Bu haber, 17 Ağustos 2015 tarihine ait.
O zaman, Yalçın Akdoğan'ın yuhalandığını, protesto edildiğini biliyorduk fakat katil AKP sloganları atıldığı sadece duyum olarak kalmıştı.
Zira yandaş basın bunu haber değeri olarak görmediğinden, muhalif basından da haberin bu kısmını alamadığımızdan fark edememiştik.
Bu gün gördüğüm bir video, işin rengini ortaya koyması açısından manidardır.
Çünkü 7 Haziran ile, 1 Kasım seçimleri arasındaki zamanda yaşanan bir olaydı.
Öncelikle seçim sonuçlarını görelim.
7 Haziran'dan 40 gün sonra Şehit uzman çavuş Musa Saydam, Kırıkkale’de toprağa verildiğinde henüz son seçim olmamış ve AKP'nin oyları % 50,6 da kalmıştı.
Şehit cenazesinde halkın öfkesi patlama yapmış olduğundan, tahminen oy oranları düşme eğilimi göstermiş olmalıydı şeklinde bir düşünce normal beklenti olmalıydı.
Lakin durum böyle olmadı.
Üstelik sadece Kırıkkale açısından değil, Bingöl Karlıova açısından da durum ilginçti.
Karlıova'da HDP'nin 78,4 olan oy oranının düşmesinin gerekesi açıklanacak gibi değil.
Çünkü HDP seçmeni önceki seçimde verdiği oyu sanki AKP destekçisi olmuş gibi değiştiriyor, üstelik HDP'nin kaybından % 10 daha fazla olarak AKP'nin oy artışı oluyor.
Bunun analizi falan yapılacak durumda değil.
Çünkü hiç bir analiz bu duruma, sosyolojik olarak da, psikolojik olarak da akılcı bir açıklama getiremez.
Velev ki Karlıova'yı bir şekilde anlatabiliriz, örneğin halk HDP'nin çözüm üretemediğini anlatmak istedi diyebiliriz ki, zorlama ifadeyle olsa dahi bunu söyledik diyelim.
Peki, Kırıkkale açısından % 50,6 olan oy oranının % 62.3'e yükselmesini neyle açıklayacağız?
Karlıova'da halk, HDP'nin çözüm üretemediğini gördüyse, Kırıkkale halk neyi gördü de 62,3'e yükseldi?
Öyle ya, mantık aynı şekilde işleyecek olursa, Kırıkkale halkı ne gördü de, 40 gün evvel katil AKP dedikleri partiye birden bire % 12 oranında artış yaşattı?
Kırıkkale halkı acaba, Şehit gelmesinden memnun mu kalmıştır, daha çok mu dindarlaşmıştır, öyleyse bir kaç ay evvel aynı kişiler daha az mı dindardı?
Görüldüğü üzere ne sosyolojik ne de psikolojik açıdan analiz mümkün değildir.
Üstelik sadece buralar açısından değil, tüm Türkiye açısından bu böyledir.
Bunun tek açıklaması var, daha evvelki analizlerimde gerekçeleriyle beraber uzunca anlattığım gibi, Hz. SECSİS denen sistemin kerametidir.
Hz. SECSİS'in Türkiye ortağının kim olduğu malumdur, demek ki o ortak, Türkiye'de sistemin değişmesini istemektedir.
Hem de öylesine değişmelidir ki, ne Cumhuriyet ne Laiklik ne de taş üstünde taş, gövde üstünde baş kalmamacasına.
Nitekim, son yapılan "Namaz kılmayanlar öldürülsün", "Namaz kılmayan hayvandır", "Bütün Cumhuriyetçileri kendi kanında boğalım" söylemleri ve son olarak RTE'nin Topçu Kışlası çıkışı, işin ne boyutlara geldiğinin açık göstergesidir.
Demek ki, halkın özgür iradesi sandığa yansımıyor, ipotek altında.
Bunu bilenler, sistemi değiştirmeye cür'et edemedikleri için, belki değiştirebilir ihtimaliyle, sanırsınız ki melekelerinin yetersiz olduğuna inandıkları insanları kışkırtıyorlar.
Ne de olsa, akıl sağlığı yerinde değildir raporu almak bu ülkede çocuk oyuncağı durumunda.
Bas parayı, al karayı tabiri vardı bir zamanlar, basketçiler için kullanılan.
Sanki o söylem değişmiş, bas parayı al akıl hastası raporuna dönmüş gibi.
Lakin unutulmasın ki, bu milletin sabrı yeterince test edilmiştir.
Millete karşı saygısını yitirenlerin, yine bu milletin tarihinden ders almaları elzemdir.
Mehmet Âkif'in o muhteşem sözünü anımsamanın tam yeridir.
"Allah bir daha bu millete bir İstiklâl Marşı yazdırmasın"
21.6.2016
A. Dursun
BAŞBAKAN YARDIMCISI PROTESTO EDİLDİ
BİNGÖL’ün Karlıova İlçesi’nde dün askeri zırhlı aracın geçişi sırasında PKK’lı teröristlerin yola önceden döşedikleri mayını patlatması sonucu şehit olan 3 askerden uzman çavuş Musa Saydam, Kırıkkale’de gözyaşlarıyla toprağa verildi. Cenaze törenine katılan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, bir grup tarafından protesto edildi.
İkindi namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra tekbir sesleri arasında cami avlusundan çıkarılan şehit uzman çavuş Musa Saydam’ın tabutu, askeri araca konuldu. Cenaze aracının hareket ettiği sırada bir grup törene katılan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ı yuhalamaya başladı.
Bunu engellemeye çalışan polislerin başarılı olamadığı grup, polis barikatını aşıp Akdoğan’ın bulunduğu yere yöneldi. Bunun üzerine korumaları, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ı makam otomobiline bindirerek uzaklaştırırken, protestocu grup ile çevik kuvvet polisleri arasında kısa süreli arbede çıktı.
Bu arada olaylı cenaze töreninden sonra Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü önünde toplanan protestocu grup İstiklal Marşı okudu ve ardından sloganlar atarak dağıldı. Hürriyet
Bunu engellemeye çalışan polislerin başarılı olamadığı grup, polis barikatını aşıp Akdoğan’ın bulunduğu yere yöneldi. Bunun üzerine korumaları, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ı makam otomobiline bindirerek uzaklaştırırken, protestocu grup ile çevik kuvvet polisleri arasında kısa süreli arbede çıktı.
Bu arada olaylı cenaze töreninden sonra Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü önünde toplanan protestocu grup İstiklal Marşı okudu ve ardından sloganlar atarak dağıldı. Hürriyet


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder