Ahmet Dursun: Her zamanki gibi, Müteahhidin borcunu vatandaşa yüklediler. Yetmez ama EVET...

Bence az bile yapmışlar.

2017 Mart ya da Haziran aylarında ekonomide iflas bayrağı çekilecek diye düşündüğümü daha evvel söylemiştim.

Sinyalleri şimdiden gelmeye başladı bile.

Baskın bir erken seçime de hazırlıklı olunması gerekiyor.

Bunu kafadan sallamıyorum, nitekim Erdoğan, hamaset ve Kur'an eşliğinde "2017'de erken seçime gideceğiz" açıklaması yaptı başlığında bunun delillerini vermeye çalışmıştım.

Lakin ne yaparsa yapsınlar, artık Erdoğan ve AKP'yi, ne İsrail ne erken seçimler kurtaramayacak, bunu hep birlikte göreceğiz.

Yeter ki millet nereye bakacağını görebilsin.

Zarrab davasıyla köşeye sıkıştırılan Erdoğan, eğer ki Interpol'ün kırmızı bülteniyle yakalama karına maruz kalırsa kimse şaşırmasın.

Zaten bu ilk kez de olmayacak, anımsarsanız daha evvel de, Tayyip Erdoğan için kırmızı bülten çıkartılmaya çalışıldığını öğrenmiştik.

Çünkü ABD'nin ambargosunu gizlice delmek, anayasayı bir kere delmeye benzemez.

ABD nezdinde Erdoğan açık ve net olarak dolandırıcı durumuna düşürülüyor.

Bunda elbet yandaş görünenlerin payı olduğu kadar, Erdoğan ve ailesinin korkunç miktarda artan dengesiz ve açıklanamaz serveti de katkı yapmakta.

Türk halkının vergilerini istediğin gibi savurabilirsin, lakin iş ABD'yi savurmaya kadar varınca, iktidara getirenler, getirdiği gibi de götüreceklerdir.

Erdoğan'ın hesapsız, kitapsız tavırları sonuçlarını Türk adaleti önünde bulamıyor olsa dahi, bizi en çok üzenin, Türk halkını başka ülkelerden adalet bekler konuma getiren yargı sistemindeki bozulma olduğu kesindir.

ABD bunu bildiği için anlaşmalı olarak Zarrab'ı tutuklamış, İran'a vermeyeceği garantisini vermiş olması gerek diye düşünüyorum.

Çünkü bebek katili Öcalan'a ev için, İmralı'da inşaat başlattıklarına göre, olay düşünüldüğü kadar da basit değil.

2017'de erken seçime gidilmesinin nedenlerinden birinin de, bu olayın kamuoyunda yeterince duyulmadan başkanlık sistemini getirmek olduğu artık belli.

Eskiden Tayyip Erdoğan'ı baronlar, bölücü Kürtçüler teker teker terk etmeye başlamalarındaki gibi, AKP eliyle ihale alan şirketlerde yavaş yavaş terk etmeye başlamasınlar diye, şimdiden şirketlerin paralarını millete yüklüyorlar.

Tıpkı Damat Albayrak'ın elektrikte şirketleri kurtarma operasyonu gibi, şimdi de elde kalan diğer şirketleri kurtarma operasyonu yapılıyor.

Anımsayacaksınız, daha bir kaç gün evvel çıkartılan yasayla, elektrikte fatura başına 60 TL yük getirilmişti.

Zira 2017'de belki erken seçim yapacak halleri de kalmayabilir düşüncesi, bir an evvel yandaşlara para akıtarak, alacakları komisyonlardaki paylarını sağlama almak da olabilir.

Neden bir an evvel komisyonlarını almalılar?

Çünkü erk ellerinden gittiklerinde, başka ülkelerde uzun süre barınabilmek için büyük paralara ihtiyaçları olacağını onlar da biliyor.

Aksi halde, ne Suudi kardeşleri ne de RABITA onları Türk halkı gibi ebedi beslemez.

Talan düzeni tek başına işlemez, desteksiz olmaz.

Tapu kayıtlarında adı “Margaret Mary Griele” olarak geçen Amerikalı kadının asıl adını anımsadınız mı?

Anımsamadıysanız o ismin üzerini tıklayıp yazıyı okuyun.

Her neyse, anlayan anlasın, anlamayan da zamanı gelince anlar, ne yapabilirim ki?

20.6.2016

A. Dursun

Müteahhidin borcunu vatandaşa yüklediler

AKP kredi borçlarını Hazine’ye yüklemeye başladı. İlk etapta 3 büyük projenin 8.6 milyar dolarlık borcu Hazine’ye yazıldı. Sırada milyarlarca dolarlık projeler var.

Sözcü, Erdoğan SÜZER/Haziran 2016
Mega projelerle Türkiye'ye çağ atlatacağını iddia eden AKP hükümeti, büyük projelerin kaymağını yiyecek olan müteahhitlerin dış kredi borçlarını Hazine'ye yüklemeye başladı. İlk partide 8.6 milyar dolarlık kredi Hazine'ye yazıldı. Sırada milyarlarca dolarlık proje ve dış borç var.

Yol, köprü, havaalanı, tünel, viyadük gibi mega projelerin ihalelerini kazanıp inşaatı yapmak için gereken dış krediyi bulmakta zorlanan müteahhitlerin imdadına hükümet yetişti. Hükümet 2014 yılında çıkardığı bir yönetmelikle özel sektörün yurt dışından getirdiği kredilerin Hazine tarafından üstlenilmesinin önünü açtı. Düzenlemeye göre, köprü ve otoyol gibi yap-işlet-devret (YİD) modelinde 1 milyar lirayı; şehir hastaneleri gibi yap-kirala-devret modelinde 500 milyon lirayı aşan projelerin dış kredi borçlarını Hazine üstlenebilecek. Düzenleme sayesinde, kendi imkanlarıyla dışarıdan borç bulamayan şirketlere bir anda kredi muslukları açılmış oldu.

İLK PARTİ BORÇ 8.6 MİLYAR DOLAR
Hazine Müsteşarlığı, özel sektörün dış kredilerine yönelik borç üstlenim anlaşmalarından doğan yükümlülüklerini yayımlamaya başladı. Resmi verilere göre Hazine, ilk etapta özel sektörün yurtdışından bulduğu 3 projeden toplam 8 milyar 654 milyon dolarlık (yaklaşık 25 milyar TL) krediyi resmen üstlendi. Bu kredileri öncelikle özel sektör ödeyecek. Ancak firmaların ödeyememesi halinde tüm borç Hazine tarafından alacaklıların hesabına yatırılacak. Hazine bu ödemeleri yapabilmek için gerekirse yurtdışından yüksek faizle dış borç bulmak zorunda kalacak.

TÜNEL, KÖPRÜ, OTOYOL
Hazine'nin dış borçlarını üstlendiği projeler arasında büyüklük itibariyle ilk sırada İzmit Körfez Geçişi ve bağlantı yollarının da dahil olduğu Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu yer alıyor. Toplam 6 milyar 312 milyon dolar büyüklüğe sahip proje için yapım şirketi şimdilik 4 milyar 956 milyon dolar kredi getirdi. Getirilen kredi Hazine'nin borç üstlenim hesabına yazıldı. İkinci sıradaki proje, 3'üncü Boğaz Köprüsü dahil olmak üzere Kuzey Marmara Otoyolu Odayeri-Paşaköy kesimi oldu. 3.4 milyar dolarlık bu projenin de iki parti halinde gelen toplam 2 milyar 738 milyon dolarlık kredisini Hazine üstlenmiş oldu. Üçüncü sırada ise 1.2 milyar dolarlık Avrasya Tüneli Projesi yer aldı. Firma bu proje için 960 milyon dolar dış kredi getirdi, Hazine de bu krediyi borç üstlenim listesine yazdı.

Mega projelerin yükü arkadan gelecek
YİD ve kiralama modelleri yüzünden kamunun gelecekte ciddi kaynak sıkıntısı ve borç yükü altına gireceği biliniyor. YİD modeliyle aslında devlet otoyol ve köprü gibi ‘altın yumurtlayan' yatırımların gelirini özel sektöre vermiş oluyor. Kar da dikkate alındığında devlet çok uzun süre buradan gelecek kaynaktan mahrum kalıyor. Kiralama modeli de devleti başta şehir hastaneleri olmak üzere bir çok alanda ‘kiracı' durumuna düşürecek, devlet önümüzdeki yıllarda özel sektöre milyarlarca lira düzenli kira ödemek zorunda kalacak. Kiraları karşılayabilmek için devlet ya vergileri artıracak, ya hizmetlere zam yapacak ya da dışarıdan borç bulacak. Sonuçta mega projelerin yükü önümüzdeki yıllarda katlanarak vatandaşın önüne gelecek.

MOSSAD “Atina Operasyonu” ve Kamuran Ali Bedirhan

İsrail’in ilişkilerdeki ilk adımlarından birisi Kuzey Irak Kürt hareketi Avrupa temsilcisi Kamuran Ali Bedirhan ile görüşmesidir.

İsrail ile görüşmeleri Barzani’nin Avrupa’daki temsilcisi Kamuran Bedirhan yürütüyordu.

PARİS'TE BİR KÜRT PRENSİ.

Golan Tepeleri'ne Rus askeri.

TÜRKİYE'Yİ KARIŞTIRAN BU ADAM!

SODA KÜLÜ VE EKONOMİSİ/Erdoğan'ın gizli BOR PAZARLIĞI.

CFR (Council on Foreign Relations-Dış İlişkiler Konseyi) NE İŞE YARAR

Neden hisse senedi piyasası yükselirken emek piyasası küçülüyor?

Kontrgerillaya baskın.

2002’de Erdoğan’ın yolu nasıl açıldı?

Erdoğan’ı cemaatin elinden HAKAN FİDAN KURTARMIŞ.