlar da aynıdır.

Bir nevi Damat Ferit dönemine hazırlanıyoruz, yakında damat Albayrak başbakan yapıldığında, bu söyleyeceklerimin teker teker uygulanmış ve hayata geçirilmiş olduğunu göreceksiniz, eğer ki erken davranıp AKP ve Erdoğan saltanatını millet bitirmeyecek olursa, bölünme kaçınılmazdır.

Nitekim Osmanlı'dan bu yana İngiliz egemenliği had safhada hissedilmeye başlanmıştır.

PKK'nın Suriye kolu, Mahmur kampını ele geçirmiş, Türkiye hala başkanlık sistemiyle halkını oyalıyor.

Çünkü PKK'nın Kürdistan'ını ilan edebilmek için T.C sisteminin değişmesi şarttır, bunun için gerekirse iç savaş bile çıkartılacaktır.
Bu kalkışmayı AKP hükümeti eliyle defaten deneyip test ettiler ancak başarılı olamadılar.

Bazen iç savaş çağrısı gibi açıklamaların bile yapıldığını görmüş yaşamıştık.

Tüm bunlarda başarı elde edemeyen hükümet, son olarak emekliler üzerinden provokasyona başladı.

Bu provokasyonun hazırlanma yeri tahminime göre yine Başbakanlıkta Beşir Atlay ve Vamık Volkan tarafından kurulan, Psikolojik Savaş merkezi olsa gerek.

Damat Ferit dönemi gibi, damat Albayrak dönemi de enerji piyasasını yabancılara devrediyor.
Her ülkede kayıp-kaçak bedeli alınıyor diyeor.
Her ülkede emekliler bu ükledeki kadar tecavüze uğruyor mu acaba merak edip araştırmış mı?

Ne geer, asıl amaç milleti bir birine düşürmek için, Lazi Kürt, Çerkez, Türk, Müslim, gayrimüslim, Sünni, Şii diye borşuna mı meydanlarda bol bol nutuk atıyorlar.

Doğal Gaz'ı (DG) zorunlu tutmuştunuz, neden?
Çünkü gelecekte, kömür kullanan vatandaş neyle ısınacağım demesin, böylece kömür madenlerinde kaçak çalışmanın, ölümlerin, yabancılara maden ruhsatları verirken nelerin yaşandığını halk bilmesin istediniz, bu konuda zorlayıcı yasa çıkarrtınız.

Şu kadar zaman içinde DG'ye geçmeyenlere şöyle olur, böyle olur tehditleriyle.
O dönemdeki hukuk hiç bu kadar tecavüze uğramadığı, hiç bu kadar kadı olmadığı, yargıçlar olduğu için bu yasa iptal ettirilmişti.

Şimdilerde yeni yasa hazırlıyorsunuz ki, kömür madenlerini alan yabancılar yani ortaklarınız,elektrik üretiinde kullanabilsin.

Sürü olduğumuz için hiç bir şeyin farkında değiliz, varsa yoksa Allah'a hamd ettiriliyoruz.

Adamlar Allah'ı yandaş edinmiş, Türk halkına tecavüz ediyor lakin Türk halkı körleştiğinden göremiyor.

Nasıl görsün?
Oy veren nüfusun neredeyse yarısı emekli, emekliyi öylesine aşağılıyor, yokluğa, yoksulluğa itiyorlarki, adeta emekli demek şerefsiz, namuusuz, halk düşmanı demek.

1 Kasım saçimleri içi kapıma gelen AKPli bir kadının, "Eşimde dahil, emekliler gereksiz yere maaş alıyor" demesi her şeyi açık ediyordu.

Şimdilerde yine emekli üzerinden gerici kalkışma hazırlığı yapılıyor.

Nasıl mı?


Biraz ne demek stediğimi açayım.

Yaklaşık 13 milyon asgari ücretli var ve bunlar geçenlerde yazdığımda söylemiştim, vergi dilimi hatasından dolayı  bir kaç ay çinde 70 TL eksik ücret alacaklar diyerek detaylandırmıştım.
Bu yetmemiş şimdi de BES (Breysel Emeklilik) sistemine zorunlu giriş nedeniyle asgari ücret 100 TL daha eksilyor.

Yaşı 60-70-80'lee geldiği halde hala çocukların para veren anne-babalar var.
BES'i zorunlu yaparak asgari ücretliden 100 TL kesinti yapıyorsun.
Biz KEY, Zorunlu tasarruf gibi fonlarda bu tecavüzü yaşamıştık, şimdi aynı haltı çocuklarımıza yapıyorsunuz, sonra da dünyada her ülkede bu tür zorunlu tecavüz var diyorsunuz.

TBMM gibi değil, Teksas-Tommiks Meclisi gibi çalışıyor.


Manisa'nın Soma İlçesinde Başta 13 Mayıs 2014 Tarihinde Olmak Üzere Meydana Gelen Maden Kazalarının Araştırılarak Bu Sektörde Alınması Gereken İş Sağlığı ve İş Güvenliği Tedbirlerinin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi-Komisyon Tutanakları


Sayıştay Başkanlığı. Maden Tetkik Ve Arama Genel Müdürlüğü 2014 Yılı Düzenlilik Denetim Raporu


2014 Bütçe-2013 yılı başı itibariyle MTA'nın bünyesinde yaklaşık olarak 2,4 milyar ton kömür

Stratejik bir maden olan bor madenleri yer altından çıkarıldığı andan itibaren


Stratejik maden olarak kabul edilen uranyumun tespit edilebilen-Nadir toprak elementleri...

Boraks gibi stratejik madenler yurt ekonomisindeki önemine ve yerine göre devletleştirilecek ve herhalde madenlerimiz yabancı etkilerden kurtarılacaktır.

TBMM'de BES, Madenler, Ermeni sorunu.rar

Ey Savcılar, İslamofaşit, Türk düşmanına, İÇ SAVAŞ ÇAĞRISI İÇİN, SUÇ DUYURUSUDUR

AKP zammı geri alıyor: Asgari ücret 1007 TL'ye düşecek
02.06.2016
Hükümet, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) otomatik katılımla ilgili mevzuat değişikliğini hazırladı. BES kesintisiyle asgari ücretlinin eline geçecek tutar 1007 TL’ye kadar düşecek.

Özgür Düşünce’de yer alan habere göre yakında hayata geçmesi beklenen uygulamayla 45 yaş altı 13 milyon çalışanın tamamı sisteme entegre edilecek, maaşlarından aylık 100 TL otomatik olarak kesilecek. Ekim ayında üst vergi dilimine gireceği için maaşı 1107 TL’ye inecek asgari ücretliden 100 TL de BES kesintisi yapılacak.

Asgari ücretli, Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç 1007 TL maaş alacak. Bu kesintilerle asgari ücretliye yapılan zam da sıfırlanmış olacak.

Hazırlanan sisteme göre bu kişilere BES sistemi içinde altı ay kalmak zorunlu olacak. Hükümet bu sistemle 10 yıl içinde 100 milyar TL’den fazla kaynak elde etmeyi amaçlıyor.

Asgari Ücretlinin Gelir Vergisi Dilimi Değişti

Asgari ücretin, asgari geçim indirimiyle birlikte yeni yıldan itibaren 1300 TL’ye çıkması asgari ücretlinin gelir vergisi dilimini değiştirdi. Ekim ayından itibaren asgari ücretliden yüzde 15 değil, yüzde 20 gelir vergisi alınacak. Bu da asgari ücretten kesilen gelir vergisi miktarını 86.5 TL’den 156.5 TL’ye çıkaracak. Bu kesintinin yaşanması için yasa değişikliği yapılması bekleniyor ancak hükümet bunu halen gerçekleştirmiş değil.

BES’te geçen yıl sonu itibariyle toplam 42,9 milyar lira birikti. BES’in yüzde 24’ünü, geliri 13.000 TL üzeri olanlar oluşturuyor. BES’te birikimi olan asgari ücretli sayısı ise sadece 35 bin. birgun.net

AKP'li Erturul Soysal şöyle söylüyor.
Bireysel emeklilik sisteminin temel amacı, kişilerin emeklilik dönemindeki gelir seviyesini artırmaktır

bireysel emeklilik sadece ve tek başına cari açığı gideren özellikte ve amaçta olmamalıdır.

Bireysel emeklilik sisteminde diğer bir risk, sisteme katılanların finansal bilgisi ve dâhil oldukları sistem hakkında bilginin pazarlama argümanları ile sınırlı olabilmesidir. Yani bireysel emeklilik sistemine giren kişilerin satın aldıkları ürünlerle ilgili bilgileri sınırlıdır. Örneğin, topluma bireysel emeklilik sistemi olarak pazarlanan ürünler gerçekte bireysel tasarruf araçlarıdır. Emeklilik burada aldatıcı bir kavramdır.

Ancak hâlen bireysel emeklilik sistemine girmiş olduğu hâlde sistemden ayrılan ve ödemiş olduğu katkı payları getirileri üzerinden vergilendirilen katılımcılar mevcuttur. Bunların sayısı 450 bindir.

Emeklilik yatırım fonlarında kıymetli madenler ile diğer alternatif finansal araçlara yatırım yapılabilmesine olanak sağlanmaktadır.

Kamunun birçok ihtiyacı da taşeron işçiler üzerinden gideriliyor. İşte özel güvenlik, özel şirketler onlara 700 lira veriyor, kamudaki taşeron işçilere 700 lira veriyor. 700 lira maaş alan bir insanın tasarruf yapması, 700 lira maaş alan bir insanın bireysel emeklilik sistemine girmesi… Siz diyorsunuz ki: “Efendim vatandaş bireysel emeklilik sistemine dâhil olacak, buraya para yatıracak, biz de ona onun yatırdığına göre orantılı olarak destek vereceğiz.” Şimdi bir kere, bu insanlar karnını doyuramazken buralara nasıl para aktaracaklar? Nasıl bireysel emeklilik sistemine para koyacaklar? Dolayısıyla sizin dediğiniz bu tasarruf sistemi olmadığı müddetçe de İstanbul’un bir finans kenti olması ancak bir AKP hayali olur arkadaşlar, böyle bir şey gerçekleşmez

Şimdi, zenginler için zaten BES diye bir sorun yok. Zenginin malı var, mülkü var yani bireysel emeklilik sistemine zengin, girmiş ya da girmemiş önemli değil. Önemli olan, devletin sağlıktaki ileriye doğru yükünün azalması için, devletin sosyal güvenlikteki yükünün azalması için bireysel emeklilik sisteminin kitlelere yayılması.

Onun için, bugün bireysel emeklilik gelecek Türkiye'nin gündemine, yarın başka bir şey gelecek. Bakanlığa ait bürokratlar burada oturacaklar, gelecekler hatipler burada konuşacaklar, bizler elimizden gelen gayreti göstereceğiz, basın hiç yazmayacak, hiç bahsetmeyecek, televizyonlar kapalı… Ne olacak? Kararları alacak, yürüyecek; intiharlar devam edecek, çocuklar ölecek, insanlar ölecek burada alınan kararlarla. Kimin umurunda? Kimsenin umurunda değil.

AKP’li bakanlar konuşturulmuyor; konuşan sadece bir tek kişi var: “Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı” diye diktatör bir yönetim konuşuyor ve bunun yükü işte bireysel emeklilikle, bunun yükü ölen insanlarla, bunun yükü şehit düşen insanlarla, bunun yükü intihar eden insanlarla ödeniyor bu ülkede. O yüzden, o yüzde 50’ye arkasını, sırtını dayayıp da diktatörce yönetimini, vatandaşın geleceğini yok ederek sağlayanlar bir gün bunun hesabını vereceklerdir.

...ve bunun yükü işte bireysel emeklilikle, bunun yükü ölen insanlarla, bunun yükü şehit düşen insanlarla, bunun yükü intihar eden insanlarla ödeniyor bu ülkede. O yüzden, o yüzde 50’ye arkasını, sırtını dayayıp da diktatörce yönetimini, vatandaşın geleceğini yok ederek sağlayanlar bir gün bunun hesabını vereceklerdir.

Memura  zam verelim, maaşını ayarlayalım; artırmıyoruz ama bireysel emekliliği teşvik etmek için devletin katılım payını getiriyoruz. Bu primlerin yüzde 25’ini devlet ödeyecek. Şimdi, bu ne lahana ne perhiz. Böyle bir yaklaşım, böyle bir açılım olur mu? Memurlarımızın toplu sözleşme yapmak üzere oturdukları masada yarım puanlık bir ücret artışının “Ekonomiyi allak bullak ediyor.” dediğiniz bir ortamda bireysel emeklilikte 2 milyon 800 bin kişinin priminin bir bölümünü devlet üstlenir ve bundan sonraki dönemde kaç kişiyle bu işi yapacağınızı da hesaplamamışsınız, bilmiyorsunuz


İkinci sorum: Türkiye’de bireysel emeklilik sisteminin işletme maliyetleri yüzde 2,3 oranı ile dünyadaki en yüksek oranlardan biridir. Bu oran gelişmiş ülkelerde yüzde 5’in altında. Bu rakamlar Dünya Bankası ve Kalkınma Bakanlığının ortaklaşa yaptığı bir çalışmanın sonuçlarıdır. Bu durum tabii, kişilerin, bireylerin bireysel emeklilikten elde ettikleri getiriyi de düşürmektedir. Bu durumun nedenleri nelerdir sizce? Bu maliyetleri aşağıya çekmek için ne tür önlemler almayı düşünüyorsunuz?

Burada amacımız şu: Maddede -uzunca bir cümle- “…veyahut bir istihdam ilişkisine dayalı olarak yapılan bireysel emeklilik sözleşmesi…” şeklinde bir tanımlama var. Bu, şu açıdan beni endişelendiriyor: İleride zorunlu sosyal sigortaları değil de bireysel emekliliği teşvik eden ve devletin sosyal tarafını bir tarafa bırakan bir sistem gelebilir. Niyet bu mudur? Gerekçede böyle bir şey anlaşılmıyor ama bunu okumamız lazım.

Gelin, hiç değilse bu cümleyi, bu yapıyı bu maddeden çıkaralım. Zaten maddenin devamında insanların bir grup hâlinde bireysel emeklilik sözleşmesi yapma ya da bu şirketlerle pazarlık etme imkânı ve şansı var ama bunu bir istihdam ilişkisi içerisinde gerçekleştirdiğimiz zaman korkarım kötü sonuçlar doğacak, kötü sıkıntılar çıkacak ve belki de siz bunu tekrar değiştirmek zorunda kalacaksınız.

Değerli milletvekilleri, bu kanun tasarısıyla bireysel emeklilik düzenlemesinde vergi indiriminden vazgeçilerek devlet katkısı uygulamasına geçilmektedir. Mevcut  düzenlemede bireysel emeklilik sistemine prim yatıranlar bunu gelir vergisi matrahından indirebilmektedir. Eğer kişinin geliri yüzde 15 oranında gelir vergisi dilimine tabiyse yatırdığı primin yüzde 15’ini indirebiliyor, eğer yüzde 35’lik vergi dilimindeyse primin yüzde 35’ini indirebiliyor. Devlet katkısı uygulaması ise yüzde 25’tir. Yeni düzenleme alt gelir grubuna avantaj sağlarken üst gelir grubuna dezavantaj getirmektedir. Ancak mevcut düzenlemede kişi vergi indiriminden hemen faydalanırken, bu tasarıda kişi devlet katkısını ancak emekli olduğu zaman alabilecektir.

Kısa adı “BES” olan bireysel emeklilik sistemi vatandaşlarımız ödeyecekleri vergiden belirli bir oranda indirim hakkı elde ediyorlardı ve böylece, net maaşlarında bir artış oluyor gibi yansıyordu. Fakat BES’teki insanların sadece yüzde 35’i bu sistemden yararlanıyor, yüzde 65’i hiçbir şekilde yararlanamıyor.

Şimdi sormak istiyorum: Hane halkı tasarruflarını ve böylece özel tasarrufları artırmayı amaçlayan bir bireysel emeklilik tasarısı ile Başbakanın 3 çocuk politikası arasındaki çelişkiyi nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?

Yemeğe, aşa muhtaç olan insanların para biriktirip de bireysel emekliliğe yatıracak paraları olmayacağı kesindir. 









 

 

Sıçtın istanbul'a, kimleri atadın vali diye?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder