Küfretmek isterdim ama küfürden daha aşağılık birine edeceğim küfre yazık.
Ama doğru da söylüyor.
Yani dinleri öyle bir dinki, kadını değil 2. sınıf yerine
koymak, insan mıdır değil midir bunu bile tartışabilecek düzeyde.
Şaka yaptığımı sanmayın, kadın insan mıdır tartışması yaşanıyor
bu çağda.
AKP'nin kan kardeşi Suudiler, "Kadın İnsan mı" konusunu tartışıyor.
Adamlar kadını insan yerine koymadıkları gibi, her insanı da insan yerine koymuyor, ölüm fetvaları veriyor, bunlar da AKP'nin kan kardeşleridir yazık ki.
AKP'nin kardeşlerinden katliam çağrısı.
El Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi tarafından Alevilere yönelik bir video yayımlandı.
Örgütün "ideologu" olarak bilinen Sami Ureydi'nin konuştuğu videoda, "Alevilerin Suriye rejimine tecavüz ettiği" ve "Suriye'deki tüm Müslümanları yok etmek istediği" öne sürülüyor.
13.-14. yüzyıllarda yaşamış ve Vahhabi ideolojinin kaynaklarından olan İbn Teymiyye'den alıntılar yaparak Alevilere karşı katliam çağrısını meşrulaştıran Ureydi, "Suriye toprakları Alevilerden arındırılmalıdır" ve "Onlar Yahudi ve Hristiyanlardan daha kâfirdirler" dedi.
Alevilere "Nusayri" diyen Ureydi, "Müslümanlara" Alevileri yok etme çağrısı yaptı. 07 Haziran 2016
Humus'ta katliam: Cihatçılar ele geçirdikleri köydeki Alevileri katletti
El Nusra Cephesi Humus'un kuzeyindeki Ez-Zara köyünü ele geçirdi. Köyde yaşayan Aleviler cihatçılar tarafından kaçırıldı. Kaçırılan Alevilerin öldürüldüğü öğrenildi. 12 Mayıs 2016
Suriye'de El Kaide ile birlikte "ılımlıların" bozduğu ateşkes, yeni katliamlarla birlikte sürdürülemez hale geldi.
"Ilımlılar" ın son hedefi, Hama'ya bağlı Alevi köyü Ez-Zara'ydı. Köyü basanlar arasında El Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi, El Kaide bağlantılı Ahrar'uş Şam ve Ehli Sünnet Tugayları gibi çeteler bulunuyor. 13 Mayıs 2016/haber.sol.org.tr
Peki, bu insanlık düşmanları, insana sadece ve sadece ırkı
inancı yüzünden düşman olarak yetiştirilenler, kendilerinin ne olduklarını,
orijinlerini bilseydi böyle davranabilir miydi görelim.
Demek
ki önce insan mıyım sorusunu herkes öğrenmeli. Irk, inanç vs... hepsi masaldır,
doğru olan, "NE KADAR İNSANIZ"
olmalıdır.
DNA'ların
nereden geldiğini öğrenmelerinin sonunda, fikirlerini acaba değiştirebilecek ya
da nefret içeren düşüncelerinden ötürü pişmanlık duyabilecekler mi?
Duymaları
çok zor gibi, eğer ki din kökenli yaşıyorlarsa.
Çünkü
dinlerin tamamı öldürme emirleri vermektedir.
Zira
o dinleri yaratanlar ne genlerden ne kromozomdan ne de bilimsel hiç bir şeyden
haberleri olmadığı için, dönemlerine göre yazıları kutsal diye insanlara
yutturmuşlardır.
Gelin
görün ki, bu çağda bilimsel keşifler had safhada olmasına rağmen hala, bizi
yönettiğini sananlar, ağızlarında bu hurafeleri yaratıcıdan gelmişçesine
insanlara dayatmayı görev bilmektedirler.
Buna
mecburdurlar, çünkü bilgi denen şeyden yoksunlar.
Yaşamını
tek kitaba bağlı tesis edenlerden fazlasını beklemek sadece hüsran olur ki,
yaşadığımız hüsranın sonu, dünyadaki katliamların nedeni de budur.
Diyeceksiniz
ki, DNA'yı da tanrı yaratmıştır.
Yahu
tanrının yaptığı bir şeyi kul yapabilir mi, nasıl tanrı anlayışıdır?
Bilim
dünyası, yeni DNA yarattı
insanların bundan bile haberi yok.
Nasıl
haberi olsun ki?
İnsanlığın yaşadığı çıkmazın kökeninde tüm dinler yatmaktadır, çünkü tüm dinlerin tanrıları durmaksızın, sürekli olarak "ÖLDÜRÜN" emri vermektedir.
Üstelik can almanın kendi işi olduğunu söylediği halde.
Dolayısı
ile, Kelle kesenler
yeni peygamber olduklarını, ilahi emirle bu işi yaptıklarını ilan
etmekte bir sakınca görmemektedirler.
Bu
nedenledir ki, Erdoğan'ın sürekli olarak "onlar, a-tesist, dinsiz" diye hedef
gösterip, ölüm emri verebilme cür'eti nedeniyle insanların katlediliyor olması,
ülkemizde de son derece kanıksatılmıştır.
O
nedenle, Anti Teist'e
(A-teist) Müslüman bakışı da, IŞİD, PKK katliam kardeşliği de bu ülkede
kanıksanmış durumdadır.
Nedense insan hiç merak etmiyor, sorgulamıyor, Mitolojiler ve mitolojik tanrılar nedir, nasıldır, bu güne kadar başka tanrılara tapınılmış mı, neden o zamana kadar kimse 4 kutsal metinden haberdar olmamış, sonradan nasıl ortaya atılmış, tanrının canı mı sıkılmış ki, birden ortaya çıkmıştır diye sorgulamıyor.
Tüm kutsal sanılan metinlere göre, tüm canlılar ölümü tadacak, ölecek deniyor.
Lakin
tanrıların bilmediğini bilim ortaya koydu, kasten öldürülmedikçe, kendiliğinden
ölmeyen, Ölümsüz canlı
bulundu lakin ne tanrıların ne de onlara tapınanların haberi yok.
Tanrıların
bilmemesi normal de, ya insan, insan olduğunu sananlar?
Onlar
neden öğrenmiyor, soruşturmuyor?
Neyse,
ne dersek diyelim, bir iman etmişe bunları anlatmanız mümkün de değildir, aksi
halde kendinizi üzer, yıpratırsınız lakin yine de anlatmış olalım.
Aslında
en iyi anlatan, çocukluğumda canlı olarak dinleme şerefine eriştiğim, büyük
ozanımız Aşık Veysel, tam anlaşılır dilden söylenmesi gerekeni söylemiş.
Bende
ona kulak verelim.
Vara
yoğa hamd eden, şükreden bir güruha ne anlatabilirsiniz?
Ne
de olsa, müritlere anlatacak bir şeyimiz yok, anlamak istemeyen kadar sağır ne
olabilir ki?
7.6.2016
A.
Dursun
İlgili bazı başlıklar...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder