Sayın Dursun Ali Ercan Hoca, e-postamızda bir bilgi paylaşmış.
Ben de sizlerin de görebilmesi için buraya taşıyayım istedim.
Diyor ki, "Kapitalist makara kayış sıyırıyor."
İşte iletisi...
G7 ve DÜNYA'DA SOSYAL ADALET
Dünya Cennetindeki Refah düzeyi Dünya Cehennemine oranla bin
kat yüksekte !
1.6.2016
Değerli arkadaşlar,
Dünyanın süper zenginleri, G7 Ülkeleri Japonya'da 42.inci yıllık
toplantılarını yaptılar. 1998 den bu yana G8 diye adlandırılan Grup, Ukrayna ve
Kırım bahanesiyle Rusya'nın üyeliğini askıya aldıktan sonra (Gruptan çıkarmanın
kibar ifadesi) yine G7 (ABD, Kanada, Japonya, İngiltere, Almanya, Fransa,
İtalya) olarak devam ediyor. Ayrıca AB, Meclis Başkanı ve Genel sekreter
düzeyinde gözlemci olarak temsil ediliyor.
G7 nin bu yılki görüşmelerinde
- Küresel Ekonomik
sıkıntılar,
- Pasifikte adalar
nedeniyle Çin-Japon sürtüşmesi,
- Britanya'nın AB de
kalıp-kalmaması,
- Transatlantik
serbest ticaret antlaşması,
- Orta doğu ve
Afrika kökenli Mülteciler,
- İslami Cihad
(terör) tehlikesi,
- Paris iklim
antlaşmasının uygulanması,
- Donald Trump'ın
muhtemel Başkanlığı,
konuları yer aldı; ama arka plandaki önemli gündem maddesi kuşkusuz Rusya'nın
nasıl dize getirileceği idi. Ukrayna'yı da yanına çeken NATO Rusya'nın burnunun
dibine kadar sokulmuş durumda.
Yaklaşık iki yıldan beri, ABD'nin Orta doğudaki yakın
müttefiki Suudi Arabistan'ın da yardımı ile sağlanan Petrol fiyat düşüşü,
Gelirinin yaklaşık dörtte üçü Petrol ihracatına bağlı Rusya'nın ekonomik
durumunu çok sarstı; Rus parası çok değer kaybetti. 1 Dolar=66 Ruble oldu; daha
geçen yıl 55 Ruble idi. (Doların değer yitimi de ~%2/yıl göz önünde tutulursa,
Rusya'da yıllık ortalama enflasyon en az %22 demektir)
Temel amaçları Kapitalist ekonomi sisteminin güvenli
devamını sağlamak olan bu Grubun Global ölçekteki planlarında Türkiye'nin
payına nelerin düştüğünü zamanla göreceğiz. Gerçek şu ki, Küresel Kapitalist
ekonomi geriye sarıyor. Bu durumun Türkiye gibi ekonomisi zayıf Ülkeleri daha
derinden sarsacağı çok açıktır...
Değerli arkadaşlar, Dünya nüfusunun yaklaşık %10 unu oluşturan G7 Ülkeleri Dünya
toplam Gelirinin yaklaşık %45 ini paylaşıyor.
Kendi toplumlarında gelir dağılım adaletsizliğini hayli törpülemiş olan
G7 Ülkelerinde adam başı yıllık gelir ortalama 46 bin dolardır. (Dünya gelir
ortalamasının 4,4 katı)
Nüfusu 5-10 milyon arasında olan bir düzine kadar küçük
zengin Ülkeleri de hesaba katarsak, Dünyada 1 milyar insan, yani Dünya
nüfusunun yaklaşık %14 ü Dünya toplam gelirinin %73 ünü alıyor. Bu zengin
toplumlarda ortalama yaşam süresinin 80 yıl, geri kalanında 65 yıl olduğunu da
düşünecek olursak, diğerlerine oranla ortalamada
(73/14)/(27/86)x(80/65)≈20 defa daha gönençli yaşıyorlar
demektir.
Tabii Cennette de sınıflar (!) var; Küresel hasılanın
yaklaşık dörtte birini ele geçiren en tepedeki %1 lik kesim, Dünyanın geri
kalanının ortalamasından tam 40 defa daha gönençli yaşıyor. En tepedeki %1 ile
en alttaki %1 kıyaslanacak olursa, dudak uçuklatan bir rakam buluyoruz; bin !
Evet, İnsanlığın en tepedeki yüzde 1 i dipteki yüzde 1 inden tam bin defa daha
iyi yaşıyor...
Elbette bu korkunç adaletsizlik sür-git devam etmeyecek,
muhtemelen 2050-2100 arası çok hızlı bir çöküşle son bulacaktır. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin bir ölçütü
olan Gini-Katsayısını gezegenimiz için hesapladığımızda 0,60 dan büyük bir sayı
buluyoruz; Korkunç bir durum! Gelişmiş Ülkelerde (İsveç, Norveç, Danimarka,
Finlandiya, Almanya, Hollanda...) 0,25-0,30 arasında olan Gini-Katsayısı
Türkiye'de 0,40 tır.
Türkiye'nin Milli geliri son bir yıl içerisinde, dolar
bazında %15 kadar geriledi; fert başına gelir 9 bin doların altına düştü; GSMH
yaklaşık 720 milyar dolar oldu. Halen piyasalarda dolaşımda olan Türk Parası 36
milyar dolar karşılığı (108 milyar TL kadar) dır. Piyasaya sürülmüş olan bu
Paranın da ancak 7 de birini karşılayacak kadar altın stokumuz, yani 116 ton
altınımız varmış Merkez Bankasında. (2. Dünya savaşı sonrası muazzam miktarda
altın rezervinin büyükçe bir kısmını kaybeden Almanya'da ise dolaşımdaki
Paranın altın karşılığı Türkiye'ye göre 6 defa daha fazladır. Almanya'nın 3.400
ton kadar altın rezervi var) Borç,
Enflasyon, İşsizlik, Verimlilik, Rekabet gibi faktörler de göz önüne alınırsa,
çok kırılgan bir ekonomik yapımız olduğu kolayca anlaşılıyor...
Çağımızın insanına espri ile karışık, homo-economicus lakabı
veriliyor; ama bizde toplumun %50 lik kesimini oluşturan homo-ahreticus'un ne
kendi ülkesinden ne de Dünyada olan bitenlerden haberi var.
Sevgilerimle. æ
***
AB/G7 toplantısı...
Ise-Shima Japonya.
Değerli arkadaşlar,
Dünyanın en köklü medeniyetlerinden birini kurmuş olan 127 milyon
nüfuslu Japonya, Parlamenter Monarşi ile
yönetilen bir Ülkedir. Japonya, nüfusuna
oranla bizim Ülkemizden 3 kere daha küçük olmasına rağmen, 380 bin km2 lik
topraklarının 6 da 1 i ( %17 si) koruma
altındadır... (Türkiye'de ise göl alanları dahil, korunan alanlar % 6
oranındadır) Fert başına gelir 40 bin doların üzerinde, enflasyon %1, işsizlik
%4 kadar.
Japonya'da nüfus uzun yıllardan beri sabit kalıyor; Ortalama
ömür 80 yıl, doğurganlık 1,4 ve İlk
öğretim mecburiyeti 6-15 yaşları arasında 9 yıldır. Japonya Eğitim bütçesi Savunma bütçesinin 4
katıdır. (Türkiye'de 2,7 katı) Silah altında 250 bin kadar askeri var.
(Türkiye'de 500 bin kadar) Toplam bütçe içerisinde %1 payı olan Silahlı
kuvvetlerinin bütçesi yine de 40 milyar dolar civarında, yani Türk Savunma
bütçesinin 5 katı büyüklüktedir...
Enerji bakımından, aynen Türkiye gibi, %90 oranında dışarıya
bağımlı olan Japonya'nın, enerji tüketimi adam başına 3,6 tep ve CO2 salımı ise
9,2 ton/yıldır. (Türkiye'de ~ 5 ton/yıl) Ancak, enerji bilançosundan da
görüleceği üzere, fert başına
Türkiye'den sadece 2 kat fazla enerji kullanan Japonya Türkiye'nin gelirinin 4
katı gelir elde ediyor... Buradan da
anlaşılıyorki, önemli olan yönetimde istikrar değil, yönetimde bilimsel
akılcılıktır.
Sevgilerimle. æ





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder